Epiretinal Membran Tedavisinde Pars Plana Vitrektomi ile Kombine İnternal Limitan Membran Soyulması

Amaç: Epiretinal membranlı (ERM) olgularda internal limitan membran (ILM) soyulması ile kombine pars plana vitrektomi (PPV) sonuçlarının değerlendirilmesi. Metod: Değişik nedenlere bağlı epiretinal membran nedeniyle PPV ile kombine ILM soyulması uygulanan 53 olgunun (63 göz) dosyaları retrospektif olarak incelendi. Olguların 23’ü erkek, 30’u bayan olup ortalama yaşları 59.5 yıl idi. Tüm olgularda cerrahi öncesi ve sonrası görme keskinliği, slit-lamp biomikroskopi, göz içi basıncı (GİB) ölçümü, fundus muayenesi ve fundus floresein anjiografi (FFA) içeren tam bir oftalmolojik muayene yapıldı. Bulgular: Cerrahi öncesi ortalama görme keskinliği 20/200 idi. Ortalama takip süresi 14.3 ay olup cerrahi sonrası görme artışı veya aynı görme keskinliği %96.8 olguda saptandı. Ortalama görme artışı 3.0 sıra olarak saptandı. Cerrahi sonrası en sık gözlenen komplikasyon katarakt gelişimi idi. Postoperatif dönemde bir gözde (%1.5) regmatojen retina dekolmanı gelişti. Hiçbir olguda takip süresi boyunca nüks ERM gelişimi gözlenmedi. Sonuç: ERM’lı olgularda, PPV ile birlikte ILM soyulmasının etkin, güvenilir bir yöntem olduğunu ve görme keskinliğini arttırdığını gözlemledik

Makula Deliği Tedavisinde Brilliant Mavisi Yardımı ile İnternal Limitan Membran Soyulması

Amaç: İdyopatik makula deliği (İMD) olan olgularda brilliant mavisi yardımı ile internal limitan membran (ILM) soyulmasının anatomik ve görsel sonuçlarının değerlendirilmesi. Metod: İdyopatik makula deliği nedeniyle PPV ile kombine brilliant mavisi yardımı ile ILM soyulması uygulanan 32 olgunun 32 gözüne ait veriler retrospektif olarak incelendi. Olguların 10’u erkek, 22’i bayan olup ortalama yaşları 64.4 yıl idi. Tüm olgularda cerrahi öncesi ve sonrası görme keskinliği, slit-lamp biomikroskopi, göz içi basıncı (GİB) ölçümü, fundus muayenesi, fundus floresein anjiografi (FFA) ve optik koherens tomografi (OKT) içeren tam bir oftalmolojik muayene yapıldı. Bulgular: Cerrahi öncesi ortalama görme keskinliği 0.098 Snellen sırası idi. Ortalama takip süresi 9.2 ay olup cerrahi sonrası görme artışı veya aynı görme keskinliği olguların %93.7’inde saptandı. Ortalama görme artışı 3.2 Snellen sırası olarak saptandı. Cerrahi sonrası en sık gözlenen komplikasyon katarakt gelişimi idi (%59.0). Postoperatif dönemde iki gözde (%6.2) regmatojen retina dekolmanı gelişti. Ameliyat sonrası kapanmayan makula deliği oranı %12.5 olup tekrar cerrahi sonrası 2 olguda makula deliği kapandı. Nüks delik oranı ise %3.1 (1 göz) idi. Sonuç: ERM’lı olgularda, PPV ile birlikte brilliant mavisi ile ILM soyulmasının etkin ve güvenilir bir yöntem olduğunu, görme keskinliğini arttırdığını gözlemledik

