35 research outputs found

    Ege Bölgesinde Organik Zeytin Yetiştiriciliği

    Get PDF
    Bu çalışmada, insan beslenmesi ve sağlığı açısından çok önemli bir ürün olan zeytinin yetiştirilmesinde, konvansiyonel yöntemlere alternatif olarak organik tarım yöntemlerinin uygulanabilirliğinin belirlenmesi, fenolojik, pomolojik ve ekonomik farklılıkların ortaya konması amaçlanmıştır. Çalışma Güney Ege Bölgesinin en önemli yağlık çeşidi olan Memecik zeytin çeşidinde Zeytincilik Araştırma Enstitüsünün Kemalpaşa üretim alanında 2004-2007 yılları arasında yürütülmüştür. Çalışmada organik parsellerde toprak verimliliğini artırmak amacıyla yeşil gübreleme, organik gübre, organik tarım yönetmeliğinde izin verilen mineral maddeler, konvansiyonel parsellerde ise kimyasal gübreler uygulanmıştır. Zeytin sineği popülasyon takibi Mc phail ve sarı yapışkan tuzaklar, zeytin güvesi ise delta tipi feremon tuzaklar ile yapılmıştır. Organik parsellerde zeytin sineği mücadelesinde Ecotrap, neemazal ve kaolin uygulamaları yapılmıştır. Konvansiyonel parsellerde mücadele Fenthion ile yapılmıştır. Her iki parseldeki ağaçlarda sürgün boyu, somak ve çiçek adeti, meyvelerde ise tane adedi ve ağırlığı, eni, boyu, et/çekirdek oranları, ürün miktarları tespit edilmiştir. Elde edilen zeytinyağlarında ise yağ asitleri bileşimleri ve zeytinyağı kalite parametreleri değerlendirilmiştir. Ayrıca yaprak ve toprak analizleri ile bitki besin maddelerinin değişimleri incelenmiş, parsellerden elde edilen meyvelerde kalıntı analizleri yapılmıştır. Meyve örneklerinde yapılan analizlerde organik fosforlu nitrojenli ve sülfürlü pestisitlere rastlanmamıştır. Her iki grupta da ürün miktarı, yağ kalite parametreleri ve yağ asitleri bileşiminde önemli bir farklılık bulunmamıştır. Yapılan organik tarım uygulamalarıyla, konvansiyonel yöntemler uygulanarak sağlanan verim ve kalitede ürün elde edilmiştir

    Farklı hasat zamanlarının Bactrocera oleae (Gmelin, 1790) (Diptera: Tephritidae) zararıyla, zeytinyağı verim ve kalitesine etkileri

    No full text
    In this study, effect of different harvesting time on loss ratio of olive caused by Olive fruit fly [Bactrocera oleae (Gmelin) (Diptera: Tephritidae)], olive oil yield and quality on the varieties; Ayvalık (growing Akhisar district of Manisa), Memecik (growing Torbalı district of Izmir) and Erkence (growing Urla district of Izmir), in 2008-2009 were studied. in this study, the highest Olive fruit fly population was recorded generally in October and November. Besides, the infested fruit ratio was recorded up to 100 % as a result of suitable growing conditions in 2009. in different harvesting time; it was determinate that there was not any considerable change in fruit weight, fruit oil ratio accessed the highest value while fruit maturity value was between 2.5-4.0 in third and fourth harvesting time (November) and fruit drops increased as fruit maturating increase. Depends on results of this study, early harvesting time was found enough as alone control method against Olive fruit fly damage in Ayvalık variety (Akhisar) both two years but in Memecik variety (Torbalı) while abundant harvest year and Olive fruit fly population was low. Early harvesting time was not enough as alone control method of Olive fruit fly for Erkence variety (Urla) both two years and Memecik variety (Torbalı) while conditions are suitable for pest and poor harvest year. However, considering olive oil yield and quality, it was determined that at the beginning of November when fruit maturity value was between 2.5-3.5, application of early harvesting decreased Olive fruit fly infestation under all circumstance in all varieties.Bu çalışmada, 2008 ve 2009 yıllarında Akhisar (Manisa) İlçesi’nde Ayvalık çeşidinde, Torbalı (İzmir) İlçesi’nde Memecik çeşidinde ve Urla (İzmir) İlçesi’nde ise Erkence çeşidinde olgunlaşma döneminde, farklı hasat zamanlarının Zeytin sineği [Bactrocera oleae (Gmelin) (Diptera: Tephritidae)]’ nin zarar oranına, zeytinyağının verim ve kalitesi üzerine etkileri araştırılmıştır. Çalışmada yıllar ve bölgelere göre değişmekle birlikte, genel olarak Zeytin sineği popülasyonunun en yüksek ekim ve kasım aylarında görüldüğü, Zeytin sineği ile bulaşık meyve oranının ise uygun koşullar oluşması nedeniyle 2009 yılında % 100’lere ulaştığı belirlenmiştir. Farklı hasat zamanlarında; meyve ağırlıklarında önemli bir değişme görülmediği, meyvelerde yağ oranının en yüksek değerlerine meyve olgunluk değerinin 2,5-4,0 aralığında olduğu üçüncü ve dördüncü hasat dönemlerinde (kasım ayı) ulaştığı ve olgunluk arttıkça meyve dökümlerinin arttığı belirlenmiştir. Elde edilen zeytinyağlarında hasat zamanı geciktikçe serbest asitlik değerinde küçük bir yükselme, peroksit ve K232 değerinde de küçük bir düşüş görülürken, K270 değerinde bir değişim görülmemiştir. Yüksek Zeytin sineği zararı sonrasında elde edilen zeytinyağlarında serbest asitlik, peroksit ve K232 değerleri olumsuz etkilenerek yükseldiği, fakat K270 değerinde değişiklik olmadığı belirlenmiştir. Bu çalışma sonuçlarına göre, erken yapılan hasat, Ayvalık çeşidinde (Akhisar) her iki yılda, Memecik çeşidinde (Torbalı) ise bol ürün yılı ve düşük Zeytin sineği popülasyonu görüldüğü koşullarda Zeytin sineği zararını önlemede tek başına yeterli bulunmuştur. Erkence çeşidinde (Urla) her iki yılda ve Memecik çeşidinde (Torbalı) ise zararlı için uygun koşulların bulunması ve az ürün yıllarında erken hasat, Zeytin sineği zararını önlemede tek başına yeterli bulunmamıştır. Ancak, çalışma sonuçlarına göre, zeytinyağı verim ve kalitesi de göz önünde tutularak tüm çeşitlerde meyve olgunluk değerinin 2,5-3,5 olduğu kasım ayı başlarında yapılacak erken hasadın her koşulda Zeytin sineği zararını azalttığı belirlenmiştir

