RENAL KOLİKLE BULGU VEREN PARATİROİD KARSİNOMU: OLGU SUNUMU

Parathyroid carcinoma is a very rare endocrine malignancy with less than 1/1.000.000 incidence rate. Clinical findings are due to the effects of increased parathormone and blood calcium levels on target organs. The treatment of parathyroid carcinoma is en bloc resection. Severe hypercalcemia (15.0 mg/dl) and elevated parathormone levels (1520 pg/ml) weredetected in our patient who presented with kidney stone complaints. The patient was preliminarily diagnosed withparathyroid adenoma by neck ultrasonography and parathyroid scintigraphy. Ipsilateral thyroidectomy + parathyroidectomy + selective neck dissection were performed in the patient who was diagnosed as parathyroidcarcinoma by intraoperative frozensection analysis.Thepatient is under follow-up without any disease at the 6-month routine calcium and parathormone level controls.&nbsp;As a result, parathyroidcarcinoma is averyrareendocrinemalignancyand an endocrine disorder that should be kept in mind in cases with blood calcium levels above 15 mg / dl and severe hyperparathyroidism, which should be routinely controlled for postoperative recurrence.</p

Global attitudes in the management of acute appendicitis during COVID-19 pandemic: ACIE Appy Study

Background: Surgical strategies are being adapted to face the COVID-19 pandemic. Recommendationson the management of acute appendicitis have been based on expert opinion, but very little evidence isavailable. This study addressed that dearth with a snapshot of worldwide approaches to appendicitis.Methods: The Association of Italian Surgeons in Europe designed an online survey to assess the currentattitude of surgeons globally regarding the management of patients with acute appendicitis duringthe pandemic. Questions were divided into baseline information, hospital organization and screening,personal protective equipment, management and surgical approach, and patient presentation beforeversus during the pandemic.Results: Of 744 answers, 709 (from 66 countries) were complete and were included in the analysis. Mosthospitals were treating both patients with and those without COVID. There was variation in screeningindications and modality used, with chest X-ray plus molecular testing (PCR) being the commonest(19⋅8 per cent). Conservative management of complicated and uncomplicated appendicitis was usedby 6⋅6 and 2⋅4 per cent respectively before, but 23⋅7 and 5⋅3 per cent, during the pandemic (bothP &lt; 0⋅001). One-third changed their approach from laparoscopic to open surgery owing to the popular(but evidence-lacking) advice from expert groups during the initial phase of the pandemic. No agreementon how to filter surgical smoke plume during laparoscopy was identified. There was an overall reductionin the number of patients admitted with appendicitis and one-third felt that patients who did present hadmore severe appendicitis than they usually observe.Conclusion: Conservative management of mild appendicitis has been possible during the pandemic. Thefact that some surgeons switched to open appendicectomy may reflect the poor guidelines that emanatedin the early phase of SARS-CoV-2.</p

KARACİĞER DEV KİST HİDATİKLERİNİN TEDAVİSİNDE BÜYÜK ÇAPLI VE MULTİPL KİSTLERİN KARŞILAŞTIRILMASI

AMAÇ: Karaciğer kist hidatiği benign, kronik ve birçok organı etkileyebilen paraziter bir hastalıktır. Çoğunlukla asemptomatiktir ve büyük boyutlara ulaşabilir. Dev karaciğer kist hidatiklerinde büyük çaplı (&gt;10 cm) ve multipl sayıda (&gt;4) hastaların tedavi, nüks, morbidite ve mortalite, sosyodemografik yapı ve komplikasyonlarını karşılaştırmayı amaçladık.YÖNTEM: Toplam 62 hastanın 15 tanesi çalışmaya dahil edildi. Çalışmada iki grup oluşturuldu. Grup 1, kistin çapı 10 cm’den büyük hastalar (n=12); Grup 2, kist sayısı 4’ten fazla hastalardı (n=3). İki grup, komplikasyon, nüks, sosyodemografik açıdan, tanı ve tedavileri açısından istatistiksel olarak karşılaştırıldı. Çalışma retrospektif olarak planlandı.BULGULAR: Grup 1’de hastaların sırasıyla ortalama yaş, vücut kitle indeksi, kist çapı, hastanede kalma süresi, takip süresi; 39, 5 yıl, 25, 5 kg/ m2, 11, 75 cm, 9,8 gün, 21, 4 aydı. Grup 2’de hastaların sırasıyla ortalama yaş, vücut kitle indeksi, kist sayısı, hastanede kalma süresi, takip süresi; 44,7 yıl, 27,7 kg/m2, 8,3 adet, 8,6 gün, 17,1 aydı (p&gt;0,05). Grup 1’de, 1 hastada yara enfeksiyonu, 1 hastada intraoperatif kanama ve Grup 2’de 2 hasta da nüks görüldü. Nüks açısından iki grubun karşılaştırmasında anlamlı farklılık tespit edildi (p=0,029).SONUÇ: Dev kist hidatikler toplumda nadir görülmektedir. Çevre organ ve yapılara bası, safra yollarına veya peritona açılma ve anafilaktik şoka neden olabilmektedir. Ayrıca morbidite, mortalite ve hastane maliyelerini arttırabilmektedir. Çalışmamızdaki bulgular sonucunda dev kist hidatiklerine konservatif cerrahi yöntemleriyle, yüksek kür ve düşük morbidite ve komplikasyon oranlarıyla etkin tedavi edilebilmektedir.</p

