36 research outputs found

    Discrete Time Analysis of Consolidated Transport Processes

    Get PDF
    Diese Arbeit beschäftigt sich mit der Entwicklung zeitdiskreter Modelle zur Analyse von Transportbündelungen. Mit den entwickelten Modellen für Bestands- und Fahrzeugbündelungen, insbesondere Milkrun-Systeme, kann eine detaillierte Leistungsbewertung in kurzer Zeit durchgeführt werden. Darüber hinaus erlauben die Modelle die Analyse der Umschlagslagerbündelungen, beispielweise Hub-und-Spoke-Netzwerke, indem sie im Rahmen einer Netzwerkanalyse mit einander verknüpft werden

    İKİNCİ DALGA FEMİNİZMİN KOZMETİK REKLAMLARININ GÖRSEL-METİNSEL TASARIMI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

    No full text
    Feminist hareketin tarihi içinde, her bir feminist dalga toplumsal ve kamusal alanda ve iş yaşamı içinde kadının konumunun geliştirilmesine yönelik mücadele vermiştir. Feminist kuramcıların ve yazarların çalışmaları hem toplumsal değişim için bir temel sağlamış hem de kadınların her bir dalga içindeki toplumsal ve kültürel kazanımlarının tarihsel olarak açıklanmasına olanak tanımıştır. Kadının artan sosyo-ekonomik, politik ve kültürel gücü aynı zamanda kadının kitle iletişim araçlarındaki temsilinde de değişikliklere yol açmıştır. Bu açıdan, ikinci dalga feminizm kitle iletişim araçlarında yeni ve daha dürüst kadın temsillerinin yer almasını teşvik etmiştir. Bu çalışma ikinci dalga feminizmin kozmetik reklamlarındaki kadın temsillerinde nasıl bir değişime neden olduğunu incelemektedir. Çalışmada feminist kuramsal düşüncelerden, kaygılardan ve temalardan ilham alan reklamlar görsel eleştirel bir yaklaşımla ele alınmakta, geleneksel özcü rollerinden kurtulmuş yeni çalışan kadını gösteren reklamlar incelenmektedir. Çözümlenen reklamlar amaçlı örneklem (kurama dayalı örneklem) ile seçilmiştir. Araştırmanın sonuçları, dönemin kozmetik reklamlarının görsel-metinsel tasarımının ikinci dalga feminizmin kamusal alan, iş, çalışan kadın, evlilik, aile, eşitlik, cinsiyetçilik ve cinsellik ile ilgili düşünceleri, kaygıları ve temaları ile örtüştüğünü göstermektedir.In the history of feminist movement, each feminist wave has struggled to develop the status of women in social, public and business life. The works of feminist theoreticians and writers both provided a base for social change, and gave an historical account of the social and cultural acquisitions that women had in each wave. The increased socioeconomic, political and cultural power of women also led the changes in the representation of women in the media. In this regard, the second wave of feminism encouraged new and fair gender representations in the media, indicating the changing status of women. This study aims to investigate how second wave feminism caused a change in the representation of women in cosmetics advertisements. It takes a visual critical approach to the advertisements which draw inspiration from feminist theoretical ideas, concerns and themes, and analyses advertisements featuring new working women free from traditional essentialist roles. The advertisements were chosen with purposive sampling (theory based sampling) for analysis. The findings of the research shows that the visual-textual design of the cosmetic advertisements of the period coincides with the second wave feminist ideas, concerns and themes on public space, business, working women, marriage, family, equity, sexism, and sexuality

    Kabakgil Anaçlık Tohumlarında Sıvı Ekim Metodunun Düşük Sıcaklık Ekimlerinde Fide Kalitesine Etkisi

    No full text
    Grafting is used widely in cucurbits, mainly in watermelon transplant production. Seeds are sown in earlyspring in rootstocks to get seedling for grafting. Even though glasshouse is heated night temperatures maydrop down and extends the time of appearance of seedlings on the surface. So early emergers are likely toproduce well developed seedlings compared to late emergers. This is an impact on graftable seedlingnumbers. This work was carried out to test the effect of sowing germinated rootstock cucurbit seeds (fluiddrilling)on seedling emergence and seedling quality at low temperature. Six rootstock cultivars (Domingo,Zorba, Polifemo, Carnivor, Strongtosa and Gürdal) were germinated in laboratory conditions and 2-3 mmradicle protruded seeds were sown in a peat:moss:perlite mixture either with or without gel at 18 C.Subsequently germinated seeds were stored either at 5 C over five days and sown with or without gelmixture. Results indicated that sowing germinated seeds in all cultivars significantly increased emergencepercentages (p0.05). This was highest in pre-germinated and five-day stored seeds sown with gel at 96.6%and lowest in the control at 73.1%. Storing germinated seeds did not decrease the advantages of pregermination,and in fact germinated and stored seeds had slightly higher emergence percentages than unstoredones. Seedling quality, as shown by shoot fresh and dry weights and root fresh and dry weights of pregerminatedand sown seeds, were better than the controls in all cultivars. The thickness of the seedlings werealso significantly higher than those of the controls sown either with or without gel mixed or stored. Theresults showed that sowing germinated seeds of rootstocks can be used to enhance graftable seedling size.Karpuz yetiştiriciliğinde aşılanmış fide kullanımı hızla artmaktadır. Yavaş ve düzensiz çıkış aşılı fideüretiminin etkinliğini azaltır. Düşük sıcaklıklar bu düzensiz çıkışın en önemli nedenlerindendir. Aşılı fideüretimi için tohum ekiminin yapıldığı erken ilkbahar periyodunda sera ısıtma sistemi iyi çalışsa bile gecesıcaklıklarının düşük olabilmesi nedeniyle çıkış süresi uzamaktadır. Bu süre çeşitlere göre değişebilir vedolayısıyla da fide kalitesini belirler. Erken çıkan fideler daha kalın ve gelişmiş, geç çıkanlar ince ve zayıffideler oluşturur. Bu çalışma çimlenmiş kabakgil anacı tohumlarının düşük sıcaklıkta ekilmesinin fide çıkışıve kalitesine etkisini test etmek için yürütülmüştür. Altı kabakgil anaçlık tohumu (Domingo, Zorba, Polifemo,Carnivor, Strongtosa and Gürdal) laboratuvar koşullarında elde edilen 2-3 mm uzunluğundaki kökçükleriyletorf ve perlit karışımlı ortama jelli ya da jelsiz olarak ekilerek 18 C ‘de çıkış testine tabi tutulmuştur. Çıkışyapan tohumların bir kısmı 5 C’de 5 gün % 100 oransal nemde depolandıktan sonra jelli veya jelsiz olarakekilmiştir. Ön çimlendirme yapılmış tohumların ekilmesi tüm çeşitlerde daha yüksek fide çıkış oranısağlamıştır. Çıkış oranı çimlendirildikten sonra 5 gün depolanıp jel ile ekilenlerde %97 kontrolde ise %73olarak gerçekleşmiştir. Çimlendirilip depolanmış tohumlar çimlendirilip depolanmayanlardan daha yüksekçıkış göstermiştir. Yaş ve kuru fide ağırlığı, hipokotil kalınlığı çimlendirilerek ekilenlerde kontrolden dahayüksek bulunmuştur. Sonuç olarak düşük sıcaklıklarda kaliteli anaçlık fide üretiminde ön çimlendirmeyapmanın fide çıkış ve kalitesinin artırılmasında kullanılabileceği ortaya konulmuştur
    corecore