126 research outputs found

    The effect of material properties and isolation system on thermal bridge behavior

    Get PDF
    Enerji tüketiminin azaltılması ülkelerin gelişimi için çok önemlidir. Yapılarda enerji tüketimi bu nedenle büyük önem arz etmektedir. Binalarda ısı kaybını azaltmak için ısı köprülerini, ısı köprülerini oluşturan yalıtım sisteminin etkilerini ve kullanılan malzemenin davranışlarını çok iyi bilmek gerekmektedir. Bu çalışma, teras katlarda beton, duvar ve yalıtım malzemelerinin ısıl iletkenlik katsayılarının değişiminin ısı köprüsüne etkilerini incelenmektedir. Bunun için literatürden farklı olarak Türkiye'de betonarme binaların teras katları için en sık kullanılan 9 kesit üzerinde inceleme gerçekleştirilmiştir. "Yalıtım sistemi, beton ve/veya duvar malzemesinin değişiminin ısı köprüsüne etkisi ne olmaktadır?" sorusuna yanıt aranmıştır. Hesaplamalar TS 825'te belirtilen birinci derece gün bölgesi için sıvalı durum göz önünde bulundurularak yapılmış olup farklı yalıtım çeşitlerinde duvar-döşeme-kiriş birleşimlerinin Hesaplamalarda gerçeğe yakın değerler veren ve sonlu elemanlar metodunu kullanan, QuickField 5.6 programından yararlanılmıştır. Bu çalışmanın sonuçları ile ısı köprülerinde beton, duvar ve yalıtım malzemelerinin ısıl iletkenlik değerlerinin değişiminin iki boyutlu olarak nasıl değiştiği görülmektedir. En büyük ısı kaybı, betonun ısıl iletkenlik katsayısının artması sonucunda elde edilmektedir. Ayrıca elde edilen sonuçlarla teras katlarda kullanılan yalıtım çeşitlerinin hangisinin daha verimli olduğu sorularına da yanıt verilmektedir.Reducing the energy consumption is very important for the development of the countries. For this reason, energy consumption at the buildings is very important. It is necessary to know behaviours of thermal bridges, affects at insulation system utilized and materials constituting the thermal bridges very well to cut down thermal loss in buildings, this study searches affects at change in the thermal conductivity coefficients of concrete, wall and insulation materials used in the terrace floors on the thermal bridges . For this reason, apart from literature, examination on 9 insulation sections most frequently used for the terrace floors at reinforced concrete buildings in Turkey were realized. What is the effect of changes at insulation system and/or the concrete and the wall materials on the thermal bridge?". Answers to this question was researched. Calculations were made for temperature and heat flux distributions at wall-floor-beam combinations at different insulation states considering plastered state for first degree day area, as mentioned in TS825 Standard. For the calculations, QuickField 5.6 program, which gives realistic values and utilizes finite elements method was used. With the results of this study, it was seen how the behavior of the variance of the concrete, wall and insulation heat conductivity values at the thermal bridges changes in a two-dimensional way. As a result of the calculations, the biggest heat loss was obtained when thermal conductivity coefficient of the concrete increased. Besides, answers are given to questions such as which is the most productive section used in terrace floors?

    Çağdaş Uygur Edebiyatı Yazarlarından Ehtem Ömer ve Hikâyeleri

    Get PDF
    19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyılın başlarında başlayan Çağdaş Uygur edebiyatı, kısa zamanda büyük gelişme göstererek önemli temsilciler yetiştirmiştir. Bu temsilcilerden biri de kaleme aldığı çok sayıda hikâyesi ile tanınan Ehtem Ömer’dir. Bu makalede, ilk olarak çağdaş Uygur hikâye yazarı Ehtem Ömer’in hayatı ve edebî kişiliği hakkında bilgi verilmiş, daha sonra da onun hikâyeleri vaka, zaman, mekân, şahıs kadrosu, anlatıcı tipleri, aktarma yöntemleri ve tema bakımından incelenmiştir. Makalenin amacı ise Çağdaş Uygur edebiyatının araştırılmasında, temel konuların belirlenmesinde, öykü tekniğinin incelenmesinde, özellikle Ehtem Ömer’in eserlerinden hareket ederek Uygur hikâyeciliğinin gelişme yollarının tespit ve tahliline katkıda bulunmaktır

    The effects of dietary flavonoid supplementation on the antioxidant status of laying hens

