26 research outputs found
Concept of concept; teaching of religious concepts, importance and restrictions
Makaleİnsanın doğumundan ölümüne uzanan süreçte onun dış dünyayı algılamasına; varlıklar, olaylar ile olgular arasındaki benzerlik ve farklılıkları ayırt etmesine, olası zihinsel karmaşalardan korunmasına katkı sunan kavramlar, bu yönleriyle kancalara benzetilirler. Kavramlar aracılığı ile her düşünce, karşılık geldiği anlama uygun tarzda insan zihninde ilgili olduğu kancaya takılarak bir düzene kavuşur. Bu sebeptendir ki, okullarda yürütülmekte olan öğretim süreçlerinin en önemli aşaması, kavram öğretimidir. Okullarda kavram öğretimi, uzman öğreticiler eliyle, formal tarzda, bir sistem dâhilinde yürütülmeye çalışılsa da; öğrenen, öğretici, takip edilen strateji ve öğrenilecek kavram orijinli sınırlılıklar nedeniyle eksik veya yanlış öğrenmeler meydana gelebilmektedir. Kavram öğretimiyle ilgili bu sınırlılıklar, beşerî dil düzeni içerisinde ortaya çıkan kavramları, birtakım anlam olayları ile dönüştüren ve kendi sahasına dâhil eden din olgusu ve dînî kavramlar için de söz konusu olabilmektedir. Din öğretimi süreçlerinin doğru ve etkin planlanabilmesinde bu sınırlılıkların tespit edilerek uygun öğretim stratejilerinin geliştirilmesi önem arz etmektedir.In the process from the birth of man to his death; the concepts that contribute to the separation of similarities and differences between beings, events and phenomena and their protection from possible mental complexities are likened to hooks in these aspects. Through the concepts, each thought comes to the order in which it is attached to the hook that is related to the human mind. For this reason, the most important stage of the teaching processes in schools is concept teaching. Even though it is tried to be carried out within a system in formal form, it is aimed to teach concept in schools by expert instructors. Missing or incorrect learning may occur due to learning, teaching, followed strategy and limitations of concept origin to be learned. These limitations of concept teaching can be related to the concepts of religion and religion which transform and transform the concepts that occur within the human language system with a number of meaningful events. It is important to determine these limitations and to develop appropriate teaching strategies in order to plan the processes of religious education correctly and effectively
Pre-emptive Use of Riboflavin in a Rat Model of Bilateral Cavernous Nerve Injury
Objective:
Erectile dysfunction is commonly encountered after radical prostatectomy due to cavernous nerve injury (CNI). We investigated the effects of riboflavin (Rb) on bilateral CNI in a rat model.
Materials and Methods:
Twenty-four male rats were divided into four groups: control (C), patients with bilateral CNI, those with CNI receiving postoperative Rb treatment (CNI+Rb), and those with CNI receiving pre- and post-operative Rb treatment (Rb+CNI+Rb). Bilateral CNI was performed in all groups except for C. The CNI+Rb group was treated with 30 mg/kg Rb daily after CNI for two weeks; the Rb+CNI+Rb group was treated with 30 mg/kg Rb daily one week before CNI and then for two weeks after injury. Mean arterial pressure (MAP) and intracavernosal pressure (ICP) were measured 14 days after CNI in all groups. Tissue malondialdehyde, cyclic guanosine monophosphate, nerve growth factor, superoxide dismutase and total nitric oxide synthase (NOS) activities, neuronal NOS (nNOS) and inducible NOS (iNOS) were analyzed.
Results:
ICP/MAP ratio was significantly lower in the CNI (p<0.01) and CNI+Rb groups (p<0.05) compared to the control group, however, the Rb+CNI+Rb group had results comparable to the C group in terms of nNOS and iNOS expression in the Western Blot analysis.
