8 research outputs found

    Van Gölü Havzasının Glamping Turizmi Potansiyeli

    Get PDF
    Kitle turizminin hegemonyasının kırıldığı bu yeni yüzyılda hızlı yaşanan bir takım gelişmeler tüketici davranışlarında da radikal değişimler yaşanmasına neden olmuştur. Turistler ve doğaseverler, doğayı merkeze alan turistik aktiviteleri tercih etmekte ve bu doğrultuda alternatif turizm çeşitlerine yönelik talep artışları yaşanmaktadır. Alternatif turizm türleri arasında trend olmaya başlamış olan glamping turizmi, destinasyonların turizm potansiyelini arttıran bir etki yaratmaktadır. Glamping, etimolojik olarak glamorous (gösterişli) ve kamp (kamp) sözcüklerinin birleşiminden oluşan lüks kampçılık olarak bilinmektedir. Kampçılıkla birlikte konforu ve lüksü ihmal etmeden doğayla iç içe olmayı sağlayan, konaklanacak ortamda ev rahatlığı sunan bir konsepte sahiptir. Avrupa’da yaygın olarak tercih edilen bir turizm aktivitesiyken Türkiye’de yeni bir anlayış olarak yer edinmektedir. Van Gölünü havzasında bulunan ilçelerin bir destinasyon olarak bu turizm türüne elverişli olup olmadığı sorusundan yola çıkılarak araştırmaya başlanmıştır. Karar verici konumundaki belediye başkanları ile görüşülerek Van Gölü havzasının glamping turizmi potansiyeli belirlenmeye çalışılmıştır. Görüşmeler yarı yapılandırılmış mülakat tekniği kullanılarak yüz yüze gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda, Van Gölü havzasının glamping turizmine genel olarak uygun olduğu ve yerel yönetimlerin bu tarz girişimleri desteklemeye istekli olduğu tespit edilmiştir

    Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Örtü Altı Organik Domates Üretiminde Hastalık, Zararlı ve Yabancı Otların Mücadelesinin Yönetimi

    Get PDF
    Bu çalışma, 2004-2007 yılları arasında Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’ne ait organik-topraklı, topraksız kültür (organik-inorganik yetiştirme ortamları) ve kontrol seralarında yürütülmüş olup, örtü altı organik domates yetiştiriciliğinde karşılaşılan hastalık, zararlı ve yabancı otlara karşı organik tarıma uygun mücadele yöntemlerinin uygulanabilirliği, en uygun sulama programı araştırılmıştır. Organik-topraklı sera ve organik-inorganik kökenli dört farklı yetiştirme ortamlarından oluşan topraksız kültür seralarında her türlü girdiler ve yapılacak işlemler Tarım Bakanlığınca yayımlanan organik tarım yönetmeliğe uygun olarak seçilmiştir. Organik-topraklı seradan elde edilen ürüne ‘organik ürün’ sertifikası alımına yönelik gerekli denetlemeler danışman kuruluş tarafından yapılarak ürün sertifikalandırılmıştır. Örtü altı organik domates yetiştiriciliğinde kültürel önlemlerden solarizasyonun yanı sıra yararlı mikrorganizmalardan da yararlanılması ile hastalık, zararlı ve yabancı ot kontrollerinde mücadele sayısının azaltıldığı ve verimde geleneksel yetiştiriciliğe oranla ekonomik anlamda bir azalma görülmediği sonucuna varılmıştır. Organik topraklı, kontrol serası ve farklı yetiştirme ortamlarında organik domates yetiştiriciliğinde su kullanım etkinliği değerleri her üç deneme yılında da artan sulama suyuna bağlı olarak azalma göstermiştir. Organik-inorganik kökenli farklı yetiştirme ortamlarından oluşan topraksız kültür yetiştiriciliğinin ise gerek topraktan kaynaklanan hastalık, nematod ve yabancı ot çıkışının olmaması gerekse erkenci olması açısından dolayı özellikle toprağın bulaşık olduğu alanlarda organik-topraklı tarıma alternatif bir yetiştiricilik olabileceği kanısına varılmıştır

    The relationship between agricultural research development extension policies and agricultural growth in Turkey.

