Clinical social work practices for adult offendersYetişkin hükümlülere yönelik klinik sosyal hizmet uygulamaları

In the historical process, crime has a long history. Crime is one of today's biggest social problem. Because of the consequences of crime to the whole society, prevention efforts have gained importance especially with the developments in the field of human rights. At this point today's prisons are places where the punishment foreseen by the law in return for the consequences of the crime are taken; also draw attention as institutions to prevent crime. One of the most important disciplines to prevent crime in prisons targeting rehabilitation is the social work profession. For this reason, social work practices in prison gain importance in terms of reducing the negative effects of the crime on the individual, family and society; contributing to the functional passage of the execution time; to intervene in accordance with the needs of special-needs offenders and  preventing re-offending.Based on all these; In this review article on clinical social work practices for adult offenders; It is intended to provide a perspective on the structure of today's prisons, current social work practices, population of prisons and theoretical and clinical knowledge and skills of the social worker working in the penitentiary system.Extended English summary is in the end of Full Text PDF (TURKISH) file. ÖzetTarihsel süreç içerisinde suç olgusunun uzun bir geçmişi bulunmaktadır. Suç günümüzün en büyük sosyal sorunlarından birisidir. Suçun tüm toplumu ilgilendiren sonuçları sebebiyle de önleme çalışmaları, özellikle insan hakları alanında var olan gelişmelerle birlikte önem kazanmıştır. Günümüz ceza infaz kurumları bu noktada suçun sonuçlarının karşılığında hukukun öngördüğü cezanın çekildiği yerler olmasının yanında; suçu önlemeye yönelik kurumlar olarak da dikkat çekmektedir.  Rehabilitasyonu hedefleyen Ceza İnfaz Kurumlarında suçu önlemeye ilişkin en önemli mesleklerden birisi de sosyal hizmet mesleğidir. Bu sebeple ceza infaz kurumlarındaki sosyal hizmet uygulamaları; suçun birey, aile ve toplum üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak, infaz sürecinin işlevsel geçmesine katkıda bulunmak, özel ihtiyaç sahibi hükümlülerin gereksinimlerine uygun müdahalelerde bulunmak ve en önemlisi yeniden suç işlemeyi önlemek anlamında önem kazanmaktadır. Tüm bunlardan hareketle; yetişkin suçlulara yönelik klinik sosyal hizmet uygulamalarını konu alan bu derleme yazısında; günümüz ceza infaz kurumlarının yapısı, mevcut sosyal hizmet uygulamaları, ceza infaz kurumu popülasyonu ve ceza infaz sisteminde çalışan sosyal hizmet uzmanının sahip olması gereken teorik ve klinik bilgi ve becerilere ilişkin bir bakış açısı sunulması amaçlanmaktadır

Hangi çağdayız? LGBT'lerle sosyal hizmet uygulamasında çağı yakalamak

Taş, Esin Zengin (İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu)Bu çalışmanın amacı, ülkemiz sosyal hizmet tarihinde yeterince tartışılmamış LGBT'lerle sosyal hizmet uygulaması konusuna yönelik evrensel değerler ışığında farklı yaklaşım ve perspektifler üzerinden bir bakış açısı sağlamasıdır

Being LGBT in prison: An Evaluation in social work perspective

Taş, Esin Zengin (İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu)Ceza infaz kurumlarında hükümlü olarak bulunmak her birey için birtakım olumsuzluklara yol açmaktadır. Bu durum toplumda dezavantajlı grup olan LGBT'ler için ise ilave birtakım zorluklar getirmektedir. LGBT'lerin toplumsal yaşamda sıklıkla karşılaştıkları homofobik ve önyargılı tutumların ceza infaz kurumlarında da yaşanması bu grubun birçok problemle karşılaşmasına sebep olabilmektedir. Bu sebeple adli sosyal hizmetin faaliyet alanlarından birisini oluşturan cezaevlerinde, dezavantajlı bir grup olan LGBT'lerin sosyal hizmet perspektifinden değerlendirilmesinin önem arz ettiği düşünülmektedir.Being convicted in penal institutions leads to certain problems for each invidiual. This creates additional difficulties for LGBTs, a disadvantaged group in society. The homophobic and prejudiced attitudes that LGBTs frequently encouncter in social life may also be experienced in penal institutions, which cause many problems for this group. For this reason, it is considired that it is important to evaluate LGBTs, a disadvantaged group, from a social work perspective in prisons, which constitute one of the fields of activity of forensic social work

