39 research outputs found

    Over kanserinde Arsenic Trioxide'in sitoroksik etkilerinin araştırılması

    No full text
    [Abstarct Not Available

    Sistemik lupus eritematozuzta solubl fas reseptörleri

    No full text
    38 ÖZET: Sistemik Lupus Eritematozus (SLE), sebebi bilinmeyen, cilt, eklem, böbrek, plevra, perikard gibi bir çok doku ve organın inflamasyonuna bağlı, çok sayıda semptom ve bulgularla değişik seyir gösteren ve çeşitli immünolojik anormalliklerle karakterize otoimmün, kronik, iltihabi ve sistemik bir hastalıktır. Hastalığın kesin sebebi bilinmemektedir. SLE'nin başlamasında ve devam etmesinde genetik olarak yatkın bireylerde çevresel faktörlerin rolü olduğu düşünülmektedir. Son bir kaç yıl içinde SLE benzeri otoimmün hastalığı olan farelerde 3 otozomal resesif gende mutasyonun olduğunun gösterilmesi SLE'deki bozulmuş toleransın incelenmesi için yeni olasılıkları ortaya koymuştur (2,3,4). Bu 3 gendeki mutasyonun ortak özelliği programlı hücre ölümünde (apoptozis) defekte sebep olmalarıdır. MRL/Ipr, gld sıçan modelleri ve bcl-2 veya bcl-X\, transgenic sıçan modellerinden elde edilen bulgular apoptozisin bu hastalıkların özellikle SLE'nin patogenezindeki rolü üzerine çalışmaların yoğunlaşmasına sebep olmuştur. Fas (APO-1, CD95) 48 kD moleküler ağırlıklı, glikoprotein yapıda bir hücre yüzeyi molekülü olup ilk kez apoptotik hücre ölümüne neden olan molekül olarak 1989 yılında tanımlanmıştır (21). Fas/APO-1, NGF (Nerve growth factor)/ TNF ailesine mensuptur. MKL/lpr, gld sıçan modelleri ve bcl-2 veya bcl-xL transgenic sıçan modellerinden elde edilen bulgular apoptozisin bu hastalıkların özellikle SLE'nin patogenezindeki rolü üzerine çalışmaların yoğunlaşmasına sebep olmuştur. MRL/lpr Sistemik Lupus Eritemalozusta Solubl Fas Reseptörleri. Ruçhan USLU® 199739 sıçanlarının aksine SLE hastaların periferal mononükleer kan hücrelerinde Fas-R ekspresyonunun kontrollerle karşılaştırıldığında artmıştır. Artmış FasR ekspresyonu hem B hem de T lenfositlerinde bulunmaktadır. FasR ekspresyonu ile klinik ve serolojik markırlar arasında herhangi bir korelasyon gösterilememiştir. Bu da SLE'de Fas/APO- l'in eksikliğinin muhtemelen hastalığın başlıca nedeni olamayacağını göstermektedir. Fas-APO-l'in otoimmün hastalıklarda diğer bir muhtemel rolü Cheng (40) ve arkadaşları tarafından 1994 yılında sFas/APO-1-R' formunun tanımlanmasından sonra ortaya çıkmıştır. SLE hastalarında sFas/APO-1-R düzeyleri ve klinik ve serolojik markırlarla ilişkisi konusunda yapılan çalışmalarda çelişkili sonuçlar elde edilmiştir. Çalışmamızdaki amaç solubl Fas reseptörlerinin SLE hastalarında serum düzeylerinin saptanması, solubl Fas reseptör düzeylerinin hastalık aktivitesi, klinik renal bulgu varlığı, böbrek tutuluşu ve böbrek tutuluşunun tipi arasında ilişki olup olmadığının araştırılmasıdır. Non invaziv yöntem olarak, solubl Fas reseptör düzeylerinin ölçülmesinin SLE'de böbrek tutuluşunun bir göstergesi olup olamayacağı da araştırılmıştır. Çalışmamızdan elde edilen bilgiler serum sFas/APO-1-R düzeylerinin SLE hastalarında ölçülmesinin herhangi bir klinik değeri olmadığını göstermektedir. sFas/APO-1-R'lerinin hastalığın patogenezinde önemli bir rol oynaması muhtemel değildir. Ayrıca SLE hastalarında hastalık aktivitesinin ve böbrek tutuluşunun ve tipinin Sistemik Lupus Eritematoaısta Solubl Fas Reseptörleri. Ruçhm USLU® 199740 değerlendirilmesinde serum sFas/APO-1-R düzeylerinin ölçülmesi anlamlı sonuçlar vermemektedir ve klinik değeri saptanmamıştır. Sistemik Lupus Eritematozusta Solubl Fas Reseptörleri. Rüçhan USLU® 199

