30 research outputs found

    Consumers’ Bread Consumption Habits and Waste Status: Hatay/Turkey Example

    Get PDF
    In this study, it was aimed to determine the reasons for the waste of bread among consumers in Hatay province and what should be taken for the elimination of these causes. The subjects of this study were the data obtained from 406 consumers selected from the city center. The data were obtained through face to face interviews during the period of May-2017. In the questionnaire, there were questions towards determining the bread consumption habits, consumption preferences and bread waste levels along with the socio-demographic characteristics of the consumers. Cross tabulation and chi-square analysis were used in the evaluation and comparison of the data. It was determined that the amount of bread consumed per person was 278 g/day and 7% of the total family consumption of bread was wasted without any consumption. While the most consumed types of bread are traditional white bread and flatbread, bakeries and groceries are the most common places to buy bread. Consumers usually buy bread twice a day and the main considerations in the consumers’ preference for bread purchase are that the establishments comply with hygiene requirements and that quality materials are used in the bread making process. Staling and bad taste are among the significant issues in bread wastage. Taking future trends in the sector into consideration, producers should pay attention to product quality, production according to health conditions and longer shelf life on bread; depending on consumer awareness. The producers should diversify their production of bread and other bakery products

    Mut Yöresinde Organik Kayısı Yetiştirciliği

    Get PDF
    Bu çalışma, 2005-2007 yılları arasında Mersin ili Mut ilçesi Selamlı Köyü’nde Perecoce De Tyrinthe çeşidi ile tesis edilmiş 5 yaşındaki bir kayısı bahçesinde yürütülmüştür. Organik ve konvansiyonel uygulama yapılan kayısılarda Pomolojik analizler (meyve ağırlığı, meyve eni, meyve boyu, meyve yüksekliği, çekirdek ağırlığı, SÇKM, pH ve toplam asit) ve yaprak-toprak analizleri yapılmıştır. Bu ölçümler sonucunda çalışmanın birinci yılında (2005) pomolojik özellikler bakımından organik ve konvansiyonel uygulamalar arasında bir fark bulunmamıştır. Çalışmanın ikinci yılında (2006) yapılan istatistiksel analizler sonucunda verim, meyve etinin çekirdeğe oranı, meyve sertliği ve pH değerleri açısından %1 önem düzeyinde önemsiz bulunmuştur. Konvansiyonel yetiştiricilik, SÇKM dışında incelenen diğer kriterler açısından organik yetiştiriciliğe göre %5 önem düzeyinde önemli bulunmuştur. Verim, meyve eti/çekirdek oranı, meyve sertliği gibi parametrelerde önemli bir fark görülmemesine karşın; meyve ağırlığı, meyve eni, meyve boyu, meyve yüksekliği, çekirdek ağırlığı, toplam % asitlik, SÇKM ve pH değerleri arasındaki farklar önemli bulunmuştur. Çalışmanın üçüncü yılında (2007) ise, yapılan istatistiksel analizler sonucunda organik yetiştiricilikte meyve eni, meyve boyu, meyve yüksekliği, meyve eti/çekirdek oranı, meyve sertliği, toplam asit ve pH değerleri açısından %5 önem düzeyinde önemsiz bulunurken; konvansiyonel yetiştiricilikte verim, meyve ağırlığı, çekirdek ağırlığı ve SÇKM % 5 önem düzeyinde önemli bulunmuştur. Mut yöresindeki erkenci sofralık kayısı yetiştiriciliğinde bitki koruma çalışmaları açısından ise organik üretim yapmanın günümüz koşullarında mümkün olabileceği ortaya konmuştur

    Comparison of results of conservative method and plate fixation method for the treatment of Ruedi/allgower type 1 Pilon fractures

    Get PDF
    The aim of this study was to compare the results of cast application and plate fixation in the management of Ruedi/Allgower type I Pilon fracturesPatients and methods: Forty-two patients (24 females, 18 males) with Ruedi/Allgower type I Pilon fractures were retrospectively reviewed. Sixteen patients (Group 1) (10 females, 6 males; mean age 43 years; range 18-56) had been treated with cast application and 26 patients (Group 2) (14 females, 12 males; mean age 37.7 years; range 19-52) had been treated with plate fixation. All patients were diagnosed with X-ray. Radiologic examinations were made using Ovadia and Beal’s criteria. Long term functional results of foot and ankle were evaluated according to the Tenny and Wiss citeria. The mean follow-up period was 28 months (range 12-44) in Group 1 and 31 months (range 16-46) in Group 2.Results: Mean reduction quality score was 12 points in Group 1, and 10 points in Group 2. The difference between the groups was statistically significant (p<0.05). Mean long term functional results of foot and ankle scored 84 and 86 in Group 1, and Group 2, respectively (p>0.05). Time to union was not different between both groups (p>0.05).Conclusion: Although the quality of reduction obtained with cast application was not as satisfactory as plate fixation; good results could be obtained in both groups regarding long term functions

    Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Örtü Altı Organik Domates Üretiminde Hastalık, Zararlı ve Yabancı Otların Mücadelesinin Yönetimi

    Get PDF
    Bu çalışma, 2004-2007 yılları arasında Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’ne ait organik-topraklı, topraksız kültür (organik-inorganik yetiştirme ortamları) ve kontrol seralarında yürütülmüş olup, örtü altı organik domates yetiştiriciliğinde karşılaşılan hastalık, zararlı ve yabancı otlara karşı organik tarıma uygun mücadele yöntemlerinin uygulanabilirliği, en uygun sulama programı araştırılmıştır. Organik-topraklı sera ve organik-inorganik kökenli dört farklı yetiştirme ortamlarından oluşan topraksız kültür seralarında her türlü girdiler ve yapılacak işlemler Tarım Bakanlığınca yayımlanan organik tarım yönetmeliğe uygun olarak seçilmiştir. Organik-topraklı seradan elde edilen ürüne ‘organik ürün’ sertifikası alımına yönelik gerekli denetlemeler danışman kuruluş tarafından yapılarak ürün sertifikalandırılmıştır. Örtü altı organik domates yetiştiriciliğinde kültürel önlemlerden solarizasyonun yanı sıra yararlı mikrorganizmalardan da yararlanılması ile hastalık, zararlı ve yabancı ot kontrollerinde mücadele sayısının azaltıldığı ve verimde geleneksel yetiştiriciliğe oranla ekonomik anlamda bir azalma görülmediği sonucuna varılmıştır. Organik topraklı, kontrol serası ve farklı yetiştirme ortamlarında organik domates yetiştiriciliğinde su kullanım etkinliği değerleri her üç deneme yılında da artan sulama suyuna bağlı olarak azalma göstermiştir. Organik-inorganik kökenli farklı yetiştirme ortamlarından oluşan topraksız kültür yetiştiriciliğinin ise gerek topraktan kaynaklanan hastalık, nematod ve yabancı ot çıkışının olmaması gerekse erkenci olması açısından dolayı özellikle toprağın bulaşık olduğu alanlarda organik-topraklı tarıma alternatif bir yetiştiricilik olabileceği kanısına varılmıştır

    Kamu tarımsal yayım programlarının değerlendirilmesi : Hatay ili örneği (Türkiye

    Get PDF
    Today, in the majority of developing countries, the agricultural sector still maintains its importance in the economy. In a rapidly changing world, developing countries are facing more complex issues as a result of the innovations in agricultural and food industries. In these countries, public agricultural extension and training activities are reducing the problems of the agricultural sector and has important role in the rural development. Therefore, governments, assumes the financial burden of agricultural extension work carried out. In this study, agricultural extension programs in Hatay province are examined within the framework of rural development. The agricultural extension practices being carried out in the region have been evaluated in terms of the agricultural production processes and other agricultural issues needed by producers. Implemented during the period discussed in agricultural extension activities, demonstration, field days, courses, meetings, competitions and various campaigns have been executed. During those activities, the printed material prepared in various subjects were distributed among farmers. In addition, technical training for extension personnel was organized within the scope of the development of agricultural extension capacity. Although extension studies in the region have increased in terms of number of participants and activities over time, it has been found that there are some problems about extension staff and organization. For the delivery of more efficient extension services to farmers, cooperation with the university and the increase of the use of information communication technologies are suggested.Bugün, gelişmekte olan ülkelerin çoğunda tarım sektörü hala ekonomideki önemini korumaktadır. Hızla değişen dünyada, gelişmekte olan ülkelerin tarım ve gıda sektörü, yeni teknolojik gelişmeler nedeniyle, daha karmaşık sorunlarla karşı karşıyadır. Bu ülkelerdeki kamu tarımsal yayım ve eğitim çalışmaları, kırsal kesimin sorunlarının azaltılmasında ve kalkınmasında önemli role sahiptir. Bu nedenle hükümetler, yürütülen tarımsal yayım çalışmalarının maliyetlerini üstlenmektedir. Bu çalışmada, Hatay ilinde yürütülen kamu tarımsal yayım programları, kırsal kalkınma çerçevesinde incelenmiştir. Bölgede yürütülmekte olan tarımsal yayım uygulamaları, üreticilerin ihtiyaç duyduğu, tarımsal üretim süreçleri ve diğer tarımsal konular bakımından değerlendirilmiştir. Ele alınan dönemde uygulanan tarımsal yayım çalışmaları arasında gösteriler, tarla günleri, kurslar, çiftçi toplantıları, yarışmalar ve çeşitli kampanyalar yer almıştır. Bu faaliyetler sırasında çeşitli konularda hazırlanmış olan basılı materyal çiftçilere dağıtılmıştır. Bunun yanında, tarımsal yayım kapasitesinin geliştirilmesi kapsamında, yayım personeline yönelik teknik eğitimler düzenlenmiştir. Bölgede yürütülen yayım çalışmalarında, zaman içinde katılımcı ve faaliyet sayısı bakımından artışlar olsa da, yayım personeli ve organizasyonu bakımından bazı sorunlar yaşanmaktadır. Çiftçilere daha etkin yayım hizmeti sunumu için, üniversite ile işbirliği ve bilgi iletişim teknolojilerinin kullanımının artırılması, ilgililere önerilmektedir

