76 research outputs found
Genome wide evolutionary analyses reveal serotype specific patterns of positive selection in selected Salmonella serotypes
<p>Abstract</p> <p>Background</p> <p>The bacterium <it>Salmonella enterica </it>includes a diversity of serotypes that cause disease in humans and different animal species. Some <it>Salmonella </it>serotypes show a broad host range, some are host restricted and exclusively associated with one particular host, and some are associated with one particular host species, but able to cause disease in other host species and are thus considered "host adapted". Five <it>Salmonella </it>genome sequences, representing a broad host range serotype (Typhimurium), two host restricted serotypes (Typhi [two genomes] and Paratyphi) and one host adapted serotype (Choleraesuis) were used to identify core genome genes that show evidence for recombination and positive selection.</p> <p>Results</p> <p>Overall, 3323 orthologous genes were identified in all 5 <it>Salmonella </it>genomes analyzed. Use of four different methods to assess homologous recombination identified 270 genes that showed evidence for recombination with at least one of these methods (false discovery rate [FDR] <10%). After exclusion of genes with evidence for recombination, site and branch specific models identified 41 genes as showing evidence for positive selection (FDR <20%), including a number of genes with confirmed or likely roles in virulence and <it>ompC</it>, a gene encoding an outer membrane protein, which has also been found to be under positive selection in other bacteria. A total of 8, 16, 7, and 5 genes showed evidence for positive selection in Choleraesuis, Typhi, Typhimurium, and Paratyphi branch analyses, respectively. Sequencing and evolutionary analyses of four genes in an additional 42 isolates representing 23 serotypes confirmed branch specific positive selection and recombination patterns.</p> <p>Conclusion</p> <p>Our data show that, among the four serotypes analyzed, (i) less than 10% of <it>Salmonella </it>genes in the core genome show evidence for homologous recombination, (ii) a number of <it>Salmonella </it>genes are under positive selection, including genes that appear to contribute to virulence, and (iii) branch specific positive selection contributes to the evolution of host restricted <it>Salmonella </it>serotypes.</p
Moleküler Alt Tipleme Kapasitesi Kurulması
Günümüzde gıda kaynaklı salgınların tespitinde geleneksel belirleme yöntemlerinin yanı sıra genetik tipleme teknikleri de kullanılmaktadır. Önceleri serotipleme teknikleri ile yetersiz tiplendirme yapılabilirken günümüzde bakteri farklılıklarının tespitinde fenotipik ve genotipik yöntemler kullanılmaktadır. Gıda kaynaklı patojenlerinin olarak tiplenmesinde en çok kullanılanlar serotipleme ve faj tiplemedir. Fenotiplemenin yetersiz olduğu durumlarda daha hızlı, daha doğru sonuçlar veren genotipleme yöntemleri kullanılmaktadır. Bunlar içinde tüm genomun restriksiyon enzimleri ile parçalanması esasına dayanan vuruşlu alan jel elektroforezi (PFGE) altin stadart olarak kullanilmaktadir.. Alt tiplerin birbiri ile aynı veya benzer şekilde gruplaşıp gruplaşamadığı incelenmekte, gruplaşma gösteren izolatların ortak kaynaktan alınıp alınmadığına dair epidemiyolojik çalışmalar yapılmaktadır. Epidemiyolojik çalışmalar sonunda muhtemel bulaşma kaynağı olan gıda tespit edilir ve öngörülen kaynakta yapılan analizler sonucunda gözlenen gruplaşmaların salgın olup olmadığı belirlenir. Ülkemizde bu eksikliğin giderilmesi için yapılan çalışmalar çogunlukla insan klinik örneklerinin alttiplenmesi üzerinedir. Bu çalışmaların çiftlikten/tarladan çatala kadar uzanan zincirin tüm halkalarına yayılması gerelidir. Vuruşlu alan jel elektroforezi (PFGE) ile tiplendirme: Vuruşlu alan jel elektroforezi CDC PulseNet protokolüne göre yapılacaktır. Turkiye’de izole edilen gida kaynakli izolatların PFGE patternlarindan olusturluacak dendogramlari dünyada yaygın bulunan PFGE izleri ile karsilastirilacaktir. Buna ilaveten Türkiye’ye özgü PFGE izlerinin olup olmadığı incelenecektir. Izolat ile bilgiler Pathogen Tracker adlı internet ağına yüklenecektir
Çoklu İlaç Dirençli Salmonella İzolatlarındaki Plazmidlerin Çeşitliliği ve İletişim Kabiliyetleri
Salmonella enfeksiyonları insan sağlığını tehlikeye atmakla beraber kontamine olmuş gıda
tedarikçilerine bağlı ekonomik masraflara da sebep olmaktadır. Son yıllarda Salmonella ve
diğer Enterobacteriaceae?da görülen çoklu antimikrobiyal dirençlilik artmıştır. Çoklu
antimikrobiyal dirençli türün varlığının ve yayılısının belirgin olarak artmasının sebebinin gıda
dağıtım zincirinden kaynaklandığı bilinmektedir. Bununla birlikte çoklu antimikrobiyal dirençlilik
kodlayan gen çeşitliliği ve bu genlerin türden türe geçişini sağlayan genetik temelli
mekanizmalar hakkında çok az bilgi mevcuttur. Tamamlamış olduğumuz bu çalışmada:
(i) Proje süresince toplamda 70 adet Salmonella Infantis ve 19 adet patojenik olmayan E.
