50 research outputs found

    21.Yüzyılda Krizler: Dönüşen Uluslararası Sistemde Devletler

    No full text
    21.Yüzyılın krizleri bir önceki yüzyılın krizlerinin devamı olabileceği gibi, mevcut ve gelecekteki yeni ortaya çıkabilecek krizlerin de habercisi olması açısından ayrı bir öneme sahiptir. Çağımızdaki ve gelecekteki olası krizlerle mücadele edebilmek için, bütünüyle günümüz, yakın ve uzak geçmişteki krizlerin ortaya çıkışını, nedenlerini ve sonuçlarının dünya politikasına, toplumsal, siyasal ve uluslararası sisteme etkilerini iyi anlamak ve çözüm önerileri geliştirmek için, yeni yaklaşımlar ve teorilerle çözümlenmesi gerekmektedir. Ülkeler bazında kriz analizi yapılan bu eserde, iç ve dış politika perspektifinden hareketle farklı disiplinlerden bilim insanları Avrupa Birliği ve önemli ülkeleri tek tek ele alarak birbirinden farklı ülkelerdeki (Almanya, Amerika, Brezilya, Çin, Fransa, İngiltere, İran, İspanya, Kıbrıs, Kosova, Macaristan, Suriye, Rusya, Tacikistan, Türkiye, Yunanistan) krizleri hem teorik hem de pratik örneklerle derinlemesine analiz etmişlerdir.</p

    Sistem Kuramı

    No full text
    Sistem kuramı bilişsel (kognitiv) özelliğiyle süper teori olarak sırf analitik bir yöntemden oluşur. Bu kuram, karar verme süreçlerine ilişkin teorik problem formülasyonları ve gerçek yaşamdaki reel sistemlerin analiz edilmesi yoluyla kazanılmaktadır. Sistem teori toplumun alt sistemlerinin işleyişini, yapılarını ve evrimini açıklamak yanında, siyasal olguları sistem ve çevre farklılaşması temelinde analiz etmektedir.Sistem kuramı 20. yüzyılın ikinci yarısında farklı disiplinlerde öneminin artması nedeniyle, başvurulması kaçınılmaz bir araştırma alanı haline gelmiştir. 21. yüzyılda toplumu anlama ve açıklamada ciddiye alınması gereken en önemli teorilerden biridir.‘Sistem Kuramı’ konu başlıklı bu yapıtta; Ludwig von Bertalanffy’nin ‘Genel Sistem Kuramı’ ve Talcott Parsons’un ‘Yapısal İşlevsel Sistem Kuramı’ ele alındıktan sonra, Niklas Luhmann’ın ‘İşlevsel Yapısal Sistem Kuramı’ ile ilgili temel düşünceleri derinlemesine analiz edilmiştir.YUNUS YOLDAŞ Prof. Dr.,1969'da Yozgat'ın Çayıralan ilçesinde doğdu. Lisans ve yüksek lisansını ViyanaÜniversitesi (Avusturya) siyaset bilimi bölümünde 1996 yılında bitirdi. ViyanaÜniversitesi Siyaset Bilimi ve Devlet Bilmleri Enstitülerinde doktorasını 2000yılında tamamladı. 2003-2017 yılları arasında Çanakkale Onsekiz MartÜniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde çalıştı. 2017 yılında Bozok Üniversitesi,İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümüne kurucubölüm başkanı olarak görev yaptı. 2013’te Siyaset Bilimi Doçenti ve 2018’deProfesör unvan ve yetkisi aldı. 2019 yılında Erciyes Üniversitesi, İktisadi veİdari Bilimler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Siyaset veSosyal Bilimler Anabilim Dalında Profesör kadrosuna naklen atandı. 2008 TürkiyeBilimler Akademisi (TÜBA) teşvik ödülü sahibi olan yazar Avusturya SiyasetBilimi Cemiyeti (Österreichische Gesellschaft für Politikwissenschaft, ÖGPW) veAlman Şarkiyat Cemiyeti (Deutsche Morgenlandische Gesellschaft, DGM) üyesidir.Yurtiçi ve yurtdışında çok sayıda çalışmaları bulunan Yoldaş, Das PolitischeSystem der Türkei (Almanya 2008), Toplumun Siyaseti (Türkiye 2011,2013),Verwaltung und Moral in der Türkei (Almanya 2000) başyapıtların yazarıdır.Ayrıcabaş editör olarak Burak Gümüş ve Wolfgang Gieler ile birlikte, Die Neue Türkei (Almanya2015), üçüncü editör olarak Deutsch-Türkische Beziehungen (Almanya 2017), ÖzlemBecerik Yoldaş ile birlikte 21.Yüzyılda Krizler (Türkiye 2019) konu başlıklıderleme kitaplarını yayına hazırlamıştır.</p

