12 research outputs found

    Autism Spectrum Disorder: Experiences of Mothers Before and After Their Children’s Diagnosis and Implications for Early Special Education Services

    Get PDF
    Mothers of children diagnosed with Autism Spectrum Disorder (ASD) face various burdensome challenges in many stages of their lives. This study aimed to explore the experiences of Turkish mothers whose children were diagnosed with ASD in terms of the emotions they felt and the challenges they encountered before and after the diagnosis. 17 mothers participated in this study which was designed in line with qualitative research methods and participant information form based on demographic characteristics was utilized to collect data along with the interview form composed of 11 questions. Findings from face-to-face interviews conducted with mothers showed that mothers thought their children had some problems as a result of their observations of limitations in communication skills, limitations in social interactions and some problem behaviors in their children. Children were diagnosed with ASD by doctors during the preschool period. Mothers expressed that they had experienced grief, denial, anxiety and fear after the diagnosis and stated that these feelings had not changed. In addition, mothers mentioned that they had changes in their family lives and that they maintained a child-centered life. Mothers pointed out that they generally spent their time doing research and gathering information on the subject. Research findings reveal the necessity of taking these mothers’ experiences into account in early special education services and the need for planning these services to meet these mothers’ needs

    PROBLEMS EXPERIENCED BY CHILDREN WITH A SIBLING WITH DOWN SYNDROME

    Get PDF
    This research aims to identify the problems of normally developing siblings of children with Down syndrome. The participants of the study consisted of 11 typically developing siblings between the ages of 8-19 who had a sibling with Down syndrome. This study was designed according to a qualitative research methods. A semi-structured interview technique was used to gather research data. Descriptive analysis was used in the analysis of the data. Considering the problems experienced by children with typical development who have a sibling with Down syndrome; in the home environment, that they have problems in the common use of their products, that their siblings with Down's syndrome do not violate them, and that their parents - especially their mothers - are more interested in siblings with Down's syndrome; that in the school environment your siblings are deterred from studying and that they mock the other children's brothers; in social life, the siblings with Down's syndrome had problems in the regular games, so they said that they had no friends and that the other children were ridiculing their siblings with Down's syndrome.  Article visualizations

    Zihinsel Yetersizliği Olan ve Olmayan Öğrencilerin Astronomi Kavramlarındaki Bilgi Düzeylerinin Karşılaştırılması

    Get PDF
    The purpose of this study is to compare knowledge levels of students with and without intellectual disabilities about astronomy concepts such as shape and motion of the earth, formation of day and night, phases and motion of moon and motion of sun. Quantitative data was collected through multiple choice test (Basic Astronomy Knowledge Test-BAKT) applied to the 5th grade integrated students with intellectual disabilities (N=50) and without intellectual disabilities (N=50). As a result of the analysis a significant difference was observed between the test results of the students with and without intellectual disabilities. It has been determined that students with and without intellectual disabilities are mostly wrong at motion of the earth, formation of day and night and motion and phases of moon. Solutions and suggestions regarding science education have been put forward in the light of findings.Bu araştırmanın amacı zihinsel yetersizliği olan ve olmayan öğrencilerin temel astronomi kavramlarındaki (Dünya’nın şekli, hareketi, gece-gündüz oluşumu, Ay’ın evreleri ve hareketi, Güneş’in hareketi) bilgi düzeyleri arasında farklılık olup olmadığını belirlemektir. Betimsel olarak desenlenen araştırmaya beşinci sınıfa devam eden ve kaynaştırma uygulamasında yer alan zihinsel yetersizliği olan öğrencilerle (N=50), aynı sınıfta bulunan, zihinsel yetersizliği olmayan öğrenciler (N=50) katılmıştır. Araştırmanın verileri Temel Astronomi Bilgi Testiyle (TABT) toplanmıştır. Araştırma sonunda zihinsel yetersizliği olan kaynaştırma öğrencilerinin TABT’daki başarılarının, zihinsel yetersizliği olmayan öğrencilerden anlamlı derecede düşük olduğu görülmüştür. Her iki grup öğrencinin de Dünya’nın hareketi, gece-gündüz oluşumu, Ay’ın hareketi ve evreleri konularında yanlış kavramalara sahip oldukları belirlenmiş, konunun öğretimine ilişkin çeşitli önerilere yer verilmişti

    Opinions of mothers regarding the comminication styles of mothers of children with autism spectrum disordersAnnelerin otizm spektrum bozukluğu olan çocuklarıyla kurdukları iletişim biçimlerine ilişkin görüşleri

