A flavonoid has neuroprotective effect : nobiletin

Nörodejeneratif hastalıkların tedavisinde flavonoidlerin kullanımı yeni umutlar vaad etmektedir. Nobiletin, narenciye kabuklarında bulunan bir polimetoksi flavonoiddir. Nobiletinin nöroprotektif etkiye sahip olduğu pek çok in vivo ve in vitro araştırma ile ortaya konulmuştur. Nobiletin, öğrenme ve hafıza ile ilişkili sinyalizasyon kaskadlarını etkilemekte, enflamasyon mediyatörlerini modüle ederek nörodejenerasyonu hafifletmekte, dopamin salınımını artırarak motor ve bilişsel işlev bozukluğunu engellemekte, duygusal ve yenilikleri tanıma belleğini geliştirmektedir. Güncel çalışmalar, nobiletinin nörodejeneratif hastalıkların tedavisi için yeni bir ilaç olma potansiyeline sahip olduğunu desteklemektedir. Bu derlemede, nobiletinin nöroprotektif etkileri üzerinde durularak, literatürden elde edilen sonuçlar özetlenmiştirThe use of flavonoids promises new approach for the treatment of neurodegenerative diseases. Nobiletine is a polymethoxy flavonoid found in the citrus peel. The neuroprotective effect of nobiletin has been demonstrated in vivo and in vitro. Nobiletine affects the signaling cascades associated with learning and memory, alleviates neurodegeneration by modulating inflammatory mediators, inhibits motor and cognitive dysfunction by increasing dopamine release and enhances memory and recognition of emotions and innovations. Recent studies suggest that nobiletine has the potential to be a new drug for the treatment of neurodegenerative diseases. In this review, the neuroprotective effects of nobiletin was emphasized and the results obtained from the literature were summarize

Effects of combination of asetylmethionine, L-carnitine, vitamin E and vitamin B12 on clinical, haematological and biochemical parameters in cattle

Bu çalışmada asetilmetiyonin, l-karnitin, vitamin E ve vitamin B12 kombinasyonunun sığırlarda bazı klinik, hematolojk ve biyokimyasal parametreler üzerine etkisinin değerlendirilmesi amaçlandı. Çalışmada, çeşitli stres faktörlerine maruz kalmış, klinik olarak genel vücut kondisyonu iyi olmayan, durgun, halsiz, iştahsız ve çevreye ilgisi azalmış 32 adet sığır kullanıldı. Hayvanlara asetilmetiyonin, l-karnitin, vitamin E ve vitamin B12 içeren bir ticari ürün (Metabolase Forte, FATRO-VETAŞ) 100 kg canlı ağırlığa 5 ml dozda, kas içi yolla günde bir defa olmak üzere 7 gün süre ile uygulandı. Hayvanların ilaç uygulanmasından önce ve sonra klinik muayenesi yapılarak, genel durum bozukluğu, kıl örtüsünde düzensizlik, çevreye ilgisizlik/depresyon, iştah durumları skorlanarak (0=yok, 4=çok şiddetli) değerlendirildi. Yine ilaç uygulaması öncesi ve sonrasında antikoagülanlı ve boş tüplere hematolojik ve biyokimyasal değerlendirmeler amacıyla kan alındı. Formül lökosit tablosu ile karaciğer fonksiyonları için serum ALT, AST, total protein ve kolesterol değerleri belirlendi. Ayrıca hayvanlardaki antioksidan metabolizma hakkında değerlendirme yapmak amacıyla serum MDA ve seruloplazmin düzeyleri tespit edildi. Çalışma sonunda hematokrit değer, alyuvar ve akyuvar sayıları ile total protein seviyesinde ilaç öncesi ve sonrasında istatistiksel olarak fark tespit edilirken (p0.05). Çalışmada, tedavi öncesi 2.44±0.13 olan ortalama klinik skor tedavi sonrası 0.26±0.07 olarak bulundu. Tedavi öncesi ve sonrası yapılan klinik değerlendirmelerde hayvanların 28 adedinde (%87.5) başlangıçta incelenen parametreler yönünden 3 ve 4 olan klinik skorların tedavi sonrası 1’in altına düştüğü belirlendi. Bu hayvanların klinik olarak iyi derecede iyileştikleri kabul edildi.In this study, evaluation of the effects of asetylmethionine, l-carnitine, vitamin E and vitamin B12 combination on some clinical, haematological and biochemical parameters in cattle was aimed. Thirty two animals, which were affected by various stressors, clinically weakness body condition, dullness, drooping, anorexic and apathetic, were used in the study. A commercial product which contained asetylmethionine, l-carnitine, vitamin E and vitamin B12 was administrated 5 ml/100 kg b.w. once a day for 7 days via intramuscularly. General clinical examinations were made in the all animals before and after the drug applications and disorders of general condition and feather, apathy/signs of depression, appetite were scored (0=absent, 4=very severe). Also, blood samples were collected into empty and anticoagulant contained tubes for haematological and biochemical evaluations before and after the drug applications. Differential leukocyte and serum ALT, AST, total protein and total cholesterol levels for liver functions were determined. In addition, serum malondialdehit (MDA) and seruloplasmin levels were determined to evaluate antioxidant metabolism. After the study, microhaematocrit, red blood cell, white blood cells counts and total protein levels before and after treatment were found to be significant (p<0.05). But other haematological and biochemical parameters were not found statistically different (p>0.05). In the study, mean clinical score was determined 2.44±0.13 before the treatment and 0.26±0.07 after the treatment. In the evaluation of clinical examinations before and after the treatment, investigated clinical scores of 28 animals (87.5%) were found 3 and 4 before the treatment and less than 1 after the treatment. Satisfactory clinical recovery was considered in these animals