Pandemide huzurevi yaşlılarına yönelik bir uygulama: fidanlardan çınarlara gündelik hayat hikayeleri

Taş, Esin Zengin (İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu)Giriş: Küresel bir sorun olarak tüm dünyanın karşı karşıya kaldığı Covid 19 salgınına ilişkin sayısal veriler bu salgından en fazla etkilenen grubun ileri yaş olduğunu göstermektedir. Konuya ilişkin vurgular yaşlı bireylerin ve yakınlarının kaygılarını arttırmakta; uyulması sağlık açısından zorunlu kurallar ise yaşamlarını kısıtlayabilmektedir. Bunun yanı sıra; pandemi sürecinin özellikle ilk başlarında yaşlıların kısıtlamalar çerçevesinde kurallara uymadığı yönündeki olumsuz algı ile birlikte yaşlılara yönelik medyaya da yansıyan birtakım ayrımcı uygulamalar göze çarpmıştır

Early and forced marriages: An Evaluation in context of human rights and social work

Taş, Esin Zengin (İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu)Tarihsel süreç içerisinde kadınların sahip oldukları haklar, uluslararası ve ulusal anlamda birçok düzenleme ile güvence altına alınmış olsa da, kadınlar hala toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yarattığı birçok sorunla karşı karşıya kalmakta; toplumda özel alana hapsedilmeye devam etmektedir. Geleneksel ve ataerkil kültür tarafından üretilen, kız çocukları ve kadınların fiziksel, sosyal, psikolojik ve toplumsal olarak dezavantajlı konuma gelmesine sebep olarak onları ikinci plana atan uygulamalardan biri de zorla ve erken yaşta yapılan evliliklerdir. Çocuk ve kadının insan hakları bağlamında ele alındığında; erken ve zorla evlilikler insan hakları ihlallerinin, kadın-erkek arasındaki güç eşitsizliğinin, kadına yönelik şiddetin ve çocuk istismarının en açık şekilde görüldüğü alanlardan birisidir. Tüm bu sebeplerle “erken ve zorla evlilikler sorunu” sosyal adalet ve insan hakları odağında faaliyet gösteren sosyal hizmet mesleğinin de ilgi alanı içerisindedir. Bu çalışmanın amacı, erken yaşta ve zoraki evliliklerin genel görünümü ve insan hakları bağlamında sosyal hizmet mesleğinin bu sorunsal karşısında nerede durduğu konularını ele almak ve tartışmaktır.All through the history, although women's rights have been guaranteed by many regulations both internationally and nationally, women still face many problems caused by gender inequality; continues to be incarcerated in a private sphere in the community. One of the practices that are produced by traditional and patriarchal culture, having girls and women become physically, socially, psychologically and socially disadvantaged, is the early and forced marriages. In the context of human rights of children and women; early and forced marriages are one of the areas where human rights violations, power inequality between women and men, violence against women and child abuse are most obviously seen. For all these reasons, “early and forced marriages problem" is also of interest to the social work profession, which acted in the focus of social justice and human rights

