29 research outputs found
Investigating the effect of sports on motor skills in children Çocuklarda sporun motor beceri üzerine etkisinin incelenmesi
The purpose of this study was to determine the motor skills (MS) of the children doing licensed sports for 3 days a week for at least 2 years, and to reveal the difference of MS between the children who did and did not do sports. Totally 396 children (female=211, male=185) between 10-14 years old were participated in the study. Motor skills of the children who participated into the study were measured with Körperkoordinationstest für Kinder (KTK), and their body mass index (BMI) was calculated using the formula of [weight (kg)/height (m2)]. Independent t-test was used to determine the difference between physical properties, and motor skills of the children who did and did not do sports. According to obtained data, it was determined that KTK sub-dimensions and total KTK score (TotalKTK) was statistically and significantly higher in favor of children who did sports (p<0.05). Moreover, it was determined that in the classification of total TotalKTK scores was through the percentiles/percentages, the number of children who did sports was higher in high and good categories and was lower number in very low category. Consequently, it was specified/determined that guiding the children towards a sports branch or physical activity was significant factor in developing their motor skills.Extended English abstract is in the end of Full Text PDF (TURKISH) file. ÖzetYapılan çalışmanın amacı; bir spor branşında lisanlı olarak spor yapan çocukların motor becerilerinin (MB) belirlenmesi ve spor yapan çocuklar ile spor yapmayan çocuklar arasındaki MB farkının ortaya konmasıdır. Çalışmaya 10-14 yaş arasında gönüllü toplam 396 (kız=211, erkek=185) çocuk katılmıştır. Çalışmaya katılan çocukların MB’leri Körperkoordinationstest für Kinder (KTK) ile vücut kütle indeksleri (VKİ) ise [vücut ağırlığı (kg)/boy (m2)] formülü ile belirlenmiştir. Spor yapan çocuklar ile spor yapmayan çocukların fiziksel özellikleri ve MB’leri arasındaki farklılığın belirlenmesi için independent t testi kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre KTK alt boyutları ve toplam KTK skorunun (ToplamKTK) spor yapan çocuklar lehine istatiksel olarak anlamlı şekilde yüksek olduğu belirlenmiştir (p<0.05). Ayrıca ToplamKTK skorlarının yüzdelik dilimler aracılığı ile sınıflandırılmasında spor yapan çocukların yüksek ve iyi kategorilerinde daha fazla, çok düşük kategorisinde ise daha az sayıda olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak; çocukların bir spor branşına ya da fiziksel aktiviteye yönlendirilmesinin çocukların MB’lerini geliştirmede önemli bir faktör olduğu belirlenmiştir
Estimating the volleyball team ranking in the 2016 Rio Olympics by artificial neural network and linear model: Yapay sinir ağları ve doğrusal model ile 2016 Rio Olimpiyatlarındaki voleybol takım sıralamasının tahmin edilmesi
This study was conducted to estimate the Olympic ranking of the games played in the qualifying groups by the countries that were qualified for the 2016 Rio Olympics in volleyball branch by analyzing with the developed artificial neural networks (ANN) and linear equation model. In the study, the difficulty level of all games (n=324) that total 22 teams played in the qualifying for the 2016 Rio Olympics in volleyball branch (11 female and 11 male volleyball teams) and International Volleyball Federation (FIVB) ranking score was evaluated separately. Feedforward network structure having two hidden layers in the modeling with ASS developed for 9 different input variables was preferred in the study. In addition, linear modeling method, which provides an easier calculation than artificial neural networks, was performed by “regress” instruction in MATLAB. In the female group, the percentage mean error value of the models was calculated as 18.86 by ANN model, and as 4.53 by linear model. In male groups, it was calculated as 19,34 by ANN model, and as 0,74 by linear model. According to the modeling results obtained in the study, both female and male volleyball teams’ results were modeled with a higher accuracy by linear model. As a result, team rankings of the volleyball branch in the women's group in the 2016 Rio Olympic Games was estimated with an accuracy over 98% separately by ANN modeling regression results and linear modeling regression results. In men’s volleyball games, it was estimated with an accuracy over 98% by ANN modeling regression results, and with an accuracy over 99% by linear modeling regression results. It can be stated that the difficulty level of the games that countries participating in Olympics in volleyball branch played in the qualifying groups and FIVB ranking scores are among the variables that have a significant effect on determining the Olympic ranking.