Conclusion
Rb exerted anti-oxidative and anti-inflammatory effects on CNI in a CNI rat model. Rb can be a potential beneficial agent to improve erectile function in nerve-sparing radical prostatectomy patients as a preemptive penile rehabilitation strategy, although further clinical studies are needed
Concept of Concept; Teaching of Religious Concepts, Importance and Restrictions
İnsanın doğumundan ölümüne uzanan süreçte onun dış dünyayı algılamasına;
varlıklar, olaylar ile olgular arasındaki benzerlik ve farklılıkları ayırt etmesine, olası
zihinsel karmaşalardan korunmasına katkı sunan kavramlar, bu yönleriyle kancalara
benzetilirler. Kavramlar aracılığı ile her düşünce, karşılık geldiği anlama uygun tarzda
insan zihninde ilgili olduğu kancaya takılarak bir düzene kavuşur. Bu sebeptendir ki,
okullarda yürütülmekte olan öğretim süreçlerinin en önemli aşaması, kavram
öğretimidir. Okullarda kavram öğretimi, uzman öğreticiler eliyle, formal tarzda, bir
sistem dâhilinde yürütülmeye çalışılsa da; öğrenen, öğretici, takip edilen strateji ve
öğrenilecek kavram orijinli sınırlılıklar nedeniyle eksik veya yanlış öğrenmeler meydana
gelebilmektedir. Kavram öğretimiyle ilgili bu sınırlılıklar, beşerî dil düzeni içerisinde
ortaya çıkan kavramları, birtakım anlam olayları ile dönüştüren ve kendi sahasına dâhil
eden din olgusu ve dînî kavramlar için de söz konusu olabilmektedir. Din öğretimi
süreçlerinin doğru ve etkin planlanabilmesinde bu sınırlılıkların tespit edilerek uygun
öğretim stratejilerinin geliştirilmesi önem arz etmektedir
The importance and value of creed texts in the context of religious education trough the example of ‘Aqida Ibn Daqıq Al-‘Id
Her din, itikadi bir temel üzerine kuruludur. İslam, önemine binaen inanç sisteminin odağına tevhit inancını yerleştirmiştir. Bu mihver kavram, İslam tarihi içerisinde Müslüman bireylere, Allah’ın zatı ve sıfatlarını öncelikli konu edinen, Kur’an-Sünnet merkezli aklî delillerle desteklenen bir inanç eğitim modeli ile öğretilmeye çalışılmıştır. Rasûlullah’ın (s.a.v.) vefatı sonrasında yaşanan fikri ve siyasi bir dizi ihtilaf, mezheplerin doğuşuna ve beraberinde İslami ilimlerden Kelam ve Akâid’in teşekkülüne zemin hazırlamıştır. Bu ilim dallarının teşekkülü sürecine, artan fetih hareketleri sonucunda Müslümanların farklı dini-etnik toplumlarla iletişime geçmeleri ve tercümeler yoluyla İslam dünyasına giren Yunan felsefesinin yaygın ilgi görmesi de tesir etmiştir. Bu süreçte kaleme alınan akâid eserleri çocuklardan, gençlerden, kadın ve ihtiyarlardan oluşan kalabalık kitlelere, Rasûlullah’ın (s.a.v.) vefatından hemen sonra baş gösteren ihtilaflı kelâmî konuları onların anlayacağı sadelikte bir yöntemle öğretmeyi amaçlamıştır. Öncülüğünü Hanefî-Mâturîdî çizgide âlimlerin yüklendiği, İslami ilimlerin gelişiminden süzülen nosyonun geniş halk tabanına yayılmasına katkı sağlayan bu ilim dalında kaleme alınan eserlerin inanç eğitimi açısından icra ettikleri görevler yadsınamaz. Bu araştırmada, İslam tarihi içerisinde inanç esaslarının, naklî ve aklî deliller doğrultusunda ilahi murada uygun bir tarzda öğretimi için kaleme alınan akâid metinlerinden bir tanesi, içerik analizine tabi tutulmuştur. Metnin genel yapısı üzerine analizleri, günümüz din eğitimi metodolojisinde yer bulan bir kavramsal çerçeve esas alınarak yapılan analizler takip etmektedir. Bu amaçla, ülkemizde henüz üzerine araştırma-inceleme yapılmamış olan İbn Dakîkul‘îd’e (ö.702/1302) ait “Akîdetü İbn Dakîkıl‘îd” isimli eser seçilmiştir. Akîdetü