Digital Natives’ Academician-Student Relationships

Digital natives born with advanced digital media technologies are acknowledged as the first generation of the 21st century. This quantitative study seeks to explore digital natives’ stimuli and perceptions towards technology-oriented academician-student interactions at a major university in North Cyprus amid the COVID-19 pandemic. Participants (N=259 Gen Z learners) in a developing country seem to value the virtualization of academician-student interactions in higher education because digital technologies eliminate the existing and possible communication obstacles between educators and learners especially during the crisis situations. It was underlined that digital natives mostly prefer mobile communication in their lives with the belief that technology facilitates, enhances, enriches and triggers interactions between educators and learners. Hence, digital learners mostly prefer blended education and digital communication because participants claim that digitalization escalates the effectiveness of teaching and communication. Digital-assisted education ascends learners’ self-confidence and desire towards initiating interactions and comprehending the course contents

21. Yüzyıla geçişte iletişimin kültürel ortamı ve televizyon (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti örneği)

ÖZET21. yüzyılın en etkili kitle iletişim araçlarından biri olan televizyonun izleyiciler üzerindeki etkilerini, kültürel değişim sürecindeki kişilerin, toplumsal ilişkilerine, tüketim eğilimlerine ve sosyal faaliyetlerine getirdiği değişiklikleri ortaya çıkarmayı amaçlayan çalışmamızda, televizyonun kullanımı ile ilgili geliştirilmiş olan kuramsal ve ampirik çalışmalardan yararlandık. Çalışmamız üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde televizyonun toplumsal ve kültürel etkileri üzerine yapılan kuramsal çalışmalara yer verilmiştir. Burada, öncelikle kültür kavramının tanımı üzerinde durulmuş ardından modernleşme kuramı ve toplumsal değişim kavramlarının değerlendirilmesi yapılmıştır. Modernleşme sürecinde kitle iletişim araçlarının ve özellikle de televizyonun gelişmiş ülkelerin kullanımı ve bu kullanımın azgelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde yaratabileceği sorunlara değinilmiştir. Ayrıca, tüketim toplumu, tüketim kültürü ve kitle iletişim araçlarının tüketim kültürünün yaratılmasındaki işlevleri de ele alınmıştır. Bu bölümde televizyonun kitle kültürünü oluşturmadaki etkinliği üzerinde de durulmuştur. İkinci bölümde KKTC'de televizyon yayıncılığı ve izleyiciliğine değinmeden önce Kıbrıs'ta televizyon yayıncılığının nasıl başladığını açıklayabilmek için adanın siyasi ve tarihi durumu hakkında kısa bir bilgi verilmiştir. Çalışmamızın üçüncü bölümünde televizyon izleyiciliğinin KKTC halkının gündelik hayatlarına, toplumsal ilişkilerine ve sosyal aktivitelerine olan etkilerini görebilmek için bir ampirik araştırma modeli denemesi yer almaktadır. Araştırmamızın sonucunda KKTC'de kullanılan kitle iletişim araçlarının hangi yoğunlukta kullanıldığı ortaya çıkarılmış ve televizyonun KKTC halkının toplumsal değişimine ve tüketim eğilimine olan etkileri bulunmaya çalışılmıştır. Bu bölümde ayrıca, gerçekleştirdiğimiz ampirik araştırmanın bulguları tablolar ve değerlendirmeler ile birlikte sunulmuştur.Alan araştırmamızın bulguları incelendikten sonra, kitle iletişim araçlarından ve özellikle de televizyondan olumsuz yönde daha az etkilenebilecek bir toplum oluşturabilmek için KKTC'deki eğitim sisteminin iyileştirilmesinin gerekli olduğu sonucuna varmaktayız. Daha bilinçli bir toplum yaratmanın en önemli unsurlarından birinin nitelikli eğitim olduğunu unutmamalıyız. Düşünen, eleştiren, sorgulayan bir toplum küreselleşme olgusunun olumsuz etkilerinden ve televizyonun bir kültür endüstrisi olarak kullanımından daha az etkilenecektir. ABSTRACTIn this study, the critical approaches and research methods of the use of television has been used and analyzed. Television is considered to be the most effective and influential mass media tool of the 21st century. The influence of television viewing on the audience, their social interactions, consuming behaviours and social activities are stated. In this study, there are three sections. In the first section, the critical studies and approaches of the social and cultural effects of television are emphasized. Firstly, the definition of culture is mentioned. Then, the concepts of modern, modernity and social change are evaluated. The use of television in the developed countries and the problems that this will create for the developing countries has been outlined. Moreover, consumer society and consumer culture are defined and the effects of mass communication tools in the contribution of the creation of consuming culture are mentioned. Also, in this section the influence of television in the formation of mass culture is pointed out.In the second section, first of all a short history of Cyprus political situation is submitted. Then, this is followed by television broadcasting in North Cyprus and the attitudes, interactions and preferances of television audience. In the third section of our study, a survey study has been used in order to demonstrate the effects of television viewing on the daily lives, social interactions and social activities of TRNC people. Moreover, the use of each media tool in North Cyprus has been evaluated and the influence of television viewing in shaping the social interactions and consuming behaviours of Turkish Cypriot citizens has been analyzed. Furthermore, in this section the findings of the survey study together with the tables and evaluations have been presented.After the research findings have been analyzed, we have come to a conclusion that in order to avoid or decrease the negative effects of television viewing the education system of TRNC has to be improved. It is not forgotten that a better society will depend on good education. If the citizens of our country get better education in which they will be able to think, critisize and interrogate then their influence from the negative effects of globalization and the use of television as a tool of culture industry will diminish

21. Yüzyıla geçişte iletişimin kültürel ortamı ve televizyon (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti örneği)

