17 research outputs found
MONOLİTİK ZİRKONYA RESTORASYONLAR İÇİN TAM DİJİTAL İŞ AKIŞI: VAKA SERİSi
Özet Amaç: Bu vaka serisinde tam dijital iş akışıyla üretilmiş monolitik zirkonya restorasyonlarla tedavi edilen 5 farklı olgunun sunulması amaçlanmıştır. Olgu sunumu: Olgu 1: Posterior mandibulasında 2 adet implant yerleştirilmiş hastada multiunit dayanaklar yerleştirildi. İntraoral dijital ölçü(İODÖ) alındı. İki üye splintli anatomik kron olarak tasarımı gerçekleştirilen restorasyonlar çok katmanlı zirkonya blok(ÇKZB)’ tan frezelenerek üretildi. Restorasyon sinterizasyon, boyama ve glazenin ardından bitirildi.Olgu 2: 11-21 bölgelerine 2 adet implant yerleştirilmiş hastada İODÖ alındı. Uygun boyutlarda ti-base dayanaklar seçilerek anatomik kron şeklinde tasarım gerçekleştirildi. Restorasyonlar olgu 1’ deki gibi üretidi ve bitirildi.Olgu 3: 11 no’lu dişin ve 21 no’lu implantın protetik restorasyonu amacıyla İODÖ alındı. 11 no’lu diş için anatomik kron tasarlandı. İmplant için uygun ti-base dayanak seçildi. İmplant açısı vida çıkışını palatinale taşımaya müsade etmediği için custom dayanak ve anatomik kron şeklinde iki parçalı restorasyon tasarlandı. Restorasyonlar olgu 1’ deki gibi üretidi ve bitirildi. Olgu 4: 12 no’lu dişin restorasyonu amacıyla 0.5 mm derinliğinde laminate veneer preparasyonu gerçekleştirildi. İODÖ ardından tasarımı yapılan laminate veneer restorasyon ÇKZB ’tan frezelenerek üretildi. Sinterizasyon, boyama ve galazeden sonra restorasyon iç yüzeyi alüminyum oksitle kumlandı. Restorasyon, silanizasyonun ardından simante edilerek bitirildi. Olgu 5: Estetiğini geliştirmek isteyen hastada dijital gülüş tasarımı, wax-up ve mock-up işlemlerinin ardından maksillar ikinci premolarlara kadar anterior dişlerin monolitik zirkonya ile restorasyonuna karar verildi. Başlangıçta mock-up’la birlikte pre-preparasyon İODÖ alındı. Dişler prepare edildi ve prepare dişlerin İODÖ’sü alındı. Tasarım programında pre-preparasyon ölçüyle preparasyon sonrası ölçü çakıştırıldı. Böylede mock-up’la uyumlu restorasyon tasarım yapıldı. Restorasyonlar olgu 4’ teki gibi üretildi ve bitirildi.Sonuç: Kısmi arklarda, tam dijital iş akışıyla diş ya da implant destekli hassas, dayanıklı ve kabul edilebilir estetiğe sahip monolitik zirkonya restorasyonlar üretmek mümkündür. Anahtar Kelimeler: Tam dijital iş akışı, intraoral tarayıcı, monolitik zirkonyabstractPurpose: This case series presents 5 different cases treated with monolithic zirconia restorations fabricated with a Full digital workflow.Case report: Case 1: Multiunit abutments were placed in a patient with 2 implants in the posterior mandible. Intraoral digital impression (IODI) was taken. The restorations were designed as two-unit splinted anatomical crowns and produced by milling from a multi-layered zirconia block (MLZB). It was finished after sintering, staining and glazing. Case 2: IODI was taken from the patient with 2 implants in #11-#21. Appropriately sized ti-base abutments were selected and an anatomical crown was designed. Monolithic zirconia restorations were produced and finished as in case 1.Case 3: For the prosthetic restoration of tooth #11 and implant #21, IODI was taken. An anatomical crown was designed for tooth #11. Appropriately sized ti-base abutments were selected for the implant. Since the implant angle doesn’t allow the screw hole to be palatalized, a two-piece restoration was designed as a custom abutment and a full anatomical crown. Restorations were produced and completed as in case 1.Case 4: 0.5 mm deep laminate veneer preparation was performed for the restoration of tooth #12. Laminate veneer restoration was designed after IODI. The restoration was produced by milling from MLZB. After sintering, staining and glazing, the inner surface of the restoration was air abraded with aluminium oxide. After silanization, the restoration was cemented and finished.Case 5: Digital smile design, wax-up and mock-up procedures were performed on the patient who wanted to improve aesthetics. It was decided to restore maxillary anterior teeth up to the second premolars with monolithic zirconia. Initially, the pre-preparation IODI was taken with the mock-up. Then the teeth were prepared and the IODI of the prepared teeth was taken. In the design program, the pre-preparation and the post-preparation impressions were registered. Thus, the restoration design was made in accordance with the mock-up. Restorations were produced and finished as in case 4.Conclusion: With a full digital workflow in partial arches, it is possible to produce tooth or implant supported monolithic zirconia restorations with precise, durable and acceptable aesthetics.Keywords: Full digital workflow, intraoral scanner, monolithic zirconia</p