    Get PDF
    Department of Science Research Project at Artvin Coruh UniversityNinety-six 28-week-old Lohmann White laying hens were utilized to test the antioxidant effects of flavonoids (hesperidin, naringin, and quercetin at 0.5 g/kg diet) during an 8-wk experimental period. At the end of the experiment blood samples were collected to determine total protein, cholesterol, and malondialdehyde (MDA) serum levels as well as activities of glutathione reductase (GR), glutathione peroxidase (GSH-Px), glutathione-S-transferase (GST), and superoxide dismutase (SOD) and level of glutathione (GSH) in erythrocyte lysates. Data were analyzed using one-way ANOVA. Naringin supplementation did not alter serum cholesterol concentration, whereas hesperidin and quercetin supplementations decreased serum cholesterol concentration. Naringin and quercetin supplementations did not affect serum protein concentration. All flavonoids decreased MDA concentration as well as increased GSH-Px, GR, GST, and SOD activities and GSH level, being quercetion superior to hesperidin and naringin. In conclusion, flavonoids, especially quercetin, exert antioxidant activity, which may help improve wellbeing when laying hens are exposed to stressors

    Organik Sultani Çekirdeksiz Üzüm Yetiştiriciliği

    Get PDF
    Bu projede, organik ürün olarak, talebi oldukça fazla Sultani Çekirdeksiz kuru üzüm üretimi ele alınmıştır. Çalışma, iki alt projeden oluşturulmuştur. I. Alt projede organik tarımda istenen minimum toprak işlemesi yanında ülkemizde bulunan ve birçok olumlu özelliklere sahip Zeolit (Klinoptilolitie mineral [Agro-clıno (NMF 900)]) kullanımı da denemede yer almıştır. II. Alt proje de ise Ege Bölgesi bağlarının ana hastalığı olan külleme mücadelesinde NaHCO3’ (içme sodasının) mevcut koşullardaki kullanım olanakları projede ele alınmıştır Bağlardaki ana zararlı da salkım güvesi olup her iki alt projede, salkım güvesi mücadelesinde tuzaklar asılarak zararlının ergin populasyonu bu tuzaklarla ilk ergin çıkışından uçuşlar sona erinceye kadar haftalık olarak izlenmiştir. Uçuş eğrileri ile tahmin-uyarı istasyonlarından elde edilen meteorolojik veriler ışığında gerekli uygulamalar yapılmıştır. Çalışmanın sonucunda, KULTIVATOR ile toprak işleme sisteminin toprağa olumsuz etkisinin de en az düzeyde olduğu da dikkate alınarak önerilebileceği ortaya çıkmıştır. Yeşilyurt yöresi topraklarındaki mikrobiyal aktiviteyi arttırmada malç uygulaması önerilmesine karşın, bu uygulama diğer disiplinler tarafından uygun görülmediğinden alternatif olarak KULTIVATOR uygulaması tercih edilmektedir. Kükürt ve içme sodası uygulanan parsellerde külleme hastalık şiddeti konvansiyonel olan şahit parsele göre istatistiki öneme sahip düzeyde azalma kaydetmiştir. Konvansiyonel koşullardaki hastalığın daha fazla görülmesini uygun koşulları yaratacak yoğun vejetatif gelişmenin yaratmış olduğu düşünülmektedir. Kükürdün zararlıları baskılayıcı etkisi de bilindiğinden organik yetiştiricilikte Külleme mücadelesinde içme sodasına nazaran özellikle kükürdün tercih edilmesi uygun bulunmaktadır. Denemenin başladığı 2003 yılı baz alındığında Zeolit (Klinoptilolitie mineral [Agro-clıno (NMF 900)]) uygulamalarında verim ve kalite kriterlerinde artış olduğu tespit edilmiştir. Toprak işleme uygulamalarından toprağı çizerek işleme salkım sayısı ve verim bakımından önemli bulunurken pulluk+ diskharow ile işleme salkım ağırlığını; malç uygulamasının ise kuru maddeyi ve tane tutumunu arttırdığı görülmektedir. Yaprak alma uygulamalarından, 6 adet yaprak alınması kontrole nazaran verim, salkım sayısı ve salkım ağırlığını nispeten arttırmıştır. Proje konusu çalışma birimleri itibarıyla değerlendirildiğinde toprağın çizilerek işlenmesi (KULTIVATOR sistemi) ön plana çıkmaktadır

