6 research outputs found

    3-6 Yaş grubu çocuğun akut bir hastalık nedeniyle hastaneye yatışa karşı davranışsal tepkilerinin belirlenmesi

    Get PDF
    The study is executed with mothers of children aged 3-6 (n=170) whose children were hospitalized for the first time between the dates of 15.07.2003 and 15.06.2006, who were reachable by phone and accepted to participate in the study aiming determination of behavioral reactions of a child of 3-6 ages group to be hospitalized due to an acute illness.In this study, for data gathering "Personal Information Form" including 15 questions and "Inquiry Form of Behavior Changes of  3-6 Ages Group Children After Being Hospitalized" with 30 questions were used. Date gathering forms were carried out as pre-test by using face-to-face interview method with mothers of 3-6 aged children who were hospitalized for the first time and were in first 12 hours of hospitalization. "Inquiry Form of Behavior Changes of 3-6 Ages Group Children After Being Hospitalized" was re-carried out with mothers by phone 1 month after children being discharged from hospital.In analyzing of datas statistical programme of SPSS 13.0 for Windows was used. In statistical evaluation;  number-percent dispersion, Wilcoxon Sing Rank test and Paired Sample-t test were used.According to the results obtained from the study, 57.6% of children are male with age average of 4,46±1,18 and 52.3% of them were hospitalized due to Gastroentestinal System Illnesses. A significant difference was determined between average points of behavior changes of 3-6 ages group children hospitalized due to an acute illness before hospitalized (10,735±4,882) and after being discharged from hospital (15,0476±4,306). In the study, it is observed that there are some behavioral changes in children after being hospitalized such as being cranky before going to bed and during eating, disquiet, bed-wetting, seperation anxiety, excessive attachment to a parent, to need help even for the things he/she could accomplish, to have fear from new environments, people or objects, bad temper attacks, fear of doctor/nurse and hospital, fear from darkness, having bad dreams and awakening with crying, disorder in defecating, insomnia, anorexia, aggressive reactions to the parent, increase in playing with sexual organ, telling stories of  hospital environment while playing with toys.As a conclusion, it is advised healthy children to be prepared with education programmes to the possibility of being hospitalized in the future. In preparation, child's age, level of development and past experiences are crucial.Araştırma, 3-6 yaş grubu çocuğun akut bir hastalık nedeniyle hastaneye yatışa karşı davranışsal tepkilerini belirlemek amacıyla yapılmış, tanımlayıcı tipte bir çalışmadır. Araştırmanın evren ve örneklemini, 15.07.2003-15.06.2006 tarihleri arasında ilk defa hastaneye yatan, hastaneye yatışın ilk 12 saati içinde olan,  telefonla ulaşılabilen ve çalışmaya katılmayı kabul eden 3-6 yaş grubunda çocuğu olan anneler (n=170) oluşturmuştur. Çalışmada veri toplama aracı olarak, araştırmacılar tarafından hazırlanan 15 soruluk "Kişisel Bilgi Formu" ve 30 maddelik "3-6 Yaş Grubu Çocuklarda Hastaneye Yatış Sonrası Davranış Değişiklikleri Anket Formu" kullanılmıştır. Araştırmanın pre-test verileri, araştırmacılar tarafından yüz-yüze görüşme yöntemi kullanılarak toplanmıştır. Post-test verileri ise çocuklar taburcu edildikten 1 ay sonra telefon görüşmesi ile toplanmıştır. Verilerin analizinde SPSS 13.0 for Windows istatistik programı kullanılmıştır. İstatistiksel değerlendirmede; sayı-yüzde dağılımları, Wilcoxon Sing Rank testi ve Paired Sample-t testi kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre; çocukların %57,6'sının erkek, yaş ortalamasının 4.46±1.18 olduğu ve %52,3'ünün Gastroentestinal sistem hastalıkları nedeniyle hospitalize edildiği saptanmıştır. Akut hastalık nedeniyle hastaneye yatırılan 3-6 yaş grubu çocukların, hastaneye yatış öncesi (10.735±4.882) ve taburculuk sonrası (15.0476±4.306) davranış değişiklikleri puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu belirlenmiştir. Araştırmada, çocuklarda hastaneye yatış sonrası; gece yatmaya giderken ve yemek yerken huysuzluk yapma, gece yatağını ıslatma, yeni ortam/kişi ve eşyalardan korkma, doktor/hemşire ve hastane korkusu gibi davranış değişiklikleri olduğu saptanmıştır. Bu sonuçlar doğrultusunda; sağlıklı çocukların ileride yaşayabileceği hastaneye yatırılma durumuna eğitim programları ile hazırlanması önerilmektedir. Hazırlıkta çocuğun yaşı, gelişim düzeyi ve önceki deneyimleri önemlidir

    Diyabetli ergenlerde internet üzerinden yapılan danışmanlığın hipoglisemi korkusu ve metabolik kontrol üzerine etkisi