Operatör Tecrübesi ve Tarama Mesafesinin Ağız İçi Tarayıcı Hassasiyetine Etkisi
Bu çalışmanın amacı, operatör tecübesinin ve tarama mesafesinin ağız içi tarayıcı hassasiyetine etkisini doğruluk ve kesinlik sapması ile değerlendirmektir. Ana model olarak 15, 16, 26 ve 27 numaralı diş bölgelerinde 4 adet implant analoğu bulunan kısmi dişsiz bir maksiller alçı model kullanıldı. Ana modeldeki implant analoglarına tarama gövdeleri vidalandı. Ana model, masaüstü tarayıcı ile taranarak referans tarama verileri elde edildi. Test taramaları, ağız içi tarayıcı kullanma deneyimi olan ve olmayan iki uzman diş hekimi tarafından ağız içi tarayıcı (Trios 5) kullanılarak gerçekleştirildi. Bütün tarama verileri üç boyutlu analiz yazılımına aktarıldı. Doğruluk sapması ölçümü için test taramalarındaki her segmente ait tarama gövdeleri (kısmi ark ya da tam ark) ile karşılık gelen referans tarama gövdeleri "best-fit" algoritması kullanılarak üst üste bindirildi ve iki veri seti arasındaki sapma, karekök ortalama (RMS) hatası olarak hesaplandı. Kesinlik sapması ölçümü, aynı prosedür kullanılarak her bir gruptaki test tarama verilerinin birbiri ile çakıştırılması ile gerçekleştirildi. Verilerin normalliği Shapiro-Wilk testi kullanılarak değerlendirildi. Operatör tecrübesi ve tarama mesafesindeki anlamlı farkları incelemek için bağımsız örnekler t testi yapıldı. Tam ark taramalarda kısmi ark taramalara göre daha fazla doğruluk ve kesinlik sapması bulundu. Tecrübeli operatör tarafından gerçekleştirilen kısmi ark taramalarında ortalama doğruluk sapması 7,45µm iken tam ark taramalarında 55,56µm bulundu (p<0,001). Tecrübesiz operatör taramalarında bu değerler sırası ile 7,60µm ve 58,90µm idi (p<0,001). Operatör tecrübesinin doğruluk sapması üzerine etkisi anlamlı değildi. Tecrübeli operatör tarafından gerçekleştirilen kısmi ark taramalarında ortalama kesinlik sapması 2,73µm iken tam ark taramalarında 33,87µm bulundu (p<0,001). Tecrübesiz operatör taramalarında bu değerler sırası ile 3,36µm ve 39,79µm idi (p<0,001). Kısmi ark taramasında operatör deneyiminin kesinlik sapması üzerine etkisi anlamlı iken (p=0,044) tam ark taramasında anlamlı değildi (p=0,563). Tarama mesafesi arttıkça tarayıcı hassasiyeti azaldı. Operatör tecrübesinin tarayıcı hassasiyete etkisi anlamlı bulunmadı.This study aimed to evaluate the effect of operator experience and scanning distance on the accuracy of the intraoral scanner in terms of trueness and precision deviations. A partial edentulous maxillary plaster model with 4 implant analogs in the 15, 16, 26, and 27 tooth regions was used as the main model. Scan bodies were attached to the implant analogs in the main model. The main model was scanned with a desktop scanner to obtain reference scan data. Test scans were performed by two expert dentists, one with experience using intraoral scanners and one without, using an intraoral scanner (Trios 5). All scan data were transferred to a three-dimensional analysis software. Trueness deviation measurement was performed by aligning the scan bodies of each segment in the test scans (partial arch or full arch) with the corresponding scan bodies in the reference scans using a best-fit algorithm, and the deviation between the two data sets was calculated as the root mean square (RMS) error. Precision deviation measurement was performed by aligning the test scan data within each group using the same procedure. The normality of the data was evaluated using the Shapiro-Wilk test. An independent samples t-test was conducted to examine significant differences in operator experience and scanning distance. In full-arch scans, there was higher trueness and precision deviation compared to partial-arch scans. For partial-arch scans performed by the experienced operator, the mean trueness deviation was 7.45 µm, while it was 55.56 µm for full-arch scans (p<0.001). Inexperienced operator results were 7.60 µm and 58.90 µm, respectively (p<0.001). Operator experience did not have a significant effect on trueness deviation. For partial-arch scans performed by the experienced operator, the mean precision deviation was 2.73 µm, while it was 33.87 µm for full-arch scans (p<0.001). Inexperienced operator results were 3.36 µm and 39.79 µm, respectively (p<0.001). Operator experience had a significant effect on precision deviation in partial-arch scans (p=0.044) but not in full-arch scans (p=0.563). Scanner accuracy decreased as scanning distance increased. The effect of operator experience on scanner accuracy was not significant.</p