    Türkiye'de kamusal enerji arz güvenliği

    No full text
    İnsanlık tarihinin başlangıcından Sanayi Devrimine kadar olan süreçteki savaşların önemli bir kısmı, insan vücudunun enerji kaynağı olan besinlerin bulunduğu verimli topraklar için yapılmıştır. Sanayi Devriminden günümüze kadar olan savaşların çoğu ise devletlerin ekonomik üretim sürecinin temel girdisi olan enerji kaynakları için yapılmıştır. Enerji kaynaklarının sınırlı olması ve bu kaynakların eşit dağılmaması enerji savaşlarının temel nedenini oluşturmaktadır. Bir devlet için enerji arz güvenliğini sağlamak, kamusal düzeni korumak için hayati önem taşımaktadır. Bundan dolayı devletler; ulaşılabilir, üretilebilir, sürdürülebilir, makul fiyatlı ve kesintisiz enerji tedarik etmek için çeşitli politikalar uygulamaktadır. Türkiye'nin enerji arz güvenliği politikası; kaynak çeşitliliğinin, yerli kaynak kullanımının, verimliliğin ve sektörde serbestleşmenin artırılması şeklinde özetlenebilir. Bu çalışmada, Türkiye'nin enerji arz güvenliği sorunu 2000 ve 2020 yılları arasında uygulanan politikalar ve sonuçları dikkate alınarak analiz edilecektir. Anahtar Kelimeler: Enerji Politikası, Fosil Yakıtlar, İklim Değişikliği, Nükleer Enerji, Yenilenebilir Enerji.An important part of the wars in the process from the beginning of human history to the Industrial Revolution were made for fertile lands, where nutrients are the energy source of the human body.Most of the wars from the Industrial Revolution to the present have been made for energy resources, which are the basic inputs of the economic production process of the states. The limited energy resources and the uneven distribution of these resources constitute the main reason for energy wars. Ensuring energy supply security for a state is vital for maintaining public order. Therefore, states apply various policies to supply accessible, producible, sustainable, affordable and uninterrupted energy. Turkey's energy supply security policy can be summarized as increasing resource diversity, domestic resource use, efficiency and liberalization in the sector.. In this study, Turkey's energy supply security problem will be analyzed by considering the policies implemented between 2000 and 2020 and their results. Keywords: Climate Change, Energy Policy, Fossil Fuels, Nuclear Energy, Renewable Energy</p

    Deutsch-Türkische Beziehungen Historische, sektorale und migrationsspezifische Aspekte

    No full text
    Dieser Sammelband bietet einen umfassenden und aktuellen Einblick in die Geschichte, Dimensionen, Sachthemen und migrationsspezifische Aspekte der deutsch-türkischen Beziehungen aus der Sicht von Experten aus der Türkei und Deutschland.Das Buch skizziert die Geschichte der deutsch-türkischen Beziehungen seit den osmanisch-preußischen bzw. osmanisch-habsburgischen Beziehungen bis in die Gegenwart und thematisiert historische sowie aktuelle Beispiele.</p
    corecore