İbn Dakîkı’lîd vb. muhtasar akide metinlerinde, istisnalarına rağmen derin kelâmî konular ayrıntıya girilmeden, uzun uzadıya eser isimlerine yer verilmeden ele alınmaktadır. Araştırmanın bir örnek üzerinden merkezine aldığı akâid metinleri, eğitimin tüm tür ve aşamalarında hâkim ögenin İslam olduğu geleneksel din eğitim-öğretiminin yapıldığı bir döneme ait metinler olarak nitelendirilebilir. Bu metinler, İslam coğrafyasının genelinde doktriner (confessional) tarzda din eğitimi yürütülen merkezler olan medreselerde, yüzyıllar boyu okutularak, dini eğitimin doktrin yönünün önemli bir parçası olmuşlardır. Araştırmanın hareket noktalarından bir tanesi; akâid metinlerinin, her ne kadar tevhit inancı, Allah ve sıfatları hakkında konuşmanın imkan ve sınırları, nübüvvete dair meseleler, ahirete ilişkin durumlar vb. İslam inanç esasları gibi spesifik bir alana yönelik metinler olsa da yazıldıkları dönemin genel siyasi-sosyolojik hareketliliklerden etkilenen metinler olduklarıdır. Nitekim bu metinler, tarihsel süreçte İslam inanç esasları etrafında ortaya çıkan tartışmalar sonrasında gerçekleşen mezhep merkezli ayrışmalar karşısında hedef kitleyi, içeriğinde yer alan temel dini doktrinler etrafında birleştirmek gibi bir amaca yönelik hazırlanmışlardır. Araştırmanın birinci bölümünde konusu, yöntemi ve sınırlılıkları tanımlanmaktadır. Devamında; akâid ilminin tanımı, konusu, müellif İbn Dakîkul‘îd’in hayatı ve eserleri, literatür taraması yoluyla aktarılmaktadır. İkinci bölümde, Akîdetü İbn Dakîkıl‘îd’in çevirisiyle, günümüz din eğitimi metodolojisinde yer bulan din eğitimi modelleri bağlamında metnin genel yapısı üzerine yapılan analizler yer almaktadır. Araştırmanın odağını söz konusu metnin günümüz din eğitimi metodolojisinde geliştirilemeye çalışılan din eğitimi modelleri ekseninde analizler oluşturmaktadır. Araştırmanın satır aralarında, “Yüzyıllar boyu İslam inanç esaslarının kalabalık kitlelere öğretilmesine, bu yönde dini tutum ve kimlik oluşturulmasına aracılık etmiş akâid eserlerinin bugünün dünyasında yeri nedir? Terk edilen geleneksel, doktriner/confessional din eğitimi anlayışıyla birlikte küreselleşme, çoğulculuk, çok kültürlülük, farklılıklar ve ötekileştirme gibi bir dizi kavramsallaştırmanın din eğitimi süreçlerini hedefler, yöntem ve teknikler noktasında etkilediği günümüzde akâid metinlerine ihtiyaç kalmadığı iddia edilebilir mi?” sorularına cevap aranmaktadır. Araştırma boyunca yapılan analizlerle elde edilen veriler, din eğitimi-öğretimi süreçleri planlanırken çoğulculuk, çok kültürlülük, farklılıklar ve ötekileştirme, küresel mali rekabet gibi bir dizi çağa ait kavramsallaştırmanın, birey ve toplum üzerindeki menfi etkileri dikkate alınarak, inanç eğitimi bağlamında öğretim programlarına yansıtılması gerekliğini ortaya koymaktadır
A Look at the Educational Problems of the Period Through Egyptian Ibn Hacer Al-Haytami's Work “Tahrîru'l-Makâl”
16. yy. Mısır’ında mutasavvıf kimliğinin yanı sıra dönemin eğitim problemlerine yönelik çözümleriyle de dikkat çeken, önde gelen Şafii alimlerden olan İbn Hacer el-Heytemî, Tahrîru’l-Mâkâl isimli eserinde; kadılıktan ayrılarak dönemin yetimhanelerinden birinde müderrislik yapmaya başlayan bir dostunun kendisine yönelttiği, eğitim öğretim sürecinde karşılaşılması muhtemel problemleri nasıl çözmesi gerektiğine yönelik soruları, büyük bir hassasiyetiyle cevaplamaya çalışmıştır. Bu çaba sonucu, bazıları çağımızda da güncelliğini koruyan eğitimle ilgili sorunlara dair kapsamlı