11 research outputs found

    Total ve Kısmi Diş Eksikliği Olgularının, Konvansiyonel ve Implant Üstü Protezler Ile Tedavisinde Artex Artikülatör Kullanımının Klinik Etkinliğinin Araştırılması

    No full text
    Objectives: in this study, the clinical efficacy of a fully adjustable articulator and its outcome on patient comfort have been aimed to be studied on conventional and implant supported denture fabrication of patients with complete and partial edentulism. Methods: Totally 40 patients with an age range 35-65 having required clinical criteria have been included and divided into 2 subgroups of 20 patients. in the first group, conventional clinical and laboratory procedures including interocclusal registration, transfer and denture fabrication have been used for rehabilitation of patients with conventional and/or implant supported dentures, while an articulator system was used for the prosthetic rehabilitation of patients requiring conventional and/or implant supported dentures in the second group. Results: in the study group patients that articulator system was used both chewing activity and phonation as well as the aesthetic satisfaction, avoid joint problems or in terms of the decline of existing joint problems have been achieved statistically significant positive results. Conclusion: the results of the study indicated that the patients using dentures fabricated with the aid of the articulator system had higher chewing ability, adequate bite force, no masticatory muscle and/or temporomandibular joint problems,and their speech was not deterioriated and esthetic outcome of the rehabilitation was sufficientAmaç: Dişhekimliğinde kullanılan ve eklem hareketlerini taklit edebilen yardımcı cihazlar mevcuttur. Bu cihazlara artikulatör adı verilir. Artikülatörler; eklem hareketleri ile uyum içinde olan sabit yada hareketli protetik restorasyonların, klinik ve laboratuar aşamaların da kullanılır. Bu çalışmada; total ve kısmi diş eksikliği olan bireylerin konvansiyonel ve implant üstü protezler ile tedavisinde, tam ayarlanabilir (artex marka) artikülatör kullanımının klinik etkinliğinin araştırılması ve hastaların yaşam kalitesine etkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmaya 35 - 65 yaş aralığında, belirlenen kriterlere uygun 40 hasta çalışmaya dahil edilerek 20' şer kişilik 2 alt gruba ayrılmıştır. 1. Grup'da yer alan hastaların konvansiyonel veya implant üstü protezlerinin yapımı sırasında, kapanış kayıtlarının alınması, transferi ve protezlerinin laboratuar aşamaları için konvasiyonel yöntemler kullanılmıştır. 2. Grup'da yer alan hastaların konvansiyonel veya implant üstü protezlerinin yapımı sırasında ise kapanış kayıtlarının alınması, transferi ve protezlerinin laboratuar aşamalarında artikülatör sistemi kullanılarak protezleri üretilmiştir. Bulgular: Artikülatör sisteminin kullanıldığı çalışma grubu hastalarında gerek çiğneme etkinliği ve fonasyon açısından, gerekse estetik memnuniyet ve eklem problemlerinin oluşmaması veya mevcut eklem problemlerinin gerilemesi açısından istatistiksel olarak anlamlı pozitif sonuçlara ulaşılmıştır. Sonuç: Artikülatör sistemi kullanıldığı çalışma grubu hastalarında; çiğneme etkinliğinin yüksek, yeterli ısırma kuvveti uygulanabildiği, çiğneme kaslarında ağrı veya eklem problemlerinin olmadığı, konuşmanın etkilenmediği ve estetik görünümü açısından daha tatminkar olduğu sonucuna varılmıştı

    Unilateral condylar notch of the temporomandibular joint: MRI and CT diagnosis

    No full text
    In this case report, morphological changes of superior articular surface of the left condyle, that are demonstrated by MRI and confirmed by CT examinations, are evaluated. 'The observed unilateral left condylar notch is believed to be a congenital entity that has not been reported before in literature.In this case report, morphological changes of superior articular surface of the left condyle, that are demonstrated by MRI and confirmed by CT examinations, are evaluated. 'The observed unilateral left condylar notch is believed to be a congenital entity that has not been reported before in literature

    Farklı yüzey pürüzlendirme işlemlerinin yapıştırıcı simanların seramiğe olan bağ dayanımı üzerine etkisi

