9 research outputs found
Payları borsada işlem gören bankaların sermaye piyasası açısından gözetimi
PAYLARI BORSADA İŞLEM GÖREN BANKALARIN SERMAYE PİYASASI AÇISINDAN GİMİ
Bu tez çalışmasında Türkiye’de payları borsada (İMKB’de) işlem gören bankalarda görülen uygulamalardan hareketle “Türkiye’de payları borsada işlem gören bankaların giminde etkinlik zayıftır.” hipotezi test edilmiştir. Bankacılık krizinin görüldüğü 1999, 2000 ve 2001 yıllarında finansal olarak çöken dört banka, Yaşarbank, Esbank, Demirbank ve Toprakbank vaka incelemesi yöntemi ile incelenmiş ve kamuyu aydınlatma uygulamalarından hareketle, bu bankaların paylarına İMKB kanalı ile yatırım yapmış kişiler ile bu bankaların hakim ortak ve yöneticileri arasında asimetrik bilgi olup olmadığı araştırılmıştır. Ortaya çıkan sonuçlar, hipotezi doğrular mahiyettedir: Halka açık bankaların pay piyasalarında kamuyu aydınlatma uygulamaları bakımından bilgi etkinliği ortamı oluşmamıştır ve asimetrik bilgi ortamı yoğundur. Bu da, bu statüdeki bankaların sermaye piyasası açısından incelenen dönem için etkin olmayan bir gim uygulaması altında olduğunu ortaya koymaktadır.
Payları bir borsada işlem gören bankalar, mahiyetleri itibarı ile sistemik açıdan önemli finansal kuruluş olarak kabul edilmelidir. Bu kabul sonrasında, bu kuruluşların düzenleme, gim ve denetimi sadece BDDK veya sadece SPKr tarafından değil, ortaklaşa ve koordinasyon içerisinde yapılmalıdır. Buna ek olarak, tüm finansal sistemde sistemik riskleri izlemek üzere faaliyet gösteren uzman bir kuruluş yoktur. Bu eksikliği gidermek üzere, bir istişare heyeti mahiyetindeki Finansal İstikrar Komitesi, operasyonel imkanları ve uzmanlığı olan sürekli bir yapıya dönüştürülebilir. Daha radikal bir öneri de, finansal yapı modelini tümden yenilemek olabilir. Son olarak, sermaye piyasasının temel kanunu ile bankacılığın temel kanunu arasında uyumlaştırılması gereken; sermaye piyasası yatırımcılarının haklarını korumaya yönelik hükümlerin eklenmesine ihtiyaç vardır. Bunlardan biri banka sırlarına diğeri de TMSF’ye devredilme durumunda hakim ortak olmayan yatırımcı haklarının korunmasına dairdir.
Anahtar Kelimeler:
Banka, Halka Açık Şirket, Kamuyu Aydınlatma, Gim, Sermaye Piyasası.
ABSTRACT
CAPITAL MARKET OVERSIGHT OF PUBLICLY TRADED BANK COMPANIES
This thesis tests the following hypothesis: “Capital market oversight of publicly traded bank companies in Turkey has been weakly efficient.” During the banking crises between the years 1999-2001, four publicly traded banks, Demirbank, Yaşarbank, Esbank and Toprakbank, financially collapsed and their ownership transferred from their shareholders to a governmental body, the Savings Deposit Insurance Fund(SDIF). Considering these events, we examined the public disclosure implementations of the banks. The focus was analyzing asymmetric information and information efficiency to be able to derive a conclusion about capital market oversight efficiency. Outcomes of the analyses were strong enough to indicate that there were serious asymmetric information and no strong form information efficiency between the controlling (majority) shareholders of the banks and the retail investors. Thus, we proved that capital market oversight of publicly traded banks in those years was not well efficient.
Publicly traded banks in Turkey are systemically important financial institutions. Therefore, these banks require special attention by deploying coordinated regulation, oversight and enforcement. On the other hand, there is no an expert agency dedicated to controlling systemic risks in Turkey. To cope with systemic risks, the Financial Stability Committee of Turkey should be converted to an institution. Moreover, changing the current financial structure is another option. Finally, the following two areas should be re-regulated in coordination of the regulators to have stronger protection of publicly traded bank companies’ investors: The bank secrecy article of the Banking Law and the rules of share transfers to the SDIF in the event of bank collapses.
