46 research outputs found
Comparison of transoral endoscopic thyroidectomy vestibular approach and open conventional thyroidectomy regardıng inflammatory responses, pain, and patient satisfaction: a prospective study
IntroductionThe application of transoral endoscopic thyroidectomy vestibular approach (TOETVA) is becoming widespread throughout the world. We primarily aimed to evaluate the severity of surgical trauma in TOETVA and conventional open thyroidectomy (COT) regarding the inflammatory response including the comparison of surgical stress markers [interleukin-6 (IL-6), C-reactive protein (CRP), white blood cell (WBC)].Material and methodThis non-randomized prospective study enrolled two groups with 20 patients each: COT group and TOETVA group. Patients aged 18–65 years with benign thyroid disease; with fine needle aspiration biopsy results of Bethesda III, IV or Bethesda V, VI (<1 cm nodule); thyroid volume <50 cm3; nodule diameter <4 cm; female gender without a previous neck, chin, and/or oral surgery; without vocal cord paralysis preoperatively; and patients in euthyroid state were enrolled to the study. Preoperative, postoperative second hour, first day, and second day CRP, WBC, and IL-6 levels were evaluated. Pain intensity was evaluated with the visual analog scale (VAS) score on the 2nd and 12th hour, 1st and 2nd days postoperatively.ResultsAll the patients were female and mean age was significantly higher in the COT group. The operative time was significantly longer in the TOETVA group. No significant difference was found between the two groups regarding IL-6 levels. In the TOETVA group, postoperative second hour WBC value (p = 0.044) and first (p = 0.002) and second day (p = 0.005) CRP values were significantly higher. In the TOETVA group, the lower lip and lower chin VAS scores were significantly higher at 2nd and 12th hour, on the first and second days. The anterior neck VAS score was significantly higher in the TOETVA group at the second hour (p = 0.025). General and cosmetic satisfactions were similar at the 15th and 30th days in both groups.ConclusionThe longer operative time and higher postoperative CRP level and VAS score in the chin and lower lip in the TOETVA group suggested that the method is not a minimally invasive technique compared to COT. However, the presence of similar total complication rates and early postoperative general and esthetic satisfaction that improves over time in both groups suggests that the clinical effect of increased magnitude of systemic inflammatory response in TOETVA might be temporary and acceptable
AN EXAMPLE TO SEPIOLITE FORMATION IN VOLCANIC BELTS BY HYDROTHERMAL ALTERATION: KIBRISCIK (BOLU) SEPIOLITE OCCURRENCE
Geological, mineralogical and chemical properties of a sepiolite occurrence, located in the south of Kıbrıscık
township of Bolu Province, northcentral Turkey, have been investigated in detail, and new mineralogical data have been
obtained. Differing from the sedimentary sepiolite deposits, mostly associated with the carbonate/evaporite sequences, Kıbrıscık
sepiolite occurs in the Köroğlu (Gallatian) Volcanic Belt, and has formed by the hydrothermal alteration of the vitric tuff unit of
Middle Miocene aged Deveören Volcanites. The mineral, which shows a similar XRD pattern to sepiolite, gives DTA and IR
patterns with close resemblance to those of palygorskite, in addition to its chemical composition with rather high alumina
content. There are indications of monoclinal symmetry, determined by XRD, and it is thought to be possible that the material
represents a new mineral phase
Editörden...
Türkiye’nin yer bilimleri alanında 1936 yılından beri yayın hayatını periyodik olarak sürdürmek te olan MTA
Dergisi, Uluslararası dergiler arasında yerini alma hedefi ne ilerlemekte olup Nisan 2018 tarihi itibariyle Emerging
Source Citiation Index (ESCI)’ye kabul edilmiş bulunmaktadır (MTA Dergisinde 2017 yılında yayınlanan
makaleler de taramaya dahil edilecektir). En prestijli tarama sistemi olan Sciences Citation Index (SCI)’e dahil
olmak için gerekli olan ESCI tarafından taranıyor olma şartı bu bağlamda sonuçlandırılmıştır.
Bilimsel ve teknik araştırmalara ait veri ve değerlendirmeleri içeren makalelerin yer aldığı bir yerbilimleri
dergisi niteliği taşıyan MTA Dergisi, yılda iki kez Türkçe ve İngilizce olarak periyodu aksatılmadan basılmakta,
her sayıya ait makaleler ayrıca MTA internet sitesi (www.mta.gov.tr) üzerinden “.pdf” formatında tam metin olarak
yayımlanmaktadır.
Yer bilimleri alanında, Türkiye kaynaklı çeşitli üniversiteler ve diğer kuruluşlar tarafından çok sayıda
nitelikli dergi yayınlanmasına rağmen, uluslararası indekslerde taranan bilimsel dergilerin sayısı diğer ülkelerle
kıyasladığımızda oldukça azdır. Haziran 2012 tarihinden itibaren yeni konsepti ile yayınlanmaya başlayan MTA
Dergisi online olarak internet üzerinde makale kabul etmekte, makale değerlendirme aşamasında her türlü işlem
internet üzerinden yapılmaktadır. Veri tabanlarında indekslenen tüm dergilerdeki zorunlu kriterler arasında yer
alan hakem çeşitliliği, atıf sayısının fazla olması, etik yayıncılığa önem verilmesi, yer bilimleri konusunda ilgili
tüm dallara yer vermesi gibi kritik maddeler bulunmaktadır. MTA Dergimiz bu kriterleri sağlamış bulunmaktadır.
