3 research outputs found
Fıre Safety Preventıons For Mıxed-Use Hıgh Rıse Buıldıngs
Çalışma, karma kullanımlarda tercih edilen her fonksiyonun ve yüksek binaların yangın çıkış
nedenleriyle beraber ve pasif yangın güvenlik önlemlerini kapsamaktadır. Karma kullanımlı
yüksek binalar için ulusal ve uluslararası yangın mevzuatlarında ''Karma kullanılan binalarda
en kısıtlayıcı olan şartlara göre yangın güvenlik önlemleri alınmalıdır.'' şeklinde ifade
edilmektedir. Bu ifadeden yola çıkılarak, karma kullanımlı yüksek binalarda yangın
güvenlik önlemlerini belirlemek için ulusal ve uluslararası yangın mevzuatlarında her bir
fonksiyonun yangın güvenlik önlemleri ayrı ayrı incelenmiştir. Yüksek binaların yangın
güvenlik önlemleri ve her fonksiyonun yüksek bina sınıfına dahil olduğunda sağlaması
gereken şartlar incelenip, en kısıtlayıcı koşullar kabul edilmiş ve karma kullanımlı yüksek
binalar için performans kriterleri oluşturulmuştur. Oluşturulan performans kriterlerinin
uygulanabilirliğini teyit etmek adına Ankara'da karma kullanımlı yüksek bir bina
incelenmiştir. Bu çalışmanın sonucunda ise hem seçilen binaya yönelik hem de karma
kullanımlı yüksek binalarda yangın güvenlik önlemlerine yönelik öneriler geliştirilmiştir.The study consists of passive fire precautions in relation with occupancies preferred for the
mixed-use buildings and the fire reasons of the high rise buildings. Fire safety prevention of
mixed-use high rise buildings are expressed: ''Fire safety prevention of mixed-use
occupancy must be taken in accordance to the most restrictive requirements. '' In national
and international fire regulations, starting from this statement, each of all occupancies are
examined in national and international fire codes for determining fire safety prevention of
mixed-use high rise occupancies. Fire safety prevention for high rise buildings and the
requirements of each function, when they are considered as a high rise building are taken
into review and the most restrictive conditions are accepted, performance criteria for mixeduse
high rise buildings were established. A mixed use high rise building is examined in order
to confirm feasibility of creating performance criteria in Ankara, with the results of this
study, suggestions were developed for both the selected building and fire safety preventions
for mixed-use high rise buildings
DISCUSSIONS ON THE CONCEPT OF THE THIRD WORLD AND SUSTAINABILITY OF THE THIRD WORLDISM IN THE CONTEXT OF ENVIRONMENTAL PROBLEMS
Bu çalışmada BM platformlarında Üçüncü Dünya ülkelerinin çevre sorunları karşısındaki davranışları ve stratejileri analiz edilecektir. Çevre sorunlarına ilişkin gündem maddelerine ve gelişmekte olan ülkelerin tutumlarına odaklanarak, Üçüncü Dünya kavramının, Üçüncü Dünya düşüncesinin sürekliliği, anlamlılığı, uygunluğu üzerine güncel tartışmaların bir boyutu ele alınacaktır. Dinamik bir niteliğe sahip olan Üçüncü Dünya kavramı birçok alanda birçok kesim tarafından kullanılmaktadır. Ampirik bir zemin oluşturabilmek için iki kutuplu sistemin dağılmasının ardından çevre sorunlarına ilişkin gündem maddelerinde Birleşmiş Milletler’de Üçüncü Dünya ülkelerinin davranışları ele alınacaktır. Eğer Üçüncü Dünya devri son bulduysa o zaman günümüzde küresel politikaya ilişkin bir unsur değildir. Öte yandan gelişmekte olan ülkelerin çevre politikalarında tanımlanabilir, belirgin bir dayanışma ayırt edilebiliyorsa bu Üçüncü Dünya’nın güncelliğini koruduğu anlamına gelmektedir. 1992 yılında gerçekleştirilen Rio Konferansı’nın ardından çevre sorunlarında Üçüncü Dünya benzer çıkarlarını ortaya koymakla kalmamış aynı zamanda G77’yi bir koordinasyon mekanizması olarak kullanmıştır.In this study, the attitudes and strategies of the Third World within the UN platforms regarding environmental problems are analyzed. By focusing on the agenda items about environmental problems and the attitude of the developing countries, a dimension of the current discussions regarding the continuity, significance and suitability of the thought of the Third World, the concept of the Third World, is addressed. The concept of the Third World, which has a dynamic nature, is used by many segments of the society in many fields. In order to establish an empirical ground, the attitude of the Third World countries in the United Nations after the dissolution of the bipolar system on the agenda items on environmental problems are discussed. If the Third World era has come to an end, then it is not an element of the current global politics. On the other hand, ifevident solidarity can be distinguished in the environmental policies of the developing countries, this means that the Third World holds its actuality. After the Rio Conference held in 1992, the Third World has not only demonstrated similar interests in environmental issues, but also used G77 as a coordination mechanism