Keywords:
Bank, Publicly Traded Company, Capital Market Oversight, Disclosure, Capital Markets
Türk sermaye piyasasında önceden işlemlere karşı yeni yaklaşımlar ve yeni yaklaşımların piyasa üzerinde olası et kileri
Bu makale, meşru olmayan bir piyasa uygulaması olarak bilinen “önceden işlem”leri ABD sermaye
piyasası otoritesi olan Menkul Kıymetler ve Borsalar Kurulu (SEC) tarafından incelenen gerçek bir önceden
işlem vakası ile ele alırken konu bu gerçek vaka ile birlikte literatür açısından ve Türkiye’deki uygulamalar
ve piyasalar bakımından karşılaştırılarak değerlendirmekte ve makalede Türkiye için politika önerileri
ortaya konulmaktadır. Önceden işlemler, finansal kuruluşların ve özelde yatırım kuruluşlarının profesyonel
personeli tarafından gerçekleştirilebilen etik dışı alım ve satım faaliyetleridir. Tümüyle yeni bir kanun olan
ve 2012 yılı sonunda çıkarılan Sermaye Piyasası Kanunu (YSPKn), önceden işlemleri yasaklamaktadır.
Ayrıca bu kanuna dayalı olarak çıkarılan bir SPKr tebliği, önceden işlemleri piyasa bozucu eylem olarak
tanımlamaktadır. Önceden işlemlere karşı kanun ve tebliğ normları ile yasak getirilmesi Türk sermaye
piyasası için bir ilktir. Pek çok yönden sorunlu bir tür piyasa uygulaması olan önceden işlemlerin, caydırıcı
yaptırımlarla yasaklanması, piyasa uygulamalarında değişikliğe yol açabilecektir. Yeterli bir düzenleme
altyapısı ve etkili bir gözetim ve denetim organizasyonu varken beklenen sonuçların elde edilebilmesi, bu
konuda düzenleyici ve denetleyici otorite olan SPKr’nun kararlı politikalarına bağlıdır. Önceden işlemlere
dair yeni yaklaşımların somut etkilerinin görülmeye başlanması ile birlikte genel güven artışı yanında
piyasa etkinliğinin ve likiditenin artması, etik kural ihlallerinin azalması ve işlem maliyetlerinin düşmesi
beklenebilir. Bu etkilerin, ortaya çıkıp çıkmadığının ise, asgari birkaç yıllık bir veri setinin oluşması
sonrasında test edilmesi söz konusu olabilecektir
Frontiers of dissemination of market related news and comments for journalists under the European union and the Turkish capital market regulations
Yeni Sermaye Piyasası Kanunu (YSPKn) ekonomik ve finansal konular üzerine, özellikle de sermaye piyasası araçlarına dair gazetecile- rin haber ve yorumlarına ilişkin sınırları yeniden belirlemiştir. Yeni sı- nırlar mesleki etik ilkeleri çerçevesinde çalışan gazeteciler için daha ge- niş bir alan açmaktadır. Yeni sınırlar, YSPKn'nun konuyu içeren 107/(2) maddesi, eklenen yeni özellikler ile gazeteciler açısından koruyucudur. Öte yandan, tümüyle yeni bir tebliğ, gazeteciler için meşru sayılan kabul edilmiş uygulamalar ile temel kuralları açıkça ortaya koymak yoluyla yeni sınırlar belirlemiştir. Bu kurallarla oluşan yeni rejim, bir açıdan gazetecileri mesleki kapasitelerini artırmaya ve sermaye piyasası katı- lımcılarına karşı daha sorumlu davranmaya zorlamaktadır. Yeni rejim ayrıca, Avrupa Birliği'nin aynı konulardaki rejiminden daha sıkı değildir. Özetle, YSPKn ile getirilen rejim, amacını uygun olarak takip edilir ve sektör tarafından da benimsenirse, sadece sermaye piyasasında değil, gazetecilik mesleğinde de çok yönlü disiplin ve fayda sağlayacaktır.The new Capital Market Law (N-CML) has re-shaped the frontiers for journalists on financial and economic news and comments, specifically capital market instruments. The new frontiers are expanding their territories if they are carrying out their jobs under their ethical standards. The new frontiers in some ways bring new protective clauses genuinely placed in the article of 107/(2) of the N-CML. Additionally, a brand new communiqué is also drawing new lines for journalists by clearly defining information related improper activities and indicating legitimate gates for them with the article of accepted practices. The new regime, in a sense, legally force journalists to increase their capacity in their activities and to be more responsible to capital market participants. On the other hand, the current regime is not stricter than the new regime of the European Union on the same issues. Finally, if the regulator fairly and properly implements the new rules and the new regime takes reasonable support of the journalists, the success and mutual benefits are in hand