coliizolatı ile çalışılmıştır.Salmonella ve patojen olmayan E. coliizolatlarının fenotipik ve
genotipik karakterleri saptanmıştır. İzolatlar, Vuruşlu Alan Jel Elektroforezi (PFGE) ile
tiplendirilmiş, Multi Lokus Sekans Tipleri (ST) ve serotipleri belirlenmiştir. 70 adet Salmonellai
zolatının hepsinin serotipinin Infantis olduğu ve ST32 MLST tipine ait olduğu belirlenirken,
izolatların 9 farklı PFGE izine sahip olduğu belirlenmiştir. Çalışılan tüm E. coli izolatları da
farklı bir PFGE izini ifade ederek 19 farklı çeşit iz sergilemiştir.
(ii) Tüm izolatların disk difüzyon yöntemi ile fenotipik olarak, Polimeraz Zincir Reaksiyonu
(PZR) ile de genotipik olarak antimikrobiyal dirençlilik profilleri belirlenmiştir. Tüm Salmonella
İnfantis izolatlarında çoklu antimikrobiyal dirençlilik saptanmıştır. Dirençli
Salmonellaizolatlarında antimikrobiyal dirençliliği enkodlayan genler (?-laktam dirençlilik
genleri: blaTEM-1,blaPS1E-1,blaCMY-2, amp; Kloramfenikol dirençlilik genleri: cat1, cat2, flo,
cmlA; Aminoglikozid dirençlilik genleri: aadA1, aadA2, strA, strB, aacC2, aphA1-
IAB;Trimetoprim dirençlilik genleri: dhfrI, dhfrXII; Sülfanomid dirençlilik genleri: sulI, sulII;
Tetrasiklin dirençlilik genleri: tetA, tetB, tetG; Kinolonlar dirençlilik genleri: qnrA, qnrB, qnrS)
araştırılmıştır.Sonuç olarak antimkrobiyal dirençlilik genotipik analizlerle de doğrulanmıştır.
Salmonella Infantis izolatlarının virülans de özellikleri (ctdB, gatC, gogB,hlyE, pefA, ssek3,
sseI, sspH, sodC, sopE, STM2759, tcfA) moleküler olarak incelenmiştir. Antimikrobiyal
dirençliliği ve virülans özellikleri enkodlaya genler hem genomda hem de izole edilen
plazmidlerde araştırılmıştır.
(iii) Salmonella Infantis ve patojen olmayan Escherichia coli (E. coli) izolatlarında bulunan
hareketli genetik elemanların çeşitliliği değerlendirilmiştir. Patojenik olmayan E.coli?lerin izole
edilmesinin sebebi bu türün gıdalar için çoklu antimikrobiyal dirençliliğe sahip belirgin bir
plazmid rezervuarı olmasıdır. Kullanılan tüm izolatlarda plazmid varlığı araştırılmış, mevcut
plazmidler tanımlanmıştır. 70 adet SalmonellaInfantis izolatının 8 tanesinde plazmid varlığı
tespit edilirken, 19 adet E. coli izolatının 14 tanesinde plazmid varlığı gözlemlenmiştir. İzole
edilen Salmonella plazmidlerinin boyutları belirlenmiş ve moleküler olarak çeşitlilikleri tespit
edilmiştir. Bu bağlamda 3 farklı SalmonellaInfantis plazmidi tanımlanmıştır.
