44 research outputs found
Vaccination in Individuals with Multiple Sclerosis – Part I
Multiple sclerosis (MS) is an autoimmune and demyelinating disease of the central nervous system. It is a chronic disease, and in the evaluation of all other health and vital processes, decisions should be made by considering the disease process and the drugs used by the patient. Since vaccination can be performed at every stage of life, from childhood to adulthood, immune system activity, except where it is characteristic of the vaccine, should be reviewed in patients with MS. In this review, the applications of different vaccines in individuals with MS are discussed in two separate sections
Carbon based heating elements and their practical applications Karbon bazlı ısıtma elemanları ve pratik uygulamaları
xxii, 68 sayfa: tablo, şekil29 cm. 1 CDABSTRACTCarbonaceous materials have attracted a tremendous amount of attention during the last decades due to their outstanding properties for a variety of applications. Among them, carbon fibers are state of the art materials with excellent physical, mechanical, electrical, thermal and chemical properties. Especially the thermal and electrical properties of carbon fibers combined with other prominent characteristics enable them to be employed as an effective heating element. Regarding to this motivation, in this study, it is mainly aimed to fabricate carbon fiber based heating elements and to evaluate them as fabric based heating elements with heat retention. With this regard, initially, alumina powders (Al2O3) with varying concentrations (0 wt, 1 wt, 5 wt, and 10 wt) were added in to epoxy based resins. A continuous coating equipment was designed and utilized to deposit Al2O3/epoxy composite films on carbon fibers. Alumina with its superior thermal properties most particularly heat retention abiliy was chosen to increase heating performance of the heating element. After that, structural, morphological and thermal properties of coated carbon fiber samples were characterized by X-ray diffraction (XRD), scanning electron microscope (SEM), and thermal gravimetric analysis (TGA), respectively. Electrical and heating properties of the coated carbon fiber samples were also investigated and this investigation was performed using a multimeter and an experimental setup consisting of a thermal camera and a 60-V DC power supply, respectively. Additionally, thermal aging characteristics of the heating element were tested to estimate the service life-time. Heating fabrics designed and developed by means of this research were applied as plain heaters in a midibus of Anadolu Isuzu Automotive Industry and Trade Inc. (TURKEY) in the scope of the project (1010 STZ 2016). The performances of the fabrics, as a part of the Santez Project, were evaulated in the PhD thesis supervised by Assoc. Prof. Dr. Vollan Kırmacı who is the manager of the project. Finally, two different carbon fiber based heating fabrics for comparison, with and without Al2O3/epoxy film, were prepared to act as plain heaters under 12V potential. The results pointed out that carbon fiber based heating fabric modified by Al2O3/epoxy film exhibited improved heating performance thanks to the synergistic effects between carbon fiber and alumina structure.ÖZETSon birkaç on yıl içinde karbon içerikli malzemeler sahip oldukları üstün özellikleri sayesinde çeşitli uygulamalar için çok büyük bir miktarda ilgi görmüştür. Onların arasında, muhteşem fiziksel, mekanik, elektriksel, termal ve kimyasal özellikleriyle karbon fiberler teknoloji harikası malzemelerdir. Özellikle termal ve elektriksel özelliklerinin diğer seçkin karakteristikleriyle birleşmesi karbon fiberlerin etkili bir ısıtma elemanı olarak kullanılmasını mümkün kılmaktadır. Bu motivasyonla bağlantılı olarak bu çalışmada ana olarak karbon fiber bazlı ısıtma elemanlarının üretilmesi ve onların kumaş bazlı ısıtma elemanı olarak değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Bu kapsamda ilk olarak değişen konsantrasyonlarda (0, 1, 5, and 10) alumina tozları (Al2O3) epoksi bazlı reçineye eklenmiştir. Özel bir sürekli kaplama ekipmanı tasarlanmış ve karbon fiberlerin üzerine Al2O3/epoksi kompozit filmleri depozit etmede kullanılmıştır. Üstün termal özellikleri ve bilhassa ısı tutma kabiliyetinden dolayı alümina ısıtma elemanının ısıtma performansını artırmak için seçilmiştir. Daha sonra kaplanmış karbon fiber örneklerinin yapısal, morfolojik ve termal özellikleri sırasıyla X ışını difraksiyonu (XRD), taramalı elektron mikroskobu (SEM) ve termal gravimetrik analiz (TGA) yöntemleriyle karakterize edilmiştir. Ayrıca kaplanmış karbon fiber örneklerinin elektriksel ve ısıtma özellikleri araştırılmış