    Sternal abscess overlying giant aortic pseudoaneurysm developed after Bentall procedure Bentall prosedürü sonrası gelişmiş dev aortik pseudoanevrizma üzerine oturmuş sternal apse Olgu Sunumu

    Get PDF
    Abstract Aortic pseudoaneurysms are one of the most important complications to be encountered in cardiac surgery. Recently, the aortic pseudoaneurysms have been diagnosed by contrast enhanced computerized tomography. It has high specificity and sensitivity rates. Late postoperative sternal abscesses are rarely seen after open heart surgery. Thorax computerized tomography scan revealed abscess extending from subcutaneous tissue to the medullar component of sternum, overlying retrosternal giant aortic pseudoaneurysms. This article presents the case of a patient, who had undergone Bentall procedure three years ago due to type I aortic dissection and later presented in our cardiovascular surgery department with a sternal mass. Pam Med J 2013;6(1):33-36 Key words: Abscess; sternal wound infection; aortic pseudoaneurysm Özet Aortic pseudoanevrizmalar kalp cerrahisinde karşılaşılabilecek en önemli komplikasyonlardan biridir. Son zamanlarda aortic pseudoanevrizmalara kontrastlı bilgisayarlı tomografi ile tanı konmaktadır. Bu test oldukça yüksek özgüllük ve hassasiyet değerlerine sahiptir. Geç dönem sternal apseler açık kalp cerrahisinden sonra nadiren gözlenmektedirler. Bilgisayarlı toraks tomografisinde subkutanöz dokudan başlayıp sternum medullasına kadar uzanan absenin aortik retrosternal dev bir pseudoanevrizma üzerine oturduğu saptandı. Bu makalede; üç yıl önce tip I aortic diseksiyon nedeni ile Bentall ameliyatı olan ve daha sonra sternal kitle yakınmasıyla kalp damar cerrahisi kliniğimize müracaat eden hasta sunulmaktadır. Tıp Derg 2013;6(1):33-36 Pa

    Creation and study of stories at the intermediate (B2) and advanced (C1-C2) levels in teaching Turkish to foreigners

    No full text
    Yök tez no: 737075Globalleşen dünya şartlarının gereksinimlerden biri de yabancı dil öğrenmektir. Bu gereksinim beraberinde kaynak ve materyal eksikliğini getirmektedir. Dil öğrenme dört temel beceri üzerine kurulmaktadır. Bu becerilerden biri olan okuma becerisinin geliştirilmesinin temelinde okuma anlama metinleri yatmaktadır. Öğrenicilerin seviyeleriyle doğru orantılı olarak hazırlanmış olan okuma metinleri (hikâyeler) öğrencilerin kelime dağarcığını geliştirmekle birlikle farklı bakış açıları kazanmalarına da yardımcı olacaktır. Bu çalışma orta (B2) ve yüksek (C1-C2) seviye hikâyeler ile öğrencilere okuma alışkanlığı kazandırmayı, eş ve zıt sesli kelime öğretmeyi, okuma sonrası yazma ve konuşma etkinlikleriyle öğrenicilere yardımcı olmayı hedeflemektedir. Böyle bir çalışmaya ihtiyaç duyulmasının temel sebebi, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi TÖMER' de farklı ülkelerden gelen orta ve yüksek seviye Türkçe öğrenen öğrencilere örnek bir okuma metninin alıştırma çalışmalarıyla beraber yaptırılmasıyla ortaya çıkmıştır. Öğrenicilerin verdikleri cevaplara bakıldığında orta ve yüksek seviye metinleri anlamakta ve sorulara cevap vermekte zorluk çektikleri görülmüştür. Bu çalışmada okuma becerisi geliştirmek için orta seviyenin ikinci basamağı kabul edilen B2 düzeyinden başlanarak hikâyeler oluşturulmuş ve alıştırma çalışmaları hazırlanmıştır.One of the requirements of the globalizing world conditions is to learn a foreign language. This requirement brings along the lack of resources and materials. Language learning is built on four basic skills. Reading and comprehension texts are the basis of the development of reading skill, which is one of these skills. Reading texts prepared in direct proportion to the level of learners will help learners gain different perspectives as well as improve their vocabulary. This study aims to help learners acquire reading habits with intermediate (B2) and high (C1-C2) level reading texts, teach synonyms and antonyms, and help learners with post-reading writing and speaking activities. The main reason for the need for such a study emerged when an exemplary reading text was made by students who come from different countries and learn medium and high level Turkish at TÖMER at Karamanoğlu Mehmetbey University. Considering the answers given by the learners, it was seen that they had difficulty in understanding the medium and high level texts and answering the questions. In this study, stories were created and practice exercises were prepared, starting from the B2 level, which is accepted as the second level of the intermediate level, in order to develop reading skills

