11 research outputs found

    Plant species diversity and environmental factor relations in black pine, brutian pine, crimean juniper and oak forests

    Get PDF
    In this study, plant species diversity in Black pine, Red pine, Crimean juniper and oak forests in Dursunbey (Balıkesir) district was associated with some environmental variables and stand characteristics. Diversity calculations were performed at alpha, beta and gamma levels by using alternative indices (Shannon-Wiener, Simpson, Whittaker) and numerical transformations. According to the results of linear correlations and modeling analysis, alpha plant diversity was found to be higher in the forests where black pine (Pinus nigra), red pine (Pinus brutia), and juniper (Juniperus excelsa) species are dominant compared to oaks. In addition, the valley or canyon landforms contributed significantly to the alpha species diversity in these forests. Alternative scales used in the study caused significant differences in beta diversity. In the calculations made according to the data of 4 sub-samples of 20x20m, beta diversity was found to be the highest in oak forests, whereas in the data obtained from the main sample areas of 100x100m, on the contrary, the lowest beta diversity was calculated in oak forests and the highest in black pine forests. The degree of the canopy of the stands made a significant difference in beta diversity. Beta diversity is highest in discontinuous stands (1-10%), and the lowest in full canopy stands (71-100%). The most significant environmental variable for beta diversity was elevation. Changing climatic conditions and geomorphological heterogeneity due to the increase in elevation in the forests of the district have led to an increase in beta diversity. No statistically significant relationship was found between environmental variables and gamma diversity

    BEYŞEHİR GÖLÜ HAVZASI TOPRAKLARININ BAZI ÖZELLİKLERİ İLE TOPRAK RENGİ VE STRÜKTÜRÜ ARASINDAKİ İLİŞKİLER

    Get PDF
    Bu çalışma, Beyşehir Gölü Havzası’nda toprak renk ve strüktürü ile toprak türü, organik madde içeriği, toplam kireç içeriği ve toprak reaksiyonu (pH) arasındaki ilişkileri tespit etmek için yürütülmüştür. Toprak renklerinin belirlenmesinde Munsell toprak renk ıskalası kullanılmıştır. Çalışmada istatistiksel yöntem olarak nitelikler arası ilişki analizi kullanılmıştır. Yapılan istatistiksel analiz sonuçlarına göre, toprak renk grupları ve strüktür tipleri ile özellikle toprak organik madde içeriği ve toplam kireç içeriği sınıflarının önemli ilişkileri tespit edilmiştir. Toprak renk ve strüktürü ile toprağın fiziksel ve kimyasal özelliklerinin değerlendirilmesinde, anakaya ve iklim özelliklerinin de hesaba katılması önemlidir. Ancak bütün bunlardan önce toprak rengi için belki de yapılması gereken ilk iş Türkiye için ulusal bir toprak renk ıskalası geliştirmek olmalıdır. Anahtar kelimeler: Toprak rengi, Toprak strüktürü, Nitelikler arası ilişki analiz

    Hedef türler için gösterge bitki türlerinin sayısal metotlar kullanarak tespiti: Acıpayam Yöresi örneği

    Get PDF
    Bu çalışma Acıpayam (Denizli) Yöresinde yayılış gösteren hedef türlerimizden Anadolu karaçamının (Pinus nigra subsp. pallasiana (Lamb.) Holmboe) gösterge türlerinin tespit edilmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışmada 100 örnek alan verisi kullanılmıştır. Vejetasyon veri matrisi türlerin var-yok durumu itibariyle düzenlenmiştir. Daha sonra bu vejetasyon veri matrisi nitelikler arası ilişki analizi yardımıyla değerlendirilmiş olup karaçam için 6 adet pozitif ve 9 adet ise negatif gösterge bitki türü tespit edilmiştir. Bu türler içerisinde karaçam için sedirin (Cedrus libani A. Rich.) yöredeki en güçlü pozitif gösterge, kızılçamın (Pinus brutia Ten.) ise en önemli negatif gösterge bitki türü olduğu sonucuna varılmıştır. Anahtar kelimeler: Acıpayam Yöresi, Gösterge bitki türü, Hedef tür, Karaçam, Nitelikler arası ilişki analiz

    Menengiç (Pistacia terebinthus L. subsp. palaestina (Boiss.) Engler) meyvelerinin bazı fiziksel ve fizikokimyasal özellikleri üzerine ekolojik faktörlerin etkisi

