46 research outputs found
Determination of phenological characteristics of some apricot (Prunus armeniaca L.) species in different ecology
Fenolojik parametreler bitkilerin, biyolojik gelişme dönemlerine işaret etmekte olup, genotiplerin ekolojiye adaptasyonunun tespiti
açısından önemlidir. Bu bağlamda, söz konusu parametreler çeşitlere ve ekolojiye göre farklılık göstermektedir. Kayısı
yetiştiriciliğinde, Malatya kurutmalık, İzmir ise sofralık üretim merkezleri arasında yer almaktadır. İki farklı ekolojide yetiştirilen
sofralık (Iğdır, Tokaloğlu, Precoce de Tyrinthe) ve kurutmalık (Kabaaşı, Hacıhaliloğlu) kayısı çeşitlerinin fenolojik özelliklerinin
tespitini amaçlayan bu çalışmada, 3 yıl süreyle tomurcuk kabarması, pembe tomurcuk, çiçeklenme başlangıcı, tam çiçeklenme,
çiçeklenme sonu, yapraklanma ve yaprak dökümüne ilişkin gözlemler yapılmıştır.
Araştırma sonucunda, her iki ekolojide genel olarak, tomurcukların, Mart ayında kabardığı ve yaklaşık İzmir’de 3-15, Malatya’da 3-
35 gün sonra pembe tomurcuk dönemine ulaştığı saptanmıştır. Çiçeklenmenin yıllara bağlı İzmir’de 2 hafta, Malatya’da 8 hafta
farklılık gösterdiği, yıllara ve ekolojilere göre Mart - Nisan aylarında gerçekleştiği ve kısa sürdüğü görülmüştür. İncelenen
özelliklerin çeşit, lokasyon ve yıllara bağlı olarak değişim gösterdiği belirlenmiştir.Phenological parameters indicate the biological growth period of plants. It is important for the determination of ecological
adaptation of genotypes. In this context, these parameters vary depending on varieties and ecology. In Apricot cultivation, Malatya
is situated to dried and Izmir is situated to table varieties growing centers. This study was carried out to determine phenological
characteristics of table (Iğdır, Tokaloğlu, Precoce de Tyrinthe), and dried (Kabaaşı, Hacıhaliloğlu) apricot cultivars in two different
ecology. Buds swell, bud burst, start of blooming, full bloom, end of blooming, foliation and defoliation periods were observed for 3
years.
As a result, in general for both ecology, the buds were swelled in March and approximately 3-15 days in Izmir, 3-35 days in
Malatya after it was determined that reached the pink bud period. The blooming was showed differences 2 weeks in Izmir, 8 weeks
in Malatya some years, according to year and ecology was observed in March-April and completed in a short duration. It was
determined that the observed characteristics were changed depending on the variety, location and year
Variability of Different Pear Hybrid Populations in Terms of Hybridization Performance and the Response to Fire Blight (Erwinia amylovora) Attack
The production of pear, which is one of the most important fruits in Turkey, was restricted by the occurrence of the fire blight disease. There isn’t a certain chemical management against fire blight, although plant activators have been used, at present. It’s very important to improve resistant varieties in terms of an integrated management of bacterial diseases. With this purpose, different crosses have been made between resistant cultigens and P. communis varieties that have good fruit characteristics. Besides, self-pollination and open pollination treatments have been carried out in parental plants. Pollen viability and germination ratio, fruit set ratio, total and mean seed number, seed germination ratio, the ratio of hybrid losses by root rot at early stage and the ratio of hybrid losses by natural fire blight infection were determined. The highest values of the properties such as pollen viability and germination ratio, fruit set ratio, mean and total seed number were obtained from the crosses with ‘Kaiser Alexandre’, ‘Ankara’, ‘Akça’, ‘Conference’ and ‘Santa Maria’ cultivars, in general. As a result of natural fire blight infection in Izmir-Turkey conditions, the resistance level of the hybrids from various combinations differed through the cultivars used for cross pollination, and it is very important to evaluate these hybrid pear populations through their response to fireblight disease in terms of obtaining new resistant cultivars and using these populations as disease resistant genetic resources in the future