ve bu araştırma sırasıyla bir multimetre ve bir termal kamera ile 60V doğru akım güç kaynağı içeren bir deneysel düzenek kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Ek olarak, ısıtma elemanının termal yaşlanma karakteristikleri servis kullanım ömrünü tahmin etmek için test edilmiştir. Bu araştırma vasıtasıyla tasarlanan ve geliştirilen ısıtma kumaşları proje (1010 STZ 2016) kapsamında Anadolu Isuzu Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin bir midibüsünde düzlemsel ısıtıcılar olarak uygulanmıştır. Projenin bir bölümü olarak kumaşların performansları, proje yöneticisi Doç. Dr. Volkan Kırmacı danışmanlığındaki doktora tezinde değerlendirilmiştir. Son olarak, karşılaştırma amacıyla Al2O3/epoksi film içeren ve içermeyen iki farklı karbon fiber bazlı ısıtma kumaşı, 12V potansiyel altında yüzey ısıtıcısı olarak kullanılması için hazırlanmıştır. Sonuçlar, Al2O3/epoksi filmi ile modifiye edilmiş karbon fiber bazlı ısıtma kumaşının, karbon fiber ile alümina yapısının sinerjistik etkileri sayesinde gelişmiş ısıtma performansı sergilediğini göstermiştir
ESTETİK EMEK VE İŞTEN AYRILMA NİYETİ İLİŞKİSİNDE CİNSİYETİN DÜZENLEYİCİ ROLÜ: KABİN MEMURLARI ÜZERİNE BİR UYGULAMA
Estetik emek kavramı çoğunlukla hizmet sektöründe karşımıza çıkan ve kadına atfedilen ya da kadın çalışanlardan talep edilen bir kavramdır. Her ne kadar dikkat çekici ve uzun yıllardır göz önünde olan bir kavram olsa da estetik emek kavramına ilişkin yapılan az sayıda çalışma bulunmaktadır. Ayrıca, estetik emek ve işten ayrılma niyeti arasındaki ilişkiye odaklanan ve bu ilişkinin mekanizmasını potansiyel cinsiyet farkını araştıran çalışmaların eksikliği de dikkat çekmektedir. Bu araştırmada, Türkiye’de faaliyet gösteren havayolu işletmelerinde çalışan kabin memurlarının estetik emek performansının işten ayrılma niyeti üzerindeki etkisi ortaya çıkarılarak bu ikili ilişkide ayrıca cinsiyet değişkeninin düzenleyici rolü olup olmadığı araştırılmıştır. Bu kapsamda araştırmaya Türkiye’de faaliyet gösteren havayolu işletmelerinde çalışan kabin memurları kolayda örnekleme tekniğiyle seçilmiştir. Araştırmada “Estetik Emek Performansı Ölçeği” ve “İşten Ayrılma Niyeti Ölçeği” kullanılmıştır. Anketleri toplam 293 kabin memuru tamamlamıştır. Varsayımlanan yollar, yapısal eşitlik modelleri ile test edilmiştir. Sonuçlar, mesai saatleri dışındaki estetik emek performansı (MSD), hizmet içi eğitime ilişkin estetik emek performansı (HİE) ve fiziksel/estetik güzellik algılayışına ilişkin estetik emek performansının (FEGA) işten ayrılma niyetini (İAN) etkilemektedir. Cinsiyetin düzenleyici değişken olarak ele alınması ile yapılan analiz sonucunda mesai saatleri dışında harcanan estetik emek performansı arttıkça erkeklerin işten ayrılma niyetlerinin arttığı belirlenmiştir. Hizmet içi alınan eğitim ile ilgili estetik emek performansı arttıkça kadınların işten ayrılma niyetlerinin azaldığı belirlenmiştir. Ayrıca kadınların fiziksel/estetik algılayışlarına ilişkin estetik emek performansları arttıkça işten ayrılma niyetlerinin de artış gösterdiği belirlenmiştir. Bu bulgular, estetik emek ile işten ayrılma arasındaki ilişkinin mekanizmasını anlamak için yeni bir yaklaşım sağlamakta ve bu sürecin cinsiyet farklılıklarını göstermektedir
Yüksek Tansiyon Tedavisinde Kullanılan Bazı İlaç Etken Maddelerinin UV/VIS Spektrofotometrik ve Yüksek Basınçlı Sıvı Kromatografik (HPLC) Yöntemlerle İncelenmesi ve Elde Edilen Verilerin Kemometrik Yöntemlerle Değerlendirilmesi
Son
yıllarda hipertansiyon tedavisinde kullanılan ilaçların etken maddelerini tayin
etmek amacıyla çeşitli yöntemler geliştirilmektedir. Çalışmada, ilaç etken
maddelerinden kinapril ve hidroklorotiyazid, UV/VIS
ve HPLC yöntemlerle incelendikten sonra sonuçlar kemometrik yöntemlerden PLS ve
temel PCR ile değerlendirilerek analizlerin doğruluk ve kesinlik açısından
desteklenmesi sağlanmıştır. UV/VIS çalışmalarından sonra, kinapril ve hidroklorotiyazidin PCR analizleri sonucu
geri kazanım değerleri sırasıyla %100,56 ve %99,85; standard saplamalar ise
0,512 ve 0,027; PLS çalışmaları sonucu geri kazanım değerleri sırasıyla %99,18
ve %99,75; standard saplamalar ise 0,334 ve 0,289 olarak hesaplanmıştır. HPLC
çalışmalarından sonra, kinapril ve hidroklorotiyazidin PCR analizleri sonucu
geri kazanım değerleri sırasıyla %100,01 ve % 99,78; standard saplamalar ise
0,170 ve 0,241; PLS çalışmaları sonucu geri kazanım değerleri sırasıyla %100,57
ve %100,51; standard saplamalar ise 0,462 ve 0,706 olarak bulunmuştur. Çalışmada
UV/VIS ve HPLC yöntemlerinin ilaç etken maddelerinin eş zamanlı tayinindeki
yeterlilikleri kemometrik olarak incelenmiş olup çıkan sonuçlar doğrultusunda
bu yöntemlerin kinapril ve hidroklorotiyazid’den oluşan hipertansiyon