    Get PDF
    Bu çalışmada Göller yöresinde doğal yayılış gösteren menengiç (P. terebinthus subsp. pallasiana Boiss. (Engler)) türünün bazı fiziksel ve fizikokimyasal özellikleri ile ekolojik faktörler arasındaki ilişkilerin ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu amaçla göller yöresinin 7 farklı yöre içerisinde toplam 19 örnek alanda çalışma yapılmıştır. Çalışmada örnek alanlar arası farklılığın belirlenmesi için elde edilen veriler tek yönlü varyans analizi ve duncan çoklu karşılaştırma testi ile değerlendirilmiştir. Meyve fiziksel ve fizikokimyasal özellikleri üzerine ekolojik faktörlerin etkisini ortaya koymak için ise çoklu değişken analizi olarak temel bileşen ve kümeleme analizleri kullanılmıştır. Sonuç olarak meyve fiziksel ve fizikokimyasal özelliklerinin örnek alanlara göre farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Yörede mevcut ekolojik faktörlerden ise özellikle sıcaklık ve yükseltinin menengiç meyvelerinin fiziksel ve fizikokimyasal özelliklerine etki eden en önemli değişkenler olduğu sonucuna varılmıştır. Anahtar kelimeler: Ekolojik faktörler, Fiziksel ve fizikokimyasal özellikler, Göller yöresi, Menengiç, Meyv

    TÜR ÇEŞİTLİLİĞİNİN EKOLOJİK AÇIDAN ÖNEMİ VE KULLANILAN BAZI İNDİSLER

    No full text
    Tür çeşitliliği alfa veya beta düzeyinde belirlenmektedir. Diğer çeşitlilik düzeyleri, alfa ve beta çeşitliliğinin farklı ölçeklerine denk gelmektedir. Alfa çeşitliliği ortam içi, beta çeşitliliği ise ortamlar arası hesaplanır. Fizyografik ve edafik faktörler tür çeşitliliğini önemli ölçüde etkileyebilmektedir. Bu nedenle tür çeşitliliğinin fizyografik ve edafik faktörlerle ilişkilendirilmesi gerekir ki, buda ekolojinin konusudur. Bir ekosistem için tür çeşitliliği ifadesi kullanıldığında; bitkiler, hayvanlar, böcekler, toprak mikroorganizmaları gibi bir çok canlı grubundan bahsedilmektedir. Bundan dolayı tür çeşitliliğinin kalitatif ve kantitatif olarak belirlenmesi, botanik, entomoloji, zooloji gibi disiplinlerinin beraberce kombine ettikleri bir iş olmaktadır. Ekoloji bilimi ise, bu çeşitlilik değerlerini ortam faktörleri ile ilişkilendirmeyi amaç edinmiştir. Bu sayede, korumada öncelikli ortamlar, potansiyel olarak zengin tür çeşitliliği olan sahalar, zaman içerisinde söz konusu ortamda tür çeşitliliğindeki değişimler ve farklı etkilerin benzer ortamlarda tür çeşitliliği üzerine etkileri belirlenebilmektedir Anahtar kelimeler: Çeşitlilik indisi, Tür çeşitliliği, Alfa-Beta-Gama çeşitliliğ

    Kunduz Yöresi (Vezirköprü) Ormanlarında Saçlı Meşe (<i>Quercus cerris</i> L.) Türünün Potansiyel Dağılım Modellemesi

    No full text
    Saçlı meşe (Quercus cerris L.) ülkemizin tepelik ve dağlık orman alanlarında yayılış gösteren önemli ağaç türlerimizden birisidir. Bu çalışmada türün Kunduz Yöresi (Vezirköprü) sınırları içerisinde var-yok verilerinden faydalanılarak Sınıflandırma ve Regresyon Ağacı Tekniği (SRAT) ile potansiyel dağılım alanlarının modellenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla 2014 ve 2015 yaz ayları boyunca toplam 586 örnek alanda (100x100 m) arazi çalışması yapılmıştır. Çalışmada toplam 223 örnek alanda saçlı meşe türü tespit edilmiştir. Ayrıca yöre için oluşturulan sayısal altlıklardan faydalanılarak bağımsız değişken konumunda toplam 21 adet çevresel değişken verisi elde edilmiştir. Daha sonra bu değişkenler ile yapılan istatistiksel değerlendirmeler neticesinde türün yöredeki potansiyel dağılım alanları modellenmiştir. SRAT yönteminden elde edilen sonuçlara göre türün yöredeki potansiyel dağılımında etkili olan değişkenlerin sırasıyla yükselti, radyasyon indeksi ve matakumtaşı anakaya formasyonları olduğu tespit edilmiştir. Bu durum yörede yükseltiye bağlı olarak meydana gelen iklimsel değişimlerin türün potansiyel dağılımına etki eden en önemli faktör olduğu sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Dolaysıyla bu tür ile yörede yapılacak orman işletmecilik faaliyetlerinde iklim özelliklerinin mutlak suretle göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Diğer yandan modelde radyasyon indeksi ve anakaya formasyonunun önem arz etmesi ise yörede türün potansiyel dağılımında kısmen lokal iklim ve toprak koşullarının da etkili olabileceği sonucunu ortaya çıkarmıştır