    No full text
    Araştırma, diyabetli ergenlerde internet üzerinden yapılan hemşirelik danışmanlığının hipoglisemi korkusu ve metabolik kontrol üzerine etkisini incelemek amacıyla yapılan yarı deneysel tipte bir araştırmadır. Araştırma, Haziran 2009 - Nisan 2010 tarihleri arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesi Endokrin polikliniğinde takip edilen 12-17 yaş grubundaki Tip I diyabetli ergenler ile yürütülmüştür. Araştırmanın evrenini, araştırmanın yürütüldüğü hastanedeki Tip 1 diyabetli ergenler (N=118) oluşturmuştur. Araştırmanın örneklemini ise, Haziran 2009 - Nisan 2010 tarihleri arasında belirlenen hastanenin Çocuk Endokrin polikliniğinde takip edilen, araştırmaya katılmayı kabul eden ve ulaşılabilen 86 Tip 1 diyabetli ergen oluşturmuştur. Araştırma kapsamındaki ergenler, yaşa göre tabakalı rastgele örnekleme yöntemi ile Çalışma (n=43) ve Kontrol (n=43) gruplarına alınmıştır. Araştırmada, çalışma grubundaki ergenlere 3 ay boyunca internet üzerinden (e-mail ile) hipoglisemi yönetimi konusunda danışmanlık yapılmış, kontrol grubundaki ergenlere ise danışmanlık yapılmamış klinikte verilen rutin diyabet eğitimi almışlardır. Araştırmada veri toplama aracı olarak: “Ergenlere ve Ebeveynlere Yönelik Bilgi Formu”, “Çocuklar İçin Hipoglisemi Korku Ölçeği”, “Diyabet Yönetimi Çizelgesi” kullanılmıştır. Verilerin analizinde SPSS for Windows 16.0 paket programı kullanılarak, sayı, yüzde, ortalama, Ki-kare, Independent Student t testi, Paired Samples t testi, iki faktörlü varyans analizi ve Bonferroni testi uygulanmıştır. Araştırmada, çalışma ve kontrol grubundaki ergenlerin sosyo-demografik özellikleri, hastalık özellikleri ve hipoglisemi öyküleri açısından gruplar arasında anlamlı bir fark olmadığı (p>0.05) her iki grubun homojen olduğu bulunmuştur. Danışmanlık öncesi, çalışma ve kontrol grubundaki ergenlerin hipoglisemi korkusu puan ortalamaları açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0.05). Danışmanlık sonrası ise, çalışma grubundaki ergenlerin hipoglisemi korkusu puan ortalamasının kontrol grubundaki ergenlerin hipoglisemi korkusu puan ortalamasından daha düşük olduğu ve bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptanmıştır (p0.05), ancak danışmanlık sonrası çalışma grubundaki ergenlerin HbA1c değerlerinde, kontrol grubundaki ergenlerin HbA1c değerlerine göre az da olsa bir düşme olduğu belirlenmiştir. Çalışma ve kontrol grubu ergenlerin danışmanlık sonrası hipoglisemi korkusu puan ortalamalarının diyabet kampına katılma durumu ve insülin uygulamada ebeveyninden yardım alma durumuna göre değiştiği ve bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu (p<0.05) saptanmıştır

    Validity and reliability of the Turkish version of the DSM-5 Separation Anxiety Disorder Severity Scale–child form

    No full text
    OBJECTIVE: This study aimed to assess the validity and reliability of the Turkish version of the DSM-5 Separation Anxiety Disorder Severity Scale–Child Form. METHODS: The scale was prepared by carrying out translation and back-translation of the DSM-5 Separation Anxiety Disorder Severity Scale–Child Form. The study group consisted of 41 patients who had been treated in a child psychiatry unit and diagnosed with separation anxiety disorder and 100 healthy volunteers who were attending middle or high school during the study period. For the assessment, Screen for Childhood Anxiety and Related Emotional Disorders (SCARED) was also used, along with the DSM-5 Separation Anxiety Disorder Severity Scale–Child Form. RESULTS: The Cronbach alpha internal consistency coefficient was calculated as 0.932, while the item–total score correlation coefficients were between 0.400 and 0.874. One factor that could explain 63% of the variance was obtained. The scale showed a medium correlation with SCARED. The area under the receiver operating characteristic curve was calculated as 0.898. CONCLUSION: It was concluded that the Turkish version of DSM-5 Separation Anxiety Disorder Severity Scale–Child Form could be used as a valid and reliable tool both in clinical practice and for research purposes

    Validity and reliability of the Turkish version of the DSM-5

    No full text
    The goal of this study was to assess the validity and reliability of the Turkish version of the DSM-5 (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, Fifth Edition) Dissociative Symptoms Severity Scale-Child Form. The scale was prepared by translating and then back-translating the DSM-5 Dissociative Symptoms Severity Scale. The study groups included one group of 30 patients diagnosed with posttraumatic stress disorder who were treated in a child and adolescent psychiatry unit and another group of 83 healthy volunteers from middle and high schools in the community. For assessment, the Adolescent Dissociative Experiences Scale (ADES) was used in addition to the DSM-5 Dissociative Symptoms Severity Scale. Regarding the reliability of the DSM-5 Dissociative Symptoms Severity Scale, Cronbach's alpha was .824 and item-total score correlation coefficients were between .464 and .648. The test-retest correlation coefficient was calculated to be r=.784. In terms of construct validity, one factor accounted for 45.2% of the variance. Furthermore, in terms of concurrent validity, the scale showed a high correlation with the ADES. In conclusion, the Turkish version of the DSM-5 Dissociative Symptoms Severity Scale-Child Form is a valid and reliable tool for both clinical practice and research
    corecore