Ameliyata bağlı anksiyeteyi azaltmada karma gerçeklik

Augmented reality and virtual reality are some of the innovative products found in the healthcare industry. The use of these products in the hospital environment is becoming widespread today. The use of these methods can contribute to changing the diagnosis or treatment experiences that cause individuals to experience negative emotions with these products with different areas of use. In addition, it is predicted that both methods can produce effective results in the fields of health education in individuals, developing desired behavior in health management, preparing and disseminating programs for patient information and behavioral changes. It has been determined that these technologies, which produce effective results in the management of stress and anxiety, have similar results in the operating room. The article discusses the results of using virtual and augmented reality technologies for different purposes in healthcare. The information discussed is expected to raise awareness of the usage areas of the technologies in question and to shed light on studies for different areas of use.Artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik sağlık sektöründe yer bulan yenilikçi ürünlerden bazılarıdır. Bu ürünlerin hastane ortamında kullanımı günümüzde oldukça yaygınlaşmaktadır. Farklı kullanım alanları bulunan bu ürünlerle bireylerin olumsuz duygular yaşamasına neden olan tanı ya da tedavi deneyimlerini değiştirmede bu yöntemlerin kullanılması katkı sağlayabilir. Ayrıca her iki yöntemin de bireylerde sağlık eğitimi, sağlığın yönetiminde istendik davranışı geliştirme, hasta bilgilendirmesi ve davranış değişiklikleri için programların hazırlanması ve yaygınlaştırılması alanlarında etkili sonuçlar oluşturabileceği öngörülmektedir. Stres ve anksiyete yönetiminde etkili sonuçlar oluşturan bu teknolojilerin ameliyathanede de benzer sonuçlar oluşturduğu belirlenmiştir. Makale sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojilerinin sağlık alanında farklı amaçlarla kullanımına ilişkin sonuçları ele almaktadır. Ele alınan bilgilerin, söz konusu teknolojilerin kullanım alanlarına ilişkin farkındalık oluşturması ve farklı kullanım alanları için çalışmalara ışık tutması beklenmektedir.No sponso

Ameliyata bağlı anksiyeteyi azaltmada karma gerçeklik

Augmented reality and virtual reality are some of the innovative products found in the healthcare industry. The use of these products in the hospital environment is becoming widespread today. The use of these methods can contribute to changing the diagnosis or treatment experiences that cause individuals to experience negative emotions with these products with different areas of use. In addition, it is predicted that both methods can produce effective results in the fields of health education in individuals, developing desired behavior in health management, preparing and disseminating programs for patient information and behavioral changes. It has been determined that these technologies, which produce effective results in the management of stress and anxiety, have similar results in the operating room. The article discusses the results of using virtual and augmented reality technologies for different purposes in healthcare. The information discussed is expected to raise awareness of the usage areas of the technologies in question and to shed light on studies for different areas of use.Artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik sağlık sektöründe yer bulan yenilikçi ürünlerden bazılarıdır. Bu ürünlerin hastane ortamında kullanımı günümüzde oldukça yaygınlaşmaktadır. Farklı kullanım alanları bulunan bu ürünlerle bireylerin olumsuz duygular yaşamasına neden olan tanı ya da tedavi deneyimlerini değiştirmede bu yöntemlerin kullanılması katkı sağlayabilir. Ayrıca her iki yöntemin de bireylerde sağlık eğitimi, sağlığın yönetiminde istendik davranışı geliştirme, hasta bilgilendirmesi ve davranış değişiklikleri için programların hazırlanması ve yaygınlaştırılması alanlarında etkili sonuçlar oluşturabileceği öngörülmektedir. Stres ve anksiyete yönetiminde etkili sonuçlar oluşturan bu teknolojilerin ameliyathanede de benzer sonuçlar oluşturduğu belirlenmiştir. Makale sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojilerinin sağlık alanında farklı amaçlarla kullanımına ilişkin sonuçları ele almaktadır. Ele alınan bilgilerin, söz konusu teknolojilerin kullanım alanlarına ilişkin farkındalık oluşturması ve farklı kullanım alanları için çalışmalara ışık tutması beklenmektedir.No sponso

Cerrahi hemşirelerinin planlı taburculuk eğitimine ilişkin düşünce ve tutumları ile etkileyen faktörler

