48 research outputs found

    Su Ürünleri Mühendisliği’nde Donanımlı Dalışın İş Sağlığı ve Güvenliği Açısından Değerlendirilmesi

    Get PDF
    Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği konusunda çeşitli bilimsel çalışmalar bulunmasına rağmen, su ürünleri mühendisliği ve donanımlı dalış konularında kapsamlı bir araştırma bulunmamaktadır. Bu çalışmada Türkiye’de aletli dalış yapan su ürünleri mühendislerinin iş sağlığı ve güvenliği konusundaki tutum ve davranışları, güvenlik farkındalıkları, iş kazası ve meslek hastalıkları deneyimlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmadaki veriler Haziran-Eylül 2017 tarihleri arasında Ege bölgesinde faaliyet gösteren yetiştiricilik sektörleri ile bu bölgedeki üniversitelerde görev yapan ve işi gereği donanımlı dalışlar gerçekleştiren 123 adet su ürünleri mühendisi ile yüz yüze anket yolu ile toplanmıştır. Elde edilen sonuçlar katılımcıların %48,8’inin sigara ve %78’inin alkol kullandığını göstermektedir. Katılımcıların %75,6’sı meslek hastalığı tanımını bilmektedir. Buna ek olarak %4,9’unda eklem hastalıkları (romatizma, menüsküs vb.), göz bozukluğu problemlerinin mevcut olduğu ve %4,9’unun kronik sinüzit ve işitme kaybı rahatsızlıklarına sahip oldukları tespit edilmiştir. Elde edilen sonuçlarda %53,7’sinin çalıştığı kurum tarafından donanımlı dalış ve mesleklerindeki karşılaşılabilecek risklerle ilgili düzenli olarak eğitime alındığı belirlenmiştir. Anket çalışmasında aletli dalışın ne kadar tehlikeli olduğu sorusunu katılımcıların %7,3’ü tehlikesiz, %75,6’sı tehlikeli, %17,1’i ise çok tehlikeli olarak değerlendirmişlerdir. Katılımcıların %7,3’ü dalıştan önce, %19,5’i dalış esnasında ve %9,8’i dalış sonrasında kaza geçirmiştir. Yapılan çalışmada iş sağlığı ve güvenliğini etkileyen en önemli risk etmenlerinin fiziksel ve ergonomik risk etmenleri olduğu değerlendirilmiştir. Çalışmanın önemli sonuçlarından biri donanımlı dalış için mesleki yeterliliklerin denetlenmemesi ve işletmelerin bu konudaki farkındalıklarının oldukça düşük olduğudur. Türkiye için önemi büyük olan su ürünleri sektöründeki iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin koşulların iyileştirilmesi sektörün güvenle büyüyebilmesi için çok önemlidir

    The First Record of the Red Cornetfısh (Fistularia petimba Lacepède, 1803) in the Aegean Sea

    Get PDF
    An occurrence of a red cornetfish Fistularia petimba here reported for the first time from the Aegean Sea. On 19 October 2019 four specimens from the Gökova Bay and on 17 November 2019 one specimen from the Güllük Bay, were collected using different fishing gears in the Aegean Sea. This finding shows that F. petimba is rapidly expanding northwards, from the Levantine Sea to the Aegean Sea

    Doğu Akdeniz'de (Taşucu Körfezi) kullanılan karides trollerinde hedeflenmeden avlanan türler sorunu

    No full text
    Bu çalışmada, Doğu Akdeniz (Taşucu Körfezi) ʼde kullanılan karides trollerindeki hedef dışı av sorununun ortaya konması amaçlanmıştır. Bu amaçla Taşucu Körfeziʼnde av yapan 3 adet ticari karides trol teknesi ile yasal av sahalarında 400 gözlük geleneksel karides trol ağları (Akamca ve Polat, 1997) kullanılarak 32 adet operasyona çıkılmıştır. Çalışma sonucunda 118,5 kg hedef ava karşın 317 kg tesadüfi av ve 1.420 kg ıskarta av elde edilmiştir. Total av içinde hedef av %6ʼlık, tesadüfi av %17ʼlik, ıskarta av ise %77ʼlik bölümü oluşturmuştur