tahliller ortaya çıkmıştır. İbn Hacer’in çözüm getirmeye çalıştığı eğitimle ilgili sorunlar arasında, çocukların öğretmen tarafından eğitim öğretim amacı dışında görevlendirilip görevlendirilemeyeceği, çocuğun çalıştırılması konusunda kimlerin yetki sahibi oldukları, öğrencinin okula devamı hususunda öğretmenin ve vakıf yöneticilerinin sorumluluklarının neler olduğu, dayağın çocuğun eğitiminde bir yöntem olarak kullanımıyla ilgili incelikler yer almaktadır. İbn Hacer’in verdiği cevapların satır aralarında 16. yy Mısır’ı ve dolayısıyla Osmanlı toplumsal yapısı ile ilgili bir takım bilgeler edinmek de mümkün görünmektedir. İbn Hacer tarafından cevaplandırılmaya çalışılan eğitime dair sorulardan bir kısmının aradan geçen yüzyıllara rağmen güncelliğini koruyor olması da dikkat çeken bir diğer husustu. Bu nedenle araştırmada, halen güncelliğini koruyan bu hususlarla ilgili çözümlemelere de yer verilmiştir. Eğitim ve disiplinle ilgili hususlar, derinlemesine olmasa da hukukun temel ilkelerinden olan masumiyet karinesi (the presumption of innocence), cezalandırmada delilin önemi gibi farklı bakış açılarıyla ele alınmaya çalışılmıştır. Araştırmanın yöntemi; Tahrîru’l-Mâkâl isimli eserin, Arapça asıl metnine sadık kalınarak sosyal bilimlerde sıkça kullanılan araştırma yöntemlerinden olan içerik analizine tabi tutulmasına dayanmaktadır.Ibn Hajar al-Haytami one of the leading shafii scholars in 16th
century gained great importance not only with his sufi career also his
analysis about educational problems of the period. In his work titled
Tahrîru’l-Mâkâl, he tries to answer the questions of his friend, who
left his profession after becoming a teacher that started to teach at
one of the orphanages of the time, with great sensitivity about how
he should behave regarding the problems that may be encountered
during the education process. As a result of this effort,
comprehensive analyzes have emerged regarding educational
problems, some of which are still up to date. Among the problems
related with education that Ibn Hajar tries to solve are whether the
children can be assigned by the teacher outside the purpose of
learning and teaching or not, who may have the authority to employ
the child, what are the responsibilities of the teacher as well as the
foundation administrators for the student's continuation to school
and the use of the beating as a method in the education of the child.
It is also possible to obtain some information about Egypt of the 16th
century and therefore the Ottoman social structure between the lines
of the answers given by Ibn Hajar. It was also noteworthy that some
of the questions on education, which were tried to be answered by
Ibn Hajar, were still up-to-date despite the passing centuries. For this
reason, the article includes analyzes regarding these topics which are
still actuel. Issues related to education and discipline, though not in
depth, have been tried to be analyzed with different perspectives
such as the presumption of innocence, which are among the basic
principles of law, and the importance of evidence in punishment.
The method of the research; it is based on the content analysis of the
work named Tahrîru'l-Mâkâl, which is one of the frequently used
research methods in social sciences, by adhering to the original
Arabic text
Changing Environment-Changing Human: Moral Dimension in HumanEnvironment Interaction and "Darwin's Nightmare"
İnsanın gelişim süreci, sperm olarak annenin döl yatağına düştüğü anda başlar.
