93 research outputs found
Seçilmiş OECD Ülkelerinde Sosyal Harcamaların Toplumun Mutluluk Düzeyi Üzerindeki Etkisi
Kamu harcamaları ekonomik ve sosyal hayat üzerinde birtakım etkiler yaratan maliye politikası araçlarından birisidir. Kamu harcamalarının türüne göre yaratacağı etki de değişiklik göstermektedir. Toplumun mutluluğu açısından düşünüldüğünde sosyal devlet ya da refah devleti olmanın gereği olarak gerçekleştirilen ve kabaca kalkınma carileriyle birlikte sosyal koruma harcamalarından oluşan sosyal harcamaların, mutluluk düzeyini artırması beklenmektedir. Bu çalışmada, sosyal harcamaların mutluluk üzerindeki etkisi ampirik olarak araştırılmıştır. Verilerde bulunan kısıt dolayısıyla 25 OECD ülkesinin ve 2008-2019 dönemine ait zaman serisinin dahil edildiği ekonometrik model kurulmuştur. Panel veri analizi sonuçlarına göre sosyal harcamaların mutluluk üzerinde istatistiki açıdan anlamlı ve pozitif etkisinin bulunduğu ortaya konulmuştur. Bununla birlikte%253B kamu kesimi büyüklüğü, vergi yükü ve ekonomik büyümeyle de mutluluk arasında pozitif bir ilişki tespit edilmiştir
The effect of local administration expenditures and the livability of cities on individuals’ migration decisions in Türkiye: An econometric analysis in terms of the tiebout hypothesis
Yaşanabilir kentler, yöre halkının bireysel ve toplumsal refahının iyileştirilmesi için tüm yerel aktörleriyle çaba gösteren kentlerdir. Mahalli idarelerin başını çektiği bu aktörler, yaşanabilir kentler oluşturabilmek adına eğitimden sağlığa, altyapıdan kültür hizmetlerine kadar çok çeşitli alanlarda yaşanabilirliği etkileyen yerel kamusal mal ve hizmetleri etkinlikle sunabilmektedir. Gerek mahalli idareler tarafından gerekse diğer yerel aktörler tarafından sunulmuş olsun, kamusal mal ve hizmetlerle bir kentin yaşanabilirliğinin iyileştirilmesi, kent üzerinde sosyal, ekonomik, demografik, siyasi vb. açılardan birtakım değişiklikler yaratmaktadır. Bu değişikliklerden birisi, kentin cazibe noktası haline gelmesi sebebiyle aldığı göç miktarının artmasıdır. Charles Mills Tiebout da literatürde “ayak ile oy verme” olarak adlandırılan hipotezinde, bazı varsayımlar altında, bireylerin refahlarını maksimize edebilmek için başka bölgelere göç edeceklerini ifade etmektedir. Bu bakış açısıyla çalışmada, Türkiye’de yerel harcamaların ve kentlerin yaşanabilirliğinin alınan göç üzerindeki etkisi sınanmıştır. Panel veri analizi yönteminin benimsendiği ve Türkiye’deki tüm illerin dâhil edildiği çalışmada yerel harcamaların ve kentlerin yaşanabilirliğinin aldığı göç miktarını istatistiki açıdan anlamlı ve pozitif bir biçimde etkilediği ortaya konulmuştur.Livable cities are cities that make efforts with all their local actors to improve the individual and social welfare of the local people. These actors, led by local administrations, can effectively offer local public goods and services that affect livability in a wide variety of fields, from health to education and from cultural services to infrastructure, in order to create livable cities. Improving the livability of a city with public goods and services, whether offered by local administrations or other local actors, creates some changes in terms of social, economic, demographic, and political effects on the city. One of these changes is the increase in immigration due to the city becoming a point of attraction. In his hypothesis, which is called “voting with the feet,” Charles Mills Tiebout states that under some assumptions, individuals will migrate to other regions to maximize their welfare. From this point of view, this study tested the effect of local expenditures and livability of cities on immigration in Türkiye. Panel data analysis was applied, including all provinces in Türkiye, and according to the findings, it was concluded that local expenditures and the livability of the cities affected the amount of migration in a statistically significant and positive way
A research study on the instituonal errorsenabling occupational fraud and abuse in manufactoring companies : The case of Hatay