Clinical social work practices for adult offenders

Tarihsel süreç içerisinde suç olgusunun uzun bir geçmişi bulunmaktadır. Suç günümüzün en büyük sosyal sorunlarından birisidir. Suçun tüm toplumu ilgilendiren sonuçları sebebiyle de önleme çalışmaları, özellikle insan hakları alanında var olan gelişmelerle birlikte önem kazanmıştır. Günümüz ceza infaz kurumları bu noktada suçun sonuçlarının karşılığında hukukun öngördüğü cezanın çekildiği yerler olmasının yanında; suçu önlemeye yönelik kurumlar olarak da dikkat çekmektedir. Rehabilitasyonu hedefleyen Ceza İnfaz Kurumlarında suçu önlemeye ilişkin en önemli mesleklerden birisi de sosyal hizmet mesleğidir. Bu sebeple ceza infaz kurumlarındaki sosyal hizmet uygulamaları; suçun birey, aile ve toplum üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak, infaz sürecinin işlevsel geçmesine katkıda bulunmak, özel ihtiyaç sahibi hükümlülerin gereksinimlerine uygun müdahalelerde bulunmak ve en önemlisi yeniden suç işlemeyi önlemek anlamında önem kazanmaktadır. Tüm bunlardan hareketle; yetişkin suçlulara yönelik klinik sosyal hizmet uygulamalarını konu alan bu derleme yazısında; günümüz ceza infaz kurumlarının yapısı, mevcut sosyal hizmet uygulamaları, ceza infaz kurumu popülasyonu ve ceza infaz sisteminde çalışan sosyal hizmet uzmanının sahip olması gereken teorik ve klinik bilgi ve becerilere ilişkin bir bakış açısı sunulması amaçlanmaktadır.In the historical process, crime has a long history. Crime is one of today's biggest social problem. Because of the consequences of crime to the whole society, prevention efforts have gained importance especially with the developments in the field of human rights. At this point today's prisons are places where the punishment foreseen by the law in return for the consequences of the crime are taken; also draw attention as institutions to prevent crime. One of the most important disciplines to prevent crime in prisons targeting rehabilitation is the social work profession. For this reason, social work practices in prison gain importance in terms of reducing the negative effects of the crime on the individual, family and society; contributing to the functional passage of the execution time; to intervene in accordance with the needs of special-needs offenders and preventing re-offending. Based on all these; In this review article on clinical social work practices for adult offenders; It is intended to provide a perspective on the structure of today's prisons, current social work practices, population of prisons and theoretical and clinical knowledge and skills of the social worker working in the penitentiary system

Social work with disadvantaged groups during the pandemic period

Etnik köken, cinsiyet, dil, din, politik durum ve sosyoekonomik koşullar gibi faktörlere bağlı olarak içinde yaşadığı toplum veya topluluğun sahip olduğu kaynaklardan hiç veya yeterli düzeyde yararlanamayan, bu açıdan sosyal adaletsizliğe maruz kalan ve bulunduğu toplum içinde damgalanma, dışlanma ve zarar görme riski bulanan bireyler dezavantajlı gruplar olarak tanımlanmaktadır. Sosyal adaletin sağlanabilmesi için dezavantajlı grupların dönemsel veya düzenli olarak psikososyal, ekonomik ve eğitsel açıdan desteklenmesi gerekmektedir. Özellikle tüm toplumu etkileyen kriz durumlarında dezavantajlı gruplar diğer bireylerin ihtiyaç duyduğu sosyal hizmetten daha fazla hizmete ve müdahaleye ihtiyaç duymaktadır. Bilindiği üzere Aralık 2019 tarihinde Çin'in Wuhan kentinde başlayan ve Dünya Sağlık Örgütü'nce küresel pandemi olarak ilan edilen Covid-19 salgını sürecinde Türkiye'de de Mart 2020 tarihinde ilk vakanın görülmesi sonrası başta sağlık alanında olmak üzere toplumsal boyutta kriz durumu yaşanmaktadır. Pandemi sürecini kontrol edebilmek amacıyla toplumda sokağa çıkma yasakları ve kısıtlamalar uygulanmış, eğitime ara verilmiş, seyahat kısıtlamaları getirilmiş, bir çok kurum, kuruluş ve özel işletme hizmetlerine süreli olarak ara vermek durumunda kalmıştır. Bu durum toplum içindeki her bireyi psiko-sosyal hatta ekonomik açıdan olumsuz etkilemekle birlikte, özellikle kriz durumu dışında da toplumsal kaynaklara ulaşmada eşitsizliğe maruz kalan dezavantajlı grupları daha fazla etkilemiştir. Bu kapsamda engelliler, çocuklar, yaşlılar, mülteciler, aile içi şiddete maruz kalan bireyler ve alt sosyoekonomik düzeydeki bireyler başta olmak üzere bazı dezavantajlı grupların pandemi sürecinde yaşadıkları sorunlar bu çalışma kapsamında ele alınmış ve bu dezavantajlı grupların bu süreçte psikososyal, eğitsel ve ekonomik açıdan desteklenebilmesi için uygun sosyal hizmet müdahaleleri değerlendirilmiştir.Individuals, depending on factors such as ethnic origin, gender, language, religion, political situation and socio-economic conditions defined as disadvantaged groups who cannot benefit from the resources sufficiently ,even not at all ,from the society or community in which they live in,are exposed to social injustice in this respect and at risk of being stigmatized, excluded and harmed in their society.In order to ensure social justice, disadvantaged groups should be supported periodically or regularly in terms of psychosocial, economic and educational aspects. Especially in times of crisis when situations affecting the whole society, disadvantaged groups need more services and interventions than other individuals do. As it is known, the Covid-19 outbreak occurred in December 2019 in Wuhan, China and is declared as a global pandemic by the World Health Organization.Also in Turkey right after the first case was reported in March 2020, a state of crisis has been going through socially especially in health sector. In order to control the pandemic process, curfews and restrictions were imposed in the society, education was suspended, travel restrictions were imposed, many institutions, establishments and private enterprise services had to be suspended for a while. Although this situation did affect each individual badly in the society in terms of psychosocially and even economically, it had worst effects on the disadvantaged groups who were exposed to inequality in accessing social resources, even in normal times. In this context, the problems experienced by some disadvantaged groups during the pandemic process, especially the disabled, children, the elderly, refugees, individuals subjected to domestic violence and individuals at lower socioeconomic levels, are discussed in this study. Hence In order to support these disadvantaged groups in terms of psychosocial, educational and economic terms, appropriate social work interventions have been evaluated