Morphological Characterization of Pollen in Some Varieties of Walnut (Juglans regia)
In this study carried out to determine the pollen characteristics of walnut, Bilecik, Chandler, Fernette, Fernor, Kaman 1, Pedro, $ebin, and Sen 1 varieties were used as material. As a result of scanning electron microscopy (SEM) examination it was stated that the pollen shapes were oblate spheroidal for all the walnut varieties. The pollen of the varieties exhibited diversity in pollen length (37.54-40.52 mu m), width (41.10-45.02 mu m), pori diameter (2.45-3.61 mu m), distance between pori (11.28-14.41 mu m) and spinules (0.54-0.73 mu m), pore (16.40-23.00) and spinules (20.50-43.50) number, spinule width (0.18-0.26 mu m) and length (0.09-0.28 mu m). Results showed that in particular, the Fernor had the largest pore diameter, so their number per unit area was low. In contrast, Bilecik had the smallest pore diameter. Distance between pori of this variety was the least. Therefore, a large number of pori was observed on the surface. In addition, spinules sizes were determined to be larger in Sen 1, but smaller in Chandler variety than the others. In particular, these morphological properties of pollen can be used for identification of different varieties. Also, the pollen shape and exine patterning of the varieties studied were illustrated by SEM images
Determination of Performance of Almond Varieties Grown in Demirci District of Manisa Province
WOS: 000530167400006Almonds, a hard-shelled nut fruit species, have an important role in nutrition as a dietary product. Optimum yield and quality can be achieved through regular cultural practices and preferring ecologically fitted varieties. This study was conducted as a randomized block design in Demirci/Manisa ecologic conditions. Aim of this study was to reveal phenological and pomological characteristics (fruit weight and size, shell thickness, double kernel ratio and color) and yield of Nonpareil, Ferragnes, Ferrastar and Texas almond varieties. Almond varieties were bloomed in the second half of March, while the fruits were harvested in August-September period. Fruit and kernel dimensions, color parameters, double kernel ratio and yields showed significant differences among varieties. Accordingly, the fruit weight (4.14 g) and the shell thickness (3.21 mm) were high in the Ferrastar cultivar, whereas these values were low in the Nonpareil variety (1.95 g and 1.79 mm). the highest double kernel ratio and yield were determined in Texas and Ferragnes cultivars, respectively. Varieties, in general, had adapted to the ecology of the region. However, Nonpareil variety has come to the fore
Bazı kayısı çeşitlerinde kış dinlenmesinin tomurcuk gelişimi ve verimliliğe etkisi üzerine araştırmalar
Kayısı yetiştiriciliğinde, kışı ılık geçen yıllarda, çiçek tomurcuğu farklılaşmasındaki düzensizlikler, yüksek oranda çiçek tomurcuğu dökümü, çiçek aborsiyonları yanısıra uygun tozlayıcı çeşitlere yer verilmemesine bağlı verimsizlik ya da düzensiz ürün verimde dalgalanmalar meydana getirebilmektedir. Akdeniz iklim kuşağında yer alan İzmir ekolojik koşullarında yetiştiriciliği yapılan Iğdır, Tokaloğlu, Precoce de Tyrinthe, Kabaaşı ve Hacıhaliloğlu kayısı çeşitlerinde verim düşüklüğünün nedenlerinin araştırıldığı bu çalışmada, optimum üretimin sağlandığı Malatya ekolojisi ile karşılaştırmalı olarak, fenolojik gözlemler, kontrollü koşullar altında kış dinlenme süresinin tespiti, çiçek tomurcuğu gelişimi, tomurcuk dökümleri, çiçek