Doğumdan itibaren fizyolojik açıdan hızla gelişen bebek, ilerleyen aşamalarda bilişsel,
duyuşsal ve ahlaksal anlamda da gelişim gösterir. Gelişimi etkileyen temel faktörlerden bir
tanesi de çevredir. Fiziksel, sosyal ve zihinsel olmak üzere üç çevre türü ile kuşatılan
insanın sağlıklı gelişimi için, çevresinin gelişim özelliklerine uygun hale getirilmesi
gerekmektedir. Ayrıca bu üç çevre türü birbirinden bağımsız değildir. Birinde yaşanan
değişim diğer çevre türlerinde de değişim anlamına gelmektedir. Bireyin çevresinde
yaşanan olumsuz değişimlerin bütün gelişim alanlarının yanı sıra ahlak gelişimine de menfi
etkileri olacaktır. Çalışmanın ilk bölümünde, çevre faktörünün ahlak gelişimi üzerindeki
etkileri Psikoloji literatürü taranarak analize tabi tutulmuştur. İkinci bölümde ise; çevre
değişimlerinin insan yaşantılarına etkisine dair tematik bir belgesel olan, yönetmen Hubert
Sauper’in “Darwin’in Kabusu” adlı filminin söylem analizine yer verilmiştir. Söylem
analizi, ahlak gelişiminde çevre faktörünün etkisini vurgulayan teorik çerçevenin kanıtlarını
destekler mahiyette çıkarımlara ulaştırmıştır. Buna göre; insanı kuşatan çevre olumlu ya da
olumsuz anlamda değişime uğradığında birey de ahlaken bu değişimden etkilenmektedir.The human development process begins from the moment the sperm falls on the
mother's uterine. The baby, which develops rapidly from the point of birth, develops in
cognitive, affective and moral sense in the following stages. One of the main factors
affecting development is the environment. For the healthy development of the people
surrounded by three types of environment it is necessary to adapt the environment to the
developmental characteristics. In addition, these three types of environment are not
unrelated from each other. The change in one of them means change in other types of
environment. Negative changes in the environment of the individual will have negative
effects on moral development as well as on all areas of development. In the first part of
the research, the effects of the environmental factor on moral development were analyzed
by review the psychology literature. The second part is including; the discourse analysis of
the film "Darwin's Nightmare" by director Hubert Sauper, which is a thematic
documentary about the impact of environmental changes on human lives. Discourse
analysis has led to conclusions supporting the evidence of the theoretical framework that
emphasizes the impact of the environmental factor on moral development. According to
this, when the environment surrounding the person changes positively or negatively, the
individual is morally affected by this change
THE MAN WHO CAME FROM FAR AWAY FROM THE CITY
In this declaration; an unspecified, unnamed, a valiant man who has
only found a Quranic anecdot with the name الرجل / er-Racül; the issue of
manhood, its relationship with the society in which it lives, and the
language and style used when addressing them were tried to be read and
interpreted again. It is possible that this character, which draws
attention with the support it provides to the envoys and the rhetoric he
developed against his society, which is directed to lynch envoys can still
be the subject of vivid narratives as a role model. At this point, it is aimed
to give a new perspective to the religious educators and religious officials
who will transfer the Qur'anic narrative to their target audience in their
religious expressions. Some moral value judgments, such as that
manhood is not about brute force, that it is a state of virtue rather than a
mere gender distinction, can be boldly defended in a wisdom-based
manner without being involved in violence, has been subjected to a new
reading through this Qur'anic anecdot
The Effect of Semantic Analysis on Academic Success and Permanence in the Teaching of Religious Concepts
Bu çalışmada, dini kavramların öğretimi aşamalarında semantik
analizler temel alınarak yapılan öğretimin akademik başarıya ve kalıcılığa etkisi tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu amaçla, Nevşehir Hacı Bektaş
Veli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencileri ile bir kavram öğretimi çalışması yürütülmüştür. Uzman görüşleri alınarak belirlenen bir grup dini
