Teachers' opinions on the effectiveness of digital technology in the realization of cognitive objectives

Educational technologies are used as an effective tool in achieving educational objectives. In this research, it is aimed to examine teachers' opinions about the effectiveness level of digital technology in acquiring cognitive objectives. The research was conducted as the sequential explanatory mixed research design. “A questionnaire of technology beliefs for cognitive objectives” and semi-structured interview form developed by the researchers were applied. At the end of the research, it was concluded that teachers' views about the effectiveness of digital technologies in achieving cognitive objectives were generally high. Smart boards and Web 2.0 are thought the most effective tool by the teachers. Respectively computer, tablet pc, smartphone and Web 1.0 come next in that list. It has been seen that smart board and Web 2.0 technologies play an effective role in the acquisition of cognitive objectives by enabling the development of different parameters

Muhasebe Alanında Lisansüstü Eğitim Veren Öğretim Üyelerinin Öğrenci İntihallerine İlişkin Algı ve Tutumları

Etik ihlallerden biri olan ve özellikle öğrenciler arasında sıklıkla rastlanılan bir durum olan intihal kavramı Türk Dil Kurumunun Genel Türkçe Sözlüğü’nde; “başkalarının yazılarından bölümler, dizeler alıp kendisininmiş gibi gösterme veya başkalarının konularını benimseyip değişik bir biçimde anlatma” olarak tanımlanmıştır. İntihale sebebiyet veren pek çok durum bulunmaktadır. İntihalin farklı türleri ve bir kişinin intihal yapabileceği farklı yollar vardır. Literatürde genellikle öğrenci intihaline yönelik araştırmalar öğrenci algılarına dayalı olarak gerçekleştirilmiştir. Öğretim üyelerinin intihal algılarını tespit etmeye yönelik çalışmalar ise sayıca daha azdır. Bu çalışmanın amacı; Türkiye’nin farklı üniversitelerinde muhasebe alanında lisansüstü eğitim veren öğretim üyelerinin öğrenci intihallerine yönelik algılarını ve tutumlarını incelemektir. Bu araştırma, muhasebe alanında lisansüstü eğitim veren öğretim üyelerinin öğrenci intihaline yönelik algılarının ve tutumlarının incelenmesi, bu intihal sorunuyla mücadelede ele alınması gereken bazı noktalara dikkat çekecek olması ve öğrenci intihalini önlemeye yönelik olası çözüm önerilerini sunmayı hedeflemesi açısından önem arz etmektedir. Araştırmada veri toplama aracı olarak anket yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada ulaşılan veriler SPSS paket programı ile analiz edilmiştir ve elde edilen sonuçlar yorumlanmıştır

Sinir Sistemi Konusunun Öğrenme Günlükleriyle Öğretilmesindeki Yansımalarının Değerlendirilmesi