Zayıf insan kaynakları yönetimi, etkin olmayan iç kontrol sistemi (İKS) faaliyetleri ve çalışanlara gereğinden fazla güven duyulması gibi İKS ile ilgili unsurlar çalışan hilelerine fırsat verilmesine neden olan önemli kurumsal hatalar olarak görülebilir. Acaba işletmeler bünyelerinde meydana gelen çalışan hilelerinin ve hilelere olanak sağlayan kurumsal zayıflıklarının farkında mıdır? Bu araştırma çalışması Hatay-Antakya'da faaliyet gösteren üretim işletmelerinde yaşanan çalışan hilesi türlerini tespit etmek ve yöneticilerin söz konusu hileleri niçin önleyemediğini ortaya koymak suretiyle bu soruya yanıt bulmayı amaçlamaktadır. Çalışmada kontrol edilmeyen iş ve faaliyetlerin çalışanlar tarafından gerçekleştirilen hileli işlemlerin meydana gelmesine fırsat verdiği sonucuna ulaşılmıştır.Some factors related to internal control system (ICS) of an institution such as weak human resources management, ineffective internal control activities and heavily relying on employees can be seen as crucial institutional errors giving employees opportunity to commit frauds. Well, are companies conscious of the occupational frauds and their own institutional weaknesses that make employee fraud possible? This survey aims to find answer to this question by determining types of fraudulent cases the surveyed manufacturing companies operating in the city Hatay have been experiencing, and by finding out why management of these companies can't prevent employee frauds from being occurred. In this study, we conclude that uncontrolled jobs and activities give opportunity employees to commit fraud
Alternative controller design for rotary inverted pendulum
The inverted pendulum has been considered a classical control problem. Two designs of inverted pendulum are planar and rotary with a nonlinear unstable system characteristic. Inverted pendulum systems are nonlinear. They can be used for testing and studying various observers and controllers. Control of a rotary inverted pendulum is studied here. This paper proposes stabilization of the rotary inverted pendulum at its upright position by using full-state controller. Full-state controllers are designed by using different damping ratios. MATLAB simulation results and the experimental results are taken for 10 degrees step for 5 seconds. The best controller is chosen for SRV02-Rotary inverted pendulum by looking at the simulation and experimental results
Determination of demands and expectations of visitors using forest recreation sites: Erzurum example
Erzurum ili sınırları içerisinde bulunan, “C” ve “B” tipi mesire yeri özelliğine sahip 7 adet Orman İçi
Dinlenme Yerinin (OİDY), rekreasyonel potansiyelinin belirlenmesi, eksikliklerin tespit edilmesi ve yeni
önerilen alan kullanımlarının belirlenerek bu konuda çözümlerin ortaya konulması amacıyla, bu
çalışma yapılmıştır. Çalışma kapsamında İspir-Hoşutlar, Oltu-Uzunoluk, Olur-Akdağ, Horasan-Fidanlık,
Uzundere-Zuvarboğazı, Şenkaya-H. Mehmet Sırma ile Narman-Göllü OİDY alanlarına, bölgenin mevsim
şartlarının izin verdiği ölçüde Mayıs-Ekim ayları arasında gidilerek yerinde gözlem ve alanlar hakkında
veri toplanmıştır. Ayrıca alanları ziyaret eden 479 kişiyle basit rastgele yöntemle yapılan yüz yüze anket
çalışmasında, alanların sosyal, kültürel ve fiziksel durumlarına ilişkin mevcut durumları ve ziyaretçi
görüşlerinin ortaya çıkartılması amacıyla ziyaretçilere 10 adet soru yöneltilmiştir. Anket sonunda
toplanan veriler SPSS 21.0 istatistik paket programında değerlendirilmiş ve frekans tabloları
çıkarılmıştır. Değerlendirmeler, oluşan tablolar üzerinden yapılmıştır.This study aims to determine the recreational potential of 7 In-Forest Resting Areas (FRA) located
within the boundaries of Erzurum province with the characteristics of “C” and “B” type recreation
areas, to identify the deficiencies and to identify solutions for this issue by determining the use of new
proposed areas. it is made. Within the scope of the study, İspir-Hoşutlar, Oltu-Uzunoluk, Olur-Akdağ,
Horasan-Fiday, Uzundere-Zuvarboğazı, Şenkaya-H. Mehmet Sırma and Narman-Göllü FRA areas were
visited between May and October to the extent permitted by the region's seasonal conditions, and