    Endüstriyel balıkçı gemilerinde L tipi matris yöntemi ile risk değerlendirmesi ve kullanılabilirliği

    No full text
    Balıkçılık dünyanın birçok ülkesinde en tehlikeli ve riskli meslek olarak sayılmaktadır. Tehlikeler ve bu tehlikelerden kaynaklanan riskler ancak detaylı bir analiz ve değerlendirme aşamasından sonra tespit edilebilir ve kabul edilebilir düzeye indirilebilir. Bu çalışmada Türkiye’deki endüstriyel balıkçı gemilerindeki risk değerlendirmesi kavramı ele alınmış ve L tipi matris yöntemi ile risk değerlendirmesinin sektöre uygulanabilirliği tartışılmıştır. Çalışmada balıkçı gemilerinde yapılacak risk analizi ve değerlendirmesinde kullanılması gereken 37 adet faaliyet/çalışma alanı belirtilmiş ve bunlara ilişkin 110 adet tehlike kaynağı ve tehlikeli olay tespit edilmiştir. L tipi matris yöntemi, her sektöre uygulanabilirliği, basit ve kolay anlaşılır yapısı, balıkçı gemilerinde mühendis istihdamının yapılmaması ve çalışanların eğitim düzeyinin bu metoda daha uygun olması gibi önemli özelliklere sahip olması nedeniyle balıkçılık sektöründe kullanılabilmektedir. Dünyanın en tehlikeli mesleklerinden biri olan balıkçılığın ülkemizdeki güvenlik düzeyini belirlemek, mevcut düzeyi geliştirmek ve balıkçıların farkındalıklarını arttırmak için gerek üniversiteler gerekse de devletin ilgili kurumları tarafından ulusal ölçekte projeler yürütülmesi çok önemlidir. İş sağlığı ve güvenliğinin en önemli aşaması olan risk değerlendirmesi konusunda tüm sektör çalışanları bilgilendirilmeli ve endüstriyel balıkçı gemilerinin hepsinde risk değerlendirmesi yapılmalıdır

    An analysis on the statistics of occupational accidents in Turkish fisheries and aquaculture sector; 2013-2019 period

    No full text
    This study was carried out to make a holistic evaluation on the occupational health and safety (OHS) of fisheries and aquaculture sector with its subsectors and to reveal the actual situation of fisheries and aquaculture sector by comparing relevant OHS statistics reported in Turkey. Annual average of accidents in the fisheries and aquaculture sector was found to be 312 (+/- 147.6), of which 2.14 (+/- 1.57) resulted in permanent incapacity and 1.57 (+/- 1.51) of them with fatality. While general incidence rate, fatal incidence rate, permanent incapacity incidence rate and work accident frequency rate were calculated as 2211.8 (+/- 574) 103.6 (+/- 13.4), 5.88 (+/- 2.41) ve 8.36 (+/- 1.93), these values for fisheries and aquaculture sector were determined to be 3579.1 (+/- 1549.3) 175.65 (+/- 152.34), 240.67 (154.62) ve 13.65 (+/- 5.84), respectively. In 2019, the fatal accident rate in Turkey was found to be 0.27% in general, 0.34% in the mining sector, 0.77% in construction and 0.80% in transportation. This ratio was calculated as 1% in the fisheries and aquaculture sector. It was determined that there were more work accidents and fatal incidents in fisheries and aquaculture activities in the seas than in fresh water. Difference between number of work accidents and the duration of temporary incapacity as a result of work accidents in fisheries and aquaculture activities in marine and fresh waters were also significant (p<0.05). Number of fatal accidents in aquaculture sector was found to be more than 4 times than in fisheries. It was determined that the all types of incident rates, work accident frequency rates and fatality rates per work accident in fisheries and aquaculture sector were higher than that of Turkey in general. Evaluation of occupational accidents in the fisheries and aquaculture activity was found to be riskier than expected. Although some evaluations and suggestions are put forward to reduce the number of accidents and the severity of these accidents, a systematic and legislative approach will be more effective. Therefore, it would be a suitable approach to raise the hazard classes of fisheries and aquaculture economic activity to the very dangerous class. In this way, the training period of the sector employees on occupational risks and the titles and numbers of OHS professionals working in the sector will be increased, a more qualified specialization will be realized, and control and audit activities will be more frequent

