73 research outputs found

    Radyonüklid İşaretli Kan Hücreleri

    No full text
    Kan hücreleri radyonüklid ile işaretlenerek çeşitli endikasyonlar için kullanılmaktadır. Nükleer tıpta en yaygın kullanılan radyonüklid işaretli hücreler lökositler ve eritrositlerdir. Bununla birlikte bazı endikasyonlar için platelet işaretleme çalışmaları da sürmektedir. İşaretli otolog lökositler ile sintigrafi enfeksiyon bölgelerini tespit etmek için yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Vücuttaki lökositler gibi radyonüklid işaretli lökositlerin de enfeksiyon odağında toplanmasıyla gerçekleştirilen enfeksiyon görüntüleme, Nükleer Tıp tarihinde önemli bir adımdır. Lökosit işaretlemenin kandan izolasyon ve işaretleme aşamaları zaman alıcı ve işlem gerektiren riskli bir süreç olmasından dolayı araştırıcılar&nbsp;in vivo&nbsp;olarak lökositleri bağlayan spesifik ajanlar geliştirmeye çalışmaktadır. İndiyum oksin (In-111) ve Teknesyum-99m hekza metil propilen amin oksin (Tc-99m HMPAO) işaretli lökosit sintigrafisi 1970’lerde geliştirildiği halde hala altın standart olarak kabul edilen bir yöntemdir. Radyonüklid işaretli trombosit görüntüleme pıhtı tespiti için, pulmoner emboli, derin ven trombozu ve serebral venöz sinüs trombozu gibi klinik uygulamalara sahiptir. Trombosit işaretleme için birçok radyonüklid tanımlanmış olsa da Tc-99m HMPAO ve In-111 oksin lipofilik radyofarmasötikleri kullanımı yaygındır. Trombosit işaretlemede lökosit işaretlemede olduğu gibi tam kandan trombositlerin ayrılması esasına dayanır, prosedürler literatürde tanımlanmıştır.Onlarca yıldır tanı radyofarmasötikleri olarak önemli bir rol oynamakta olan radyoişaretli kırmızı kan hücreleri, Cr-51, P-32, In-111, Tc-99m, mIn-113, mIn-114, Ga-66, Ga-67, Ga-68, Fe-52, Fe-55, Co-55, Cu-64, F-18-FDG gibi çeşitli radyonüklidlerle işaretlenmiş ve değişik klinik çalışmalar için kullanılmaktadır. Kullanım amacına göre radyonüklid seçimi enerjisi yarı ömrü, yaydığı radyasyon tipi göz önünde bulundurulur. İşaretli eritrositler için başlıca kulanım alanları; toplam kırmızı kan hücresi hacminin ölçülmesi, kırmızı kan hücresi hayatta kalma süresinin ölçümü, kırmızı kan hücresi yıkım bölgelerinin belirlenmesi, gated kardiyak görüntüleme ve gastrointestinal kanama dahil olmak üzere kan havuzu görüntüleme çalışmaları, hasarlı kırmızı kan hücreleri ile seçici dalak görüntüleme çalışmalarıdır. Kırmızı kan hücrelerini işaretlemek için&nbsp;in vivo, in vitro&nbsp;ve iki metodun kombinasyonu şeklinde değiştirilmiş&nbsp;in vivo&nbsp;yöntem kullanılır. Hücrelerin işaretlemeden sonra da vücuttaki doğal davranışlarını göstermesi beklenir. İşaretleme sırasındaki koşullar kullanılan maddeler ve miktarları, işlemi yapan personelin eğitimi gibi durumlar işaretleme verimini etkiler. Hücre işaretleme çalışmaları güvenli çevre koşulları, hasta ve personel güvenliği önlemlerini de içerir.Anahtar Kelimeler:&nbsp;Radyoişaretli, kan hücreleri, trombosit, lökosit, eritrosit</p

    Tc-99m ile işaretli ekzorfin C'nin glukuronid türevinin sentezi ve radyofarmasötik potansiyelinin incelenmesi

    No full text
    Bu çalışmanın amacı beş aminoasitten oluşan ekzorfin C peptidinin Tc-99m ile işaretlenerek bir opioid reseptör radyofarmasötiği olarak kullanılabilirliğini araştırmaktır. Ekzorfin C, Tc-99m ile bifonksiyonel ajan olarak GH (Gluko Heptonat) kullanılarak işaretlendi. Kalite kontrol çalışmaları ITLC-SG, kağıt elektroforezi ve HPLC yöntemleri kullanılarak yapıldı. Tavşanda biyodağılım çalışmaları yapıldı. 111 MBq (3 mCi) Tc- 99m-GH-ekzorfin C (Tc-99m-GE) tavşanlara kulak veninden intravenöz olarak enjekte edildi. 1.,10.,30.,60.,120.,300.,1440. dakikalarda gama kamera (General Electric Camstar XR/T) ile görüntüleme yapıldı. Kantitatif değerlendirme amacıyla her organ için ilgi alanı çizildi, zaman aktivite eğrisi oluşturuldu. Beyinde en yüksek aktivite enjeksiyondan sonraki 30. dakikada gözlendi. Radyoaktivite böbreklerde, kalpte ve karaciğerde de izlendi. Reseptör doyurma çalışmaları için işaretli ekzorfin Cʼden önce soğuk ekzorfin C enjekte edildi. Görüntüleme aynı yöntem kullanılarak yapıldı. Çalışmanın ikinci aşamasında enzimatik yöntem kullanılarak sıçan karaciğer mikrozomlarından elde edilen glukuronid enzimi ekzorfin C ile sentezlendi. Sentezlenen bileşiğin yapısı HPLC, NMR ve MS ile saptandıktan sonra Tc-99m ile işaretleme çalışmaları yapıldı. Kalite kontrol çalışmaları ITLC-SG, elektroforez ve HPLC yöntemleri ile yapıldı. Bağlanma etkinliği %98ʼden büyük bulundu. Tc-99m-GE ve Tc-99m GEG için ayrı ayrı lipofilite tayinleri yapıldı ve teorik değerlerle karşılaştırıldı. Tc- 99m-GE deki koşullarda Tc-99m-GH-Ekzorfin C-Glukuronid (Tc-99m GEG) için de tavşanlar üzerinde biyodağılım çalışmaları yapıldı. Biyodağılım çalışmaları ayrıca sıçanlarda da yapıldı. 200 Ci Tc-99m GEG ve Tc-99m GE kuyruk veninden sıçanlara enjekte edildi. Sıçanlarda 10. dakika., 30. dakika., 2. saat.ve 4. saatlerde ketamin anestezisi altında sakrifiye edildikten sonra her organ tek tek çıkarılarak her organ için gram başına aktivite hesaplandı. En yüksek aktivite böbreklerde, mide ve bağırsaklarda izlendi. Tümörlü sıçanlarda da görüntüleme ve biyodağılım çalışmaları yapıldı. Önemli oranda aktivitenin çalışmanın sonuna kadar tümör bölgesinde sebat ettiği görüldü. Bu sonuçlar, Tc-99m ile işaretli GE ve GEGʼin gastrointestinal sistem ve nörosistem görüntülenmesi için ve terapatik bir radyonüklid ile işaretlenmesi halinde opioid reseptör içeren bazı kanser türlerinin tedavisi için de uygun bir radyofarmasötik olabileceğini göstermektedir
    corecore