    Get PDF
    The aim of this study is to determine the opinions of the mothers of children with Autism Spectrum Disorder (ASD), which can interact with their children. Phenomenology design, a qualitative research model was used in the study. Research data were collected by obtaining information regarding demographic aspects and by using a 15-item semi-structured interview form designed to identify views of mothers with children with Autism Spectrum Disorder (ASD) on their communication styles with their children. 9 mothers with children with Autism Spectrum Disorder (ASD) between the ages of 4-6 participated in the study.  The data were analyzed using the content analysis method. Findings of this study showed that children with Autism Spectrum Disorders (ASD) expressed gestures, facial expressions, pointing and verbally but they have difficulty expressing themselves. Additionally found that ıf they aren’t express themselves, exhibit problem behaviors. Mothers who have children with Autism Spectrum Disorder (ASD), prefer to verbal communication but they have difficulty. Also they organized their communicative behaviors according to the characteristics of their children. The data obtained from the survey results were discussed based on the literature.Extended English abstract is in the end of PDF (TURKISH) file. ÖzetBu araştırmanın amacı, annelerin Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) olan çocukları ile kurdukları iletişim biçimlerine ilişkin görüşlerini belirlemektir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden olgubilim desenine yer verilmiştir. Araştırma verileri; demografik bilgiler ve annelerin Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) olan çocukları ile iletişim biçimlerine ilişkin görüşlerini belirlemeye yönelik 15 sorudan oluşan yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak toplanmıştır. Elde edilen veriler içerik analizi ile analiz edilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, 4-6 yaş arasında Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) olan çocuğa sahip 9 anne oluşturmaktadır.  Araştırma sonucunda, Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) olan çocukların kendilerini jest, mimik ve sözel olarak ifade ettikleri ve kendilerini ifade ederken zorlandıkları, ifade edemedikleri durumlarda çeşitli problem davranışlar sergiledikleri bulgulanmıştır. Annelerin ise Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) olan çocukları ile iletişim kurarken sözel ifadeler tercih ettikleri, çocukları ile iletişim kurarken çeşitli güçlükler yaşadıkları, kendi iletişimsel davranışlarını çocuklarının özelliklerine göre düzenledikleri ve çoğunlukla ev ortamında iletişim kurmayı tercih ettikleri bulgulanmıştır

    Gelişimsel Geriliği Olan Çocuklara İletişim Becerilerinin Kazandırılmasında Tepki İsteme – Model Olma Tekniği Kullanımı - Meta Analiz Örneği

    Get PDF
    DergiPark: 852046tredGelişimsel geriliği olan çocuklara iletişim becerilerinin kazandırılmasında çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Tepki İsteme - Model Olma tekniği özel gereksinimli bireylere iletişim becerilerinin kazandırılmasında kullanılan tekniklerden birisidir. Bu çalışmada; tepki isteme model olma tekniğinin iletişim becerileri üzerindeki etkisini inceleyen tek denekli araştırma makalelerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, tek denekli araştırma yöntemlerine göre desenlenen 18 tek denekli çalışmanın betimsel analizi ve meta analiz yapılmıştır. Araştırmanın betimsel analiz bulgularında, gelişimsel geriliği olan çocuklara iletişim becerilerinin kazandırılmasında tepki isteme model olma tekniğinin çoğunlukla anneler tarafından kullanıldığı, uygulamaların klinik ortam, sınıf ortamı ve ev ortamında gerçekleştirildiği, görülmüştür. Bu çalışmalardaki gelişimsel geriliği olan çocukların çoğunluğunu dil-konuşma bozukluğu olan ve otizm spektrum bozukluğu olan çocukların oluşturduğu, yaşlarının 2-11 yaş arasında değiştiği belirlenmiştir. Tek denekli araştırma modelleri açısından incelendiğinde çalışmalarda; çoklu başlama modeli ve çoklu yoklama modelinin kullanıldığı görülmüştür. Bu çalışmada yapılan meta-analizden elde edilen etki büyüklüklerine göre tepki isteme – model olma tekniğinin gelişimsel geriliği olan çocuklara iletişim becerilerinin kazandırılmasında etkili olduğu belirlenmiştir

    Special education teacher candidates’ views on evidence-based practicesÖzel eğitim öğretmen adaylarının bilimsel dayanaklı uygulamalar hakkındaki görüşleri