    An Alternative View to the Global Coal Trade: Complex Network Approach

    No full text
    The role of energy for the developmental process of nations is a known fact due to being crucial input for any phase of production of goods and services. That’s the reason why countries that are rich in energy resources also have strategic power in terms of the international trade of these resources. On the other hand, it becomes important to provide energy security for countries that are resource-poor. Although green energy has become preferred one, fossil fuel energy keeps its place as one of the most used energy resources. That's why in this study it is aimed to determine major providers and users of coal as a type of fossil fuel energy resources. It is vital to investigate the structure of global coal trade structure to determine the weaknesses and strength of supply and use of coal. Network approach provides a holistic view to the system analyzed and presents more realistic (high-degree) indicators to analyze it. In this study, global trade network of coal is analyzed from 2000 to 2017 via network analysis. Changing structure and evolution of global coal trade has been revealed via some topological parameters which are specific to complex networks such as density, clustering, assortativity/disassortativity, centrality and degree distribution

    Preparation and characterization of supported PES membranes

    Get PDF
    In the present study. polyethersulfone (PES) membranes on a macroporous alumina support was prepared by solvent-deposition method to separate H-2/CH4 mixture. The membrane solution viscosities were determined in order to understand the effect of PES concentration on the formation of selective membranes over a support. Supported PES membranes were characterized by X-ray diffraction (XRD), scanning electron microscopy (SEM) and single gas permeability measurements of H-2 and CH4. The membrane casting solution with 20% PES concentration provided the formation of defecdess single-layer supported membrane. At lower concentrations. the penetration of membrane casting solution into the pores of support was prevented by using intermediate layer. hence the prepared 2-layered membrane performance was improved. H-2/CH4 ideal selectivity of best membrane exhibited is 73 at 35 degrees C. which shows promise for H-2/Hydrocarbon separation

    Development of alumina supported ternary mixed matrix membranes for separation of H-2/light-alkane mixtures

    No full text
    Ternary component mixed matrix membrane was prepared from PES, SAPO-34 and 2-hydroxy 5-methyl aniline on a macroporous alumina disk by the solvent evaporation method in order to investigate the effect of existence of an inorganic support. The membrane and its pure PES/Alumina counterpart were characterized by single gas permeability measurements of H-2, CH4, C2H6 and C3H8. The corresponding H-2/CH4 selectivities of membranes were 71.3 and 41. The membranes were also used to separate equimolar mixtures of H-2 with CH4, C2H6 and C3H8 over a temperature range of 35-90 degrees C. The separation selectivities of ternary component membrane were 73.4 for H-2/CH4, 242.9 for H-2/C2H6 and > 1000 for H-2/C3H8 at 35 degrees C, which are comparable to the separation selectivities of pure PES on alumina. The permeances of all gases through PES/SAPO-34/HMA/Alumina membrane were, however, higher than those through PES/Alumina membrane at 90 degrees C. Despite its very complex morphology, the PES/SAPO-34/HMA/Alumina membrane preserved its structure and quality during the separation of different gas mixtures over temperature cycles between 35 and 90 degrees C. The CO2 and CH4 adsorption isotherms of PES-SAPO-34-HMA system were also obtained at 25 degrees C. The adsorption capacity of ternary component system was 1.55 mmol CO2/g and 0.45 mmol CH4/g, which is appreciably higher than the adsorption capacity of pure PES
    corecore