ilaçlarının kalitesi ve hedefe uygunluğu ile ilgili çalışmalarda
kullanılabilirliğinin olduğu sonucuna varılmıştır
Production and Characterization of Highly Conductive Aluminum Metal for Electric Motor Applications
The aim of this research is to produce and develop high-conductive and non-magnetic Al-based materials used in industrial rotors to reduce rotor conductor losses and increase motor efficiency. To achieve this, ETIAL 7 Al metal was melted together with AlB2 and AlB12 inoculant materials at individually added proportions (ranging from approximately 0.025-0.300%) using an induction melting furnace. The removal of boron from Al metal was achieved by the interaction of boron with impurity elements at high temperatures and the formation of borides. Low-density metal borides precipitated into slag and high-density metal borides precipitated at the bottom of the molten metal in the induction furnace. As a result, the metal was rendered non-magnetic and its conductivity increased by removing impurity elements in the Al metal. After the casting process, the metal underwent heat treatment to obtain certain textures in the structure, which further enhanced its conductivity at desired directions. The elemental analysis, phase structure, chemical state, microstructural, electrical, and magnetic properties of the produced Al materials were characterized by using OEM, XRD, XPS, SEM-EDS, IA, and VSM. This study has successfully produced extra-high-conductivity and non-magnetic materials with an innovative approach, without changing the system, and in a cost-efficient manner compared to the current situation. These materials can be used to increase the efficiency of electric motors
SINGLE AND HYBRID EFFECTS OF NANO-TiO2 AND -ZnO PARTICLES ON MULTIFUNCTIONAL PROPERTIES OF TEXTILES
Impregnation of nano-metal oxides can provide functional properties to tex-tiles, like UV protection and self-cleaning properties. These properties arequite important as they can provide protection against UV damage, help toreduce cleaning efforts, improve the ease of maintenance, and help to protectthe water resources. The usage of nanoparticles improves multifunctionaleffects due to their high surface area. Therefore, in this study, nano-sized TiO2and ZnO were applied to cotton fabrics as single type or hybrids with differentconcentrations to reveal their effects on multifunctional properties (UV-protec-tion, self-cleaning, wettability, photocatalytic activity). Also, the weight and airpermeability of samples were determined to evaluate their usability. Scanningelectron microscopy, x-ray diffraction and Fourier transform infrared spectros-copy were also utilized to analyze the samples. According to the results, somesamples exhibited good–very good UV protection. Up to 78.5% photocatalyticdegradation of organic dye was achieved by nano-TiO2application. Accordingto self-cleaning test results, nano-TiO2applied samples showed yellowing afterUV irradiation. Hybrid-coated samples were more advantageous regardingself-cleaning, especially against cherry juice stains. The staining and wettabil-ity results of the samples were in accordance. Weight and air permeabilitychanges were acceptable to maintain the usage of the samples for clothing andother applications.</p
Growth of ZnO nanoflowers: effects of anodization time and substrate roughness on structural, morphological, and wetting properties
Zinc oxide (ZnO) nanoflowers were grown on pure zinc plates through electrochemical anodization. Prior to anodization, zinc plates were artificially roughened by sanding with emery papers #1000, #1500, and #2000 grits so as to obtain varying substrate surface profiles. Thus, the effect of zinc plates' roughness on the structural, morphological, and wetting properties was investigated by means of anodization time. X-ray diffraction measurements showed that the grown nanostructures were of wurtzite structure. Scanning electron microscope images revealed that anodization time increased the fraction of anodized surface. Additionally, increasing anodization time yields an increase in the aspect ratio of the micrometer long nanoflower spines, as well as, by increasing anodization time, from 0 to 600 s, contact angle gradually decreases for all substrate surface roughness values. The best wettability performance with the lowest contact angle with 13.46 degrees was recorded for the sample with highest roughness (sanded with #1000) and anodized for 600 s. It is expected that the electrochemical anodization method which enables rapid and controlled formation of metal oxide nanostructures can further be a promising way to develop structures with tunable wettability