17 research outputs found
Kronik B hepatitli bir hastada, intra-atriyal trombüse neden olan dev, asemptomatik hepatosellüler karsinom
Hepatoseliller karsinom sirozun en önemli komplikasyonudur. Her tür sirozda hepatosellüler karsinom gelişebilir, fakat vakaların %10-20'sinde siroz yoktur. Bu yazıda, hepatosellüler karsinom ve intra-atriyal trombüs gelişen presirotik dönemde asemptomatik bir hasta sunuldu.Hepatocellular carcinoma is the most important complication of cirrhosis. All types of cirrhosis predispose to hepatocellular carcinoma, but 10 to 20% of cases may develop in patients without cirrhosis. Here, we present an asymptomatic precirrhotic patient with hepatocellular carcinoma and intra-atrial tumor thrombus
Nonsirotik portal hipertansiyonlu hastada dev peritoneal kist hidatik ve albendazole bağlı aplastik anemi
Albendazol geniş spektrumlu antiparazitik bir ilaçtır. Yan etkilerinin minimal olduğu bildirilmiştir. Hepatik, splenik ve peritoneal ekinokokkal kist nedeniyle albendazol başlanan, ikinci haftada febril nötropeni gelişen bir vaka sunulmuştur. 49 yaşında erkek hasta karında büyük kistik kitleleri nedeniyle müracaat etti. Hastanın hikayesinde nonsirotik portal hipertansiyon ve tekrarlayan kolanjit atakları dikkat çekmekte idi. Albendazol sulfoksit peak dozu ve yarılanma ömrü karaciğer hastalı klarında ve başka ilaçlar kullanıldığında artmaktadır. Bu vakada ciddi nötropeni gelişmiş olmasının altta yatan karaciğer hastalığına bağlı olduğu düşünülmüştür. Albendazol başlanacak bu tür hastalar kemik iliği toksisitesi yönünden sık kan sayımları ile yakından takip edilmeli, verilecek diğer ilaçlara dikkat edilmelidir.Albendazole has broad-spectrum coverage as an antiparasitic drug, and the reported side effects have been minimal. We report the case of a patient with febrile neutropenia beginning during the second week of therapy for a hepatic, splenic and peritoneal echinococcal cyst. This case was a 49-year-old man who presented with a large cystic abdominal mass. His medical history was significant for non-cirrhotic portal hypertension and recurrent cholangitis. Albendazole sulfoxide peak dose and half-life are significantly prolonged by liver disease and concomitant administration of certain drugs. The severity and duration of albendazole-induced neutropenia in this case was likely related to the underlying liver disease. Frequent serial monitoring of blood counts and cessation of medication with any evidence of marrow toxicity in such patients are warranted
Biochemical markers of liver fibrosis in patients with chronic viral liver disase
Karaciğer biyopsisi, kronik karaciğer hastalığının tanısında altın standarttır. Ancak biyopsinin invaziv bir işlem olması, karaciğer fibrozisini yansıtan noninvaziv biyokimyasal göstergelerin geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır. Çalısmamızın amacı, viral etiyolojili kronik karaciğer hastaliğinda serum hyaluronat ve prokollajen III N-terminal peptid (PIIINP) düzeylerinin karaciger fibrozisini gostermedeki tanısal doğruluğunu saptamaktır. Çalışmaya viral etiyolojili 183 kronik hepatitli hasta alındı (112 erkek, ortalama yaş 44.4±13.7 yil) ve hepsine karaciger ponksiyon biyopsisi ve/veya laparoskopi yapıldı. ROC eğrileri ile hesaplandığında "the area under the receiver operating characteristic (AUROC)" degerleri, sirozu gb'stermede hyaluronat icin 0.892 ± 0.027, PIIINP icin 0.658 ± 0.048 olarak bulundu. ileri fibrozisi (F3-F4) saptama-da tanisal dogruluk oranlan hyaluronat icin (eşik deger 60 ng/ml) %76, PIIINP igin (eşik deger 6.4 ug/1) %53.7, sirozu saptamada tanısal dogruluk oranlan hyaluronat icin (e§ik deger 100 ng/ml) %75.2, PIIINP icin (esjk deger 6.4 ug/1) %60.5 saptandi. Sonuçlanmış serum hyaluronat düzeylerinin viral etiyolojili karaciger sirozunun veya ileri fibrozisinin tanısında noninvaziv bir gösterge olarak kullanılabileceği düşündürmektedir.Liver biopsy is the gold standard for the diagnosis of chronic viral liver disease. Because liver biopsy is an invasive procedure, development of noninvasive biochemical markers reflecting liver fibrosis is a necessity. The aim of our study is to determine the diagnostic accuracy of serum hyaluronat and procollagen III N-terminal peptide (PIIINP) levels for the evaluation of liver fibrosis in chronic viral liver disease. 183 chronic hepatitis patients with viral etiology were included in our study (112 male, mean 44.4±13.7 year) and liver biopsy and/or laparoscopy were done in each. When the values of "the area under the receiver operating characteristic (AUROC)" were calculated, they were found to be 0.892 + 0.027 for hyaluronat and 0.658 + 0.048 for PII¬INP in seperence cirrhosis. The diagnostic accuracy of serum hyaluronate and PIIINP for se¬vere fibrosis (F3-F4) were 76% (cut-off value, 60 ng/ml) and 53.7% (cut-off value, 6.4 ug/1) and for cirrhosis were 75.2% (cut-off value, 60 ng/ml) and 60.5% (cut-off value, 6.4 ug/1) respectively. According to our results, it should be considered that serum hyaluronat levels may be used as a noninvasive marker for diagnosis of chirrosis or severe fibrosis in viral liver disease