    No full text
    TEZ10022Tez (Doktora) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2013.Kaynakça (s. 111-123) var.xv, 170 s. : res. (bzs. rnk.), tablo ; 29 cm.Bu çalışmada tarımsal araştırma ve yayım politikaları ile tarımsal büyüme ilişkileri ortaya koymak amaçlanmıştır. Birinci aşamada; dünyada ve Türkiye’de tarımsal araştırma, geliştirme ve yayım politikaları ve organizasyon yapıları ile bu kapsamda sağlanan destekler açısından Türkiye’nin durumu değerlendirilmiştir. İkinci aşamada ise; tarımsal araştırma politikaları ile tarımsal büyüme ilişkileri değerlendirilmeye çalışılmıştır. Türkiye tarımında 1990 – 2010 döneminde teknik etkinlikte yıllık ortalama% 0,14, teknolojik değişimde yıllık % 0,38 büyüme gözlemlenmiştir. Bunun sonucunda dönem içi toplam faktör verimliliği % 0,51 artmıştır. Toplam faktör verimliliğindeki esas belirleyici etmenin teknolojik değişim olduğu görülmüştür. Sonuç olarak tarımsal Ar-Ge faaliyetlerine yatırım kararı neticesinde aktarılan kaynakların verimlilik biçiminde ortaya çıkması arasında 5 yıllık bir gecikme olduğu ortaya konulmuştur. Tarımsal Ar-Ge harcamaları ile tarımsal büyüme arasında uzun dönemli ilişkinin varlığı Johansen eşbütünleşme testi ile belirlenmiştir. Ülkelerin büyüme çabalarının değerlendirilmesinde temel bir gösterge olarak kullanılan toplam faktör verimliliği ile tarımsal Ar-Ge harcamaları arasında tarımsal Ar-Ge harcamalarından tarımsal büyümeye doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir.In this study, it is aimed to clarify relationship between agricultural research and extension policies with agricultural growth. In the first phase, agricultural research development and extension policy implementations in the World and Turkey and organizational structures and provided supports in terms of Turkey's status was exposed. In the second phase of the study, relationship between agricultural research policies and agricultural growth was tried to evaluate. Average annual technical efficiency is around 0,14%, technological change is around 0,38% increased in Turkish agriculture in 1990 – 2010 period. As a result average annual total factor productivity increased 0,51% in whole period. Technological change was found the major determinant of total factor productivity. As a result, it is exhibited that form of productivity shows 5-years lag in transferred resources after the investment decision. Long-term relationship between agricultural R&D expenditures and agricultural growth was determined through Johansen cointegration test. Between total factor productivity that is used as an indicator of countries growth efforts evaluation and agricultural R&D expenditures, a one-way causal relationship has been found R&D expenditures towards agricultural growth

    The policy analysis matrix with profit-efficient data: evaluating the profitability of lemon cultivation in Turkey

    No full text
    ABSTRACT: In this study, the policy analysis matrix (PAM) and data envelopment analysis (DEA) approaches were used to assess lemon producers’ productivity in Mersin, Turkey, as well as the international competitiveness of lemon cultivation within the scope of its production plan. According to the findings, most enterprises are inefficient, and the profitability of lemons improved from 2863.5 USD ha-1 to 6606.0 USD ha-1 with special prices within the framework of profit-maximising production plans. Regarding social prices, an increment from 3500.8 USD ha-1 to 8071.5 USD ha-1 was proposed to create a more sustainable production plan. To retain competitiveness in the Turkish lemon trade, it has been established that enterprises should transition to a more efficient production structure. For this reason, it has been concluded that inefficiencies in using inputs should be eliminated, and the dissemination of technology and advanced applications will make producers more competitive

    The relationship between agricultural research expenditures and agricultural growth in Turkey