COVID-19 as a factor associated with early dental implant failures: A retrospective analysis
Objectives: To analyze the effect of COVID-19 on early implant failures and identify potential risk factors for early implant failure, concerning patient- and implant-related factors. Materials and Methods: This retrospective study is based on 1228 patients who received 4841 implants between March 11, 2020, and April 01, 2022, at Erciyes University Faculty of Dentistry. COVID-19, age and gender of patients, smoking, diabetes, irradiation, chemotherapy, osteoporosis, the implant system, location, and characteristics of implants were recorded. At the implant level, univariate and multivariate generalized estimating equation (GEE) logistic regression was used to examine the effect of explanatory variables on early implant failure. Results: The early implant failure rate was 3.1% at the implant level and 10.4% at the patient level. Smokers showed a significantly higher incidence of early implant failures compared to nonsmokers. (odds ratio (OR; 95% CI): 2.140 (1.438–3.184); p < 0.001). Short implants (≤8 mm) had a higher risk of early implant failure than long implants (≥12 mm) (OR (95% CI): 2.089 (1.290–3.382); p = 0.003). Conclusions: COVID-19 had no significant effect on early implant failure. Smoking and short implants were associated with a higher risk for early implant failures
All-on-4 Konseptinde Altyapı ve Bruksizmin Biyomekanik Etkisi: Sonlu Elemanlar Analizi
Bu çalışma, iki farklı yükleme kuvveti altında farklı protetik altyapılara sahip maksiller all-on-4konseptlerindeki stres dağılımını sonlu elemanlar analizi kullanarak incelemeyi amaçlamıştır. Kromkobalt, polietereterketon, titanyum ve zirkonya olmak üzere 4 farklı protetik altyapı materyali ile all-on-4modeller tasarlandı (Sırasıyla model 1, model 2, model 3, model 4). Sağlıklı ve bruksist bireylerin ısırmakuvvetlerini temsil eden iki farklı yükleme koşulu altında kemik doku, implant elemanları ve protetikelemanlar üzerindeki stresler değerlendirildi. Peri-implant kemik, implant elemanları ve kronlar üzerindekistresler model 2>model 3>model4>model 1 olarak sıralandı. Bruksist yükleme altında tüm modellerdekive sağlıklı yükleme altında model 2' deki kortikal kemikte oluşan baskı stresleri aşırı yükleme sınırını aştı.Kortikal kemikte oluşan gerilme stresi ve dayanaklardaki von Mises stres bruksist yükleme altındaki model3’ te aşırı yükleme sınırını aştı. Model 2’ de, her iki yükleme koşulunda kortikal kemikte oluşan gerilmestresi ve bruksist yükleme altında implantlar, dayanaklar ve kronlardaki von Mises stresler aşırı yüklemesınırını aştı. Altyapılardaki stresler model 2>model 1>model 4>model 3 olarak sıralandı. Bruksistbireylerde all-on-4 konsepti planlanırken bu çalışmadaki kortikal kemikte oluşan aşırı yüklemeler gözönünde bulundurulmalıdır. PEEK altyapı kemik doku ve çevreleyen yapılar üzerinde polimerik olmayanaltyapılara göre daha fazla stres oluşturduğundan polimerik olmayan altyapılar all-on-4 konsepti için dahauygun olabilir</p
Trueness of IntraoralScanners in Different Scan Patterns for Full-Arch Digital Implant Impressions
The optimal scan pattern for full-arch digital implant impressions remains to be determined. This study aimed to analyze the effects of different scan patterns on the trueness of intraoral scanners for full-arch digital implant impressions. A maxillary plaster model with 4 implant analogs was employed as the master model. Scan bodies were attached to the master model and scanned with a laboratory scanner to obtain reference data. Test scans were obtained using 3 different scan patterns with Cerec Primescan and Trios 3. Each test datum was superimposed onto the reference data. The trueness was assessed by determining the 3D distance and angular deviations between the test and reference data. Significant differences in 3D distance deviation were detected among the scan patterns for both scanners. Significant differences in angle deviation were detected among the scan patterns for the Cerec Primescan, whereas it was not substantial for the Trios 3. Cerec Primescan exhibited superior trueness across all scan patterns compared with Trios 3. The zigzag pattern resulted in more accurate scans for the Cerec Primescan, whereas both the zigzag and occlusal-palatal-buccal patterns showed higher accuracy for the Trios 3