    Orman Ekosistemlerinde Tür Çeşitlilik Bileşenlerinin Belirlenmesinde Kullanılabilecek Bir Arazi Envanter Yaklaşımı

    No full text
    Accurate detection of biological diversity (species diversity) in forest ecosystems is very important. Therefore in the present paper, an available field inventory method was offered to measure all biodiversity components (i.e. average alpha diversity (α), beta diversity (β) and gamma diversity (γ)) for forest ecosystems. To explain this field inventory method, An example study was generated in a forest area from Gölhisar district. The field inventory method was based on a nested sampling. A sample site about an area of 0,6 km2 (750x750 m was taken by taking into consideration to the cell sizes of digital climate maps given in www.worlclim.org address. To identify beta diversity, four sample plots (20x20 m were taken in the sample area. Woody plant species and their coverage classes were recorded at each of all different live zones in each sample plot. In this way, all data was provided to calculate each of all species diversity components for upper tree layer, lower tree layer, shrub layer and, all live form layers. As a result of the study, α, β and γ were found 3, 0.66667 and 5 for tree layers, 3, 1, 6 for upper shrub layers, 13.25, 0.43396, 19 for lower shrub layers and 14, 0,35714, 19 for all layers respectivel

    Evaluation of Alpha Diversity Results in the Kargı and Karpuz River Basins by SHE Analysis

    No full text
    Çevresindeki birçok ülkeden daha zengin biyoçeşitliliğe sahip olan Türkiye, bu özelliğini sürdürülebilir bir şekilde geleceğe taşımak için ulusal ve uluslararası düzeyde bazı tedbirler almaktadır. Biyoçeşitliliğin korunması bu konuda öne çıkan sahaların belirlenmesine; yerel ölçekte tür çeşitliliğinin tespit edilmesi ise bilimsel çalışmalara bağlıdır. Biyoçeşitlilik düzeylerinden biri olan alfa tür çeşitliliği herhangi bir alanın korunması için gereken bilgiyi vermektedir; ancak habitatların dış etmenlere karşı hassasiyet durumlarını bilmek de oldukça önemlidir. Ekosistemlerin dengeliliği ve hassasiyetinin tespitiyle biyoçeşitliliğin yanı sıra türlerin dengeli dağıldığı alanlar belirlenerek koruma kavramı bütüncül bir bakış açısıyla ele alınabilmektedir. Bu çalışmada Kargı ve Karpuz Çayı vadileri alfa çeşitlilik değerlerine SHE analizi uygulanarak, alanların tür zenginliği ve Shannon alfa çeşitlilik değerlerinin yanında türlerin toplum içerisindeki dengelilik ve hassasiyeti de ortaya konmuştur. Sonuçta bitki tür çeşitliliği verilerine birey sayısı ve örnek alanlardaki dağılışları da eklenerek bahsi geçen vadilerde korumada öncelik verilmesi gereken bölgeler saptanmaya çalışılmıştır. Anahtar kelimeler: SHE analizi, biyoçeşitlilik, ekosistem dengeliliği, habitat hassasiyet

    Physicochemical properties of soils under the forests of crimean juniper (Juniperus excelsa bieb.) flora

    Get PDF
    Crimean juniper species that have a wide spreading area in our country, especially in the Mediterranean region. In this study, soil samples were taken from 40 points depending on depth (0-5, 5-30, 30-60, 60-120cm) where the species of crimean juniper in the lakes region. Some physical and chemical properties of the mentioned materials were determined and correlation relations were examined. The mean sand, silt, clay content of the surface soil (0-5 cm) was determined as 32.73, 40.45, 26.81%, organic matter content was considerably higher (2.65-13.39%) than the agriculture soil, pH values (7.09-8.45) were found between neutral and strong alkaline reactions. The contents of Na, K, Ca and Mg were determined respectively 8-31.19, 0.58-16.03, 35.71-127.91, 1.28-27.44 me / 100g. The Cation Exchange Capacity (CEC) values of the soil were 21.53-103.46 me/100g at 5-30 cm depth. As a result of the descriptive statistics in the distribution of exchangeable cations, When the variability of soil properties was examined at 30-60 cm depth, Electrical conductivity (EC), Ca, KDK, lime, sand and clay were determined to have high variability. The highest correlations between variables were sand-clay, Ca-pH, As the lowest correlations were between field capacity-clay, sand-EC, Na-lime content at 60-120 cm depth
    corecore