Effect of pupillary size on ocular aberrations

Amaç: Pupilla büyüklüğünün oküler aberasyonlara etkisini değerlendirmek . Yöntem : Çalışmaya 30 erkek, 30 kadın olmak üzere 60 sağlıklı (yaş aralığı 20 -50) olgu alındı. Oküler aberasyonlar 60 sağlıklı olgunun 60 gözünde ölçüldü. Olgular tropikamid damlatılmadan önce ve sonra olmak üzere iki gruba ayrı ldı. Yaş ve cinsiyetin yüksek sıralı ve sferik aberasyon d eğerlerine etkisi incelendi. Olguların oküler aberasyon ve pupil çapı ölçümleri Nidek OPD SCAN cihazı ile yapıldı. Bulgular: Dilatasyon sonrası yüksek sıralı aberasyon değe rleri dilatasyon öncesi değerlere göre anlamlı derecede yüksek bulundu (p0.05). Yirmi beş yaş altı (n=28) ve üstü (n=32) olguların dilatasyon öncesi ve sonrası sferik ve yüksek sıralı abera syon değerleri karşılaştı rıldığında anlamlı fark tespit edi lmedi (p>0.05). Sonuç : Pupil büyüklüğü yüksek sıralı ve sferik aberasyonl arı artırır.Objective : To investigate the effect of pupil size on ocular aberrations . Method : Sixty healthy subjects (30 male and 30 female) were enrolled the study. Age range varies 20 to 50 years. The subjects were given tropicamide drops for mydriasis. Aberrations were measured before and after the mydriasis. The effect of age and gender on spherical aberration values was investigated. Ocular abe rrations and pupil size meas urements of the subjects were performed by Nidek OPD scan . Results : High order aberrations values after the dilatation were significantly higher than the values obtained before the dilatation (p<0.001). Spherical aberration values before the dilatation were lower than the values obtained after the dilatation (p<0.05). High order and spherical aberrat ions obtained before and after the dilatation were not significant in terms of gender (p>0.05). When high order and spherical ab errations of the subjects who were below and older than 25 years old compared, there was no significant difference (p>0.05). Conclusion : Dilatation of the pupil cause an increase in high order and spherical aberration

Comparison of 0.5% levobupivacaine, 0.5% bupivacaine, and 2% lidocaine for retrobulbar anesthesia in vitreoretinal surgery.

PURPOSE. The authors compared the efficacy of local anesthetics levobupivacaine, bupivacaine, and lidocaine for retrobulbar anesthesia in vitreoretinal surgery

Comparison of 0.5% Levobupivacaine and 0.5% Bupivacaine for Retrobulbar Anesthesia in Cataract Surgery

Objective: The aim of the study is to compare the efficacy of local anesthetics, levobupivacaine and bupivacaine, for achievement of retrobulbar anesthesia and to determine patient and surgeon satisfaction in cataract surgery. Material and Methods: One hundred and twenty patients scheduled for cataract surgery were randomised, in a double-blind fashion to receive 5 ml of 0.5% levobupivacaine or 5 ml of 0.5% bupivacaine via inferotemporal injection for achievement of retrobulbar anaesthesia. Motor block durations and pain onset times were recorded. Severity of intra and postoperative pain was assessed by using visual analogue pain scale. The efficiency of anesthesia, patient and surgeon satisfaction, and akinesia durations were assessed by using point scoring scales. Hemodynamic data and adverse events were recorded. Results: Pain on injection (levobupivacaine 18%, bupivacaine 36.7%) was found to be more frequent in group B. The akinesia score after 10 minutes (median; 0, 1 respectively) and sensorial block onset time (2, 3 min) in levobupivacaine group was lower than bupivacaine group but, akinesia scores in both groups were under 4 and adequate for surgery. Surgeon and patient satisfaction regarding anesthesia were also higher in levobupivacaine group (median 10 and 10) compared to bupivacaine group (median 9 and 9) although the medians of two groups were close. Conclusions: Levobupivacaine provides better surgeon and patient satisfaction compared to bupivacaine for retrobulbar anesthesia in cataract surgery, and this finding should be supported by new and comprehensive clinical studies