Son dönemde özellikle ülkemizde akademik yükselme kriterlerinde yapılan değişiklikler ile ULAKBİM
tarafından da taranan MTA Dergisine makale akışı hızlanmış bulunmaktadır.
MTA Dergisine yayınlanma talebi ile gönderilen makaleler sadece Ülkemiz sınırları içinden değil, MTA ile
işbirliği yapan ülkeler ile Ortadoğu ülkelerinden de olmaktadır. Dergimizin ESCI da yer almasıyla, yakın gelecekte
diğer ülkelerden de yayınlanma talebi ile yeni makalelerin geleceği inancımız vardır.
Dergimizin çeşitli uluslararası indeksler tarafından taranması önemli olup daha fazla okuyucuya ulaşma,
ülkemizde yapılan çalışmaların uluslararası düzeyde tanıtılması ve Kurumumuzun tanıtımı açısından büyük
yararlar sağlamaktadır. MTA Dergisi Türkçe versiyonu ULAKBİM veri tabanında, İngilizce versiyonu ise ESCI
yanı sıra, Thompson Reuters Isı Master List, Georef, Geological Abstracts, Mineralogic Abstracts, DOAJ ve
Scopus veri tabanlarında taranmaktadır.
MTA Dergisinin gelecekteki hedefi nin SCI Expanded olduğu, bu hedefe ulaşmak için Redaksiyon Kurulu
Başkanlığı ve MTA Dergi Editörlüğünün büyük bir özveri ile çalışacağını belirtir, katkılarınız için teşekkür eder,
bundan sonrasında da devam edecek olan desteğinizi bekler saygılar sunarız
"ATTEPE DEMİR YATAĞINDA JEOTERMOMETRİK ÖLÇÜM ÇALIŞMALARI" MAKALESİ ÜZERİNE ELEŞTİRİ
Çolakoğlu ve Sezerer-Kuru'nun (2002) "Attepe Demir Yatağında
Jeotermometrik Ölçüm Çalışmaları" isimli makalelerinde "Alt Kambriyen
yaşlı bitümlü şeyl-fillit ve metakuvarsitler içerisinde pirit ve hematit oluşuklarının
(1. tip), sedimanter tipte çökeldikleri ilk kez Küpeli (1986) tarafından tanımlanmıştır.
Alt-Orta Kambriyen yaşlı metakarbonatlar içerisinde hidrotermal süreçler
sonucunda II. Tip cevherleşmeler Ünlü ve Stendal (1986) dışındaki tüm araştırmacılar
tarafından kabul edilmiştir. Ünlü ve Stendal (1986) jeokimyasal verilere göre
sedimanter oluşum modelini savunmuşlardır. Küpeli, (1999)" denilmektedir
MURMANO PLÜTONUNUN YAŞI VE OFİYOLİTLE OLAN İLİŞKİSİ (DİVRİĞİ-SİVAS)
Sivas ili, Divriği ilçesinin birkaç km K-KB sında
yer alan, bileşimi kuvars-siyenitle diyorit arasında değişen bileşik bir
karaktere sahip olan Murmano plütonu, Divriği ofiyolit karmaşığına ait
serpantinitler içerisine sokulum yapar. Rb-Sr yöntemiyle elde edilen 110 + 5
milyon yıllık (I\s) türn kayaç izokronu plütonun sokulum yaşını vermektedir.
Bir mikro-kuvars siyenit, beş monzonit ve bir tane de hidrotermal skapolitçe
zengin dayktan oluşan yedi örnekli seri birlikte, plütonun güney kenarında
100x200 m boyutlu bir alanı temsil etmekte olup, ilksel 87Sr/86Sr oranı 0.7068
olan 112+8 my kk (I\s) Rb-Sr izokronuna karşılık gelmektedir. Plütonun
güneybatı kesiminde 200x500 m boyutlu geniş bir alanı temsil eden 7 örnekli
başka bir seri ise, ilksel Sr Sr oranı 0.7058 olan 5 noktalı 109 + 5 my (I/s)
izokronunu vermektedir. Birbirine uyumlu olan bu iki yaş, 110 + 5 my (Is )
olarak, sokulumun yaşı olarak yorumlanmıştır. İki örnek serisi, farklı Rb-Sr
izotop oranlarına sahip farklı kaynak kayaç karmaşıklarının anateksisiyle
oluşmuş iki ayn magma kümesini temsil etmektedir. Plütonun yeterince büyük 2
olmasının (25 km ) yanı sıra hâkim silisik karakteri, birimin okyanusal kökenli
olmadığını göstermektedir. Magma, 110 + 5 milyon yıldan daha önce olduğu
düşünülen ofiyolitik karmaşığın üzerlemesinden sonra sokulum yapmıştır
JEOKİMYA VERİLERİNİN ÇOK DEĞİŞKENLİ JEOİSTATİSTİK ANALİZLERLE DEĞERLENDİRİLMESİNE BİR ÖRNEK: DİVRİĞİ BÖLGESİ DEMİR YATAKLARI, ORTA ANADOLU
Jeoistatistik analizler, Divriği bölgesine ait 160 adet örnekteki 24 ayrı elemente uygulanmıştır. İlk aşamada tüm örnekler
bir birlik (popülasyon) olarak ele alınmış, daha sonraki aşamada ise kayaç grupları tek başlarına değerlendirmeye sokulmuşlardır.