    No full text
    Bu çalışma tarımsal Ar-Ge harcamaları ve tarımsal büyüme arasındaki ilişkilerini ortaya koymayı amaçlamıştır. Araştırma kapsamında Türkiye tarımında 1990–2010 döneminde teknik etkinlikte yıllık ortalama % 0.14, teknolojik değişimde yıllık % 0.38 büyüme tespit edilmiştir. Bunun sonucunda dönem içi toplam faktör verimliliği % 0.51 artmıştır. Araştırmada, Toplam faktör verimliliğindeki esas belirleyici etmenin teknolojik değişim olduğu görülmüştür. Sonuç olarak tarımsal Ar-Ge faaliyetlerine yatırım kararı neticesinde aktarılan kaynakların verimlilik biçiminde ortaya çıkması arasında 5 yıllık bir gecikme olduğu ortaya konulmuştur. Tarımsal Ar-Ge harcamaları ile tarımsal büyüme arasında uzun dönemli ilişkinin varlığı Johansen eşbütünleşme testi ile belirlenmiştir. Ülkelerin büyüme çabalarının değerlendirilmesinde temel bir gösterge olarak kullanılan toplam faktör verimliliği ile tarımsal Ar-Ge harcamaları arasında, tarımsal Ar-Ge harcamalarından tarımsal büyümeye doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir.This study was aimed to clarify relationship between agricultural research expenditures and agricultural growth. Average annual technical efficiency is around 0.14%, technological change is around 0.38% increased in Turkish agriculture in 1990–2010 period. As a result average annual total factor productivity increased 0.51% in whole period. Technological change was found the major determinant of total factor productivity. As a result, it is exhibited that form of productivity shows 5-years lag in transferred resources after the investment decision. Long- term relationship between agricultural R&D expenditures and agricultural growth was determined through Johansen co integration test. Between total factor productivity that is used as an indicator of countries growth efforts evaluation and agricultural R&D expenditures, a one-way causal relationship has been found R&D expenditures towards agricultural growth

    World agricultural research expenditures and Turkey

    No full text
    Bu çalışma ile ülkelerin yaptıkları tarımsal araştırma geliştirme harcamaları incelenmiş ve bu çerçevede tarımsal araştırma yoğunluk oranı açısından Türkiye’nin bir değerlendirilmesinin yapılması hedeflenmiştir. Türkiye yapmış olduğu tarımsal Ar-Ge harcamalarına göre 80 ülke içerisinde 24. olmasına rağmen, tarımsal araştırma yoğunluk oranı açısından 75. sıralara gerilemektedir. Tarımsal Ar-Ge yatırımlarının değerlendirilmesinde kullanılan bu oranın %0.20 den %2.50’lere çıkarılması hedefi göz önüne alındığında, Türkiye’nin %0.23 gibi bir oranla alt sıralarda yer aldığı anlaşılmaktadır. Bu bağlamda, dünyada önemli bir tarımsal potansiyele sahip ülkemizde tarımsal araştırma ve geliştirme çalışmalarına yeteri kadar kaynak ayrılmadığı, ayrılan kaynakların da %67’sinin personel giderlerini karşılamakta kullanıldığı görülmektedir.In this study, expenditures for agricultural research development were investigated and according to agricultural research intensity ratio was evaluated in Turkey. Although rank of Turkey is 24th in 80 countries for agricultural expenditures, agricultural research intensity ratio locates Turkey in 75th rank. This ratio which is used for evaluate agricultural R&D investments that is targeted to increase 0.20% to 2.50%, Turkey has 0.23% rate and located in rare rank. In this context, Turkey has an important agricultural potential in the world but the share of agricultural research and development activities are insufficient, and 67% of the resources transferred to staff costs

    Türkiye'de Tarımsal Araştırma, Yayım Politikalarının Gelişimi ve Tarımsal Ar-Ge Harcamaları

