17 research outputs found

    GÖLCÜK (ISPARTA)’TE KARAÇAM (Pinus nigra Arn. supsp. pallasiana (Lamb.) Holmboe) MEŞCERELERİNİN TOPRAKLARINDAKİ TOPLAM AZOT ve ORGANİK KARBON ile ÖLÜ ÖRTÜLERİNDEKİ TOPLAM AZOT ve ORGANİK MADDE MİKTARLARININ ARAŞTIRILMASI

    Get PDF
    Yapılan bu çalışmada Isparta Gölcük’te farklı yetişme ortamı özelliklerine sahip Karaçam (Pinus nigra Arn. supsp. pallasiana (Lamb.) Holmboe) meşcerelerinin, topraklarındaki toplam azot (Nt) ve organik karbon ile ölü örtülerindeki toplam azot ve organik madde miktarının hektardaki rezerv değerleri karşılaştırılmıştır. Toplam azot rezerv değerleri ortalaması en yüksek andezit (8,568 ton/ha), en düşük Gölcük Formasyonu (0,614 ton/ha) üstündeki meşcerelerin topraklarında bulunmuştur. Organik karbon ortalama rezerv değeri ise en yüksek andezit (79,076 ton/ha), en düşük Gölcük Formasyonu (12,796 ton/ha) üstündeki meşcerelerin topraklarında tespit edilmiştir. Ölü örtüdeki toplam azot rezerv değerleri ortalaması en yüksek Gölcük Formasyonu (0,354 ton/ha), en düşük traki-andezit (0,199 ton/ha) anakayası üstündeki meşcerelerde tespit edilmiştir. Organik madde ortalama rezerv değeri en yüksek Gölcük Formasyonu (34,497 ton/ha), en düşük andezit (22,125 ton/ha) anakayası üstündeki meşcerelerde tespit edilmiştir. Bu çalışmanın sonucunda farklı yetişme ortamı özelliklerine sahip meşcerelerin topraklardaki toplam azot ve organik karbon ile ölü örtüdeki toplam azot ve organik madde miktarının hektardaki rezerv değerleri birbirinden farklı bulunmuştur. Bu sonucun sebebi bakı faklılığı ve arazi yapısı ile açıklanabilir. Anahtar Kelimeler: Karaçam, Anakaya, Toplam azot, Organik karbon, Organik madd

    GELİBOLU YARIMADASI TARİHİ MİLLİ PARKI’NIN LEPIDOPTERA TÜRLERİ

    Get PDF
    Çalışmanın amacı, Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’nda yaşamakta olan Lepidoptera türlerini tespit etmektir. Çalışmaya başlamadan önce bu konu ile ilgili literatür incelemesi yapılmıştır. Arazide kelebekleri yakalamak için fazlaca bitki ve böcek türü barındırabilecek vadi içleri, orman kenarları tercih edilmiştir. Arazide yakalanan türler, İ.Ü. Orman Fakültesi, Orman Entomolojisi ve Koruma Anabilim Dalı’nda konunun uzmanları, kaynaklar ve koleksiyonlar yardımıyla teşhis edilmiş ve sonuç olarak 14 familyaya mensup 59 türün varlığı saptanmıştır. Anahtar kelimeler : Lepidoptera türleri, Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Park

    ISPARTA GÖLCÜK TABİAT PARKI’NDA TOROS SEDİRİ (Cedrus libani A. Rich.)’NİN FARKLI ANAKAYALARDAN OLUŞMUŞ TOPRAKLARDAKİ GELİŞİMİNİN EKOLOJİK İRDELENMESİ

    Get PDF
    Bu çalışmada; Isparta Gölcük Tabiat Parkı’nda, 1990 yılında dikilen Toros Sedir (Cedrus libani A. Rich.)’lerinin, dört farklı anakayadan oluşmuş topraklardaki gelişimi (boy ve dip çapı) karşılaştırılarak ekolojik yönden uygunluk durumu irdelenmiştir. Aynı iklim etkisi altında farklı anakayalardan oluşmuş topraklarda Toros Sedirlerinin gelişimi birbirinden farklı bulunmuştur. Bu sonuç anakayaların ve onlardan oluşan toprakların özelliklerinin farklı olması ile açıklanabilir. Doğal yayılış alanında yapılmış araştırmalarda, Toros Sediri’nin gelişiminde anakayanın çatlaklı yapısının çok önemli ve etkili olduğu belirtilmiştir. Bu çalışmada da aynı bulgular ve sonuçlar elde edilmiştir. Toprakta kalsiyum karbonatın (CaCO3) bulunmaması Toros Sediri’nin gelişimi için engel değildir. Toros Sediri CaCO3 bulunmayan fakat kalsiyum bakımından zengin anakayalardan oluşmuş topraklarda da iyi gelişim gösterebilmektedir. Toros Sediri görünümü itibarıyla insanı etkileyen bir ağaç oluşunun yanı sıra, odununun kıymetli oluşu ve oldukça hızlı büyümesi sebebi ile, yetişme ortamının uygun olduğu yerlerdeki ağaçlandırmalarda öncelikli bir tür olarak düşünülmelidir. Anahtar Kelimeler: Gölcük tabiat parkı, Toros sediri, Farklı anakayalar, Boy ve çap gelişimi

