45 research outputs found

    Çizgi Filmlerde Toplumsal Cinsiyet Rolleri, Kalıp Yargılar ve Karakterlerin Kurgu Dağılımı Üzerine Bir Analiz: TRT Çocuk Kanalı Örneği

    Get PDF
    Günümüzde ne kadar dijital teknolojiler etkin olsa da televizyon hala etkili iletişim araçlardan biri olarak gücünü sürdürmektedir. Televizyonda yayınlanan çizgi filmler dünyanın her yerinde birçok çocuğun hayatında her zaman önemli olmuştur. Çizgi filmler, çocukların cinsiyet rollerinin ve toplumsal gelişimlerinin belirlenmesinde çok etkili olmaları nedeniyle önemli medya ürünü olarak değerlendirilmektedir. Çalışmada, çocuklar için çizgi filmlerdeki kadın/erkek karakterlerin temsili ve herhangi bir kalıp yargının olup olmadığı araştırılmıştır. Ayrıca Bandura'nın ’Sosyal Öğrenme Kuramı’ ve Gerbner’ın ‘Yetiştirme Kuramı’ndan yararlanarak, TRT çocuk kanalında yayınlanan çizgi filmlerde hangi cinsiyet ve karakterin öne çıkarıldığı ve bu karakterin ana karakter olup olmadığı tespit edilmeye çalışılmıştır. Elde edilen bulgular çerçevesinde, TRT Çocukta yayınlanan çizgi film karakterlerindeki cinsiyet rolü temsillerine odaklanılmıştır. Amaç doğrultusunda çizgi filmlerdeki karakterler cinsiyet rolleri ayrımı üzerinden içerik analizi yöntemi kullanılarak kategorize edilmiştir. Tespit edilen 225 karakterin 139’u erkek, 86’sı ise kadın karakterlerden oluşmaktadır. Çizgi filmlerde bu karakterler, zeki, güçlü, maceracı, özgüvenli, duygusal, merhametli ve yardımsever özellikte olarak sunulmaktadır. Özellikle yayınlanan çizgi filmlerde kadın karakterlerin zeki/güçlü/maceracı/özgüvenli kategorisinde yer aldığı durumlarda hikâyenin ana karakteri oldukları da görülmektedir. Araştırma sonucunda TRT Çocuk kanalında yayınlanan çizgi filmlerde kadın ve erkek karakterler arasında belirgin bir cinsiyet vurgusu, cinsiyet özelliklerinin öne çıkarıldığı görülmüştür. Yayınlanan 25 çizgi filmden, 8’inde ana karakterin kadın, 13’ünde ana karakterin erkek, 4’ünde ise ana karakterlerin hem kadın hem de erkek olduğu görülmektedir. Ayrıca yayın içeriklerinde Türk gelenek ve göreneklerine uygun konular işlendiği ve çocukların topluma uyumu aşamasında edinecekleri bilgileri bu çizgi filmler aracılığıyla edinmeleri sağlanmaya çalışılmakladır

    INTEGRATION OF OPENGL GRAPHIC LIBRARIES WITH SPATIAL DATABASE AS AN ANALYSIS AND VISUALIZATION TOOL

    Get PDF
    Geographic and non-geographic attributes of spatial datasets enable them to be integrated and analyzed in many GIS applications through visualization and analysis tools. The coordinate values of spatial datasets are defined by SRS (Spatial Referencing System) and projection together, and converted to the screen (view) coordinates through coordinate transformations. In this study, we approach this issue in reverse order. We create digitized object in view coordinates by interactive tools developed in open source OpenGL graphics libraries and convert them in real world spatial data. Spatial datasets are stored as vector objects such as points, lines and polygons in spatial databases in a predefined SRS and projection system. The effectiveness of the system will be tested through the application of the spatial queries on the stored objects. Analyses include but are not limited to calculating the area and circumference of polygons and determining of the distances between two points (e.g. houses) or polygons (regions)

    Surface characteristics of scots pine treated with chemicals containing some copper compounds after weathering

