Akıllı Liman Yapılanmasına Yönelik Uygulamaların Bilinirliği Üzerine Keşfedici Bir Araştırma

Uluslararası ticaret açısından önemli bir pazarlama kanalı olan limanlar, ülkelerin ekonomik gelişmişlik düzeylerinin en önemli belirleyicilerinden birisidir. Dünya ticaretinin %90’ının denizyolu üzerinden gerçekleşmesi, günümüz lojistik zincirinin en önemli öğelerinden birisi olarak ifade edilen limanların önemini gittikçe artırmakta ve limanlarda dijital dönüşümü gerekli kılmaktadır. Artık hemen her sektörde kendisini gösteren Endüstri 4.0 teknolojilerinin limancılık sektöründe de kullanılmaya başlanması, akıllı alt yapılar, nitelikli işgücü ve otomasyonun entegrasyonu olarak ifade edilen akıllı liman kavramını da gündeme getirmektedir. İlgili literatür incelendiğinde, son yıllarda limancılık sektöründe dijitalleşme uygulamalarının incelenmesine yönelik çalışmaların mevcut olduğu görülmektedir. Ancak henüz Türkiye’deki limanların akıllı liman olma yolundaki girişimlerinin operasyon, çevre, enerji, emniyet ve güvenlik boyutlarıyla araştırıldığı bir çalışmaya rastlanılamamıştır. Bu çalışma ile birlikte, limanlarda faaliyet gösteren personellerin belirtilen dört boyut altında yer alan uygulamalara yönelik bilgi düzeyleri araştırılmıştır. Keşfedici nitelikte olan bu araştırmada, örneklem yöntemi olarak amaçlı örnekleme; veri toplama yöntemi olarak yüz yüze anket ve çevrimiçi ortamda hazırlanan anket formu kullanılmıştır. Toplanan veriler IBM Statistics 25 istatistik paket programı yardımıyla analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda, akıllı liman yapılanmasına yönelik teknolojilerin bilinirlik düzeylerinin düşük olduğu tespit edilmiştir

Lojistik 4.0 Üzerine Yapılan Araştırmaların Bibliyometrik Analizi

Dördüncü endüstri devriminin en önemli uygulamalarından biri olan Lojistik 4.0, tedarik zincirinde yer alan tüm üyeler için sürdürülebilirlik, verimlilik ve temel iş süreçlerini iyileştirme açısından kritik bir öneme sahiptir. Lojistik 4.0, tedarik zinciri ve lojistik süreçlerde kurumsal kaynak planlama, depo yönetim sistemleri, taşıma yönetim sistemleri ve akıllı ulaşım sistemlerine entegre edilen ileri düzey teknolojik bir uygulamadır. Teknolojilerin entegrasyonu sayesinde kuruluşlar, maliyet, zaman, hız ve rekabet avantajı elde ederek müşterilerine daha iyi hizmet sunmayı ve değer yaratmayı hedeflemektedir. Günümüzde son derece popüler hale gelen Lojistik 4.0 kavramı üzerine yapılan çalışmaların ortaya konulması, bu alanda çalışan ve çalışmayı düşünen teorisyenler ve uygulayıcılar açısından büyük bir önem arz etmektedir. Bu sebeple, Lojistik 4.0 ile ilgili yapılan araştırmaların bibliyotmerik analizinin gerçekleştirilmesi çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Bu amaca yönelik olarak, 2015-2022 yılları arasında Web of Science veri tabanında yer alan Lojistik 4.0 konulu toplamda 127 araştırma VOSviewer paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Analizler sonucunda, en çok ortak çalışma yürüten yazarın ‘Olaverri-Monreali, C’ olduğu; ‘Lojistik 4.0’, ‘Endüstri 4.0’, ‘Nesnelerin İnterneti’, ‘Sürdürülebilirlik’, ‘Büyük Veri ve Dijitalizasyon’un en sık kullanılan ortak kelimeler olduğu; en çok atıf alan çalışmanın Barreto (2017)’a ait olduğu; en etkili derginin ‘Manufacturing Engineering Society’ olduğu ve en çok atıf alan yazarın ‘Amaral, A’ olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte, en az 1 çalışma ve en az 1 atıfa sahip olan ülkelerin en etkili ülkelerin ise ‘Almanya’, ‘Portekiz’, ‘Polonya’, ‘Norveç’ ve ‘İtalya’ olduğu sonucuna ulaşılmıştır

Theory of mind and its relationship with alexithymia and quality of life in patients with psychogenic nonepileptic seizures: Comparisons with generalised epilepsy and healthy controls

Objective: Psychogenic nonepileptic seizures (PNES) are associated with high alexithymia, social cognition problems and low quality of life (QoL). Theory of Mind (ToM) has been studied in several conditions as a significant predictor of QoL. We aimed to assess the relationship between ToM abilities, alexithymia and subjective QoL in PNES patients and compare with generalised epilepsy (ES) patients and healthy controls. Method: Patients with PNES (n = 28), ES (n = 28) and healthy volunteers (n = 28) were evaluated for alexithymia and quality of life (QoL) with Toronto Alexithymia Scale-20 (TAS-20) and Short Form-36 (SF-36). Reading the Mind in the Eyes test was used for assessment of affective ToM and Hinting Task and Strange Stories tests for cognitive ToM abilities. Results: Analyses revealed lower SF-36 scores and poorer ToM performance in the PNES group compared to healthy group and poorer cognitive ToM performance than ES group. Cognitive ToM performance was inversely correlated with TAS-20 difficulty identifying feelings subscale and physical functioning subscale of SF-36 in the PNES group. Conclusion: These results are consistent with previous research on PNES and other somatoform disorders and suggest that PNES is associated with impaired ToM task performance. ToM task performance might be related to specific aspects of alexithymia and QoL

A Novel Splice Site Variant in KLHL40 Gene in Multiple Affected NEM8 Family Members Who Present Phenotypic Variability

Introduction: Nemaline myopathy (NEM) is a heterogeneous muscle disease, which usually presents with hypotonia and muscle weakness. Biallelic pathogenic variants of KLHL40 gene cause severe form of NEM (NEM8), which leads to a wide range of symptoms, including hypotonia, muscle weakness, joint contractures and fractures. Nemaline bodies in muscle fiber are characteristic findings of the disease. Case Presentation: Here, we presented three affected individuals in a family with variable phenotypes, in whom the same novel splice-site variant in KLHL40 gene (c.1607+3A>PT) was detected. Discussion: This study expanded the spectrum of genotype and phenotype of NEM8, and emphasized that molecular genetic tests are highly valuable in diagnosis of patients with inconclusive muscle biopsy results