    Kamu tarımsal yayım programlarının değerlendirilmesi : Hatay ili örneği (Türkiye)

    Get PDF
    Today, in the majority of developing countries, the agricultural sector still maintains its importance in the economy. In a rapidly changing world, developing countries are facing more complex issues as a result of the innovations in agricultural and food industries. In these countries, public agricultural extension and training activities are reducing the problems of the agricultural sector and has important role in the rural development. Therefore, governments, assumes the financial burden of agricultural extension work carried out. In this study, agricultural extension programs in Hatay province are examined within the framework of rural development. The agricultural extension practices being carried out in the region have been evaluated in terms of the agricultural production processes and other agricultural issues needed by producers. Implemented during the period discussed in agricultural extension activities, demonstration, field days, courses, meetings, competitions and various campaigns have been executed. During those activities, the printed material prepared in various subjects were distributed among farmers. In addition, technical training for extension personnel was organized within the scope of the development of agricultural extension capacity. Although extension studies in the region have increased in terms of number of participants and activities over time, it has been found that there are some problems about extension staff and organization. For the delivery of more efficient extension services to farmers, cooperation with the university and the increase of the use of information communication technologies are suggested.Bugün, gelişmekte olan ülkelerin çoğunda tarım sektörü hala ekonomideki önemini korumaktadır. Hızla değişen dünyada, gelişmekte olan ülkelerin tarım ve gıda sektörü, yeni teknolojik gelişmeler nedeniyle, daha karmaşık sorunlarla karşı karşıyadır. Bu ülkelerdeki kamu tarımsal yayım ve eğitim çalışmaları, kırsal kesimin sorunlarının azaltılmasında ve kalkınmasında önemli role sahiptir. Bu nedenle hükümetler, yürütülen tarımsal yayım çalışmalarının maliyetlerini üstlenmektedir. Bu çalışmada, Hatay ilinde yürütülen kamu tarımsal yayım programları, kırsal kalkınma çerçevesinde incelenmiştir. Bölgede yürütülmekte olan tarımsal yayım uygulamaları, üreticilerin ihtiyaç duyduğu, tarımsal üretim süreçleri ve diğer tarımsal konular bakımından değerlendirilmiştir. Ele alınan dönemde uygulanan tarımsal yayım çalışmaları arasında gösteriler, tarla günleri, kurslar, çiftçi toplantıları, yarışmalar ve çeşitli kampanyalar yer almıştır. Bu faaliyetler sırasında çeşitli konularda hazırlanmış olan basılı materyal çiftçilere dağıtılmıştır. Bunun yanında, tarımsal yayım kapasitesinin geliştirilmesi kapsamında, yayım personeline yönelik teknik eğitimler düzenlenmiştir. Bölgede yürütülen yayım çalışmalarında, zaman içinde katılımcı ve faaliyet sayısı bakımından artışlar olsa da, yayım personeli ve organizasyonu bakımından bazı sorunlar yaşanmaktadır. Çiftçilere daha etkin yayım hizmeti sunumu için, üniversite ile işbirliği ve bilgi iletişim teknolojilerinin kullanımının artırılması, ilgililere önerilmektedir

    İçel ilinde kayısı üretim ekonomisi

    No full text
    TEZ4066Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2000.Kaynakça (s. 100-106) var.x, 106 s. ; 30 cm.