Cryptosporidium parvum ile enfekte buzağılarda akut faz reaktanları ve antioksidant kapasitenin araştırılması

Kriptosporidiozis, fekal-oral yolla bulaşan bir zoonoz enfeksiyondur. Cryptosporidium parvum yaygın prevalans göstermekle birlikte, buzağılarda daha epidemik olarak seyretmektedir. Hastalık yüksek morbidite ve mortalitesine bağlı olarak, ciddi ekonomik kayıplara neden olur. Bu çalışmada, C. parvum ile enfekte buzağılara halofuginon (100 µg /kg/gün-7 gün) tedavisi uygulanmış ve bu tedavinin akut faz proteinleri ile antioksidant kapasite üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Çalışma grubu, C. parvum ile enfekte, 1-3 haftalık 10 Holstein buzağıdan oluşturulmuştur. Tedavi öncesi ve sonrası alınan kan numunelerinde, serum amiloid A (SAA), haptoglobulin (Hp), C-reaktif protein (CRP), seruloplazmin (CP), malondialdehid (MDA) seviyeleri ile süperoksid dismutaz (SOD) ve adenozin deaminaz (ADA) aktiviteleri tespit edilmiştir. Elde edilen veriler, tedavi öncesi ve sonrası SAA, CRP ve MDA seviyelerinde istatistiksel bir farklılık olmadığını, fakat tedavi sonrası Hp (P<0.001) ve CP (P<0.05) seviyeleri ile ADA (P<0.05) ve SOD (P<0.001) aktivitelerinde istatistiksel olarak anlamlı bir düşüş meydana geldiğini ortaya koymuştur. Sonuç olarak, C. parvum ile enfekte buzağılarda tedavi ile ADA ve SOD aktiviteleri ile Hp ve CP seviyelerinde düşüş sağlandığı tespit edilmiştirCryptosporidiosis is a zoonotic infection contaminating via fecal-oral route. Cryptosporidium parvum has a wide host prevalance, but is more epidemic in calves. This disease courses with high morbidity and mortality resulting considerable economic losses. In this study, halofuginon (100 &micro;g /kg/day for 7 days) was applied to calves infected with C. parvum and the effect of this treatment on acute phase proteins and antioxidant capacity were investigated. Study group was comprised of sera of 10 Holstein calves aged 1-3 weeks, infected with C. parvum. Blood samples were obtained from the animals before and after treatment of 7 days and serum amyloid A (SAA), haptoglobin (Hp), C-reactive protein (CRP), ceruloplasmin (CP), malondialdehyde (MDA) levels and superoxide dismutase (SOD) and adenosine deaminase (ADA) activities were measured in sera. Obtained data showed that there was no statistical difference between pre and post treatment SAA, CRP and MDA levels, but a decrease was determined in post treatment Hp (P&lt;0.001) and CP (P&lt;0.05) levels, with ADA (P&lt;0.05) and SOD (P&lt;0.001) activities. Eventually, it was determined that ADA and SOD activities and Hp and CP levels decreases by treatment in calves infected with C. parvu

Molecular detection of Chlamydia abortus and investigation of oxidative stress parameters in sheep fetuses in the Black Sea Region of Türkiye

Background: The causative agent of Chlamydiosis, also called enzootic abortion of sheep, is an obligate intracellular Gram-negative bacterium called Chlamydia abortus. Purpose: The aim of this study is to determine the prevalence of Chlamydiosis and changes in oxidative stress levels in sheep abortions in the Black Sea Region. Method: PCR analysis made from aborted fetuses of 393 sheep from 8 provinces between 2019–2021; Presence of C. abortus detected in 65 aborted fetuses (16.5%). In the study, oxidative stress parameters such as CP, MDA, TOS, TAS and OSI levels were investigated. Result: CP, MDA, TOS, TAS and OSI values were respectively as 6.92 ± 2.29 mg/mL, 28.8 ± 4.79 µmol/g, 14.01 ± 7.25 µmol H2O2 Eq/L, 2.19 ± 0.67 mmol Trolox Eq/L, 6.94 ± 4.31 AU in the control group. In the chlamydia infected group, CP, MDA, TOS, TAS and OSI values were 10.96 ± 6.75 mg/mL, 92.31 ± 73.08 µmol/g, 36.04 ± 28.31 µmol H2O2 Eq/L, 1.91 ± 1.02 mmol Trolox Eq/L, 22.39 ± 19.5 AU was determined. Conclusions: CP, MDA, TOS and OSI levels were found to be significantly higher (P 0.05). As a result, it was determined that C. abortus was found at a substantial rate in small ruminant abortion cases in the Black Sea Region. In addition, it was determined for the first time in Türkiye that the oxidative stress increased in abortions caused by C. abortus and infected small ruminants could not produce enough antioxidants. It is thought that this result may be useful in the diagnosis of C. abortus