Türkiye’de kronik B, C ve D hepatit infeksiyonlarında SEN-H virüsünün klinik önemi ve sıklığı
Amaç: SEN virus paranteral yolla bulaşır ve transfüzyon sonrası hepatite neden olabilir. Klinik önemi ve sıklığı kronik C ve B hepatitli hastalarda araştırılmıştır, ancak kronik D hepatitinde önemi bilinmemektedir. Bu çalışmada amaç Türkiye’de kronik C, B ve delta hepatitinde SEN virus-H sıklığı ve klinik önemini belirlemektir. Yöntem: Seksen beş kronik viral hepatitli hasta (30 HCV, 30 HBV ve 25 HDV) ve 43 sağlıklı kan vericisinde SEN virus-H araştırılmıştır. Hepatit B, C ve D hastaları nda sırasıyla HBV DNA, HCV RNA ve HDV RNA pozitif idi. SEN virus-H DNA’sı serumdan DNA ekstraksiyonu yapıldı ktan sonra (NucleoSpin blood; Macherey-Nagel GmbH & Co KG, Germany) seminested polimeraz zincir reaksiyonu ile (L2AS, C5S primer in first step, L2AS, D11 in second step) araştırılmıştır. Bulgular: SEN virus-H DNA pozitifliği, kronik C, B, D hepatitinde ve sağlıklı kan vericilerinde sırasıyla 7/30(23.3%), 10/30 (33.3%), 6/25(24%), 7/43(16.2%) olarak saptandı. Kronik viral hepatitli hastalarda, SEN virus-H pozitif ve negatif hastalar arasında klinik özellikler ve tedaviye cevap açısından farklılık saptanmadı. Sonuç: SEN virus kronik viral hepatitli hastalarda sağlıklı kan vericilerinden daha fazladır. Bu sonuçlar, SEN virusun kronik viral hepatitde tedavi cevabı ve klinik seyirde etkili olmadığı nı göstermektedir.Background/aims: SEN viruses are transmitted parenterally and can cause post-transfusion hepatitis. The prevalence and clinical significance of SEN viruses have been investigated in patients with chronic hepatitis C and B but not in D. We aimed to determine the prevalence and clinical significance of SEN viruses- H in patients with chronic hepatitis C, B and delta in Turkey. Methods: SEN viruses-H was analyzed in 85 patients with chronic viral hepatitis (30 HCV, 30 HBV and 25 HDV) and 43 non-professional blood donors. HBV DNA, HCV RNA and HDV RNA were positive in patients with hepatitis B, C and D, respectively. SEN viruses-H DNA was detected by semi-nested polymerase chain reaction method (L2AS, C5S primer in first step, L2AS, D11 in second step) after extraction of DNA from sera (NucleoSpin blood; Macherey-Nagel GmbH & Co KG, Germany). Results: SEN viruses-H DNA was found to be positive in 7/30 (23.3%), 10/30 (33.3%), 6/25 (24%), and 7/43 (16.2%) of patients with chronic C, B, and D hepatitis and healthy blood donors, respectively. There was no significant difference in clinical features and treatment response between SEN viruses- H-positive and -negative patients with chronic viral hepatitis. Conclusions: SEN viruses is more frequent in chronic hepatitis patients than in healthy blood donors. These results indicate that SEN viruses has no effect on the clinical course and treatment response of chronic viral hepatitis
The frequency of hepatitis B Virus in patients with hepatitis C virus
Giriş ve amaç: Bu çalışmanın amacı; hepatit C virus infeksiyonlu vakaları mızda, hepatit B virus sıklığını araştırmaktır. Gereç ve yöntem: Çalı şma kapsamına; (K/E:181/139, ortalama yaş 49.7±12.4 yıl) anti-HCV pozitif toplam 320 vaka alınmıştır. Bulgular: Hastaların 14’ünde (%4.4) HBsAg, 125’inde (%39.1) anti-HBs pozitif saptanmıştır. Ayrıca anti HIV’in bakıldığı 67 hastanın hiçbirinde pozitiflik tespit edilmemiştir. Sonuç: Ülkemizdeki HCV’li hasta grubundaki HBV serolojisi genel popülasyon ile benzerdirBackground and aims: The aim of this study was to determine the hepatitis B virus seroprevalence of patients infected by hepatitis C. Materials and methods: Three hundred and twenty hepatitis C virus-infected patients (F/M;181/139, mean age 49.7±12 years) were enrolled in the study. Results: HBsAg positivity in 14 (4.4%) and anti-HBs positivity in 124 (39.1%) patients was determined. Anti-HIV was detected in 67 patients. Anti-HIV positivity was not detected in any patient. Conclusion: As a result, HBV seroprevalence in the group of HCV-infected patients in our country is similar to that of the general population