    Experimental investigation of the signal modulation on the active control of flow around Naca0015 airfoil by plasma actuator

    No full text
    Bu tez çalışmasında, aktif akış kontrol yöntemlerinden biri olan DBD plazma aktüatör NACA0015 model uçak kanadı profiline uygulanarak plazma aktüatör sürüm sinyalinin farklı formlarının akış kontrolü üzerine etkisi incelenmiştir. Deneyler, Reynolds sayısının 10000-80000 aralığında gerçekleştirilmiş olup sinyal modülasyonunun etkisi Reynolds sayısının 36000 değerinde ölçülmüştür. Test modeline etki eden kaldırma kuvveti yük hücresi ile farklı hücum açılarında ölçülerek kaldırma kuvvet katsayıları hesaplanmıştır. Duman-tel yöntemi ile akış görüntülemesi yapılarak model etrafındaki akış yapısı üzerine plazma aktüatörün etkileri ortaya konulmuştur. Plazma aktüatörün performansını etkileyen elektriksel parametreler olan yüksek voltaj ve RF frekansının yanı sıra, artan veya azalan genlik modülasyonuna ait uyarım frekansı, yüzde aktiflik süresi, yüzde aktiflik süresinin sinyal periyodu üzerindeki konumu gibi parametrelerin etkileri araştırılmıştır. Uygulanan ölçüm aralıklarında sinyal yapılarına göre kaldırma kuvvetinde elde edilen iyileştirmelerin seviyeleri belirlenmiştir. Sinyal modülasyonu daha az enerji harcamasını sağlayarak aynı aktif akış kontrolünün yapılmasının mümkün olabileceğini ortaya koymuşturIn this thesis DBD plasma actuator which is one of the active flow control method, was applied on NACA0015 airfoil. This plasma actuator was investigated on flow control by using different forms of release signals. Experiments were carried out at Reynolds Numbers between 10000 and 80000 and effect of signal modulation at 36000 Reynolds Numbers was particularly measured. Lift force acted on test model was measured with load cell for different angle of attack. Depending on this measurement, drag coefficient was calculated. In this experiment to show effect of plasma actuator, smoke-wire method was used. Parameters which affect the performance of plasma actuator were high voltage, RF frequency, increasing and decreasing amplitude modulation, duty cycle, percent and position of active time on the excitation signal period. At applied measurement ranges according to signal modulation, the levels of improvement obtained from lift force were defined. Signal modulation showed that it was possible to achieve the same performance for flow control by using the less energy

    The use of stepper motor-controlled proportional valve for fio2 calculation in the ventilator and its control with fuzzy logic

    No full text
    WOS:000391930300008PubMed:27817129This article proposes the employment of a proportional valve that can calculate the amount of oxygen in the air to be given to patient in accordance with the amount of FiO(2) which is set from the control menu of the ventilation device. To actualize this, a stepper motor-controlled proportional valve was used. Two counts of valves were employed in order to control the gases with 2 bar pressure that came from both the oxygen and medical air tanks. Oxygen and medical air manometers alongside the pressure regulators were utilized to perform this task. It is a fuzzy-logic-based controller which calculates at what rate the proportional valves will be opened and closed for FiO(2) calculation. Fluidity and pressure of air given by the ventilation device were tested with a Flow Meter while the oxygen level was tested using the electronic lung model. The obtained results from the study revealed that stepper motor controlled proportional valve could be safely used in ventilation devices. In this article, it was indicated that fluidity and pressure control could be carried out with just two counts of proportional valve, which could be done with many solenoid valves, so this reduces the cost of ventilator, electrical power consumed by the ventilator, and the dimension of ventilator.TubitakTurkiye Bilimsel ve Teknolojik Arastirma Kurumu (TUBITAK) [2211-C, 1649B031402604]This study is supported by Tubitak 2211-C Scholarship with reference number 1649B031402604
    corecore