13 research outputs found
SUBAKROMİYAL SIKIŞMA SENDROMLU HASTALARDA MİKROAKIMIN ÜST EKSTREMİTE FONKSİYONU, HAREKET KORKUSU, AĞRI, YAŞAM KALİTESİ VE HASTA MEMNUNİYETİNE ETKİSİ: PİLOT ÇALIŞMA
Amaç:Omuz problemleri bireylerin günlük yaşamını etkileyen, fonksiyonelliğini kısıtlayan ve yaşam kalitesini önemli ölçüde azaltan yaygın patolojiler arasında yer almaktadır. Çalışmamızın amacı, subakromiyal sıkışma sendromlu hastalarda konvansiyonel fizyoterapiye ek olarak uygulanan mikroakımın üst ekstremite fonksiyonu, hareket korkusu, ağrı, yaşam kalitesi ve hasta memnuniyetine etkisini araştırmaktı.
Gereç ve Yöntem:Yaş ve beden kütle indeksi ortalamaları sırasıyla 56,2±8,8 yıl ve 29,1±8,7 kg/m², olan 8 (5 Kadın, 3 Erkek) gönüllü hasta çalışmaya alındı. Hastalar randomize olarak iki gruba ayrıldı; grup 1(n=4); konvansiyonel fizyoterapi (Hotpack, TENS, Egzersiz) alanlar ve grup 2(n=4); konvansiyonel fizyoterapiye ek olarak mikroakım alanlar. Hastaların üst ekstremite fonksiyonları ve semptomları "Kol Omuz ve El Sorunları Anketi" (DASH), hareket korkusu "Tampa Kinezyofobi Ölçeği", ağrı ve özürlülük durumu "Omuz Ağrı ve Disabilite İndeksi" (SPADI), yaşam kalitesi "ShortForm-12" (SF-12) ve memnuniyet ise "Hasta Memnuniyet Sorgulaması"yla değerlendirildi. Verilerin istatistiksel analizinde "SPSS 19.0" istatistik programı kullanıldı. İstatistiksel analiz "Mann-Whitney U testi" ile yapıldı; p değeri <0.05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.
Sonuçlar:Çalışmamızda mikroakım uygulanan grupta uygulanmayan gruba göre DASH, SPADI ve SF-12 değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (sırasıyla; p=0,03, p=0,05 ve p=0,03). Hasta memnuniyeti ve hareket korkusu bakımından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı (p=0.64, p=0,10, sırasıyla).
Tartışma:Subakromiyal sıkışma sendromlu hastalarda konvansiyonel fizyoterapi yaklaşımlarına ek olarak uygulanan mikroakımın üst ekstremite fonksiyon ve semptomlarında, ağrı ve özürlülük durumunda ve yaşam kalitesinde iyileşmeye yol açmıştır. Bu nedenle mikroakımın klinik uygulamada fizyoterapistler tarafından daha çok tercih edilendiğer elektrofizksel ajanlara göre hastanın daha iyi tölerasyonu ve tedavideki uygulama süresinin daha kısa olması gibi üstünlükleri nedeniyle alternatif olabileceği görüşündeyiz
Lifestyle changes in young adults working from home office due to Covid-19
Çalışmanın amacı ülkemizde Covid-19 pandemisinin nedeniyle işine veya eğitimine evden çalışma yöntemi ile devam eden genç yetişkinlerin pandemi sırasındaki yaşam tarzı değişikliklerinin incelenmesi idi. Çalışmaya 18 ila 50 yaşları arasında evden çalışan 374 kişi katıldı. Katılımcıların demografik bilgileri, günlük yaşam ve boş zaman aktiviteleri, egzersiz alışkanlıkları, kas iskelet problemleri, uyku, kaygı ve stres durumları ve teknoloji kullanımı “Google Forms” ile oluşturulan 39 soruluk bir anket ile sorgulandı. Yaşam tarzı değişikliklerinin ortaya konmasında aritmetik ortalama, belirleyici frekans ve yüzde dağılımları kullanıldı. Non-parametrik verilerin karşılaştırılmasında Ki-Kare Testi ve McNemar Testi kullanıldı. Çalışmaya katılan bireylerin yaş ortalaması 27,36±8,93 (18-50) yıl idi. Katılımcıların pandemi öncesine göre pandemi sırasındaki yaşam tarzı sorgulandığında ev içi aktivitelerinden yemek hazırlama, yer silme, toz alma, ev süpürme ve tadilat işleri ile pilates ve yoga egzersizlerinin yapılma sıklığındaki artış, vücut bölgelerindeki ağrılardan bel ve sırt ağrısı görülme sıklığındaki artış, uykuya dalma süresindeki artış ve uyku kalitesindeki azalma; ergonomik destek kullanımında azalma, gün içerisinde boş zaman olarak geçirilen ve bilgisayar/telefon/internet kullanım için harcanan süredeki artış ve sosyal medya, eğitim, araştırma ve oyun oynama amacıyla internet kullanım sıklığındaki artış istatistiksel olarak anlamlıydı (p<0,05). Evden çalışan genç yetişkinlerinin yaşam tarzında salgın sırasında salgın öncesine göre önemli düzeyde değişiklik olduğu gözlendi. Yaşam tarzındaki bu değişimin fiziksel inaktiviteyi de beraberinde getirmesi nedeniyle evden çalışan genç bireylerde sağlığın korunması ve geliştirilmesi için fiziksel aktivite programları planlanmalı ve çalışma ortamında ergonomik düzenlemeler yapılmalıdır.The aim of the study was to examine the changes in lifestyles during the pandemic in young adults working
from home office with the emergence of the Covid-19 pandemic. A total of 374 people working at home offices,
between the ages of 18 to 50 years, participated in the study. Participants' demographic information, daily life
and leisure activities, exercise habits, musculoskeletal problems, sleep, anxiety and stress situations and
technology usage were questioned with a 39-question questionnaire created with “Google Forms”. The average
age of the participants was 27.36±8.93 (18-50) years. When the lifestyle of the participants during the pandemic
is questioned compared to the pre-pandemic, the increase frequency of doing domestic activities such as food
preparation, floor cleaning, dusting, sweeping and renovation, the increase frequency in performing of pilates
and yoga exercises, increase the frequency of low back and back pain, the increase time to fall asleep and sleep
quality decrease, the reduction in the use of ergonomic support, the increase in the time spent for free time and
using a computer/phone/internet use during the day and increase the frequency of using the internet for social
media, education, research and gameplay were found statistically significant (p<0.05). It was observed that the
lifestyle of young adults working from home changed significantly during the pandemic compared to before the
pandemic. Since this change in lifestyle brings along physical inactivity, physical activity programs should be
planned and ergonomic arrangements should be made in the work environment for the protection and
improvement of health in young individuals working from home