6 research outputs found
Investigation of Frequency of Rotavirus, Adenovirus and Norovirus in Patients with Acute Gastroenteriti
Ocak 2011-Aralık 2012 tarihleri arasında akut viral gastroenterit tanısı ile Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Mikrobiyoloji Laboratuvarı’na gönderilen dışkı örnekleri immünokromatograf ik yöntem ile rotavirus, adenovirus ve norovirus varlığı açısından araştırılmıştır. Akut viral gastroenterit etkeni olarak % 9.7 (n=42/435) rotavirus, % 7.5 (n=32/426) adeno- virus ve % 8.1 (n=14/173) norovirus pozitif liği saptanmıştır. Cinsiyete göre rotavirus sıklığı kadın ve erkek hastalarda sırası ile % 48.3, % 51, adenovirus sıklığı % 47.9, % 52.1 ve norovirus sıklığı % 42.2, % 57.8 olarak saptanmıştır. Cinsiyete ve mevsimsel f arklılığa göre viral etken sıklığı arasında anlamlı f ark saptanmamıştır. Benzer şekilde, beş yaş altı, 6-17 yaş ve yetişkin yaş grubu olarak üç f arklı yaş aralığında değerlendirildiğinde her üç viral etken sıklığı açısından istatistik olarak anlamlı f ark gözlenmemiştir.Rotavirus, adenovirus and norovirus presence were investigated in f ecal samples of prediagnosed acute gastroenteritis by immunochromatographic method in Gayrettepe Florence Nightingale Hospital Microbiology Laboratory between January 2011 to December 2012. Rotavirus, adenovirus and norovirus were detected in 9.7 % (n=42/435), 7.5 % (n=32/426) and 8.1 % (n=14/173) of the samples respectively. According to gender, rotavirus ratios in f emale and male patients were 48.3 %, 51 %, adenovirus ratios were 47.9 %, 52.1 % and norovirus ratios were 42.2 %, 57.8 % respectively. There was not any signif i- cant relation between the f requency of the viral agent, gender and seasonality. In a similar way, there were not statistically signif icant diff erences between three diff erent age groups; below f ive years, between six to 17 years and adult (≥ 18 years) patient groups f or rotavirus, adenovirus and norovirus rates
Investigation of frequency of rotavirus, adenovirus and norovirus in patients with acute gastroenteritis
İstanbul Bilim Üniversitesi, Tıp Fakültesi.Ocak 2011-Aralık 2012 tarihleri arasında akut viral gastroenterit tanısı ile Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Mikrobiyoloji Laboratuvarı’na gönderilen dışkı örnekleri immünokromatografik yöntem ile rotavirus, adenovirus ve norovirus varlığı açısından araştırılmıştır. Akut viral gastroenterit etkeni olarak % 9.7 (n=42/435) rotavirus, % 7.5 (n=32/426) adenovirus ve % 8.1 (n=14/173) norovirus pozitifliği saptanmıştır. Cinsiyete göre rotavirus sıklığı kadın ve erkek hastalarda sırası ile % 48.3, % 51, adenovirus sıklığı % 47.9, % 52.1 ve norovirus sıklığı % 42.2, % 57.8 olarak saptanmıştır. Cinsiyete ve mevsimsel farklılığa göre viral etken sıklığı arasında anlamlı fark saptanmamıştır. Benzer şekilde, beş yaş altı, 6-17 yaş ve yetişkin yaş grubu olarak üç farklı yaş aralığında değerlendirildiğinde her üç viral etken sıklığı açısından istatistik olarak anlamlı fark gözlenmemiştir
Akut viral gastroenterit vakalarında rotavirus, adenovirus ve norovirus prevalansının araştırılması
İstanbul Bilim Üniversitesi, Tıp Fakültesi.Ülkemizde infeksiyöz ishaller mortalite ve morbiditeye neden olan önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. İnfeksiyöz ishaller arasında viral gastroenteritler önemli bir yer tutmaktadır. Bu çalışmada viral gastroenterit tanısı amacı ile incelenen dışkı örneklerinde Rotavirus, Adenovirus ve Norovirus sıklığının araştırılması amaçlanmıştır
Candida suşlarında biyofilm oluşturma özelliği
İstanbul Bilim Üniversitesi, Tıp Fakültesi.Amaç: Biyofilm oluşumu, Candida patogenezinde klin açıdan önemli virülans faktörlerinden biridir. Bu çalışmada; özellikle onkoloji hastalarından izoledilen Candida suşlarının identifikasyonu ve biyofilm oluşturma özellikleri incelenmiş ve izoledilen suşların aynı/farklı kökenli olup olmadıklarının saptanması amaçlanmıştır
Sezaryen hastalarında HBsAG, anti-HCV, anti-HIV seroprevelansının araştırılması
İstanbul Bilim Üniversitesi, Tıp Fakültesi.Maternal HBV ve HCV taşıyıcılığı, gebelik ilişkili komplikasyonlar ve perinatal advers sonuçların bağımsız risk faktörü olduğundan dikkatli sürveyans gereklidir. Hepatit taşıyıcılarında daha yüksek oranda preterm doğum, rahim içi gelişme geriliği, erken membran rüptürü, plasenta ayrılması ve sezeryan görüldüğü bildirilmiştir. Bu çalışmanın amacı sezaryen olmak üzere hastanemize başvuran gebe popülasyonda Hepatit B, Hepatit C ve HIV seroprevelansını belirlemektir