25 research outputs found

    The Significance of Hemosiderin Deposition in the Lungs and Organs of the Mononucleated Macrophage Resorption System in Infants and Children

    Get PDF
    Hemosiderin deposition is not often recognized on routine examination with hematoxylin and eosin staining; however, iron stains may be helpful in the evaluation of hemosiderin deposition in infant autopsies. This report describes the data obtained from autopsy of 86 infants and children whose deaths were investigated at the Forensic Medicine Council Bursa Morgue Department from January 2000 to January 2003. A histochemical technique was used to identify hemosiderin in lung, liver and spleen specimens, which was correlated with other descriptive variables such as the reported cause of death, postmortem interval, trauma history, gender, and age. There was a weakly positive but significant correlation between lung and liver hemosiderin scores (Spearman's rank correlation coefficient, rho=0.348, p=0.001); i.e., given an increase in lung hemosiderin scores, an increase in liver hemosiderin scores was also observed. Similarly, a marked positive correlation between spleen and liver hemosiderin scores (Spearman's rank correlation coefficient, rho=0.335, p=0.002) was observed. The probability of spleen hemosiderin-positive cases belonging to the age group under 6 months was found to be 4.3 times greater than those who were hemosiderin-negative (95% confidence interval, 1.6-11.8). After the major differential diagnoses were ruled out, this study demonstrated, that depending on the statistically assessed morphometric grounds, the presence of hemosiderin deposits in the liver and spleen were significantly higher in the age group under 6 months

    Fatal Poisonings In The South Marmara Region Of Turkey, 1996-2003

    No full text
    Aim: The aim of this study is to describe the characteristics of medico-legal autopsies of fatal poisonings in the south Marmara region, Turkey, in the period of 1996-2003, in order to provide further data for the characterisation of fatal poisonings, because there is a scarcity of such information from Turkey. Methods: Of the 4242 autopsied cases, 415 (9.8%) deaths due to poisonings were examined; 26.8% females and 73.2% males. The mean age was 40.1±19.2 years old (range 0-88). Results: The three most common types of poison were carbon monoxide (43.5%), insecticides (24.6%), and alcohol (18.4%). The most frequent unnatural manner of death was accidents (67.5%), followed by suicidal (27.5%) deaths. Insecticides were the cause in 71.9% of suicidal poisonings, whereas the cause was carbon monoxide in 63.2%, and alcohol in %27.1% of the unintentional poisonings. The deaths due to carbon monoxide were associated with coal stoves (48.3%), water heaters in bath (31.1%), and fires (17.8%). Organophosphorus insecticides were responsible for 91.1% of total insecticide poisonings. 73.7% of the alcohol poisonings were observed in years 2000-2002, and of the methyl alcohol poisoning, 35.9% and 29.7% were seen in years 2001 and 2002, respectively. Therapeutic drugs were encountered most frequently (75%). Conclusion: In conclusion, in fatal poisoning cases who have undergone medico-legal autopsy in Bursa and province, CO is of great ratio

    Ectopic High Origin of a Coronary Artery from the Aorta – A Possible Cause of Sudden Death

    No full text
    Congenital anomalies originating it the coronary arteries are of special interest for forensic specialists. The presented case is a man found dead on the Coast of Marmara Sea. The death was considered to be suspicious and an autopsy was performed. On the macroscopic autopsy, the ostium of the right coronary artery was hole-like, located in a normal position, but the ostium of the left coronary artery was pocket-shaped and located in the left wall of the ascending aorta and above the rim of the sinotubular junction. We describe an asymptomatic, but didactic case with ectopic high origin of the left coronary artery

    Fatal Methanol Ingestion in a Child: Case Report

    No full text
    The records of Forensic Medicine Council of Turkey Bursa Morgue Department reveal the first case of fatal methanol ingestion in a child. Household methanol exposures are mostly due to accidental ingestion of washing fluids. A 4 year-old girl was admitted to the emergency department with her parents with gastrointestinal symptoms; nausea, vomiting and abdominal pain. Toxicological studies revealed 79 mg/dl blood level of methanol. We presented infant autopsy case of methanol toxicity and discussed the case from medicolegal aspect

    Death due to Acute Massive Pulmonary Thromboembolism Associated with Risperidone

    Get PDF
    The antipsychotic drug risperidone, which is extensively used, has also many side effects, as increased risk of stroke, thrombosis, and pulmonary embolism have been reported. We present a case of a 38 year-old-woman with psychiatric disorder who got worse in her home and died in the hospital. Throughout autopsy, during the internal examination, multiple thrombi in the pulmonary artery branches were observed; however, there were no pathology findings in the lower extremity veins. Blood chemistry test revealed 4 ng/ml of risperidone, 37 ng/ml of quetiapine and atropine; chemical examination of urine detected atropine, quetiapine, risperidone. Death occurred due to acute massive pulmonary thromboembolism. We aimed to discuss this case with autopsy and histopathologic findings, laboratory results in medico-legal literature.   &nbsp

    Bursa’da Otopsisi Yapılan Akut İnsektisit Zehirlenmesi Olgularının Değerlendirilmesi