21. yüzyılın en etkili kitle iletişim araçlarından biri olan televizyonun izleyiciler üzerindeki etkilerini, kültürel değişim sürecindeki kişilerin, toplumsal ilişkilerine, tüketim eğilimlerine ve sosyal faaliyetlerine getirdiği değişiklikleri ortaya çıkarmayı amaçlayan çalışmamızda, televizyonun kullanımı ile ilgili geliştirilmiş olan kuramsal ve ampirik çalışmalardan yararlandık. Çalışmamız üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde televizyonun toplumsal ve kültürel etkileri üzerine yapılan kuramsal çalışmalara yer verilmiştir. Burada, öncelikle kültür kavramının tanımı üzerinde durulmuş ardından modernleşme kuramı ve toplumsal değişim kavramlarının değerlendirilmesi yapılmıştır. Modernleşme sürecinde kitle iletişim araçlarının ve özellikle de televizyonun gelişmiş ülkelerin kullanımı ve bu kullanımın azgelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde yaratabileceği sorunlara değinilmiştir. Ayrıca, tüketim toplumu, tüketim kültürü ve kitle iletişim araçlarının tüketim kültürünün yaratılmasındaki işlevleri de ele alınmıştır. Bu bölümde televizyonun kitle kültürünü oluşturmadaki etkinliği üzerinde de durulmuştur. İkinci bölümde KKTC'de televizyon yayıncılığı ve izleyiciliğine değinmeden önce Kıbrıs'ta televizyon yayıncılığının nasıl başladığını açıklayabilmek için adanın siyasi ve tarihi durumu hakkında kısa bir bilgi verilmiştir. Çalışmamızın üçüncü bölümünde televizyon izleyiciliğinin KKTC halkının gündelik hayatlarına, toplumsal ilişkilerine ve sosyal aktivitelerine olan etkilerini görebilmek için bir ampirik araştırma modeli denemesi yer almaktadır. Araştırmamızın sonucunda KKTC'de kullanılan kitle iletişim araçlarının hangi yoğunlukta kullanıldığı ortaya çıkarılmış ve televizyonun KKTC halkının toplumsal değişimine ve tüketim eğilimine olan etkileri bulunmaya çalışılmıştır. Bu bölümde ayrıca, gerçekleştirdiğimiz ampirik araştırmanın bulguları tablolar ve değerlendirmeler ile birlikte sunulmuştur. Alan araştırmamızın bulguları incelendikten sonra, kitle iletişim araçlarından ve özellikle de televizyondan olumsuz yönde daha az etkilenebilecek bir toplum oluşturabilmek için KKTC'deki eğitim sisteminin iyileştirilmesinin gerekli olduğu sonucuna varmaktayız. Daha bilinçli bir toplum yaratmanın en önemli unsurlarından birinin nitelikli eğitim olduğunu unutmamalıyız. Düşünen, eleştiren, sorgulayan bir toplum küreselleşme olgusunun olumsuz etkilerinden ve televizyonun bir kültür endüstrisi olarak kullanımından daha az etkilenecektir. ABSTRACT In this study, the critical approaches and research methods of the use of television has been used and analyzed. Television is considered to be the most effective and influential mass media tool of the 21st century. The influence of television viewing on the audience, their social interactions, consuming behaviours and social activities are stated. In this study, there are three sections. In the first section, the critical studies and approaches of the social and cultural effects of television are emphasized. Firstly, the definition of culture is mentioned. Then, the concepts of modern, modernity and social change are evaluated. The use of television in the developed countries and the problems that this will create for the developing countries has been outlined. Moreover, consumer society and consumer culture are defined and the effects of mass communication tools in the contribution of the creation of consuming culture are mentioned. Also, in this section the influence of television in the formation of mass culture is pointed out. In the second section, first of all a short history of Cyprus political situation is submitted. Then, this is followed by television broadcasting in North Cyprus and the attitudes, interactions and preferances of television audience. In the third section of our study, a survey study has been used in order to demonstrate the effects of television viewing on the daily lives, social interactions and social activities of TRNC people. Moreover, the use of each media tool in North Cyprus has been evaluated and the influence of television viewing in shaping the social interactions and consuming behaviours of Turkish Cypriot citizens has been analyzed. Furthermore, in this section the findings of the survey study together with the tables and evaluations have been presented. After the research findings have been analyzed, we have come to a conclusion that in order to avoid or decrease the negative effects of television viewing the education system of TRNC has to be improved. It is not forgotten that a better society will depend on good education. If the citizens of our country get better education in which they will be able to think, critisize and interrogate then their influence from the negative effects of globalization and the use of television as a tool of culture industry will diminish

The Impact of Digital Communication and PR Models on the Sustainability of Higher Education during Crises

Currently, the world is going through a pandemic, COVID-19, that affects the four pillars of organizational sustainability. At this point, institutions’ sustainability depends on how they handle crisis communication. It seems that institutions that can adapt themselves to changes regarding the usage of digital communication platforms are survivors, and even winners, of this crisis. The general belief concerning education in developing countries claims that these countries are slow in adapting to technological innovations. Being a developing country, North Cyprus has a multi-cultural environment due to the presence of international students in tertiary education. This study explores how two public and two private universities maintained sustainability in higher education during COVID-19 by discussing the public relations models (PR) that they have used regarding digital communication. This study uses a qualitative content analysis and a quantitative method. The paper asserts that the effective usage of digital communication contributes to the sustainability of universities during this crisis. The findings revealed that the posts (text/image/poster) and videos these universities share are more concentrated on either press agentry or the public information model. Yet, a two-way symmetrical model that maintains dialogue within stakeholders is practiced less than the other PR models. Hence, there is a need for the universities to listen to their stakeholders not only in face to face communication but more through digital communication platforms as well