    No full text
    Bu çalışmada Cumhuriyet döneminden günümüze kadar tarımsal araştırma geliştirme, yayım politikaları ve uygulamalarının gelişimi ile tarımsal araştırma çalışmalarına verilen önemin en önemli göstergesi olan tarımsal Ar-Ge harcamaları incelenmiştir. Türkiye’de tarımsal araştırma faaliyetlerine 19. yüzyılın sonlarına doğru başlanmış olmasına rağmen, amaçları belirgin, örgütlenmiş ve bilimsel araştırmaları hedefleyen kuruluşlar 1924’ten sonra kurulmaya başlanmıştır. 1930’lu yıllardan itibaren tarım bilimleri içerisindeki yüksek öğretim kurumları geliştirilerek ziraat fakülteleri, veterinerlik ve su ürünleri fakülteleri haline dönüşmüştür. Tarımsal yayım konusunda deneyimli bir ülke olmasına rağmen, tarımsal yeniliklerin benimsenmesi ve yaygınlaştırılması açısından kamu yayım sistemi yanında diğer yayım sistemlerine de önem verilmelidir. 1990 – 2012 yılları arasında Türkiye’de kamu ve yüksek öğretim kurumlarının tarımsal Ar-Ge harcamalarının, ticari kesim Ar-Ge harcamalarına oranla yüksek bir paya sahip olduğu görülmüştür. Özellikle 1994–2004 döneminde tarımsal Ar-Ge harcamalarında kamunun payının daha da arttığı yükseköğretimde ise azaldığı görülmüştür. 2012 yılı itibariyle toplam tarımsal Ar-Ge harcamaları içerisinde kamu tarımsal Ar-Ge harcamalarının %53.96, yükseköğretim %43.93’ü ve ticari kesimin %2,11 pay aldığı görülmektedir

    SWOT Analysis of Banana Sector in Turkey

    No full text
    Bu çalışmada Türkiye muz üretim sektörünün pazarlama yapısı incelenmiş, sektörün güçlü ve zayıf yönleri ile tehdit ve fırsatlar belirlenerek SWOT analizi yapılmıştır. Araştırma alanından 2010 yılı üretim döneminde 100 üretici ve 30 aracıdan anketler yolu ile veriler elde edilmiş muzun pazarlama yapısının ortaya koyulmasına çalışılmıştır. Çalışmada toplama, işleme, paketleme ve ambalajlama, taşıma depolama ile dereceleme ve standardizasyon fonksiyonları ele alınarak pazarlama organizasyonunun etkinliği incelenmiştir. Elde edilen bulgular sonucunda araştırma alanında muz fiyatları üreticiden tüketiciye ulaşana kadar %120 artmaktadır. Perakende fiyatları içerisinde pazarlama marjlarının payı ise %36.3’dır. Üreticilerin pazarlama sırasında karşılaştıkları en önemli sorunların; düşük fiyat (%42.0), aracılar ve ticari riskler (%24.0) ve ithal muz fiyatlarının düşüklüğü (%14.0) olarak belirlenmiştir. Aracıların ise; ticari riskler ve güvensizlik (%63.3), kalite düşüklüğü ve ambalajların niteliği (%20.0), ithal muzla rekabet edememe (%10.0), aracılar arasında rekabetin şiddetli olması (%3.3) ve perakendeci grupların fiyat baskısı (%3.3) gibi sorunlarının olduğu görülmüştür.Türkiye muz sektörünün diğer üretici ülkelerle rekabet şansı fiyat dezavantajından dolayı oldukça düşüktür. Uluslararası anlaşmalar neticesinde muz sektörünün etkilenmemesi için gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir.In this study, banana marketing structure in Turkey investigated and, sectors’ strengths and weaknesses, threats and opportunities are identified through SWOT analysis. Data obtained via questionnaires in 2010 production period from 100 banana producers and 30 marketing brokers in research area and revealed of banana marketing structure. All processes examined as of picking, processing, packaging and handling, storage and transport, gradation and standardization functions observed in order to exhibit effectiveness of marketing organization. According to the data, banana prices have increased 120% until it reaches the consumer from the producer. The share of marketing margins in retail prices is 36.3%. Banana producers most important problems faced during marketing are lowest price (42.0%), marketing brokers and commercial risks (24.0%) and low price of imported bananas (14.0%), respectively. The problems of the retailer groups were commercial risks and sense of security (63.3%), banana and packaging material (20.0%), inability to compete imported banana (10.0%), competition among retailers (3.3%), and rate-making factors (3.3%). Chance to compete with other banana producer countries of Turkey is quite low due to the price disadvantage. As a result of international agreements should take the necessary precautions to avoid exposure of the banana sector
    corecore