    Occupational Health and Safety in the Turkish Fisheries and Aquaculture; a Statistical Evaluation on a Neglected Industry

    No full text
    Background: Fisheries and aquaculture are statistically acknowledged to be among the most dangerous occupations. Yet, industrial safety and health precautions against occupational accidents within the sector are not sufficiently implemented in many parts of the world. The present study aims to provide a quantified overview of work accident statistics in the Turkish fisheries and aquaculture industry. Methods: This article presents an overview of reported injuries and fatalities in the Turkish fisheries and aquaculture industries from 2006 to 2020. Incident, permanent incapacity, and fatality rates were calculated, and the difference between fisheries and aquaculture was statistically examined. Results: The overall incident, permanent incapacity, and fatality rates were 449.4, 4.7, and 5.7 per 100,000 worker years, respectively, over the 15-year period. With these fatality rates, fisheries and aquaculture are two of the industries with the highest fatality rates among comparable industries in Turkey. Incident rates in fisheries and aquaculture indicated that aquaculture work is more dangerous and risky. The data set includes 25 fatalities and 22 permanent incapacity cases over 15 years and shows an increase in fatality rates and occupational accidents in the last 8 years. Conclusion: present study showed that the quality of data and reporting in the Turkish fisheries and aquaculture industries including occupational illnesses, must be improved in order to be more preventative and to develop efficient safety management in the sector. Incentives for providing thorough data on occupational incidents must be enhanced to improve occupational safety awareness in Turkish fisheries and aquaculture

    Türkiye'de Rekreasyonel Olta Balıkçılığının Genel Özellikleri ve Av Miktarına İlişkin Bazı Tahminler

    No full text
    Bazı basit yaklaşımlar belirli bir olgunun temelinde bulunan problemlerin görülmesini kolaylaştırmaktadır. Verilen bir kararda beklenen çıktıların olmaması ise bu basit düşüncelerin eksikliğinden kaynaklanıyor olabilir. Bu bağlamda değerlendirildiğinde yüzbinlerce belki de milyonlarca kişinin Türkiye’de yaptığı rekreasyonel amaçlı olta balıkçılığı gerek ekosistem gerekse de ekonomi üzerinde çok önemli etkilere sahip olmaktadır. Günlük bir aktivite olarak bilinen olta balıkçılığının çıktıları mevcut bölgesel birkaç çalışma ile belirtilse de Türkiye genelindeki etkisinin tahmin edilmesi bu konudaki yasal düzenlemelere ışık tutabilir. Türkiye’de kişi başı günlük izin verilen av miktarı 5 kg’dır. Ancak bu miktar ile ülke nüfusunda tahmini olarak bulunan oltacı sayısı birlikte düşünüldüğünde daha önce göremediğimiz bir durum ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada rekrasyonel olta balıkçılığının Türkiye’deki durumunun yanı sıra bu yöntemle tahmini olarak elde edilebilecek miktarların Türkiye toplam su ürünleri üretiminin yanı sıra içsular ve denizlerdeki avcılık yolu ile elde edilen miktarlarının kıyaslanması amaçlanmıştır. Ayrıca bu aktivitenin yarattığı ekonomik girdi ve konuyu ilgilendiren yasal düzenlemeler konusunda da ciddi bir bilgi eksikliği göze çarpmaktadır
    corecore