    ISPARTA – GÖLCÜK YÖRESİ YALANCI AKASYA (Robinia pseudoacacia L.) MEŞCERELERİ İÇİN TEK VE ÇİFT GİRİŞLİ AĞAÇ HACİM TABLOSU

    Get PDF
    Bu çalışma ile Isparta-Gölcük Yöresinde yapay olarak yetiştirilen Yalancı akasya (Robinia pseudoacacia L.) için yöresel tek ve çift girişli ağaç hacım tablosu oluşturulmuştur. Ağaç hacım tablosu oluşturmada regresyon analizi yöntemi kullanılmıştır. Altı tek girişli ve yedi çift girişli olmak üzere toplam 13 adet ağaç hacım modeli denenmiştir. Seçilen Dissescu-Meyer ve Schumacher-Hall modelleri için, korelasyon katsayısı 0,994 ve 0,997; belirtme katsayısı 0,988 ve 0,994 bulunmuştur. Regresyon modellerinin standart hataları 0,036 ve 0,087 m3, toplam hata yüzdeleri –0,255 ve 0,820; ortalama mutlak hata yüzdeleri de 2,426 ve 5,370 bulunmuştur. Bu iki hacım fonksiyonunun bağımsız veri grubu ile uygunluk denetimi yapılmış ve Isparta-Gölcük yöresi Yalancı akasya ağaçlandırma sahaları için %95 güven düzeyi ile uygun oldukları belirlenmiştir. Sonuç olarak, Yalancı akasya tek ve çift girişli hacım tablosu düzenlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Yalancı akasya, Robinia pseudoacacia L., Regresyon yöntemi, Tek ve çift girişli ağaç hacım tablosu

    Using online photovoice and community-based participatory research to understand facilitators and barriers to online distance education during COVID-19

    Get PDF
    In this study, we used online photovoice and community-based participatory research to understand and address facilitators and barriers to online distance education for college students in Turkey. Out of 260 students who consented to the study, 240 shared the most important facilitator, 190 shared the most important barriers, and 190 completed our contextual questions related to their education. We used online interpretative phenomenological analysis to identify key facilitators and barriers. Ten main facilitator themes emerged, including advantages of using Internet and technology (n = 104; 43%); enjoyable feelings (n = 61; 25%); saving time (n = 37; 15%); and social support (n = 28; 12%). Nine main barrier themes emerged, including challenges of online education (n = 51; 31%); psychopathology and unenjoyable feelings, thoughts, and bodily sensations (n = 37; 19%); Internet problems (n = 34; 18%); and COVID-19 restrictions (n = 30; 16%). © 2023 Open and Distance Learning Association of Australia, Inc

    Batı Akdeniz’de farklı yetişme ortamı bölgelerindeki kızılçam (Pinus brutia Ten.) ormanlarının vejetasyon yapısının ekolojik değerlendirilmesi