    Get PDF
    In this study, it was aimed to investigate surface hardness, gloss, and color changes of Scots pine treated with chemicals containing some copper compounds after six months weathering. Adolit KD-5 (AD KD-5), celcure AC-500 (CAC-500), and wolmanit CX-8 (WCX-8) were used as impregnation chemicals containing copper compounds. Scots pine wood specimens were treated with 2 % aqueous solution of chemicals according to ASTM D1413-07e1 (2007) standard. Results showed that while surface hardness and gloss values of untreated Scots pine wood specimens were decreased after weathering, they increased treated Scots pine wood specimens after weathering. The decrease in L* of untreated and treated wood indicates that the specimens became darker after weathering. While weathering caused less green and less yellow for untreated control specimen, it caused less red and less yellow for treated wood. Treated Scots pine wood specimens showed better color stability compared to untreated Scots pine after weathering. In terms of surface hardness, gloss, and color stability values CAC-500 treated Scots pine gave the best results after weathering

    Malva neglecta Wallr. (Ebegümeci)’nın In vitro Biyoaktif ve Fitokimyasal Özellikleri

    Get PDF
    M. neglecta çok yıllık otsu bir bitkidir ve Malvaceae familyasında yer almaktadır. Bu bitki ülkemizde her türlü toprakta kendiliğinden yetişir ve taze sürgünleri ile yaprakları sebze olarak tüketilir. Bu çalışmada M. neglecta toprak üstü kısımlarının su, etanol ve metanol ekstraktlarının antiradikal, antimikrobiyal, antikanser ve fitokimyasal içerikleri incelenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, M. neglecta toprak üstü kısımlarının yüksek antiradikal, antimikrobiyal, antikanser aktiviteye ve fitokimyasal içeriğe sahip olduğu anlaşılmıştır

    Risk İletişiminde Geleneksel Medya: Gazete Haberlerinin Deprem Felaketleri Örnekleminde Analizi

    Get PDF
    Bireylerin doğal afetler hakkındaki bilgilerini ve risk algılarını şekillendirmede önemli bir rol oynayan medya, bu niteliği ile risk ve afet yönetiminin ayrılmaz bir parçasıdır. Türkiye için en yüksek doğal afet riskleri arasında ilk sırada yer alan depreme yönelik, medya aracılığıyla gerçekleştirilecek iletişim faaliyetlerinin niteliği, hedeflemesi, içeriği ve yoğunluğu da özel bir düzenlemeyi ve önemi gerektirmektedir. Afetler sırasında ve sonrasında olduğu kadar başta deprem olmak üzere tüm afetlere ilişkin riskler için de birincil bilgilenme, tutum geliştirme ve davranışa dönüştürme kaynağını medya oluşturmaktadır. Bu bakış açısından hareketle, geleneksel medyanın en önemli araçlarından biri olan gazetelerin depreme ilişkin içeriklerinin analizi çalışmanın odağını oluşturmuştur. Gazetelerin, deprem riski içeriklerindeki bilgi, kaynak, aktör, yoğunluk, genişlik ve tekrar düzeylerinin saptanması amacıyla, Basın İlan Kurumu 2021 yılı tiraj verileri temel alınmış ve buna göre en yüksek satış rakamına sahip Sabah, Hürriyet, Sözcü, Posta, Milliyet ve Türkiye gazetelerinden oluşan örneklem üzerinde, yakın zamanda yaşanmış İstanbul ve İzmir depremlerine ilişkin haberlere, nitel araştırma yönteminin bir tekniği olarak içerik analizi uygulanmıştır. Araştırmada medyanın sadece depremin yaşanmasının ardından konuyu yoğun olarak haberleştirdiği, konuyla ilgisinin ancak afet ile birlikte oluştuğu görülmüştür. Ayrıca, depreme yönelik açıklama ve bilgilendirme yapan aktörlerin, depremin toplumsal etkilerine göre değişiklik gösterdiği, riskin iletişimine yönelik anlamlı bir çalışmanın söz konusu olmadığı ve depreme yönelik haberlerin gündeme geliş zaman, biçim ve oranlarının medya organları açısından oldukça benzerlik taşıdığı sonucuna ulaşılmıştır. Araştırma bulguları, ülkenin sahip olduğu en büyük risklerden biri olan depreme ilişkin ‘risk iletişimi’nde, medyanın kurumsal olarak taşıdığı işlev, önem ve sorumlulukların yeniden tartışılmaya muhtaç olduğunu göstermektedir

    Bloglar ve Blog Yazarlığı

    No full text
    corecore