7 research outputs found

    İKİNCİ TRAVMA İLE KOMPLİKE KRON –KÖK KIRIĞI OLUŞMUŞ ÜST SANTRAL KESİCİ DİŞİN TEDAVİSİ

    Get PDF
    Dento alveolar travmalar genellikle genç hastalarda özellikle spor yaralanmaları sırasında meydana gelir. Travmadan en çok etkilenen dişler maksiller kesici dişlerdir. Travmatik yaralanmaların ön grup dişlerde görülme oranı % 37 , kron kök yaralanmalarının oranı ise %5 dir. Kron kök yaralanmaları kompleks yaralanmalardır, teşhis ve tedavileri güçtür. Bu vaka raporunda ikinci defa oluşan travma sonucu komplike kron-kök kırığı meydana gelen maksiller santral kesici dişte yapılan koruyucu restorasyon ve 1 yıllık takibi sunulmaktadır. Bir yıllık takip sonucunda dişte klinik ve radyografik olarak herhangi bir patolojiye rastlanmamıştı

    Effect of alexidine dihydrochloride on the bond strength of resin-based sealer to dentin

    No full text

    Perforasyon tedavisinde kullanılan çeşitli materyallerin sitotoksisitelerinin değerlendirilmesi

    No full text
    Bu çalışmada diş perforasyonlarının tedavisinde kullanılan BA, MTA, Super EBA ve amalgamın L-929 hücre kültüründe MTT testi ile sitotoksik etkileri değerlendirilmiştir. Her bir materyalden 5 mm iç çapında ve 2 mm derinliğinde hazırlanan 15 adet örnek, hücre kültürü plakalarında, üzerine DMEM ilave edilerek 24, 48 ve 72 saat bekletilmiştir. Elde edilen ekstraksiyon sıvıları, L-929 hücre süspansiyonu içeren 96 gözlü hücre kültürü plakalarının her bir gözüne 100 µl yerleştirilmiştir. 24 saatlik inkübasyon süresi sonunda tabletlerden ekstraksiyon sıvıları uzaklaştırılmış ve her bir göze MTT solüsyonu ilave edilerek karanlık bir ortamda 4 saat süre ile bekletilmiştir. Bu sürenin sonunda spektrofotometrede 570 nm’de absorbansları ölçülmüştür. MTT testi sonuçlarına göre 24 saatlik değerlendirmede BA ile MTA grupları arasında hücre canlılık oranları açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark gözlenmezken bu iki grubun Super EBA ve amalgam gruplarından daha iyi sonuçlar verdiği gözlenmiştir. Grupların 48 ve 72 saatlik değerlendirmelerinde BA grubu diğer gruplara göre istatistiksel olarak anlamlı ölçüde daha yüksek canlılık oranı gösterirken, bu zaman noktalarında en düşük canlılık oranının Super EBA grubunda olduğu belirlenmiştir

    İNVAZİV SERVİKAL REZORPSİYON: İKİ VAKA RAPORU

    No full text
    Kök rezorpsiyonu, dentin, sement gibi diş sert dokularının odontoklastik bir reaksiyon sonucu kaybıdır. Rezorpsiyonun kök yüzeyiyle ilişkisine göre iç rezorpsiyon ve dış rezorpsiyon olarak rezorpsiyonu ise yüzey rezorpsiyonu, eksternal inflamatuar rezorpsiyon, eksternal servikal rezorpsiyon ve geçici apikal yıkım olarak sınıflandırılır. Heithersay, eksternal servikal rezorpsiyonu invaziv ve agresif doğasından dolayı ‘’invaziv servikal rezorpsiyon’’ olarak tanımlamıştır. ataşmanın üst kısmındaki kök bölümünde ve alveoler kemiğin koronal kısmındaki lokalize rezorptif proçes olarak tanımlanır. Eksternal servikal rezorpsiyon ECR , eksternal rezorpsiyonun en zor anlaşılan ve en zor teşhis konulan çeşididir. Diş yapısındaki büyük kayıpları önlemek için erken teşhis edilmesi oldukça önemlidir. Makalemizde iki farklı eksternal servikal rezorpsiyon vakası ve lezyonların derecelerine göre farklılık gösteren tedavi seçenekleri açıklanmıştı

    Süpernumerer diş ile füzyona uğramış maksiller santral dişin endodontik tedavisi: Olgu sunumu

    No full text
    Füzyon diş sert dokularında görülen ve iki komşu dişin veya normal diş ile sürnümerer bir dişin gelişiminin herhangi bir aşamasında kaynaşmasıyla oluşan gelişimsel bir anomalidir. Fusion nadir görülen bir durumdur ve başarılı bir kök kanal tedavisi yapılabilmesi için kesin tan

    Molar kök kanallarında farklı kanal tedavisi yenileme tekniklerinin etkinliği: ex vivo çalışma

    No full text
    Bu çalışmanın amacı iki farklı döner aletin ve el aletlerinin çözücülü ve çözücüsüz kullanılarak gütaperka kök kanal dolgusunun uzaklaştırılmasında etkinliklerinin belirlenmesidir. kanal dolguları uzaklaştırıldıktan sonra radyografiler alınmış, dijital ortama aktarılmış ve görüntüler bir yazılım programında analiz edilmiştir. Kök kanal yüzeyindeki dolgu materyali kalıntılarının oranı değerlendirilmiştir. Bu çalışmada tüm test gruplarındaki kök kanallarında gütaperka ve kanal patı kalıntıları mevcuttur. İstatistiksel analiz teknikler arasında anlamlı bir fark olmadığını göstermiştir P>0.05 , bununla birlikte kanal dolgusunun boşaltılma süresi açısından gruplar arasında anlamlı farklar
    corecore