Extended English summary is in the end of Full Text PDF (TURKISH) file.
Özet
Bu çalışma 2016 Rio Olimpiyatlarına voleybol branşından katılma hakkı kazanan ülkelerin eleme gruplarındaki maçlarının, geliştirilen yapay sinir ağları (YSA) ve doğrusal eşitlik modeli ile analiz edilerek olimpiyat sıralamasının tahmin edilmesi amacı ile yapılmıştır. Çalışmada 2016 Rio Olimpiyatlarına voleybol branşından katılan (11 kadın ve 11 erkek voleybol takımı) toplam 22 takımın grup elemelerinde oynadığı tüm maçlar (n=324) zorluk derecesi ve Uluslararası Voleybol Federasyonu (FIVB) sıralama puanı göz önüne alınarak değerlendirilmiştir. Çalışmada dokuz farklı giriş değişkenine göre geliştirilen YSA modeli ile modellemede iki gizli katmana sahip ileri yayılımlı ağ yapısı tercih edilmiştir. Ayrıca çalışmada YSA’na göre çok daha basit bir hesaplama sağlayan doğrusal modelleme yöntemi de, MATLAB’de bulunan “regress” komutu ile gerçekleştirilmiştir. Kadınlar grubunda; test verilerine bakıldığında modellerin yüzde ortalama hata değeri, YSA modelinde 18.86, doğrusal modelde 4.53 olarak; erkekler grubunda ise YSA modelinde 19.34, doğrusal modelde 0.74 olarak hesaplanmıştır. Çalışmada elde edilen modelleme sonuçlarına göre; hem kadın hem de erkek voleybol takımlarının sonuçları doğrusal model ile daha yüksek doğrulukla modellenmiştir. Sonuç olarak, kadınlar kategorisinde 2016 Rio Olimpiyat Oyunlarında voleybol branşının takım sıralaması, YSA modelleme regresyon sonuçları ve doğrusal modelleme regresyon sonuçları ile ayrı ayrı %98’in üstünde doğrulukla tahmin edilmiştir. Erkek voleybol maçlarında ise YSA modelleme regresyon sonuçları %98’in üstünde, doğrusal modelleme regresyon sonuçları ise %99’un üstünde doğrulukla tahmin edilmiştir. Voleybolda Olimpiyatlara katılan ülkelerin eleme gruplarında oynadıkları maçların zorluk derecesi ve FIVB sıralama puanlarının Olimpiyat sıralamasının belirlenmesine önemli etkisi olan değişkenlerden olduğu söylenebilir
The effect of female volleyball players’ leg volume and mass on balance and reaction timeBayan voleybolcuların bacak hacim ve kütlesinin denge ve reaksiyon zamanına etkisi
In this study, it is aimed to investigate the relationship between leg volume - mass and balance – reaction time of the third league female volleyball players. 20 volunteer third league volleyball players, who are still active, are participated in this study. The average age of participant female volleyball players is 23,20±3,42 years, average height 176,30±7,78 cm, average weight 65.11±8,22 kg. Participant female volleyball players’ leg volume by Frustum method, leg mass by Hanavan method, static and dynamic balance by Biodex Balance System and visual reaction time by MOART Lafayette Reaction Measuring Device were measured. In analyzing the relation among the measurements, Pearson Product Moment Correlation coefficient was used. As a result of analysis of the obtained data; significant moderate correlation was found between the legs mass and dynamic balance (r=0.654, p<0,05). It was determined with a highly significant relationship between leg mass and foot volume (r=0.913, p<0,01) and foot mass (r=0.917, p<0,01). Also a significant relationship was found between leg volume and foot volume (r=0.800, p<0,01) and foot mass (r=0.644, p<0,05).Consequently; it can be said that there is a highly significant relationship between leg volume-mass and foot volume-mass, and there is a relationship between dynamic balance and leg mass of the third league female volleyball players. ÖzetBu çalışmada, üçüncü lig bayan voleybolcuların bacak hacimleri ile denge ve reaksiyon zamanları arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmaya üçüncü ligde oynayan toplam 20 gönüllü bayan voleybolcu katılmıştır. Çalışmaya katılan bayan voleybolcuların yaş ortalamaları 23,20±3,42 yıl, boy ortalamaları 176,30±7,78 cm, ağırlık ortalamaları 65.11±8,22 kg’dır. Çalışmada katılan bayan voleybolcuların bacak hacmi Frustum yöntemi, bacak kütlesi Hanavan yöntemi, statik-dinamik denge ölçümü Biodex Denge Sistemi ve görsel reaksiyon zamanı ölçümleri MOART Lafayette Reaksiyon Ölçüm cihazı ile ölçülmüştür. Elde edilen ölçümler arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla Pearson Çarpımlar Moment Korelasyon katsayısı kullanılmıştır. Elde edilen verilerin analizi sonucunda; bacak kütlesi ile dinamik denge arasında orta düzeyde (r=0.654, p<0,05), bacak kütlesi ile ayak hacmi (r=0.913, p<0,01) ve ayak kütlesi (r=0.917, p<0,01) arasında yüksek düzeyde ilişki bulunurken; bacak hacmi ile ayak hacmi (r=0.800, p<0,01) ve ayak kütlesi (r=0.644, p<0,05) arasında ilişki tespit edilmiştir.Sonuç olarak; çalışmadaki bulgular 3. Ligde oynayan bayan voleybolcuların bacak hacmi ve bacak kütlesinin ayak kütlesi ve ayak hacmi ile yüksek düzeyde ilişki gösterdiği, dinamik dengenin de bacak kütlesiyle ilişkili olduğu tespit edilmiştir
