7 research outputs found

    Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi veri tabanında kayıtlı baş-boyun kanserli olguların epidemiyolojik ve genel sağ kalım özellikler

    No full text
    Amaç: Ege Üniversitesi Kanserle Savaş Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (EÜKAM) kayıtlı olan, başboyun bölgesi yerleşimli tümör tanısı alan hastaların, genel demografik özellikleri, tümör yerleşim sıklığı, kanser yerleşimlerine göre genel sağ kalımları araştırılmıştır. Gereç ve Yöntem: EÜKAM’nin kanser kayıt elemanları tarafından kaydedilen 1992-2016 yılları arasında, Ege Üniversitesinde kayıtlı 6951 Baş-Boyun kanserli hasta topografi koduna göre; tanı yaşı, tümör yerleşimi, histopatolojileri, cinsiyetleri, uygulanan tedavi yöntemleri, son durumları, takip süreleri değerlendirilmiştir. Bulgular: Olgularımızın 6549’u (%94,2) karsinom, larinks %45,3 oranıyla en sık yerleşim yeridir. Olguların %80’i erkektir. Cinsiyetlere göre tümör yerleşim yeri, erkeklerde sıklıkla larinkse (%57,3), kadınlarda oral kavite bölgesine (%40,6) olmuştur. Olguların çoğunlukla lokal sınırlı evrede tanı almışlardır (%47,9). Tüm olgularda beş ve 10 yıllık genel sağ kalım sırasıyla %56, %48’dir. Larinks ve nazofarinks yerleşiminde beş yıllık sağ kalım sırasıyla %61 ve %57 bulunmuştur. Sonuç: Larinks kanseri en sık görülen tümör olup ve beş yıllık genel sağ kalım %61’dir. Yıllar içinde başboyun tümörlü olgu sayısında artış devam etmiştir.Aim: General demographic characteristics, tumor localization frequency and overall survival according to cancer locations of the patients diagnosed with head and neck tumor located in EU Cancer Control Application and Research Center (EUKAM) were investigated. Methods: According to the topography code of 6951 head and neck cancer patients registered at Ege University between 1992-2016; diagnosis age, tumor location, histopathology, sex, treatment modalities, latest status, follow-up period were evaluated. Results: 6549 (94.2%) of our cases were diagnosed as carcinoma, the larynx is the most common site with a rate of 45.3%. Male are 80% of the cases. According to genders, tumor location was mostly in the larynx (57.3%) in males and in the oral cavity (40.6%) in females. Most of the cases were diagnosed in locally limited stage (47.9%). Overall survival at 5 and 10 years was 56% and 48%, respectively. The 5-year survival rate in the larynx and nasopharynx was 61% and 57%, respectively. Conclusion: Laryngeal cancer is the most common tumor and 5-year overall survival is 61%. Over the years, the number of cases with head and neck tumors continued to increase

    Results of Local Recurrence in Patient with Breast Ductal Carcinoma in situ and Comparison with Low-Risk Groups in ECOG 5194 Study

    No full text
    GİRİŞ ve AMAÇ: Bu çalışmada, duktal karsinoma in situ (DKİS) tanılı hastalarda meme koruyucu cerrahi (MKC) ve adjuvan radyoterapi (RT) sonrası lokal yineleme sonuçları, prognostik faktörler araştırılmış ve Eastern Cooperative Oncology Group (ECOG) E5194 çalışması ile karşılaştırılmıştır. YÖNTEM ve GEREÇLER: DKİS tanısı 96 hasta geriye dönük olarak değerlendirilmiştir. Lokal kontrolü etkileyen prognostik faktörler (yaş, tümör boyutu, cerrahi sınır, nükleer grad, komedo nekroz varlığı, reseptör durumu) araştırılmış ve ECOG E5194 çalışmasına göre tanımlanmış olan düşük riskli gruplar, lokal kontrol açısından karşılaştırılmıştır. BULGULAR: Hastalar ortanca 62 ay (8-139) ay takip edilmiştir. Hastalık yinelemesi 5 hastada gelişmiş: 2 (%2.1)’si invaziv meme karsinomu, 3’ü (%3.1) DKİS’dir. on yıllık lokal kontrol %89 olmuştur. Lokal hastalık yinelemesinde 50 yaşın altı, Östrojen (ER) reseptör negatifliği, c-erb-B2 pozitifliği anlamlı bulunmuştur (sırasıyla p=0.020, p=0.014, p=0.022). 50 yaş altı için alt grup analizi yapılmış: ER negatifliği ve c-erb-B2 pozitifliği lokal yinelemeyi arttıran faktörler olmuştur (sırasıyla p=0.024, p=0.046). ECOG çalışmasına göre düşük riskli grup olarak kabul edilen Grup 1 ve Grup 2 ve bu iki grup ile bu iki gruba dahil olmayanlar karşılaştırılmış; her iki karşılaştırmada fark saptanmamıştır (p>0.05). TARTIŞMA ve SONUÇ: DKİS’da lokal kontrolü etkileyen prognostik faktörler yaş ve hormon reseptör durumu olmuştur. ECOG çalışmasına göre tanımlanmış düşük riskli gruplarda adjuvan RT eklenmesinin 10 yılda mutlak olarak %10 katkı sağlamıştır.INTRODUCTION: in this study, local recurrence rates and prognostic factors was investigated in patients with ductal carcinoma in situ (DCIS) after breast conserving surgery (BCS) and adjuvant radiotherapy (RT) and compared with Eastern Cooperative Oncology Group (ECOG) Study E5194. METHODS: Totally 96 patients were evaluated retrospectively. Prognostic factors that might influence local control (age, tumor size, surgical margins, nuclear grade, comedo necrosis, hormone receptor status) were investigated. the eligibility criteria of ECOG 5194 were stratified into two groups as in the original study and were compared for local control. RESULTS: the median follow-up time was 62 ay (8-139) months. Local recurrence was observed in 5 patients who had 2 (%2.1) invasive carcinoma and 3 (%3.1) DCIS. Ten years local control rate was 89%. in the recurrence of local disease, the age of 50 years, estrogen (ER) receptor negativity, c-erb-B2 positivity was found to be significant (respectively p=0.020, p=0.014, p=0.022). According to the ECOG study, Group 1 and Group 2, which are considered to be low risk groups, and these two groups were compared with those who were not included in these two groups; there was no difference in both comparisons (p> 0.05). DISCUSSION AND CONCLUSION: Prognostic factors affecting local control in DCIS have been age and hormone receptor status. When 10-year results were compared with the ECOG 5194, adjuvant RT produced an absolute difference of 10% in low-intermediate and high grade in local control
    corecore