Bu araştırma%253B Ön lisans eğitimi esnasında öğrencilerin anlamakta, terimlerin anlamlarını teorikten uygulamaya geçirmekte zorlandıkları İnsan Anatomisi Dersinin Sinir Sistemi konusunun öğretilmesinde yansıtıcı düşünme stratejilerinden biri olan öğrenme günlükleriyle öğrencilerin bu ders konusuyla ilgili öğrenmelerinin ve öğretim elemanıyla ilgili düşüncelerinin yansımalarını belirlenmek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Mardin Artuklu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğrencilerinden İlk ve Acil Yardım Bölümü (A.T.T) öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırma verileri, Yansıtıcı Düşünme Stratejileriyle eğitim yapan araştırmacı tarafından araştırmanın problem cümlesine yönelik 4 aşamalı şekilde Öğrenme Günlükleri şeklinde toplanmıştır. Bu aşamalar %253B Yansıtıcı düşünmeye dayalı öğrenci günlüklerinden derse girişi yönelik öğrencilerin görüşleri, öğretime sağladığı faydalara yönelik öğrenci görüşleri, derste kullanılan yöntem ve tekniklere yönelik öğrenci görüşleri ve araştırmacının uygulama esnasındaki tutumuna yönelik öğrenci görüşleri neler olduğudur. Veri analizi%253B nitel analiz yöntemlerinden içerik analizine tabi tutulmuştur. Öğrencilerin öğrenme günlüklerinde yazmış oldukları bilgiler detaylı bir şekilde incelenmiş ve dört kategori (DGYÖG, ÖGÖSFYÖG, YTYÖG, AUETYÖG) belirlenmiştir. Daha sonra bu dört kategoriye yönelik ayrı ayrı DGYÖG1,2,3,4hellip%253B%253B ÖGÖSFYÖG 1,2,3hellip%253B, YTYÖG 1,2,3hellip%253B , AUETYÖG1,2,3,hellip%253B şeklinde kodlar oluşturulmuştur. Ayrıca her bir koda yönelik öğrenci görüşlerine Ö1,2,3hellip%253Bşeklinde yer verilmiştir. Kodlama işlemi yapıldıktan sonra öğrenme günlüğünde öğrenciler tarafından yazılan yazılar tablolaştırılmıştır. Bu tablolarda oluşturulan kodlara yönelik öğrenci görüşlerinin maddeleri öğrencilerin öğrenme günlüğünde yazdıklarına göre frekans (f) ve yüzdelikleri (%25) hesaplanmış ve bu verilere dayanarak yorum yapılmıştır. DGYÖG koduna yönelik en fazla (.31) Derse başlamadan önce hazır bulunuşluğumuzu ölçer ifadesi sahipken, en az Araştırmacı derse güler yüzlü girer ve Sıcakkanlı ve samimi bir biçimde derse başlar (%25 6.31) ifadelerinin olduğu%253B ÖGÖSFYÖG kodunun en fazla (%2522.05) Dersi anlaşılabilir hale gelir ve daha iyi anlamamızı sağlar ifadesi sahipken, en az (%251.47) ise Derse odaklanmamızı sağladı ifadelerinin sahip olduğu ortaya çıkmıştır. YTYÖG koduna göre en fazla (%2519.27) Şekil ve şema çizerek dersi işler ifadesi sahipken, en az (%253.61) ise Konuyla ilgili slayt kullandı ifadelerinin sahip olduğu ortaya çıkmıştır. AUETYÖG koduna en fazla (%2518.33) Araştırmacının uygulama süreci boyunca giyim tarzı, hitap şekli vb. den dolayı ders huzur ve enerji vericiydi ifadesi sahipken, en az (%254.16) Derse teşekkür ederek başladı ifadesi olduğu sonucuna varılmıştır. Sonuç olarak, öğrencilerin derse girişe yönelik araştırmacının hazır bulunuşluğu ölçerek derse başladığı, öğrenci günlüklerin öğretime faydasının konuyu anlaşılabilir ve daha iyi öğrenmesine sebep olduğu, en fazla kullanılan yöntemin şekil ve şema çizerek olduğu, araştırmacının ders esnasındaki tutumuna yönelik ise giyim tarzı, hitap şekli vb. den dolayı ders huzur ve enerji verici olduğu ortaya çıkmıştır

Effect of Dietary Oregano and Rosemary Essential Oil Supplementation on Growth Performance and Cecal Microbiota of Broilers

In this study, the effect of dietary supplementation of oregano and rosemary essential oils (EO) on growth performance and cecal microbiota of broilers were investigated. A total of 450 1-d-old male Ross-308 broilers were divided into 5-experimental groups (10 replicates of 9 chickens): a Control (C), fed a basal diet; four treatments, which received a basal diet supplemented with oregano and rosemary EOs individually (O, 300 mg/kg oregano EO; R, 300 mg/kg rosemary EO) and combined (OR1, 150 mg/kg oregano EO + 150 mg/kg rosemary EO; OR2, 200 mg/kg oregano EO + 200 mg/kg rosemary EO). Body weight (BW), feed intake (FI), body weight gain (BWG), feed conver-sion ratio (FCR), and cecal microbiota (coliforms, clostridia and lactobacilli) were determined weekly, and at 42 d, re-spectively. BW in R (p < 0.05) and OR2 (p < 0.001), and BWG and FCR in OR2 (p < 0.05) were significantly higher than C at 42 d, despite no difference in FI in any group during experimental period. Counts of cecal coliforms (p < 0.001) and clostridia (p < 0.01) decreased, and lactobacilli (p < 0.001) increased substantially between C and treatment groups. Results indicated that combined oregano and rosemary EO (200 mg/kg ea) supplementation significantly increased BW and BWG, improved FCR in 1-42 d, lowered coliform and clostridial, and increased lactobacilli counts suggesting a beneficial shift in cecal microbiota.Bursa Uludag Uni-versity Scientific Research Unit Grant [HDP (V) -2014/45]ACKNOWLEDGEMENT This study was funded by the Bursa Uludag Uni-versity Scientific Research Unit Grant, Project No: HDP (V) -2014/45