The effect of corrective exercises on functional movement screen test and motor skills: Düzeltici egzersizlerin fonksiyonel hareket tarama testi ve motor beceri üzerine etkisi
The aim of this study is to examine the effect of 8-week corrective exercises applied to 12-15 age group basketball players on Functional Movement Screen Test (FMS) and motor skill (MS) score. 65 volunteer children between the ages of 12-15 participated in the study. The children were the control group (CG) (N = 25) who did not do any exercise, the basketball group that only trained basketball (BG) (N = 20), and the corrective exercise group (CEG) (N = 20) that did corrective exercises in addition to basketball training. It is divided into 3 groups. Basketball training was applied to children on BG 3 days a week. In addition to basketball training, an 8-week corrective exercise protocol was applied to the children in CEG. Functional movement patterns of children were determined with FMS test and MSs with Deutscher Motor Test (DMT). Kruskal-Wallis H Test was used to determine the differences children's pre-tests and post-tests after corrective exercises. As a result of the statistical analysis, a statistically significant difference was found between the pre-test and post-tests of FMS total scores and DMT scores in CEG (p<0.05). As a result, it has been shown that corrective exercises contribute to FMS total scores and the MS development of children. It is thought that the placement of corrective exercises in the training contents can increase the MSs of children.
Extended English summary is in the end of Full Text PDF (TURKISH) file.
Özet
Bu çalışmasının amacı, 12-15 yaş grubu basketbolculara uygulanan 8 haftalık düzeltici egzersizlerin fonksiyonel hareket tarama testi (FHT) ve motor beceri (MB) puanı üzerine etkisinin incelenmesidir. Çalışmaya 12-15 yaş arası 65 gönüllü çocuk katılmıştır. Çocuklar herhangi bir egzersiz yapmayan kontrol grubu (KG) (N=25), sadece basketbol antrenmanı yapan basketbol grubu (BG) (N=20) ve basketbol antrenmanına ilaveten düzeltici egzersiz yapan düzeltici egzersiz grubu (DEG) (N=20) olmak üzere 3 gruba ayrılmıştır. BG’da bulunan çocuklara haftada 3 gün sadece basketbol antrenmanı, DEG’da bulunan çocuklara basketbol antrenmanlarına ilaveten 8 haftalık düzeltici egzersiz protokolü uygulanmıştır. Çocukların fonksiyonel hareket kalıpları FHT testi ile MB’leri Deutscher Motor Testi (DMT) ile belirlenmiştir. Çocukların FHT skorları ve DMT skorlarının ön testleri ile düzeltici egzersizler sonrası son testleri arasındaki farkı belirlemede Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi kullanılmıştır. İstatiksel analizler sonucunda, DEG’da FHT toplam skorları ve DMT skorları ön test ile son testleri arasında istatiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur (p<0,05). Sonuç olarak düzeltici egzersizlerin FHT toplam skorlarına ve çocukların MB gelişimine katkı sağladığı gösterilmiştir. Düzeltici egzersizlerin antrenman içeriklerine yerleştirilmesinin çocukların MB’lerini artırabileceği düşünülmektedir
Acute effect of different respiratory muscle warm-up on respiratory parameters : Farklı solunum kası ısınmasının solunum parametrelerine akut etkisi
General body warm-up is important for high performance in demonstrating motoric characteristics. Recently, respiratory muscle warm-up, which contributes to sports performance such as general body warm-up, has been a subject of interest to sports scientists. The aim of this study is to examine the effect of different respiratory muscle warm-up on respiratory parameters. Thirty volunteer girls aged 12-14 participated in the study. Three different respiratory muscle warm-ups, including placebo divided respiratory muscle warm-up, pursed-lip respiratory muscle exercise, and divided respiratory muscle warm-up, were performed on the participants on different days, and respiratory parameters were determined with a spirometer. The difference between the applications was determined by the One-Way ANOVA test, and the group that caused the difference was determined by the Tukey test. It was determined that the highest values in all respiratory parameters were in divided respiratory muscle warm-up, pursed lip respiratory muscle exercise, and placebo divided respiratory muscle warm-up. It was observed that the different respiratory muscle warm-ups applied increased the respiratory parameters, and the highest value was in the divided respiratory muscle warm-up (FVC=3,99±,56 FEV1= 3,76±,55 PEF= 6,54±,43 FEV1/FVC= 93,58±2,11). As a result, it is recommended to warm up the respiratory muscles in order to increase the performance of the athlete before the training or competitions. If the conditions are suitable, it is recommended to warm up the respiratory muscles with respiratory exercise equipment whose maximal inspiratory pressure (MIP) values can be adjusted.