(iv) Antimikrobiyal dirençlilik genlerinin transferini etkileyen faktörlerin belirlenmesinde
konjugasyon analizi gerçekleştirilmiştir. Duyarlı kommensal E. coli izolatına farklı gruplardaki
Salmonellaizolatlarının plazmid aktarımı fenotipik ve genotipik olarak incelenmiştir. Çalışılan
tüm Salmonella izolatlarından plazmid aktarımı gerçekleşmiş, kommensal E. coli izolatlarının
bağırsakta antimikrobiyal dirençlilik genlerinin rezervuarı olabileceği ve yakın akrabalar
arasındaki iletimin mümkün olabileceği belirlenmiştir. Antimikrobiyal dirençlilik kazanma
yeteneği değişen tiplerdeki plazmidler için görülen yatay gen transferini kolaylaştıran veya
kısıtlayan gen bölümleri belirlenmiştir. Çalışmamız yatay gen transferini kontrol etmeye
yönelik çalışmalar için yol gösterici niteliğindedir
Gıda Kaynaklı Patojenlerde Yeni Gelişen Antimikrobiyal Direncin Belirlenmesi
Patojen mikroorganizmaların antimikrobiyal dirençliliği halk sağlığı açısından giderek artan
kaygılara yol açmaktadır. Antibiyotiklerin yaygın kullanımı, gıda kaynaklı patojenlerin
antimikrobiyal direnç kazanmasına neden olmaktadır. Mikroorganizmalar kromozomal
mutasyonlar ve plazmidler ve transpozonlar gibi mobil genetik materyallerinin yatay gen
transferi yoluyla direnç geliştirebilirler. Güncel çalışmalar kolistine karşı direnç sağlayan bir
antimikrobiyal direnç geninin varlığını ortaya koymuştur. Kolistin, çoklu ilaç direnci gösteren
Gram negatif patojenik bakterilere karşı son çare olarak kullanılan bir antibiyotiktir. Daha önce
sadece dikey gen transferi yoluyla aktarılabildiği düşünülen kolistin direncinin, plazmid
üzerinde bulunan bir gen ile yatay olarak transfer edilebildiği görülmüştür. Çalışmamızda
Türkiye?de gıdalardan izole edilen Salmonella enterica subp enterica (Salmonella enterica)
ve Escherichia coli izolatlarının plazmid kaynaklı kolistin direnci geliştirip geliştirmediği
fenotipik ve genotipik olarak araştırılmıştır. Bu bağlamda, biyoinformatik araçlarla şimdiye
kadar tespit edilen tüm mcr genlerini kapsayacak hızlı ve ucuz bir tarama yöntemi in silico
olarak geliştirilmiştir;
(i) Çalışmamızda Ankara?nın çeşitli yerlerindeki kasap ve marketlerden Kasım 2018-Temmuz
2019 tarihleri arasında 238 tavuk örneği toplanmış ve bu örneklerden 18 S. enterica ve 36
adet E. coli ile izole edilmiştir. Bu sayı projede öngörülen izolat sayısından azdır. Bu nedenle
izolatlar Ortadoğu Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü?nde bulunan kültür
koleksiyonumuzdan izolat ilave edilmiştir. Sonuç olarak toplam incelenen izolat sayısı 218
Salmonella enterica ve 86 E. coli?dir.
(ii) Tüm izolatlar disk difüzyon yöntemi ile tiplendirilmiştir. Dirençli Salmonella enterica ve E.
coli izolatlarında antimikrobiyal dirençliliği enkodlayan genler hem genomda hem de izole
edilen plazmidlerde araştırılmıştır. Sonuç olarak fenotipik özellikler genotipik analizlerle
doğrulanmıştır.
(iii) Kolistin direncini belirlemek için tüm izolatlara minimum inhibisyon kontranstrasyonu (MİK)
testi uygulanmıştır. Kolistine fenotipik olarak direnç gösteren izolatların, kolistin dirençliliğinin
plazmid kaynaklı mcr genleri tarafından mı enkodlandığı araştırılmıştır. Bu bağlamda mcr-1-5
ve mcr-9 genleri PZR ile taranmıştır.
(iv) Çalışmamızın sonuna (15 Kasım 2019) kadar keşfedilmiş tüm mcr genleri ve varyantları
(toplam 66 sekans) NCBI veritabanından indirilmiştir. Bu sekanslar DNASTAR paket programı
kullanılarak align edilmiş ve filogenetik ağaçları incelenmiştir. Sekanslar daha sonra in silico
primer tasarlanmasında kullanılmıştır. PrimerPlex paket programı yardımıyla çoklu PZR
tasarımı yapılmıştır. Çoklu PZR her mcr homologu ve maksimum sayıda varyantını
kapsayacak şekilde tasarlanmıştır
KANATLI ÇİFTLİKLERİNDE SALMONELLA'NIN AZALTILMASI İÇİN ALTERNATİF BİR YOL: ANTİMİKROBİYALLERİN YERİNE BAKTERİYOFAJLAR
KANATLI ÇİFTLİKLERİNDE SALMONELLA'NIN AZALTILMASI İÇİN ALTERNATİF BİR YOL: ANTİMİKROBİYALLERİN YERİNE BAKTERİYOFAJLA
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ/LİSANSÜSTÜ TEZ PROJESİ
TÜRKİYE'DEN İZOLE EDİLEN LİSTERİA MONOCYTOGENES İZOLATLARININ MOLEKÜLER KARAKTERİZASYONU VE SEROTİPLENDİRİLMES
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ/LİSANSÜSTÜ TEZ PROJESİ
ANTİMİKROBİYAL DİRENÇLİLİKLE İLGİLİ SALMONELLA PLAZMİDLERİNİN TANIMLANMASI VE MOLEKÜLER KARAKTERİZASYON
- …