    Kanserli bireylerin fonksiyonel durumları ve algıladıkları sosyal desteğin incelenmesi

    No full text
    OBJECTIVES The aim of the study was to investigate functional living and social support in patients with cancer. METHODS The research was carried out on 105 patients diagnosed with cancer in the Daily Chemotherapy Units and Cancer Polyclinic of T;uuml;lay Aktaş Oncology Hospital during July and August 2007. The forms containing patients' demographic information were prepared by the researcher and Functional Living Index-Cancer and Cancer Patient Social Support Scale were used as the data tools. Data were collected during personal interviews with patients, and were evaluated on computer using SPSS 13.0 packet program. Mean, percentage, Pearson correlation, chi-square, independent sample t test, and Kruskal-Wallis test were used in the statistical analysis. RESULTS The mean age of patients was 46.3;plusmn;12.8, 59.0% of which were women. The average Functional Living Index-Cancer score was poor (92.3;plusmn;7.2), but the average Cancer Patient Social Support Scale score was good (142.4;plusmn;14.2). Only the general well-being subscale of the Functional Living Index- Cancer was associated with each subscale of the Cancer Patient Social Support Scale, and the statistical correlation was significant. CONCLUSION Although cancer patients had impaired functional status, their social support was good. We suggest social support is as beneficial as care for cancer patients' general well-being.AMAÇ Bu araştırma, kanserli bireylerin fonksiyonel durumları ve algıladıkları sosyal desteğin incelenmesi amacıyla tanımlayıcı, kesitsel olarak yapıldı. GEREÇ VE YÖNTEM Araştırma, Temmuz-Ağustos 2007 tarihleri arasında Tülay Aktaş Onkoloji Hastanesi'nde bulunan ayaktan kemoterapi ünitesi ve polikliniklere başvuran 105 hasta ile yapıldı. Veri toplama araçları olarak, araştırmacı tarafından hazırlanan demografik bilgi formu, Fonksiyonel Yaşam Ölçeği (Kanser) ve Kanser Hastası Sosyal Destek Ölçeği kullanıldı. Veriler araştırmacı tarafından hastalarla yüz yüze görüşülerek toplandı. Veriler, bilgisayarda SPSS 13.0 paket programında değerlendirildi ve istatistiksel analizinde ortalama, yüzdelik dağılımları, korelasyon, ki kare, Independent sample t test ve Kruskal-Wallis testi kullanıldı. BULGULAR Araştırmaya katılan hastaların yaş ortalamaları 46,3±12,8 olup, % 5 9' u kadın idi. Kanserli bireylerin Fonksiyonel Yaşam Ölçeği puanları düşük olmasına rağmen, büyük çoğunluğunun Sosyal Destek Ölçeği puanları oldukça yüksek bulundu. Yalnızca Fonksiyonel Yaşam Ölçeği'nin Genel İyilik Hali alt ölçeği ile Sosyal Destek Ölçeği'nin her bir alt ölçeğinin madde toplam puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişkiler bulundu (p0,05). SONUÇ Kanserli bireylerin fonksiyonel durumları bozulmasına rağmen, sosyal destekleri oldukça iyi durumdadır. Sosyal destek, kanserli bireylerin genel iyilik hali için bakım kadar yararlı bir kavramdır
    corecore