    Get PDF
    Kızılçam (Pinus brutia Ten.) 5,8 milyon ha ile Türkiye’de en geniş yayılış alanına sahip asli ağaç türüdür ve bu alan Türkiye ormanlarının % 27’sine tekabül etmektedir. Vejetasyonların tür çeşitliliği ve türlerin bulunuş oranları, yayılış gösterdiği sahaların ekolojik özellikleri bakımından önemli göstergelerdir. Bu çalışma ile Batı Akdeniz’de farklı yetişme ortamı bölgelerindeki kızılçam ormanlarının vejetasyon yapısındaki farklılıklar ekolojik olarak değerlendirilmiştir. Çalışma üç farklı yetişme ortamı bölgeler grubundaki toplam 27 örnek alanda gerçekleştirilmiştir. Örnek alanların vejetasyon yapıları Braun-Blanquet yöntemi ile değerlendirilmiştir. Kızılçam ormanlarında, farklı yetişme ortamı bölgeleri gruplarında, vejetasyonu oluşturan türler arasında önemli farklar tespit edilmiştir. Deniz etkisine açık örnek alanlarda, sıcaklık ve nem isteği fazla olan Daphne gnidioides Jaub. et Spach, Olea europaea L. var. sylvestris (Miller). Lehr., Arbutus andrachne L., Nerium oleander L. ve Myrtus communis L. subsp. communis L. gibi türler karşımıza çıkmaktadır. Akdeniz içi yetişme ortamı sahaları nispeten deniz iklimi etkisini almakla birlikte, yağışın ve bağıl nemin gerek deniz gerekse göl etkisi altındaki sahalara nazaran daha az olduğu alanları oluşturmaktadır. Bu duruma en önemli işaret olarak, Styrax officinalis L.’nin bu sahalarda tespit edilememiş olması gösterilebilir. Göller yetişme ortamı sahalarında yağış değerleri, Akdeniz içi yetişme ortamı sahalarına göre daha yüksek olmakla birlikte, sıcaklık değerleri olarak nisbeten karasal iklim karakteristiklerini taşımaktadır. Bu iklim karakteristikleri, Cistus laurifolius L. Berberis crataegina DC. ve Juniperus foetidissima Willd. gibi türlerin, sadece bu yetişme ortamı sahalarında yayılışlarının sebebi olarak gösterilebilir. Ayrıca aynı yetişme ortamı bölgeleri grupları içerisinde de bonitet, yükselti, topoğrafik yapı ve denize uzaklık gibi faktörlere bağlı olarak vejetasyon bileşenlerinde değişimler söz konusudur. Bu çalışma sonucunda ortaya konulan bulgular, Batı Akdeniz’de özellikle yeni orman tesisi ve rehabilitasyon çalışmalarında, kızılçamın kullanılabileceği sahaların belirlenmesi anlamında yol gösterici olabilecektir. Anahtar kelimeler: Pinus brutia, Batı Akdeniz, Yetişme ortamı, Vejetasyo

    Burdur Yöresi kızılçam meşcereleri için uyumlu gövde çapı ve gövde hacim denklemlerinin geliştirilmesi

    Get PDF
    Kızılçam, ülkemizde orman ürünleri sanayisi için en önemli ticari ağaç türlerinden biridir. Bu çalışmada, Burdur yöresi kızılçam meşcereleri için uyumlu gövde çapı ve gövde hacim modelleri geliştirilmiştir. Bu amaçla, Max ve Burkhart (1976) ve Parresol vd. (1987) tarafından geliştirilen parçalı gövde çapı ve gövde hacim modelleri kullanılmıştır. Önerilen modeller, gövde çapı ve gövde hacim tahminlerinde, genel olarak tüm ağaç gövdesi ve gövdenin farklı bölümleri için güvenilir sonuçlar vermiştir. Ancak, en başarılı sonuçlar Max ve Burkhart (1976) tarafından geliştirilen parçalı gövde çapı ve hacim modeli ile elde edilmiştir. Bu model ile gövde üzerinde değişik noktalarda yapılan çap tahminlerinde ortalama hata 2.3 cm’den ve hacim tahminlerinde 0.008 m3’den daha az bulunmuştur. Önerilen model, bağımsız veri seti kullanılarak, yöresel tek girişli ağaç hacim tablosu ile de karşılaştırılmış, ağaç hacim tablosu kullanılarak elde edilen hacim değerlerinin daha yüksek hata miktarına sahip oldukları görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Kızılçam, Gövde çapı, Gövde hacmi, Parçalı gövde çapı model

    Süleyman Demirel Üniversitesi Kampüsünün Dogal Bitki Türleri (Isparta-Türkiye)

    No full text
    Süleyman Demirel Üniversitesi kampüs alanında yapılan çalısma sonucunda, 38 familya ve 119 cinse ait 161 dogal bitki taksonu tespit edilmistir. Alanda en fazla takson içeren familyalar sırasıyla; Fabaceae (% 14.91), Asteraceae (% 13.04), Caryophyllaceae (% 10.56) ve Poaceae (% 9.32)'dir. Alanda belirlenen taksonlardan 68 tanesi fitocografik bölgesi bilinmeyen veya kozmopolitler (%42.24), 30 tanesi Akdeniz elementi (%18.63), 25 tanesi iran-Turan elementi (%15.53) ve 6 tanesi de Avrupa- Sibirya elementidir (%3.73). Endemik takson sayısı 33'dür (%20.50). Bitki türlerinin dagılımında anakaya/toprak ve bakı en etkili ekolojik faktörler olarak tespit edilmistir

    <i>Laurus nobilis</i>, <i>Vitex agnus-castus</i> ve <i>Tamarix parviflora</i> Türlerinin Kimyasal İçeriği ve Fenolik Ekstraktiflerinin İncelenmesi

