The effects of anaerobic training on central-peripheral fatigue and recovery periods.

TEZ8050Tez (Doktora) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2010.Kaynakça (s. 134-149) var.xv, 151 s. : res., çizelge ; 29 cm.may occur at firstly supraspinal levels, neuromuscular junction and muscle itself. Sprint trainings can improve anaerobic and aerobic performance. In this study it was aimed to evaluate the effect of sprint training on acute fatigue. 16 male subjects (mean age 23±3, height 176±4 cm, body mass 70±6 kg and VO2max 60,1±5,8 ml/kg/min ) volunteered fort the study. The sprint exercise comprised of 30 m running and continued 5 weeks (3 day per week) and 30 sec recovery was applied between sprints. Subjects achieved ten maximal sprint at the last week. Before and after training, 30 m maximal sprint performance, maximal knee isometric voluntary contraction strength, EMG measure while maximal contraction and electrostimulation on muscle were measured before and after fatigue test. Fatigue test was applied on bicycle as 80 rpm and 3 min load. 3 min recovery were done inter 3 min load. Fatigue test was started 60 W/min and 10 W loaded every minute. After exhaustion lactate, K+, Na+, Pi, CK and LDH levels were measured...Yorgunluk ""beklenen kuvvet veya güç çıktısının azalmasıdır"". Yorgunluk üst merkezler başta olmak üzere, kasa motor bilginin ulaşmasında, sinir- kas kavşağında ve kasın kendisinde gelişebilir. Sprint antrenmanları anaerobik performansı geliştirmesinin yanında yorgunluğa karşı dayanıklılığı da geliştirebilmektedir. Bu çalışmada sprint antrenmanlarının akut yorgunluk sürecine olası etkilerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmaya Çukurova Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda okuyan yaş ortalaması 23±3, boy ortalaması 176±4 cm, vücut ağırlıkları 70±6 kg ve maksimum Oksijen tüketimleri 60,1±5,8 ml/kg/dk olan rekreatif olarak aktif 16 gönüllü erkek öğrenci katılmıştır. Sprint antrenmanları haftada 3 gün olmak üzere 5 hafta sürmüştür. Antrenmanlarda 30 metrelik parkur her hafta yüklenme şiddeti artacak şekilde koşturularak, son hafta 10 sprinti maksimal derecede yapmaları sağlanmıştır. Sprintler arasında 30 sn dinlenme verilmiştir. Bu çalışmada antrenmanlara başlamadan önce ve sonra sporcuların maksimal 30 metre sprint dereceleri, maksimal izometrik diz ekstensiyon kuvvetleri, maksimal izometrik kasılmaya ait EMG ölçümü ve kasa dışarıdan verilen elektrik uyarısının etkileri yorgunluk testinden önce-sonra tekrarlanmıştır. Yorgunluk protokolü olarak 80 rpm'de 3 dakikalık yükleme paketlerini içeren bisiklet testi seçilmiştir. 60 W/dk yükleme ile başlanmış ve her 1 dakikada yük 10 W artırılmıştır. Yorgunluk protokolü sırasında laktat üretimleri ve yüklemelerden önce-sonra kan K+,Na+,Pi,CK ve LDH ölçülmüştür...Bu tez, Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından TF2007D7 no'lu proje ve Selçuk Üniversitesi Bilimsel Araştırma Koordinatörlüğü tarafından 07202019 no'lu proje olarak desteklenmiştir

The Acute Effect of a Single Exhaustive Sprint Exercise Session on Post-Exercise Fat Oxidation Rate

It is well known that substrate oxidation rates are increased by exercise. The present study had two main objectives: firstly, to examine the effect of a single exhaustive exercise session on post-exercise substrate oxidation and energy expenditure; and secondly, to determine the differences between athletes and non-athletes

The Effects of Sprınt Interval Traınıng on Performance And Ionıc Regulatıon Durıng Exhaustıve Exercıse in Young Men