Investigatıon of substance dependence among male prisoners with suicide history in terms of some variables

Günümüzde bir halk sağlığı sorunu olarak görülen madde kötüye kullanımına ilişkin istatistikler; madde kötüye kullanımının dünya genelindeki yaygınlığının yanında, ülkemizde de ciddi boyutlara ulaştığına vurgu yapmaktadır. Madde kötüye kullanımının kişiye olan fiziksel, sosyal ve psikolojik etkilerinin yanında suça ve intihara eğilim gibi sonuçlara sebebiyet veriyor oluşu da, onu çok boyutlu bir sorun haline getirmektedir. Bu çok boyutlu sorunun ceza infaz kurumlarındaki görünürlüğü ve yaygınlığı ise; madde kullanımı, intihar ve suç arasındaki karmaşık ilişkinin anlaşılabilmesi ve ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerde bu olguların ortaya konulması ile mümkün görünmektedir. Hükümlülerde madde kötüye kullanımı pek çok faktöre göre değişebilen bir seyir izlemekle birlikte madde kötüye kullanımı ve intihar arasındaki ilişkinin saptanmasının önem taşıdığı düşünülmektedir

Representation of women employment in the media and a reception analysis on the image of women in advertisements

Bu araştırmanın amacı, medyada kadın istihdamını temel alan reklam filmlerinin kadınlarda bıraktığı bilişsel etkileri tespit etmek ve reklam filmlerinin, kadınlar tarafından nasıl algılandığını ortaya çıkarmaktır. Buradan hareketle, Kültürel Çalışmalar geleneğinden gelen okuyucu-izleyici araştırması temel alınmakta ve bu yaklaşım içerisinden Stuart Hall’un kodlama-kodaçımı modeli, çalışma için ana referans kaynağını oluşturmaktadır. Araştırma dâhilinde benzer demografik özelliklere sahip 10 kadın katılımcıya, kadın istihdamını temel alan üç farklı reklam filmi izletilmiş ve daha sonra bu katılımcılarla derinlemesine görüşmeler yapılarak bir alımlama analizi gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda; çalışma grubu içerisinde yer alan kadınların büyük bir kısmının kadın istihdamının reklam filmlerindeki temsiline dair genel olarak ortak kod açımlama yaptıkları ve bu reklam filmlerine ilişkin “baskın-hegemonik” okuma gerçekleştirdikleri ortaya çıkmıştır.This research aim to determine the cognitive effects of commercials based on women's employment in the media and to reveal how these commercials are perceived by women. Departing from this point of view, the reader-audience research based on the Cultural Studies tradition is applied. Stuart Hall's codingdecoding model within this approach constitutes the main reference source for the study.Within the scope of the research, 10 female participants with similar demographic characteristics were shown three different commercials based on women's employment, and then a reception analysis was carried out by conducting in-depth interviews with these participants.Results revealed that most of the women in the working group made common decoding of the representation of women's employment in commercials and they made a "dominant-hegemonic" reading of these commercials