The new market integrity regime in Turkey and its success conditons
Çalışma, Türk sermaye piyasasının yeni piyasa düzeni rejimini ve yeni rejimin başarı şartlarını incelemektedir. Türk sermaye piyasasında 2009 sonundan itibaren yeni bir piyasa düzeni rejimi oluşturulmaya başlanmıştır. Piyasa düzeni, piyasanın güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda çalışmasını ve bu ortamın korunmasını ifade eder. Bireysel, işbirliği halinde ve sürekli olarak piyasa düzenini bozmaya yönelik ataklar, hMevzuat Kaynaklaerhangi bir sermaye piyasasının kısa, orta ve uzun vadede ve farklı boyutlarda fonksiyonlarının bozulmasına yol açmaktadır. Her piyasada piyasa düzenini aşırı kazanç hırsı ile ya da haksız kazanç beklentileri ile bozmaya çalışan piyasa aktörlerine rastlanmaktadır. Bu nedenle piyasa otoriteleri, bu tür piyasa bozucu teşebbüsleri önlemeye ve caydırmaya yönelik hukuki, idari ve teknolojik araçlarla donatılırlar. Türkiye'de 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu 2012 sonunda çıkıncaya kadar 1990'lı yıllardan kalma araçlarla piyasa düzenini sağlamaya ve korumaya çalışan Sermaye Piyasası Kurulu (SPKr), yasa düzeyindeki yetkilerden sonra 2014 başında tebliğ formunda yeni hukuki araçlar elde etmiştir. Yeni hukuki araçlar, tanımlama ve kapsam bakımından dengeli ve kaliteli bir tasarıma sahiptir. Ancak belirlenen cezai yaptırımlar yeterince caydırıcı olmadığı gibi muadil AB direktifindeki cezalar ile de paralel değildir. Öte yandan, yasal altyapının ve mevzuatın güncellenmesi ve yenilenmesi, başarı koşulu olarak yeterli değildir. Yasal düzenlemeler, ancak etkili uygulamalar ile ideal sonuçlar verebilmektedir. Özetle, Türk sermaye piyasasının yeni piyasa düzeni rejimi tasarım ve kapsam olarak eski rejime göre daha ileri düzeyde olsa da, bu rejimin başarı koşulları birden çok faktöre bağlıdır.This paper examines the new market integrity regime and its possible success conditions. The Turkish capital market has entered into a new era since 2009 by changing its strategy on enhancing and protection of market integrity. Market integrity requires and supports fair, transparent, efficient and competitive financial environment and entails stability of these qualities. Individual, concerted and continuous attacks against the market integrity for any given capital market result in deteriorating functions in the short, medium and long term in different extent. There are always people who are inclined to make money by cheating others and deploying improper or unethical market practices. Therefore, direct or indirect attacks or attempts are the reality of markets. To deter the possible harmful actions against the market integrity, there should be laws, regulations and market oversight programs and organizations. Completely replacing the Capital Market Law of 1981, which was significantly modified in 1992 and in 1999, with the Capital Market Law of 2012 numbered 6362, Capital Markets Board of Turkey has had stronger legal infrastructure as of 2014, together with a previously established new division on market oversight and enforcement. The new legal structure has well-balanced and welldesigned in the definitions and coverage. However, criminal sanctions are not deterrent enough and in line with the suggested sanctions of the parallel EU directive. Moreover, nothing is more important than implementations. To sum up, even though the new Turkish capital market integrity regime is strong in its design and coverage and much better than the previous one, success conditions are still tied to multiple factors