    Get PDF
    This study aimed to identify special education teacher candidates’ views on evidence-based practices. This study utilized interview technique, a qualitative research method. Descriptive analysis was used in the study to analyze the data collected via interview technique. A total of 11 special education teacher candidates (3 females, 8 males) attending their fourth year in Special Education Department of Faculty Education participated in the study voluntarily.  Special education teacher candidates stated that undergraduate education should include more theory and practice in regards to evidence-based practices used in children with Autism Spectrum Disorder (ASD), that methods related to ASD should be taught and that they wanted to use errorless teaching methods, direct teaching method and expository teaching approach when they start their profession. It was found that special education teacher candidates reported the need to incorporate applied training in regards to teaching evidence-based practices in undergraduate training, the need to learn about various practices and their desire to attend conferences organized by experts in the field of evidence-based practices. It was found that special education teacher candidates had superficial knowledge about the concept of evidence-based practices, they had limited information on evidence-based practices reported in literature and they wanted to have more applied training and opportunities to make observations in high quality educational environments. Extended English summary is in the end of Full Text PDF (TURKISH) file.ÖzetBu araştırmanın genel amacı, özel eğitim öğretmen adaylarının bilimsel dayanaklı uygulamalar hakkındaki görüşlerini belirlemektir. Bu çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden görüşme tekniği kullanılmıştır. Araştırmada betimsel analiz kullanılmıştır. Görüşme tekniğiyle elde edilen veriler bu yaklaşımla analiz edilmiştir. Araştırmaya, eğitim fakültesi özel eğitim bölümü dördüncü sınıfta lisans eğitimine devam eden üçü kız, sekizi erkek olmak üzere toplam 11 özel eğitim öğretmen adayı gönüllü olarak katılmıştır. Araştırma sonucunda özel eğitim öğretmen adayları, bilimsel dayanaklı uygulamalar kavramını geçerliği ve güvenirliği kanıtlanmış, planlı programlı uygulamalar olarak ifade etmişlerdir. Öğretmen adayları, otizm spektrum bozukluğu olan çocukların eğitiminde yanlışsız öğretim yöntemlerinin ve doğrudan öğretim yönteminin kullanıldığını ifade etmişlerdir. Özel eğitim öğretmen adaylarının lisans eğitiminde otizm spektrum bozukluğu olan çocuklarda kullanılan bilimsel dayanaklı uygulamalar konusunda teori veya uygulamaya ilişkin daha fazla uygulamaya yer verilmesini, otizm spektrum bozukluğu ile ilgili yöntemlerin öğretilmesini istediklerini, öğretmen olarak atandıklarında yanlışsız öğretim yöntemlerini, doğrudan ve sunuş yoluyla öğretim yöntemlerini kullanmak istediklerini ifade etmişlerdir. Özel eğitim öğretmen adaylarının lisans eğitiminde bilimsel dayanaklı uygulamaların öğretimiyle ilgili uygulamalı eğitime daha çok yer verilmesi gerektiği, tüm uygulamalar hakkında bilgi verilmesi ve bilimsel dayanaklı uygulamalar ile ilgili alan uzmanları tarafından konferanslar düzenlenmesi gerektiğine yönelik görüş bildirdikleri bulgulanmıştır. Bu araştırmanın sonucunda öğretmen adaylarının bilimsel dayanaklı uygulama kavramı hakkında yüzeysel bilgiye sahip oldukları, alanyazında belirlenen bilimsel dayanaklı uygulamalar ile ilgili sınırlı bilgiye sahip oldukları, bilimsel dayanaklı uygulamalar ile ilgili daha fazla uygulamalı eğitim istedikleri ve nitelikli eğitim ortamlarında daha fazla gözlem yapma fırsatı istedikleri belirlenmiştir

    Otizmli Çocuklara Sosyal Beceri Öğretiminde Sosyal Öykülerin Etkisinin İncelenmesi

    No full text
    Bu araştırmanın amacı, okulöncesi kaynaştırma programında yer alan otizm özelliklerine sahip bir çocuğa sosyal öyküler aracılığıyla kendini tanıtma, yardım ya da bilgi isteme, devam eden etkinliğe katılma becerilerini kazandırmaktır. Araştırmada, tek denekli araştırma yöntemlerinden davranışlar arası yoklama evreli çoklu yoklama modeli kullanılmıştır. Kendini tanıtma, yardım ya da bilgi isteme ve devam eden etkinliğe katılma sosyal becerilerini öğretmek için sosyal öyküler yazılmış, yazılan öyküler resimlerle görselleştirilmiştir. Araştırmaya katılan otizmli çocuğa hedeflenen sosyal beceriler sosyal öykülerle öğretilmiş, daha sonra kaynaştırma eğitimi aldığı anaokulundaki sınıfında bu becerileri kullanıp kullanmadığı yapılan gözlemlerle değerlendirilmiştir. Hedeflenen ölçüt karşılandıktan sonra, sosyal öykülerin geri çekilme oturumları yapılmış, bu oturumlarının ardından iki hafta sonra izleme verileri toplanmıştır. Araştırmanın sonunda, sosyal öyküler aracılığıyla yapılan sosyal beceri öğretiminin etkili olduğu ve izleme verileri öğretilen becerilerin kalıcı olduğunu göstermiştir
    corecore