Extended English summary is in the end of Full Text PDF (TURKISH) file.
Özet
Genel vücut ısınması motorik özellikleri sergilemede yüksek performans için önemlidir. Son zamanlarda genel vücut ısınması gibi sportif performansa katkı sunan solunum kası ısınması spor bilimcilerin ilgisini çeken bir konu olmuştur. Bu düşünce ile yapılan çalışmanın amacı, farklı solunum kası ısınmalarının solunum parametreleri üzerine olan etkisinin incelenmesidir. Çalışmaya 12-14 yaşları arasında 30 gönüllü kız çocuk katılmıştır. Katılımcılara farklı günlerde olmak üzere plasebo aletli solunum kası ısınması, büzük dudak solunum kası egzersizi ve aletli solunum kası ısınması olmak üzere üç farklı solunum kası ısınması yaptırılmış ve spirometre ile solunum parametreleri belirlenmiştir. Uygulamalar arası fark One-Way ANOVA testi ile belirlenmiş, farkın hangi gruptan kaynaklandığı Tukey testi ile tespit edilmiştir. Bütün solunum parametrelerindeki en yüksek değerlerin sırası ile aletli solunum kası ısınması, büzük dudak solunum kası egzersizi ve plasebo aletli solunum kası ısınmasında olduğu belirlenmiştir. Uygulatılan farklı solunum kası ısınmalarının solunum parametrelerinde artış meydana getirdiği, en yüksek değerin ise aletli solunum kası ısınmasında olduğu görülmüştür (FVC=3,99±,56 FEV1= 3,76±,55 PEF= 6,54±,43 FEV1/FVC= 93,58±2,11). Sonuç olarak, yapılacak antrenmanlar ya da müsabakalar öncesi sporcu performansının artırılması amacıyla solunum kası ısınmasının yaptırılması önerilmektedir. Şartlar uygun ise solunum kası ısınmasının maksimal inspiratuar basınç (MIP) değerleri ayarlanabilen solunum egzersiz aletleri ile yapılması tavsiye edilmektedir
The Determination of the Relationship Between Isokinetic Leg Strengths and Agility and Speed Performance of Elite Handball Players
The aim of the study is to examine the relationship between isokinetic hamstring and quadriceps muscle strengths and agility and speed performance of elite male handball players. 15 male handball players participated in the study. The isokinetic leg forces of the handball players participating in the study were determined by isokinetic dynamometer, the agility performances by Ilionis and 505 agility test, and the speed performances by photocell. As a result of the analysis, there was no statistically significant relationship between isokinetic dominant and non-dominant leg hamstring and quadriceps peak torque forces and agility and speed performance at 60°s-1 and 400°s-1 angular speeds (p <0.05). As a result, it can be stated that there is no relation between hamstring and quadriceps muscle strength and speed and agility performances of handball players. This may be related to the requirements and physical characteristics of the handball branch (tall height, high weight, high BMI)
COVID-19 immune system and exercise : COVID-19 immün system ve egzersiz
COVID-19, which became a current issue as a result of the pneumonia cases with unknown etiology in Wuhan City, Hubei Province of China on December 31, 2019, has started to spread throughout the world and deaths related to it have increased rapidly. Isolation, which is an important step in the control of this disease, has many physiological and psychological effects. Initiating a sudden quarantine situation means a radical change in the lifestyle of the population. Changing lifestyles and behaviours may result in insufficient levels of physical activity and inadequate movement, which increases the risk of developing conditions such as diabetes, hypertension, cardiovascular diseases and respiratory diseases. During quarantine, it is essential to stay active and maintain a physical exercise routine for mental and physical health. It is very important people should continue their active lives at home so that their lifestyles do not change and their health conditions do not deteriorate. The aim of the study is to determine the exercises that can be done during the COVID-19 outbreak and the points to be considered during the exercises.