Gastrointestinal Stromal Tümörler ve Nöroendokrin Tümörlere Yaklaşım

Rektal NET'ler son yıllarda uygulanımı artan tarama kolonoskopileri ile daha sık ve dahaerken evrede yakalanmaktadır. Bununla birlikte bu erken dönemde morbidite vemortaliteye etkisi şu an ortaya konulamamıştır. İlk tanıyı koyan endoskopistinbakışı ile spesifik ve atipik karakterleri ortaya konan ve ileri tetkiklerlerejyonel lenf nodu invazyonu ve uzak organ metastazı gösterilen rektalNET’lerde tedavi yönetimi tamamen değişeceğinden ilk inceleme ile birlikteayrıntılı değerlendirme mutlaka yapılmalıdır. Endoskopik değerlendirmeye MR veEUS mutlaka dahil edilmelidir. Rektal adenokarsinoma göre nadiren tanı olarakkonan bu spesifik hastalık grubu için ülke çapında bu grup hastalık içinuzmanlaşmış merkezlerin kurulması yanı sıra, uluslararası hastalık kayıtçalışmalarına da bu merkezlerin bildireceği verilerle ileri dönemde morbiditeve mortaliteye etki eden faktörlerle birlikte hastalığın yönetiminde dahabaşarılı sonuçlara ulaşılabileceği düşünülebilir.</p

REKTUM CA OLGUSUNDA MALROTASYON ANOMALİSİ VE RUDİMENTER APPENDİKS

İntestinal malrotasyon midgutun embriyolojik dönemde 270 derecelik rotasyonu tamamlayamaması ile ortaya çıkan gelişimsel bir anomalidir. Bu anomaliye bağlı gelişen semptomlar yetişkinlerde insidental olarak tespit edilmektedir Bu çalışmada rektum kanseri nedeniyle opere edilen bir hastada karşılaşılan intestinal malrotasyon ve rudimenter appendiksin birlikteliğini irdelemeye çalıştık.</p

Ağır Hipotiroidili Hastada Akut Batın: Bir olgu sunumu

Akut batın ve hipotiroidizm klinik pratikte sık rastlanan iki ayrı durumdur. Ancak hipotiroidinin eșlik ettiği akut batın sık rastlanmayan, multidisipliner yaklașım gerektiren zor bir durumdur.Bu yazıda ağır hipotiroidi ve akut apandisiti olan 69 yașındaki obez kadının sağaltımı sunuldu. Genel anestezi altında ameliyat edilen hasta postoperatif yoğun bakım ünitesi takibinden sonra taburcu edildi.</p

MİDE DOKUSUNDA EKTOPİK PANKREAS: OLGU BİLDİRİMİ

55 yaşında epigastrik ağrısı olan bayan hastanın üst gastrointestinal sistem endoskopisinde submukozal gastrik solid kitle saptanması üzerine araştırılmak üzere servisimize yatışı yapıldı. Patoloji sonucu midedeki ektopik pankreas dokusu ile uyumlu geldi. Ektopik pankreasın diğer submukozal tümörlerle ayrımı zordur. Cerrahi sırasında frozen inceleme gereksiz ve aşırı operasyonlardan kaçınmak için yararlı bir tetkiktir.</p