Sprint Interval Training (SIT) includes high intensity intermittent forms of cycling or running repeated sprints loads. Fatigue can be defined as impairment in muscle performance. Neuromuscular and-or ionic perturbation during fatigue have investigated before. The aim of this study was to investigate the effects of SIT on sprint performance, ionic regulation and levels of creatine kinase (CK) and lactate dehydrogenase (LDH) during exhaustive exercise in young men. Fourteen male (22.3± 3.1 year) participated the study voluntarily. Before the training program, maximal 30 m sprint time and maximum voluntary contraction force (MVC) were measured. The subjects perform the exhaustion cycle test before and after the SIT. Earlobe capillary blood lactate concentration was measured just before and after the exhaustion test. The blood serum potassium (K+), inorganic phosphate (Pi), CK and LDH were measured just before and immediately after the exhaustion test from the antecubital vein. After the exhaustion test serum K+, Pi and lactate concentrations increased significantly (p<0.05). MVC, sprint performance, exhaustion time and exhaustion bicycle load and lactate concentration improved significantly after the SIT (p<0.05). It was concluded that SIT improved performance in very short training time. SIT improves against the exhaustion by endurance the fatigue; ion homeostasis and lactate transport capacity

The effect of 30-m repeated sprint exercise on muscle damage indicators, serum insulin-like growth factor-Iand cortisol

Study aim: The purpose of this study was to examine the effects of arepeated sprint exercise protocol on muscle damage indicators, serum IGF-Iand cortisol levels

Şiddetli Hemofili A Hastalarında Sınırlanmış Eklem Açıklığı ile İlişkili Atrofik Kaslarda Su İçi Egzersizlerin Etkisi: Bir Pilot Çalışma

Amaç: Hemofili tekrarlayan kanama ataklarına sekonder olarak kas- iskelet sorunlarına neden olmaktadır. Bu çalışmada, su içi egzersizlerinin, kas ve eklem problemleri olan şiddetli hemofili A hastalarında etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Materyal ve Metod: Proflaksi alan, şiddetli hemofili A hastası (n=11) düzenli olarak egzersiz uygulamasına alınmıştır. Bulgular: Çalışmaya katılan hastaların, sağ bacaklarında üst bacak, orta bacak ve calf çevrelerinde (42.0 ± 2.4, 43.0 ±2.1 ; 37.1 ±1.9, 39.0 ±1.8; 28.1 ± 1.4, 28.9 ±1.3 respectively) (mean ± SE), sol bacaklarında üst ve orta bacak çevrelerinde (36.9 ± 1.5 , 38.9 ± 1.5 ; 41.2 ± 2.2 , 42.9 ± 2) egzersiz öncesi değerlerine göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05). Egzersiz öncesi değerlerle karşılaştırıldığında ekstensör ve fleksör kuvvetlerde olduğu gibi eklem hareket açıklığı(ROM) da anlamlı olarak artmıştır.(Sağ diz için ROM (96.6 ± 9º ,104.5± 8º; sol diz için 98.5 ± 7.6 º ,104 ± 7.9º) İlaveten, büyüme hormonu egzersiz sonrası değerleri, öncesine göre anlamlı olarak bulunmuştur.(p<0.05) Tartışma: Bu sonuçlar bize, su içi egzersizler gibi kolayca yapılabilecek egzersizlerin diz eklem hareket açıklığını ve kas kuvvetini arttırabileceğini göstermektedir. Bulgularımız göstermektedir ki, uygun olarak düzenlenmiş suiçi egzersizler hemofili hastalarında kas atrofisi ve eklem deformitelerini önleyebilir.Purpose: Haemophilia causes musculoskeletal problems over many years secondary to recurrent hemarthrosis. In this study, the effects of water exercises on the musculoskeletal system of severe haemophilia A patients with muscle and joint problems were investigated. Material and Methods: Eleven severe haemophilia A patients on prophylaxis treatment participated in the study and following a regular exercise protocol. Results: Subjects displayed statistically significant increases in mid-thigh, upper thigh and calf circumference for right leg (42.0 ± 2.4, 43.0 ±2.1 ; 37.1 ±1.9, 39.0 ±1.8; 28.1 ± 1.4, 28.9 ±1.3 respectively) (mean ± SE) in mid-thigh and upper thigh for left leg (36.9 ± 1.5 , 38.9 ± 1.5 ; 41.2 ± 2.2 , 42.9 ± 2) (<0.05). Compared to pre-exercise values, leg extensor and flexor strength as well as range of motion were increased significantly (96.6 ± 9º vs 104.5± 8º; before and after training for right knee, 98.5 ± 7.6 º vs 104 ± 7.9 º before and after training for left leg respectively) (<0.05). In addition to that, post training serum level of growth hormone was found to be significantly higher than the pertaining value (<0.05). Conclusion: These results show that some easily performed exercise protocols such as water exercises can promote muscle development and increase range of motion of the knee joint. Our findings indicate that appropriately designed water exercise may prevent muscle atrophy and joint deformities in haemopliliac patients