Investigation of the effect of cornelian cherry (Cornus mas L.) fruit extract against cisplatin-induced renal cell injury in vitro

Amaç: Bu in vitro çalışmada, kızılcık meyva ekstraktının sisplatin indüklü nefrotoksisiteye karşı koruyucu etkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.Materyal ve Metot: Çalışmada Afrika yeşil maymun böbrek epitel hücreleri (Vero), 100 mg/mL kızılcık meyva ekstraktı, 50 ?mol/L sisplatin veya 50 ?mol/L sisplatin + 100 mg/mL kızılcık meyva ekstraktı ile 4 saat inkübe edildi. Herhangi bir ekleme yapılmayan, sadece hücre bulunan kuyucuklar kontrol grubu olarak kullanıldı. Hücre canlılığı, 3-(4,5-dimetil-thiazole-2-yl)-2,5-difenil tetrazolium bromide tayini ile belirlendi. Kültür medyumları toplandı ve santrifüj edildi. Malondialdehit (MDA), glutatyon (GSH), superoksit dismutaz (SOD) ve glutatyon peroksidaz (GPx) analizleri yapıldı.Bulgular: Sisplatine maruz bırakılan hücrelerde hücre canlılılığı %42, sisplatinle birlikte kızılcık meyva ekstraktı uygulanan hücrelerde ise hücre canlılılığı %59 bulundu. Sisplatin uygulanan hücrelerde hücresel hasar oranı yüksekti. Bununla birlikte kızılcık meyva ekstraktı ile kombine sisplatin grubunda, sisplatinin zararlı etkileri anlamlı derecede azalmıştı. Sisplatin grubu, kontrol grubu, kızılcık grubu ve sisplatin + kızılcık grupları ile karşılaştırıldığında MDA konsantrasyonu önemli decede yüksek, GSH konsantrasyonu, GPx ve SOD enzim aktiviteleri anlamlı derecede düşük bulundu (p < 0.05).Sonuç: Bu çalışma sisplatin ile uyarılan in vitro oksidatif hasar üzerine kızılcık meyva ektraktının koruyucu etkileri olduğunu göstermiştirObjective: The aim of this study was to evaluate the protective effects of cornelian cherry fruit extract against cisplatin-induced nephrotoxicity in vitro.Materials and methods: African green monkey kidney epithelial cells (Vero) were incubated with 100 mg/mL of cornelian cherry fruit extract, 50 ?mol/L of cisplatin or 50 ?mol/L of cisplatin plus 100 mg/mL of cornelian cherry fruit extract for 4  h. The wells containing cells without any supplementation served as control. Cell viability was determined by the 3-(4,5-dimethylthiazol-2-yl)-2,5-diphenyl tetrazoliumbromide assay. Culture mediums were collected, centrifuged and analyzed for malondialdehyde (MDA), glutathione (GSH), superoxide dismutase (SOD) and glutathione peroxidase (GPx)Results: The cell viability was 59% in cells co-treated with cisplatin and cornelian cherry fruit extract simultaneously and 42% in cisplatin treated cells. The cellular damage ratio was elevated in cells treated with cisplatin. However, when cisplatin combined with cornelian cherry fruit extract the deleterious effects of cisplatin were significantly decreased. The MDA concentration was significantly higher (p?<?0.05), GSH concentration and GPx and SOD activities were significantly lower (p?<?0.05) in cisplatin treated group when compared with control group, cornelian cherry group, and cisplatin?+?cornelian cherry group. Conclusion: The present study indicated that cornelian cherry fruit extract exert protective effects on oxidative damage in vitro induced by cisplatin

Evaluation of Trace Element Levels and Antioxidant Metabolism in Cattle with Cutaneous Papillomatosis

Background: Cutaneous papillomas are benign proliferative neoplasms. The aetiology and pathogenesis of the disease are very complex. Papillomatosis lesions can be detected anywhere on the body, frequently appearing on the surface of the head, neck, teats, udder, external genital mucosa and upper part of the gastrointestinal tract. The disease is not life threatening but due to loss of productivity, owners often cull animals with papillomatosis. The relationships between trace elements, heavy metals and cancer are still researching. The aim of this study was the evaluation of the relationships between trace elements and antioxidant metabolism, and cutaneous papillomatosis, in cattle