    No full text
    Amaç: İnsektisit zehirlenmeleri, ülkemizde zehirlenmeler içinde ilk sıralarda yer almaktadır. Bu çalışmada Bursa yöresine ait insektisit zehirlenmesi olgularının profilinin çıkarılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda 1996-2002 yılları arasında Adli Tıp Kurumu Bursa Grup Başkanlığı Morg ihtisas Dairesi’nde otopsisi yapılan toplam 3575 adli olgu retrospektif olarak incelenmiştir. Ölüm nedenleri zehirlenme olarak saptanan 365 olgu çalışma kapsamına alınmıştır. Bulgular: Toplam 365 zehirlenme olgusunun 91’inin (%24,93) insektisit zehirlenmesi olduğu saptanmıştır. Olguların 65’inin (%71,43) erkek, 26 ‘sının (%28,57) kadın, 28’inin (%19,78) 20-49 yaş grubunda olduğu tespit edilmiştir. En sık orijin intihardır. Sorumlu bileşikler içinde organik fosforlu bileşikler ilk sırayı almaktadır. Sonuç: Elde edilen bulgular yapılan diğer çahşmalarla karşılaştırılmış, ortaya çıkan sonuçlar tartışılmış ve çözüm önerilerinde bulunulmuştur. Anahtar Kelimeler: İnsektisit, zehirlenme, ölüm, otopsi

    Kesici Delici Alet Yaralanmalarına Bağlı Ölüm Olgularında Alkolün Rolü

    No full text
    Amaç: Bu çalışmada; Bursa’da kesici-delici alet yaralanması sonucu ölüm olgularında alkol ve psikoaktif maddelerin rolünün araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: 1996-2002 yılları arasında Bursa Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi’nde otopsisi yapılan 3575 adli olgudan kesici-delici alet yaralanmasına bağlı ölen 240 (%6,71) olgu retrospektif olarak incelenmiş, olgular yaş, cinsiyet, orijin, kanda alkol, kan, idrar, organ parçaları ve mide muhtevasında psikoaktif madde varlığı ve konsantrasyonu açısından değerlendirilmiştir. Bulgular: Toplam 240 olgunun 204’ü (%85) erkek, 36’sı (%15) kadmdn. Olguların 73’ünde kanında alkol saptanmış olup kan alkol konsantrasyonu %44 ile %280 mg arasında dağılmaktadn. Kanında alkol saptanan 73 olgunun 71’i (%97,26) erkek olup olgularm 28’i (%38,35) 30-39 yaş grubundadır. Olgularm Tinde idrarda, mide ve organ örneklerinde karbamazepin saptanmıştır. Sonuç: Bursa ve çevresinde, literatürlerini inceleyerek karşılaştırdığımız şehir ve ülkelere göre daha az olsa da alkol aliminin, kesici-delici alet yaralanmalarına bağlı ölümlerde rolü belirgin olarak göze çarpmakta ancak diğer psikoaktif maddelerin rolünün ise oldukça zayıf olduğu görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Kesici delici alet yaralanması, ölüm, otopsi, alkol, psikoaktif madde

    Gemi Kazasına Bağlı Toplu Suda Boğulma Olgularında Kimlik Tespiti

    No full text
    Bu çalışmada Şubat 2004’te Ege denizinde meydana gelen gemi kazasında suda boğularak ölen Afrika kökenli olgulardan elde edilen otopsi bulgularını, kimlik tespitine yönelik yapılanları irdelemeyi amaçlanmıştır. Adli Tıp Kurumu Bursa Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesi’nde otopsileri yapılan 25 olgunun raporları retrospektif incelenmiştir. 9 kadın, 16 erkek olgunun dış muayenesinde 3 kadında sünnet, bazı olgularımızda parmak anomalileri, dişlerde metal kaplama, tatuaj gibi kimlik tespitine yönelik bulgular izlenmiştir. Tüm olgularda fotoğraflanma yapılıp, DNA analizi için örnekler alınmıştır. Tüm olgularda ölümün suda boğulmaya bağlı mekanik asfiksi sonucu meydana geldiği rapor edilmiştir. Sadece 3 olgumuzun kimlik tespiti gerçekleştirilebilmiştir. Olgularımızın kimliklendirilmesi için yapılan işlemler ve saptanan bulgular tartışılmıştır. Yabancı uyrukluların kimliklendirilmesi için uluslararası işbirliğinin gerektiği ortaya konmuştur. Anahtar kelimeler: Gemi kazası, toplu ölümler, kimliklendirme, dış muayene, otopsi

    Ekstremite Damar Yaralanmasına Bağlı Ölümler

    No full text
    Gerek ölümün meydana geldiği, gerekse ölümün meydana gelmediği ekstremite yaralanmaları adli tıp pratiğinde sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada Bursa’da yapılan adli otopsiler içerisinde ekstremite damar yaralanmasına bağlı ölüm olgularının adli tıbbi özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır. 1996-2003 yılları arasında yapılan toplam 4242 adet otopsiye ait raporlar taranarak ölüm nedeni ekstremite damar yaralanmasına bağlı olan 40 olgu (%0,94) çalışma kapsamına alınmıştır. Olgularımızın %90’ı erkek, yaş ortalaması 35,87’dir (17-66 yaş). Yaralanmaların %60’ı kesici-delici alet ile meydana gelmiştir. En sık femoral arter ve dalları yaralanmıştır. Olguların %82,5’inde orijin cinayettir. Olgularımızın %30’unun kanında ortalama 159.33 mg/dl düzeyinde alkol saptanmıştır. Savcılık tutanaklarında %47,5’inde olay yerinin açık alan olduğu, %47,5’inin olay yerinde öldüğü belirtilmiştir. Sonuç olarak orta yaş alkollü erkeklerin ekstremite damar yaralanmasına bağlı ölümlerde risk grubunu oluşturduğu görülmektedir. İzole ekstremite damar yaralanmaları sonucu ölümlerde yaralanan damarın, toplam yara ve öldürücü yara sayısının, yeri ve tarafının belirlenmesinin kastın tayinine ışık tutmaktadır ve diğer zorlamalı ölümlerde olduğu gibi ekstremite damar yaralanmasına bağlı ölümlerde otopsi vazgeçilmezdir. Anahtar kelimeler: Damar yaralanmaları, Ekstremite, Adli otopsi
    corecore