anomalileri, döllenme biyolojisi ve besin elementi içeriği incelenmiştir. Kayısı çeşitlerinde iki farklı ekolojide 3 yıl süreyle yapılan fenolojik gözlemlerde; çeşit, lokasyon ve yıllar arasında değişim olduğu belirlenmiştir. Çiçek tomurcuğu farklılaşması ve gelişiminin temmuz ayında başladığı, bu gelişimin Malatya ekolojisinde başlangıçta hızlı olduğu ancak son aşamalarda lokasyonlar arasındaki farklılığın azaldığı belirlenmiştir. Çiçek tozu canlılık ve çimlenme oranları, Precoce de Tyrinthe ve Şekerpare çeşitlerinde yüksek, Kabaaşı'da ise düşük bulunmuştur. Uygulanan soğuklama süresinin artışına paralel olarak çeşitlerin çiçek tozlarının canlılık ve çimlenme oranlarında da artış kaydedilmiştir. Soğuklama gereksinimin karşılandığı Malatya ekolojisinde çiçek tomurcuğu döküm oranı çeşitlere göre değişmekle birlikte (%8.36 - 61.40), ortalama değer (%25.78) İzmir'e göre daha düşük bulunmuştur (%25.78). Soğuklama gereksiniminin karşılanmasında +7°C'nin altında geçen süreler toplamının İzmir'de daha az olduğu, yıllara göre değişmekle birlikte 800 saat civarında olduğu belirlenmiştir. İzmir ekolojisi için Precoce de Tyrinthe çeşidinin uygun olduğu, Hacıhaliloğlu çeşidinin ise uygun olmadığı belirlenmiştir. Ayrıca Iğdır için Şekerpare ve Tokaloğlu uygun tozlayıcılar olarak tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra, yaprak besin elementi içeriğinin İzmir'de Malatya'ya göre daha düşük olduğu saptanmıştır. Bu bağlamda, optimum verim için uygun gübreleme programının belirlenmesinin de önemli olduğu tespit edilmiştir
BADEM YETİŞTİRİCİLİĞİNDE ORGANİK MADDE KULLANIM POTANSİYELİNİN ARAŞTIRILMASI ÜZERİNE ÖN ÇALIŞMA: YARASA GUANOSU
Günümüzde, yoğun kimyasal gübre kullanımının meydana getirdiği zararların azaltılması ve topraklardaki organik maddeiçeriğinin arttırılması konusunda toplumun, bilinç düzeyinin yükseldiği dikkat çekmektedir. Tarımsal üretimisürdürülebilir kılmak ve ekolojik dengeyi korumak, insana ve doğaya dost girdi kullanımı ile mümkün olabilmektedir.Bu durum, organik bazlı alternatif gübre kullanımının yaygınlaşmasına yol açmıştır. Bu çalışmada, yarasa guanosununNonpareil ve Texas badem çeşitlerinde meyve kalite özellikleri ve kullanım olanakları üzerine etkilerinin belirlenmesiamaçlanmıştır. Nonpareil çeşidinde yarasa guanosu ile kabuklu badem eni (20.18 mm) ve yüksekliğinde (13.80 mm) artışgörülmüştür. Benzer durum, iç badem eninde de saptanmıştır. Texas çeşidinde ise uygulamanın olumlu etkisi ortayaçıkmamıştır. Çeşit × Uygulama interaksiyonu dikkate alındığında ise Nonpareil çeşidinde yarasa gübresinde iç ağırlık,kabuklu ve iç badem eni bakımından en iyi sonuçlar elde edilmiştir. Yarasa guanosu uygulamasının incelenen özelliklerbakımından badem çeşitleri arasında farklılık gösterdiği belirlenmiştir
Demirci/Manisa Ekolojisinde Organik Badem Yetiştiriciliğinin Uygulanabilirliği
Badem, ülkemizde yetiştiriciliği yapılan en eski meyve türlerinden birisidir. Geç çiçeklenen çeşitlerin geliştirilmesi nedeniyle son dönemlerde bu çeşitlerle tesis edilen bahçe sayısı artış göstermektedir. Diğer yandan, organik yetiştiricilik açısından da dikkat çeken bir türdür. Meyvecilikte çeşitlerin değişik ekolojilere adaptasyonunun tespiti ve yaygınlaştırılması önem taşımaktadır. Bu bağlamda, Manisa ili Demirci ilçesinde yürütülen çalışmada, organik olarak yetiştiriciliği yapılan Ferragnes ve Ferraduel badem çeşitlerin bazı meyve özellikleri ve verim durumlarının tespiti amaçlanmıştır. Buna göre, kabuklu meyve boyutları, ağırlığı ve kabuk kalınlığı çeşitler ve yıllara göre değişim göstermiştir. Çeşitler ikinci yılda nispeten daha yüksek verime sahip olmuştur. Ortalama kabuk kalınlığı Ferragnes 3.472 mm ve Ferraduel 3.838 mm olarak belirlenmiştir. Bu bulgular doğrultusunda çeşitlerin yöreye uyum sağladığı ve organik olarak yetiştirilebileceği sonucuna ulaşılmıştır