Extended English summary is in the end of Full Text PDF (TURKISH) file.
Özet
Çin’in Hubei Eyaleti, Vuhan Şehrinde, 31 Aralık 2019’da etiyolojisi bilinmeyenpnömoni vakaları ile gündeme gelen COVID-19 dünyaya yayılmaya başlamış ve buna bağlı ölümler hızla artmıştır. Bu hastalığın kontrolünde önemli basamak olan izolasyonun fizyolojik ve psikolojik birçok etkisi vardır. Ani bir karantina durumunun başlatılması, nüfusun yaşam tarzında radikal bir değişiklik anlamına gelmektedir. Değişen yaşam biçimleri ve davranışları, yetersiz fiziksel aktivite seviyesi ve yetersiz hareket ile sonuçlanabilir ve bu durum diyabet, hipertansiyon, kardiyovasküler hastalıklar, solunum yolu hastalıkları gibi durumların oluşma riskini artırır. Karantina sırasında, zihinsel ve fiziksel sağlık için aktif kalmak ve fiziksel bir egzersiz rutini korumak esastır. İnsanların yaşam tarzlarının değişmemesi ve sağlıklarının bozulmaması için evde aktif yaşama devam etmeleri çok önemlidir. Yapılan çalışmanın amacı, COVID-19 salgını esnasında yapılabilecek egzersizler ve egzersiz esnasında dikkat edilmesi gereken hususların belirtilmesidir
THE COMPARISON BETWEEN STATIC AND DYNAMIC BALANCE PERFORMANCES OF TEAM AND INDIVIDUAL ATHLETES
The balance in the formation of high performance and the display of skill in all sports branches has an important place. The aim of the study is to compare the static and dynamic balance performances of individual athletes with team athletes. A total of 55 athletes, 29 team athletes and 26 individual athletes, currently licensed to perform sports, participated in the study. Static and dynamic balance performances of the athletes were determined by the Biodex isokinetic balance system. The Mann-Whitney U test was used to determine the difference between the static and dynamic balance performances of individual athletes and team athletes after analyzing through the SPSS software program. As a result of statistical analysis, there was no significant difference between static and dynamic balance performances of team athletes and individual athletes (p <0.05). As a result, improved fitness performance is required for effective use of motor skills in all sports branches and high performance. But according to the sports branch, the need for equilibrium is different. For this reason, it can be said that it is more important to assess the balance performance between the branches in terms of the need, rather than to evaluate the balance performance as a team and individual sportsman. Article visualizations
INVESTIGATING THE DIFFERENCE BETWEEN SOCIO-ECONOMIC LEVELS AND BASIC MOTOR SKILLS OF 6-7 AGE GROUP MALE STUDENTS
Bu çalışmanın amacı, sosyo-ekonomik durumları farklı 6-7 yaş grubu ilköğretim erkek öğrencilerinin sosyo-ekonomik düzeyleri ile motor becerileri arasındaki farkın incelenmesidir. Çalışmaya sosyo-ekonomik düzeyleri farklı 14 okuldan 6-7 yaş grubu toplam 299 erkek öğrenci gönüllü olarak katılmıştır. Öğrencilerin sosyo-ekonomik durumlarını belirlemek için sosyo-ekonomik durum (SED) ölçeği, temel motor becerilerini belirlemek için, Tepelik (2007) tarafından Türkçe'ye uyarlanan "Test of Gross Motor Development- Second Edition (TGMD2)" testi uygulanmıştır. Öğrencilerin sosyo-ekonomik düzeyleri ile büyük kas becerilerini (BÜKBÖT) ölçen test, lokomotor alt beceri ve nesne kontrol alt beceri skorları arasındaki farkı tespit etmek için Oneway Anova testi, gruplar arasındaki farklılığı belirlemek için Post Hoc testlerinden Scheffe analizi yapılmış ve anlamlılık düzeyi p<0,01 olarak kabul edilmiştir. Alt sosyo-ekonomik durumda olan öğrencilerin BÜKBÖT, lokomotor alt beceri ve nesne kontrol alt beceri puanlarının orta ve üst sosyo-ekonomik durumdaki öğrencilerden anlamlı (p<0,01) olarak düşük olduğu belirlenmiştir. Orta ve üst sosyoekonomik durumda olan öğrenciler arasında ise BÜKBÖT, lokomotor alt beceri ve nesne kontrol alt beceri puanları arasında anlamlı