The shortening of the discharge time due to technological developments requires the patients to be discharged with sufficient information about the recovery process they will spend at home. Accordingly, discharge planning and patient education are becoming more and more important in surgical patient care day by day. The aim of the study is to determine the thoughts and attitudes of surgical nurses related to discharge of patients after surgery and influencing factors. This descriptive study included 192 surgical nurses. Data were obtained with a questionnaire designed by researchers. It was found that 83.3% of the nurses provided discharge education to the patients and 71.9% of them implemented this education in a planned manner. In addition, while most of the nurses planned discharge education at the time of discharge, only 38.3% planned it at the time of hospitalization. Planned discharge education is usually given in the patient's room (93.0%), verbally (98.3%), taking into account the patient's age and education level (79.1%). Wound care (80.0%), self-care activities (79.1%) and drug therapy (73.0%) were the top three training topics. The institution where the nurse works, the clinic and the number of patients cared for in each shift are the top three factors affecting the provision of planned discharge education.Taburculuk sürelerinin teknolojik gelişmelere bağlı olarak kısalması, hastaların evde geçirecekleri iyileşme süreci hakkında yeterli bilgi ile taburcu olmalarını gerektirmektedir. Buna bağlı olarak cerrahi hasta bakımında taburculuk planlaması ve hasta eğitimi gün geçtikçe daha da önem kazanmaktadır. Bu çalışmanın amacı, cerrahi hemşirelerinin ameliyat sonrası hastaların taburcu edilmesine ilişkin düşünce ve tutumları ile etkileyen faktörleri belirlemektir. Bu tanımlayıcı çalışmaya 192 cerrahi hemşiresi dahil edildi. Veriler, araştırmacılar tarafından hazırlanan soru formu aracılığı ile toplandı. Hemşirelerin %83.3'ünün hastalara taburculuk eğitimi verdiği; %71.9'unun bu eğitimi planlı olarak uyguladığı saptandı. Ayrıca hemşirelerin çoğu taburculuk eğitimini taburculuk sırasında planlarken, sadece %38.3'ü hasta hastaneye yattığı anda planlanlama yapmaktadır. Planlı taburculuk eğitimi genellikle hastanın yaş ve eğitim seviyesi dikkate alınarak (%79.1), hasta odasında (%93.0), sözlü olarak (%98.3) verilmektedir. Yara bakımı (%80.0), öz-bakım aktiviteleri (%79.1) ve ilaç tedavisi (73.0) ilk üç sırada yer alan eğitim konularıdır. Hemşirenin çalıştığı kurum, klinik ve her bir vardiyada bakım verilen hasta sayısı planlı taburculuk eğitimi verme durumunu etkileyen ilk üç faktördür.No sponso

Conductas individuales de higiene durante la pandemia de COVID-19

Objetivo: Investigar os comportamentos de higiene dos indivíduos durante a pandemia da Doença Coronavírus-2019 (COVID-19). Método: Durante a pandemia (entre abril de 2021 a setembro de 2021), 439 adultos foram entrevistados on-line por médio do Google Forms, que avaliou as informações introdutórias e os comportamentos de higiene dos indivíduos, de acordo a Escala de Higiene COVID-19. Resultados: 71.3% dos participantes eram do sexo feminino e 68.3% tinham entre 18 e 33 anos. A pontuação média dos participantes de acordo a Escala de Higiene COVID-19 foi de 94.62 ± 26.56. Indivíduos pertencentes à faixa etária de 18 a 33 anos apresentaram escores de higiene das mãos significativamente mais altos do que as outras faixas etárias (p < 0.05). As mulheres apresentaram pontuações médias totais e de subdomínios mais altas na Escala de Higiene COVID-19 do que os homens. Observou-se diferença significativa entre os subdomínios distância social e uso de máscara e higiene das mãos (p < 0.05). Conclusão Os escores de higiene das mãos dos indivíduos variaram por idade e sexo, enquanto os escores de distância social e uso de máscara variaram apenas por gênero. Com base nos resultados referidos acima, os enfermeiros devem se concentrar em desenvolvimento de comportamentos de higiene eficazes nos indivíduos, agendar e implementar treinamentos de acordo com as diferenças sociodemográficas entre os indivíduos.Objetivo: Investigar las conductas de higiene de las personas durante la pandemia de la Enfermedad por Coronavirus 2019 (COVID-19). Método: Durante la pandemia (Abril de 2021–Septiembre de 2021), se encuestó en línea a 439 adultos a través de Formularios de Google, que evaluaron la información introductoria y las conductas de higiene de las personas como lo determine el COVID-19 Hygiene Scale. Resultados: De los participantes, el 71.3% eran mujeres y el 68.3% tenían entre 18 y 33 años. La puntuación media del COVID-19 Hygiene Scale de los participantes fue de 94.62 ± 26.56. Los individuos pertenecientes al grupo de edad de 18–33 años tuvieron puntuaciones de higiene de manos considerablemente más altas que los otros grupos de edad (p < 0.05). Las mujeres mostraron una puntuación media total y de subdominio más alta que los hombres en el COVID-19 Hygiene Scale. Se observó una diferencia importante entre la distancia social y los subdominios de uso de mascarilla e higiene de manos (p < 0.05). Conclusión: Las puntuaciones de higiene de manos de los individuos variaron por edad y sexo, mientras que las puntuaciones de distancia social y uso de mascarillas variaron solo por género. Basado en los resultados mencionados, las enfermeras deben enfocarse en el desarrollo de conductas efectivos de higiene de los individuos, y programar e implementar capacitaciones de acuerdo con las diferencias sociodemográficas entre los individuos.Objective: To investigate the hygiene behaviors of individuals during the Coronavirus Disease-2019 (COVID-19) pandemic. Method: During the pandemic (April 2021–September 2021), 439 adults were surveyed online via Google Forms, which assessed the individuals’ introductory information and hygiene behaviors as determined by the COVID-19 Hygiene Scale. Results: Out of the participants, 71.3% were female and 68.3% were 18–33 years old. The mean COVID-19 Hygiene Scale score of the participants was 94.62 ± 26.56. Individuals belonging to the 18–33 years age group had significantly higher hand hygiene scores than the other age groups (p < 0.05). Women showed a higher mean total and subdomain scores in the COVID-19 Hygiene Scale than men. A significant difference between the social distance and mask use and hand hygiene subdomains was observed (p < 0.05). Conclusion: The hand hygiene scores of the individuals varied by age and gender, whereas the social distance and mask use scores varied by only gender. Based on the above mentioned results, the nurses should focus on the individuals’ development of effective hygiene behaviors, and schedule and implement trainings according to the sociodemographic differences among the individuals