    Lemon production economics and market structure in Turkey.

    No full text
    TEZ5503Tez (Doktora) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2005.Kaynakça (s.188-199) var.xviii, 203 s. ; 29 cm.In this research, lemon production, marketing structure, storage and conditions of citrus nurseries in Turkey were investigated. Farmers, warehouses and nursery managers at main production area covering provinces of Mersin, Antalya, Adana, Hatay and Muğla have been interviewed. Mean lemon orchard size was found to be 18,62 decare, yield was 2.056 kg per decare and 73 kg per tree in research area. The most common lemon cultivar produced was Kütdiken and main lemon disease was mal secco caused by Phoma tracheiphila. Lemon is the mostly harvested between November to February. Local merchants had a considerable impact on lemon marketing. Labor need was 103,88 hours per decare and 7,27 hours machine power. Lemon production cost was 242.317 TL per kg and mean sale price was 352.888 TL per kilo. Gross production income was 725.366.553 TL per decare in lemon production and total production cost was 498.204.021 TL per decare and variable cost 205.646.088 TL, gross profit was 519.720.465 TL per decare. Net profit was 227.162.532 TL per decare and rational profit 145,60%. In citrus nurseries, main need was virus-free plant material. Some technical improvements would help decrease storage losses. Lemon producers declared that main production problems were due to lack of technical knowledge and low lemon price. Primary source of information on cultural practices was obtained from neighboring farmers and commercial pesticide and fertilizer sellers. Spain is the main rival country to Turkish lemon industry and Russia was major lemon market. Romania and Poland were developing lemon markets for Turkish lemon industry in recent years. There is needs of citrus producers own organization to overcome their problems in Turkey.Bu araştırmada, Türkiye'de limon üretimi, pazarlama yapısı, depolama ve turunçgil fidancılığı incelenerek, sektörde yaşanılan sorunlar belirlenmiştir. Bu amaçla, Türkiye'nin önemli limon üretim bölgeleri olan Mersin, Antalya, Adana, Hatay ve Muğla illerinde limon üreticileri, Mersin ve Nevşehir bölgelerinde limon depo işletmeleri ile Mersin, Adana, Hatay ve Antalya bölgelerinde ise turunçgil fidancılık işletmeleri ile görüşmeler yapılmıştır. İncelenen işletmelerde limon üretiminde ortalama bahçe alanı 18,49 da, verim 2.088 kg/da ve 73 kg/ağaç'tır. Kütdiken en fazla yetiştirilen limon çeşididir. Uçkurutan hastalığı büyük sorundur. Hasat kasım-şubat aylarında yoğunlaşmıştır. Limon pazarlamada tüccarlar etkilidir ve vadeli satışlar çoğunluktadır. Birim alanda işgücü ihtiyacı 103,88 saat/da EİG ve çekigücü ihtiyacı da 7,27 saat/da'dır. Limondaki üretim maliyeti 242.317 TL/kg ve ortalama satış fiyatı da 359.105 TL/kg'dır. Limon üretimindeki GSÜD 737.143.968 TL/da, üretim masrafları toplamı 498.204.021 TL/da, değişen masraflar 205.646.088 TL/da ve brüt kar ise 531.497.880 TL/da olmuştur. Birim alandaki net karlılık 238.939.947 TL/da iken nispi karlılık ise %147,96 olarak bulunmuştur. Turunçgillerde virüsten ari-sertifikalı fidancılık büyük bir ihtiyaçtır. Limon depolarında yapılacak teknik iyileştirmeler ile meyve kayıpları önemli oranda azaltılabilir. Limon üretimindeki teknik bilgi eksikliği ve ürün fiyatlarının düşüklüğü önemli sorunların başında belirtilmiştir. İşletmeciler en fazla komşuları ve ilaç-gübre bayilerinden bilgi almaktadır. Türkiye için limonda en büyük rakip ülke İspanya ve en iyi pazar Rusya iken gelişme içindeki pazarlar Romanya ve Polonya'ya aittir. Türkiye'de turunçgil üreticilerinin kendi sorunlarının üstesinden gelebilmesi için üretici örgütlerine ihtiyaç vardır.Bu çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenmiştir. Proje No: FBE2000D517
    corecore