PGX Technology: Novel tailor-made and tuneable Delivery Systems for poorly water-soluble Bioactives

The delivery of poorly water-soluble bioactives, including active pharmaceutical ingredients (API) and nutraceutical components is of great interest for existing drugs and new drug developments, cosmetic formulations, functional foods and nutraceuticals. This article presents a novel patented technology called PGX Technology, which utilizes pressurized gas expanded (PGX) liquids to dry, micronize, purify and functionalize water-soluble polymers. PGX Technology can generate open-porous nanostructured polymer carriers composed of one or several water-soluble polymers forming powders, granules, nano-fibrils, aerogels and exfoliated nano-composites with specific surface areas (SSA) ranging from tens to several hundred m2/g. Such mesoporous water-soluble carrier systems can be impregnated with a bioactive by means of adsorptive precipitation, utilizing supercritical carbon dioxide, leading to the uniform deposition of nano-scale particles (<120 nm) throughout the porous matrix, forming a bioactive-polymer complex, for example coenzyme Q10 on β-glucan (CoQ10-iBG). A nano-dispersion of CoQ10 is formed when such CoQ10-iBG complex is dissolved in water, which is stable over 6 months at room temperature. The bioavailability of the CoQ10-iBG complex tested in rats compared favorably with a positive control (CoQ10 in triolein) and a commercial CoQ10-cyclodextrin complex

Circulation levels of acute phase proteins pentraxin 3 and serum amyloid A in atherosclerosis have correlations with periodontal inflamed surface area

Objectives: One of the plausible mechanisms in the relationship between periodontitis and coronary artery disease (CAD) is the systemic inflammatory burden comprised of circulating cytokines/mediators related to periodontitis. This study aims to test the hypothesis that periodontal inflamed surface area (PISA) is correlated with higher circulating levels of acute phase reactants (APR) and pro-inflammatory cytokines/mediators and lower anti-inflammatory cytokines/mediators in CAD patients. Material and Methods: Patients aged from 30 to 75 years who underwent coronary angiography with CAD suspicion were included. Clinical periodontal parameters (probing depth - PD, clinical attachment loss, and bleeding on probing - BOP) were previously recorded and participants were divided into four groups after coronary angiography: Group 1: CAD (+) with periodontitis (n=20); Group 2: CAD (+) without periodontitis (n=20); Group 3: CAD (-) with periodontitis (n=21); Group 4: CAD (-) without periodontitis (n = 16). Serum interleukin (IL) −1, −6, −10, tumor necrosis factor (TNF)-α, serum amyloid A (SAA), pentraxin (PTX) 3, and high-sensitivity C-reactive protein (hs-CRP) levels were measured with ELISA. Results: Groups 1 and 3 showed periodontal parameter values higher than Groups 2 and 4 (p&lt;0.0125). None of the investigated serum parameters were statistically significantly different between the study groups (p&gt;0.0125). In CAD (-) groups (Groups 3 and 4), PISA has shown positive correlations with PTX3 and SAA (p&lt;0.05). Age was found to predict CAD significantly according to the results of the multivariate regression analysis (Odds Ratio: 1.17; 95% Confidence Interval: 1.08-1.27; p&lt;0.001). Conclusions: Although age was found to predict CAD significantly, the positive correlations between PISA and APR in CAD (-) groups deserve further attention, which might depend on the higher PISA values of periodontitis patients. In further studies conducted in a larger population, the stratification of age groups would provide us more accurate results