Jeoistatistik yöntemler olarak önce tekdeğişkenli (univarial) analiz, daha sonra çiftdeğişkenli (bivarial) analiz ve en sonra da çalışmanın
esas bölümünü oluşturan çokdeğişkenli (multivarial) analizlerden; diskriminant-cluster ve faktör analizlerinden yararlanılmıştır.
Analizlerin sonuçları önce çeşitli kayaç gruplarının sınıflandırılmasını (diskriminant analizi) ve daha sonra birçok element
beraberliklerini (cluster ve faktör analizleri) ortaya koymaktadır. Element beraberlikleri tüm örnekler içindeki çeşitli kayaç gruplarının
ayırtlanmasını sağlayabilmektedir. Tek başlarına kayaç gruplarının element beraberlikleri ise jeolojik işlevlerin; örneğin serpantinleşme
ve hidrotermal değişme, anlaşılmasına yardımcı olabilmektedir. Cluster ve faktör analizleri arasındaki fark, element
beraberliklerinin faktör analizlerinde biraz daha ayrıntılı olarak görülebilmesidir. Böylelikle jeolojik işlevler hakkında daha fazla
bilgi edinilmektedir. Element beraberlikleri, Divriği ve yöresi demir cevheri yataklarının; ultrabazik ve bazik kayaçların serpantinleşmesi
ve daha sonraki birçok hidrotermal fazın yarattığı değişmelerin birlikte etkimesi sonucunda, oluşabileceğine işaret etmektedir
ORTA ANADOLU'NUN DOĞUSUNDA YER ALAN, ŞOŞONİTİK, MONZONİTİK MURMANO PLÜTONU - ÖN ÇALIŞMA
Bu çalışmada Orta
Anadolu'nun doğusunda yer alan Murmano plutonundan (Divriği-Sivas) alınan üç
dizi örneğin esas ve eser elemeni bileşimi incelenmektedir. Değişim
diyagramlarında görüldüğü gibi element dağılım modelleri, plütonun karmaşık bir
özelliğe sahip olduğu ve ayn ayn magma ocaklarını temsil eden çok sayıda küçük
intruzif magmatik gövdelerden oluştuğu kuramını desteklemektedir. Daha önce
yapılan jeokronolojik incelemeler, Murmano plütonunun sahadaki ofiyolit
üzerlemesinden daha genç olduğunu göstermektedir. Burada sunulan mineralojik
kriterler ve kimyasal veriler, kayaçların kalkalkali serilerin pek çok
karakteristik özelliklerine sahip I-tipi plütonik kayaçlar olduğuna ve bunların
son yıllardaki sınıflama diyagramlanndaki aktif dalma-batma zonu ile ilişkili
yerleşimli olduğuna işaret etmektedir. Yüksek toplam alkalilere karşı SiOr K2O
ya karşı SiO2 ,K2O/Na2O, Rb, Ba, AI, Fe2O3 /FeO ve düşük TiO2 oran ve
değerleri, plütonun şoşonitik karakterini düşündürmektedir
Göçmenlerin Uyum Sağlama Sürecinde Yaşadıkları Çatışmalar ve Sayısal Topluluklar
Bireyler göç ettikleri yerlerde
oluşturdukları topluluklarla, karşılaştıkları sorunlarda birbirlerine destek
olmakta ve böylece göç edilen yeni yerlere uyum sürecini
kolaylaştırmaktadırlar. Oluşturulan bu topluluklar her zaman fiziksel
olmamakta; zaman zaman bilgisayar ve İnternet tabanlı ortamlar kullanılarak da
göç eden bireyler birbirlerine ulaşmaktadırlar. Peki oluşturulan bu sayısal
topluluklar gerçekten fiziksel toplulukların yaptığı gibi bireylerin uyum
sürecini kolaylaştırma işlevini yerine getirebilmekte midir? Bu soru bağlamında
bu çalışmada göç eden bireylerin iş ortamlarında ve özel hayatlarında çatışma
yaşayıp yaşamadıkları, eğer yaşıyorlarsa bu çatışmaları nasıl çözdükleri ele
alınmıştır. Bunun yanı sıra sayısal toplulukların bu çatışmaların çözümünde bir
rol oynayıp oynamadıkları, eğer
oynuyorlarsa bu rolün ne olduğu; eğer oynamıyorlar ise sayısal toplulukların
göç sürecinde nasıl bir işleve sahip oldukları irdelenmiştir