data were collected on site observation and areas. In addition, in a face-to-face survey study
conducted with 479 people visiting the sites by simple random method, 10 questions were asked to
the visitors in order to reveal their current status and visitor views regarding the social, cultural and
physical conditions of the areas. Data collected at the end of the questionnaire were evaluated in SPSS
21.0 statistical package program and frequency tables were extracted. Evaluations were made on the
tables
Investigation of MEFV gene polymorphisms (G138G and A165A) in adult patients with familial Mediterranean fever
AbstractAimVarious mutations have been identified in the Mediterranean fever (MEFV) gene which is reported to be responsible from Familial Mediterranean fever (FMF). In our study, we aimed to determine the frequency of the MEFV mutations in our region and to investigate the impact of G138G (rs224224, c.414A>G) and A165A (rs224223, c.495C>A) gene polymorphisms on the clinical findings of the disease.MethodsOne hundred and sixteen patients diagnosed with FMF and 95 control subjects were included in this study. We used the DNA sequence analysis method to identify the most prevailing 10 mutations located in exon 2 and 10 of MEFV gene.ResultsAs a result of the MEFV mutation analysis, the most common mutation was the M694V mutation allele with a frequency rate of 41.8%. When the patients group and control group were compared in terms of frequency of both polymorphic alleles (G polymorphic allele, observed in G138G and the A polymorphic allele, observed in A165A), the variation was observed to be statistically significant (p<0.001). It was found that the MEFV mutation types have no relation with clinical findings and amyloidosis (p>0.05).ConclusionsTo our knowledge, our study is the first study in the Southern Marmara region that reports the frequency of MEFV mutations. Our findings imply that the polymorphisms of G138G and A165A may have an impact on progress of the disease. We think that more studies, having higher number of cases and investigating the polymorphisms of MEFV gene, are needed
[68Ga]-DOTATOC-PET/CT for meningioma IMRT treatment planning
<p>Abstract</p> <p>Purpose</p> <p>The observation that human meningioma cells strongly express somatostatin receptor (SSTR 2) was the rationale to analyze retrospectively in how far DOTATOC PET/CT is helpful to improve target volume delineation for intensity modulated radiotherapy (IMRT).</p> <p>Patients and Methods</p> <p>In 26 consecutive patients with preferentially skull base meningioma, diagnostic magnetic resonance imaging (MRI) and planning-computed tomography (CT) was complemented with data from [<sup>68</sup>Ga]-DOTA-D Phe<sup>1</sup>-Tyr<sup>3</sup>-Octreotide (DOTATOC)-PET/CT. Image fusion of PET/CT, diagnostic computed tomography, MRI and radiotherapy planning CT as well as target volume delineation was performed with OTP-Masterplan<sup>®</sup>. Initial gross tumor volume (GTV) definition was based on MRI data only and was secondarily complemented with DOTATOC-PET information. Irradiation was performed as EUD based IMRT, using the Hyperion Software package.</p> <p>Results</p> <p>The integration of the DOTATOC data led to additional information concerning tumor extension in 17 of 26 patients (65%). There were major changes of the clinical target volume (CTV) which modify the PTV in 14 patients, minor changes were realized in 3 patients. Overall the GTV-MRI/CT was larger than the GTV-PET in 10 patients (38%), smaller in 13 patients (50%) and almost the same in 3 patients (12%). Most of the adaptations were performed in close vicinity to bony skull base structures or after complex surgery. Median GTV based on MRI was 18.1 cc, based on PET 25.3 cc and subsequently the CTV was 37.4 cc. Radiation planning and treatment of the DOTATOC-adapted volumes was feasible.</p> <p>Conclusion</p> <p>DOTATOC-PET/CT information may strongly complement patho-anatomical data from MRI and CT in cases with complex meningioma and is thus helpful for improved target volume delineation especially for skull base manifestations and recurrent disease after surgery.</p
- …