The Liquefaction Behavior of Poorly Graded Sands Reinforced with Fibers

This study focuses on the performance of fibers, improving the resistance to liquefaction in loose sands, medium sands, and dense sands in Izmir, Turkey. A systematic testing schedule consisting of cyclic triaxial tests was held under stress-controlled and undrained conditions on saturated sand specimens with and without fiber reinforcements. The major parameters having effects on the dynamic behavior such as fiber content, fiber length, and relative density on the liquefaction behavior and the excess pore water pressure developments of specimens with and without fibers were investigated. If the fiber content or the fiber length was increased in the specimens, higher number of loading cycles was needed in order to experience the liquefaction of sands. The reinforcement effect in medium-dense specimens was found to be apparently distinctive compared to loose specimens. The curves of pore water pressures and shear strains were achieved for the fiber-reinforced sands. The boundaries of pore water pressure curves presented in the literature on the clean sands were utilized in comparison with the pore water pressure curves of fiber-reinforced sands of this study. As a conclusion, the results presented in this study are useful to develop insight into the behavior of clean and fiber-reinforced sands under seismic loading conditions. Based on the test results, it was found that the number of loading cycles had a strong impact on the excess pore pressure generation

Çimento, kireç ve uçucu kül ile iyileştirilen kaolin bentonit karışımı zeminlerin mekanik özellikleri

Bu çalışmada çimento, kireç ve uçucu kül ile yapılan iyileştirmenin kil zeminlerin mukavemet ve deformasyon özellikleri üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Bu amaçla kaolin-bentonit karışımı bir zemine çimento, kireç ve bu bağlayıcılara puzolan olarak uçucu kül katılarak hazırlanan numuneler farklı kür sürelerinde bekletildikten sonra serbest basınç deneyi ile dayanımları tespit edilmiş, katkı maddelerinin ve kür sürelerinin mekanik davranışa olan etkisi araştırılmıştır. Numunelerin hazırlanmasında Harvard minyatür kompaktörü kullanılmıştır. Katkı içermeyen zemine göre katkı maddeleri ile iyileştirilmiş zeminlerin çok daha gevrek bir davranış sergilediği ve göçme anındaki deformasyonlarının küçüldüğü gözlenmiştir. Kür süresinin artması da deformasyon seviyesinin azalmasına sebep olmuştur. %6 kireç-%3 uçucu kül içeren numuneler en yüksek mukavemeti vermiştir. Katkısız örneklere göre dayanım 180 gün sonunda 6.6 kat artmıştır. Kireç-uçucu kül katkısının çimentonun yerini alabilecek yüksek mukavemet ve daha düşük maliyetle bir alternatif oluşturabileceği görülmüştür

Effect of local soil conditions on dynamic ground response in the southern coast of Izmir Bay, Turkey

The city of Izmir, located at the western end of Turkey, has experienced many strong earthquakes throughout its history. The southern coast of Izmir Bay, one of the most densely populated areas of Izmir, is located on deep alluvial sediments. It is important to determine the effect of local soil conditions on dynamic ground response in the study area, where thick loose water-saturated alluvial sediments exist. A database including geotechnical and geological information on the study area is constructed. Majority of the site is classified as D and E according to NEHRP provisions. Dynamic site response analyses are performed with EERA by utilizing the field and laboratory test results and earthquake time histories of moderate-scale earthquakes such as 1977 Izmir (M-L = 5.3), 2003 Urla (M-d = 5.6), and 2005 Uzunkuyu-Urla (M-L = 5.9), which occurred in and nearby Izmir. In addition, a scenario ground motion generated by the Izmir Fault with a magnitude of 6.5, having an average distance of 10 km to the study area, is also considered. The output data obtained from the dynamic site response analyses are evaluated, and maps displaying variation in dynamic parameters on ground surface are prepared for the southern coast of Izmir Bay, Turkey. Consequently, the dynamic analyses performed with the soil models constituted for the study area verified the damage occurred in a close distance event of 1977 Izmir earthquake. The scenario earthquake resulted in peak ground accelerations more than 0.6g at the eastern and western ends of the study area. However, long distance events resulted in spectral amplifications by up to 5 times. With this study, it is emphasized that local soil conditions should be evaluated individually in the area of interest. Generation of a site-specific design spectrum is recommended for the areas located on deep alluvial sediments. (C) 2015, V.S. Sobolev IGM, Siberian Branch of the RAS. Published by Elsevier B.V. All rights reserved

Kişisel Koruyucu Donanım Kullanımının Önemi ve Gelişim Planlaması İçin Bir Alan Çalışması

Dünya çapında dikkat çeken ve üzerinde durulması gereken konulardan bir tanesi, sektörden bağımsız olarak bütün çalışanların kullanmak zorunda olduğu, riskleri önleme/azaltma hiyerarşisinde alt sıralarda yer alan ve hak ettiği öneme kavuşmamış kişisel koruyucu donanımlara (KKD) ilişkindir. Nitekim yapılan çalışmalar halen kişisel koruyucu donanımların “10 ihmal edilmiş iş güvenliği endişesi” arasında yer aldığını göstermektedir. Bu çalışma KKD gelişim planlaması belirlenmesi amacıyla mevzuatta yer alan yükümlülükleri uygulamak üzere görevlendirilen iş güvenliği uzmanlarının, uzmanlık hizmeti verdikleri firmaların kişisel koruyucu donanım kullanımına ve doğru kullanımın önemine ilişkin görüşlerini almak amacıyla 27 sorudan oluşan bir anket çalışması uygulanmıştır. Çalışmaya 82 iş güvenliği uzmanı katkı sağlamıştır. Çalışma bulgularının kaza sıklık ve şiddetini azaltmada önemli bir role sahip olan kişisel koruyucu donanımların doğru kullanımı ve önemine değinerek konu hakkındaki farkındalığı arttırması ve alan çalışması yardımıyla mevcut duruma bir ölçüde olsa ışık tutması beklenmektedir