    No full text
    Objectives: Promoting ceramic-cement integration by providing optimal adhesion between resin cements and glass ceramic surfaces is important from clinical point of view. To evaluate the effect of different surface roughening methods on the shear bond strength (SBS) of three luting resin cements to a lithium-disilicate- based glass ceramic. Materials and Methods: One hundred eighty cylindrical ceramic blocks (4x4 mm, IPS e.max, Ivoclar, Schaan, Liechtenstein) were prepared and divided into 3 main groups (n=60/group). Group 1 was treated with 9,5% hydrofloric acid (HF) for 45 sec. Group 2 was roughened by tribochemical silica coating (TSK). The specimens in Group 3 were subjected to 9,5% HF acid followed by TSK. Then each main group was divided into 3 luting cement subgroups named: (1) VariolinkII (Ivoclar, Liechtenstein), (2) RelyX ARC (3MEspe, Germany), (3) BifixQM (Voco, Germany). Ten of the specimens in each subgroup were luted to the other 10 by a luting cement specific for each subgroup. All specimens were thermocycled (x1000, 5-550C, 20 sec.) and SBS tests were performed (Autograph, Shimadzu, Japan, 0.5 mm/ min). The obtained data (mean;plusmn;SD) were statistically analyzed (ANOVA and Boferroni, alpha=.05). The interfaces of the specimens were observed under a SEM (Jeol JSM 5200, Japan). Results: While combined HF + TSK surface conditioning method resulted in significantly higher SBS values for all resin groups (Variolink II:48,1;plusmn;9,3; RelyX ARC:39,6;plusmn;8,4; Bifix QM:36,3;plusmn;5,1) (P;lt;.05), HF acid (Variolink II:33,8;plusmn;6,5; RelyX ARC:28,1;plusmn;4,4; Bifix QM:18,9;plusmn;4,8) and TSK alone (Variolink II:27,9;plusmn;8,5; RelyX ARC:22,5;plusmn;5,9; Bifix QM:16,4;plusmn;4,6) demonstrated insignificant differences (P;gt;.05). Conclusion: With HF acid etching followed by TSK, highest resin-ceramic bond strength values were obtained for all luting cement groups. Variolink II exhibited highest resin-ceramic bond strength regardless of different surface conditioning methods.Amaç: Rezin simanların cam seramik yüzeylere optimal tutunmalarını sağlayarak seramik-siman entegrasyonunun iyileştirilmesi klinik açıdan gereklidir. Farklı yüzey pürüzlendirme işlemlerinin, 3 farklı rezin siman ile lityum-disilikat esaslı cam seramik arasındaki makaslama bağ dayanımına etkisinin değerlendirilmesidir. Gereçler ve Yöntemler: Yüz seksen adet silindirik seramik örnek (IPS e.max, Ivoclar, Schaan, Liechtenstein, 4x4mm) hazırlandı ve 3 ana gruba ayrıldı (n=60/ grup). Grup 1’e, 45 sn süresince %9,5’luk hidroflorik asit (HF) uygulandı. Grup 2’de pürüzlendirme işlemi tribo-kimyasal silika kaplama (TSK) ile sağlandı. Grup 3’deki örneklere %9,5’luk HF asidin ardından TSK uygulandı. Üç ana grup, 3’er yapıştırıcı siman alt grubuna ayrıldı: (1) VariolinkII (Ivoclar, Liechtenstein), (2) RelyX ARC (3MEspe, Almanya), (3) BifixQM (Voco, Almanya). Her bir gruptaki 10 örnek gruba özgü yapıştırıcı siman ile diğer on örneğe yapıştırıldı. Tüm örnekler termal döngüden geçirildi (x1000, 5-550C, 20 s.) ve makaslama bağ dayanım testleri yapıldı (Autograph, Shimadzu, Japan, 0.5 mm/dk). Elde edilen veriler (ortalama±SS) istatistiksel olarak analiz edildi (ANOVA ve Bonferroni, alfa=.05). Örneklerin arayüzleri TEM ile incelendi (Jeol JSM 5200, Japan). Bulgular: Kombine HF+TSK yüzey pürüzlendirmesi tüm rezin grupları için en yüksek bağ dayanım değerlerini verirken (VariolinkII:48,1±9,3; RelyX ARC:39,6±8,4; Bifix QM:36,3±5,1) (P.05) sadece HF asit (VariolinkII:33,8±6,5; RelyX ARC:28,1±4,4; Bifix QM:18,9±4,8) ve sadece TSK (VariolinkII:27,9±8,5; RelyX ARC:22,5±5,9; Bifix QM:16,4±4,6) grupları arasında anlamlı farklar yoktu (P>.05). Sonuç: HF asit uygulaması sonrası silika kaplama işlemi ile, tüm siman gruplarında en yüksek rezinseramik bağ dayanımı değerleri elde edildi. Rezin simanlardan Variolink II yüzey hazırlama işleminden bağımsız olarak en yüksek rezin-seramik bağ dayanımını gösterdi

    Reyhan ailesi ve pastanesi çevresinde Çamlıhemşin, göç ve pastacılık

    No full text
    Ankara : İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Tarih Bölümü, 2014.This work is a student project of the The Department of History, Faculty of Economics, Administrative and Social Sciences, İhsan Doğramacı Bilkent University.by Özer, Abdürrahim
    corecore