kavramı kapsayan, yine uzman görüşleri ile geliştirilmiş bir başarı testi,
kontrol ve deney grupları olmak üzere oluşturulan iki gurubun öğrencilerine ön test son test şeklinde uygulanmıştır. Araştırma sonucunda,
dini kavramların öğretiminde semantik analizlere başvurmanın akademik başarıyı artırdığı ve kalıcılığa müspet etkide bulunduğu sonucuna
ulaşılmıştır: In this study, it is tried to determine the effect of teaching on
religious concepts and persistence based on semantic analysis. For this
purpose, a concept teaching study was conducted with the students of
the Faculty of Theology of Nevşehir Hacı Bektaş Veli University. A group
of religious students who were determined by taking expert opinions
were applied as a pre-test post-test to the students of two groups which
were formed as a test of achievement, control and experimental groups
developed with expert opinions. As a result of the study, it was concluded that applying to semantic analysis in teaching religious concepts increased academic achievement and had a positive effect on permanence
Possibilities and restrictions of teaching the religious concepts by the way of semantic analyze
Doktora TeziDini kavramların öğretimi konusunda semantik analiz yönteminin öğrencilerin akademik başarılarına ve kalıcılığa etkisini belirlemeyi amaçlayan bu araştırma, nicel verilere dayalı deneysel desende yürütülmüştür. Söz konusu desende kontrol ve deney grupları oluşturulmuş, deney öncesi ve deney sonrası ölçümler yapılmıştır. Araştırma, 2017-2018 eğitim-öğretim yılı bahar döneminde Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencilerine 1 aylık süreyle gerçekleştirilmiştir. Deney ve kontrol gruplarının her birinde 20 öğrencinin homojen olarak bulunması hedeflenmiştir. Araştırmada iki adet veri toplama aracı kullanılmıştır: Öğrencilerin din eğitimi süreçlerinde dini kavramların öğretiminde semantik analiz yönteminin etkisini ölçmek amacıyla başarı testi, deney grubundaki öğrencilerin semantik analiz yöntemi süreci sonrasındaki düşüncelerini öğrenmek için ise değerlendirme formu. Verilerin çözümlenmesi ve yorumlanmasında verilerin normallik dağılımları test edilmiş, normal dağılım sergilendiğinden parametrik analizlere dayalı istatistikler kullanılmıştır. Araştırma sonrası elde edilen veriler, katılımcılara ait bağımsız değişkenler ve deney grubu katılımcılarına uygulanan değerlendirme formu verileriyle kıyaslanarak, t-testi, anova, ancova gibi çeşitli veri analiz yöntemleriyle yorumlanmaya çalışılmıştır. Araştırma sonrasında, dini kavramların öğretimi aşamalarında başvurulacak semantik analizlerin öğrenci akademik başarısına ve kalıcılığa anlamlı katkı sağladığı sonucuna ulaşılmıştır.This research has been conducted on experimental design that is based on quantitative data. It aims to identify the effect of semantic analyze method about teaching the religious concepts to students' academic success and permanence. Experimental groups were formed in this design , and before and after experiment the measurements were performed. The research was applied for a month to the students of Faculty of Theology, Nevsehir Hacıbektas University in spring term of 2017-2018 education year. It was aimed that there would be homogenously 20 students in each experiment and control group. 2 means of data gathering were used for research : Achievement test to assess the effect of semantic analyze method on teaching religious concepts during the religious education of the students and attitude scale to assess the attitude of the students in experiment group after semantic analyze method period. For data analysis and interpretation, the normality distribution of data was tested, because of the normality distributions , statistics that based on parametic analyze were used. The data gathered after research were tried to interpret with the data analyze methods like anova , ancova and t-test by comparing with the data of evaluation form applied to participants of experiment group and independent variables that belong to participants. After research, we have concluded that semantic analyses that will be applied in the periods of teaching religious concepts contribute considerably to academic success and permanence