bir fark olmadığı tespit edilmiştir (p<0,01). Sonuç olarak; öğrencilerin sosyo-ekonomik düzeyleri arttıkça büyük kas beceri ve alt beceri puanlarında da artış meydana geldiği tespit edilmiştir.The purpose of this study was to investigate the difference between socio-economic levels and motor skills of the 6-7 age group elementary school male students with different socio-economic statuses. A total of 299 male students of 6-7 age group from 14 schools with different socio-economic statuses participated in the study voluntarily. In order to determine the socio-economic status of the students, Socio-Economic Status (SES) scale was used and "Test of Gross Motor Development-Second Edition (TGMD-2)" adapted into Turkish by Tepelik (2007) was administered in order to determine the basic motor skills of the students. One-Way ANOVA test was used in order to determine the difference between socio-economic levels and TGMD-2 , locomotor sub-skills and object control sub-skill scores, and Post-Hoc Scheffe analysis was performed in order to specify the difference between the groups; the level of significance was accepted as p<0.01. TGMD-2, loco-motor sub-skill and object control sub-skill scores of the students with lower socio-economic status were found to be significantly lower rather than the scores of the students with medium and higher socio-economic status (p<0.01), and no significant difference was determined between the TGMD-2, loco-motor sub-skill and object control sub-skill scores of the students with medium and higher socio-economic status (p<0.01). As a conclusion, an increase was found in gross motor skills and sub-skill scores of the students as their socio-economic levels increased
The investigation of the relationship between physical activity levels and obesity of academic staff at Nigde Omer Halisdemir University
Aim: It is a well-known fact that physical activity plays an effective role in preventing obesity, which is considered one of the most important health problems today. The first objective of the study is to determine the relationship between obesity and physical activity levels (PAL) of the academic staff, who spend most of their time sitting at a table, and the second objective is to determine the relationship between body mass index (BMI), body fat percentage (BFP) body fat mass (BFM) and PAL in terms of gender.Methods: 355 voluntary academic staff working at Niğde Ömer Halisdemir University participated in the current study. PALs of the academic staff were determined through the short form of the International Physical Activity Questionnaire, the BMI, BFM and BFP by body analysis system and their systolic-diastolic blood pressure through the automatic blood pressure instrument. After the obtained data were analyzed by SPSS program, Mann-Whitney U test was used to determine the difference between sexes, BMI, BFM, BFP and PAL, Spearman correlation analysis was used to determine the relationship between BMI, BFM, BFP and PAL.Results: As a result of statistical analysis, there was no statistically significant relationship between BMI, BFM, BFP and PAL. It was determined that BMIs of male academic staff were significantly higher than female ones, whereas BFP of female academic staff were significantly higher than male ones “p<0.05”. It was also found that 77% of male academic staff, 32% of female academic staff were overweight. Moreover, 15% of male academic staff and 5% of female academic staff were above the cardiovascular risk limit of systolic blood pressure. In addition, female academic staff have low PALs, whereas male academic staff have high PALs.Conclusion: As a conclusion, it can be stated that the PALs are very low due to the fact that the academic staff spend most of their time on their desks, and thus depending on the sedentary lifestyle they have a high risk of such diseases as obesity, high blood pressure, etc