    No full text
    Bu çalışmada Laurus nobilis, Vitex agnus-castus ve Tamarix parviflora bitkilerinden alınan örneklerde kimyasal bileşim ve fenolik ekstraktifler incelenmiştir. Bu türlerin endüstriyel anlamda oduna alternatif olabilirliği ve antioksidan üretiminde hammadde olarak kullanılabilirliği değerlendirilmiştir. Laurus nobilis, Vitex agnus-castus ve Tamarix parviflora bitkilerine ait örneklerde holoselüloz, selüloz, α-selüloz, lignin ve kül miktarları ile etanol siklohekzan, soğuk su, sıcak su ve %1 NaOH çözünürlükleri sırasıyla %73.26-76.32, %53.58-54.52, %43.28-44.73, %20.39-21.27, %2.12-2.79, %2.49-2.71, %9.67-11.70, %10.77-12.42 ve %21.77-24.48 aralığında bulunmuştur. HPLC analizleri toplam fenolik madde miktarının Vitex agnus-castus’da (2.09 mg/g), Tamarix parviflora’da (1.05 mg/g) ve Laurus nobilis’de (0.58 mg/g) olduğunu göstermiştir. Laurus nobilis’te en yüksek miktardaki fenolik ekstraktif madde epikateşin (0.23 mg/g) ve Tamarix parviflora’da gallik asit (0.17 mg/g) olarak belirlenmiş, Vitex agnus-castus’da ise p-hidroksibenzoik asit (0.95 mg/g) olarak tespit edilmiştir. Elde edilen sonuçlar, çalışma konusu bitkilerin iğne yapraklı ve yapraklı türlerle karşılaştırılabilir düzeyde olduğunu göstermiş olup, söz konusu maki türlerinin orman ürünleri endüstrisinde ve ticari antioksidan üretiminde hammadde olarak kullanılabileceklerini ortaya koymuştur.</p

    Photosynthetic capacity, nutrient and water status following precommercial thinning in Anatolian black pine

    No full text
    WOS: 000487577400004Changes in gas exchange, photosynthetic pigments, midday xylem water potential (Psi(md)) and needle nutrient status of the trees and environmental conditions following precommercial thinning (PCT) in the naturally regenerated Pinus nigra Arn. subsp. pallasiana (Lamb.) Holmboe stand was studied in forest districts of the western Mediterranean region of Turkey. An experiment involving two PCT treatments (spacing varied between 3.0 to 3.5 m and between 2.0 to 2.5 m) and one control (unthinned) was established in late April 2015. Different physiological responses to environmental changes following thinning were observed during the next three growing seasons. The soil water content (SWC) and temperature, Psi(md), chlorophyll pigments, needle N, P, and K concentrations, and gas exchange parameters were affected by PCT and the season. Compared to the unthinned plots, PCT increased the SWC and the soil temperature. The SWC was higher in the 3-3.5 m spaced plots. Increases in soil temperatures were generally similar between PCT treatments. The Psi(md), net photosynthetic rate (A), transpiration rate (E) and stomatal conductance (g(s)) of the trees in the thinned plots increased significantly compared to unthinned trees. This increase was attributed to increases in the SWC and decreases in soil temperature. The PCT with 3-3.5 m spacing had the highest Psi(md) and A or similar to the 2-2.5 m spacing. However, the A, E, and g(s) was higher at 2-2.5 m spacing in the dry period (July) of the second and third years after PCT. Needle N (May 2015), P (September 2015), and K (July 2016) concentrations increased after the PCT with 3-3.5 m spacing compared with the unthinned and the 2-2.5 m spacing. Needle K concentration was negatively correlated with Psi(md) and positively with WUE. A, g(s) and E were positively correlated with needle P concentration but not correlated with needle N concentration. The chlorophyll content of the unthinned trees remained high in the spring, similar to the 3-3.5 m spacing in the summer. The Psi(md), A, g(s) and E varied seasonally in both unthinned and thinned plots, with the higher values in the spring and lower values in summer. According to the short-term results, the PCT with the 2-2.5 m spacing appeared more appropriate when the 3-3.5 m spacing might negatively impact soil, water, and photosynthetic parameters in extreme drought years and management objectives such as improvement of stem quality are considered.TUBITAK (The Scientific and Technical Research Council of Turkey)Turkiye Bilimsel ve Teknolojik Arastirma Kurumu (TUBITAK) [TOVAG-114O659]This work was supported by the TUBITAK (The Scientific and Technical Research Council of Turkey, Project Number: TOVAG-114O659). We are also thankful for the support of the Isparta Forest Regional Directorate and its staff
    corecore