6 research outputs found
Eating Behaviours and Quality of Life in Adolescents with Attention Deficit Hyperactivity Disorder
Aim: Our study aims to investigate eating behaviour and quality of life in adolescents with Attention Deficit Hyperactivity Disorder (ADHD).Material and Methods: This study included 100 adolescents diagnosed with ADHD and age-gender matched 100 healthy adolescents. Clinical interview was conducted using “Schedule for Affective Disorders and Schizophrenia for School-Aged Children (K-SADS)” and Dutch Eating Behavior Questionnaire (DEBQ), Pediatric Quality of Life Scale (PedsQL) self and parent reports, Conners Parent Rating Scale (CPRS) were administered.Results: In ADHD group compared to control group, all subscales were found to be significantly lower in PedsQL self-report and parent-reports (p<0.05), while emotional and external eating subscale scores were found to be statistically significantly higher (p = 0.006, p = 0.001, respectively). In the ADHD group, positive significant correlations were found between emotional eating subscale scores and CPRS inattention (p = 0.038), hyperactivity (p = 0.001), and oppositional behaviour (p = 0.002), and also between the external eating subscale and hyperactivity score (p = 0.024). Regarding self reports of quality of life, significant negative correlations were found between emotional eating subscale score and both emotional functionality (p = 0.05) and psychosocial health total score (p = 0.036). In PedsQL parent reporting, a significant negative correlation was found only between psychosocial health total score (p = 0.034) and emotional eating subscale score.Conclusion: The results of our study indicate the importance of evaluating eating behaviours and quality of life in follow up and treatment of ADHD in terms of preventive strategies for mental health.Amaç: Çalışmamızın amacı, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olan ergenlerde yeme davranışı ve yaşam kalitesini araştırmaktır. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya DEHB tanısı alan 100 ergen olgu ve yaş, cinsiyet açısından olgu grubu ile eşleştirilmiş 100 sağlıklı ergen dahil edilmiştir. “Okul Çağı Çocukları için Duygulanım Bozuklukları ve Şizofreni Görüşme Çizelgesi” (ÇDŞG) kullanılarak klinik görüşmeler yapılmış, Hollanda Yeme Davranışı Anketi (HYDA), Çocuklar İçin Yaşam Kalitesi Ölçeği (ÇİYKÖ) özbildirim ve ebeveyn bildirimleri, Conners Anne-Baba Derecelendirme Ölçeği (CADÖ) uygulanmıştır. Bulgular: DEHB grubunda kontrol grubuna göre, ÇİYKÖ öz bildirim ve anne-baba bildirimlerinde tüm ölçek puanlarında DEHB grubunda anlamlı düşük (p<0,05), duygusal ve dışsal yeme alt ölçek puanları istatistiksel olarak anlamlı yüksek tespit edilmiştir (sırasıyla, p=0,006, p=0,001). DEHB grubunda duygusal yeme puanları ile CADÖ dikkat eksikliği (p=0,038), hiperaktivite (p=0,001), karşıt olma karşı gelme (p=0,002) alt ölçek puanları arasında ve dışsal yeme puanı ile hiperaktivite puanı arasında pozitif anlamlı korelasyonlar bulunmuştur (p=0,024). ÇİYKÖ öz bildirim puanlarından duygusal işlevsellik (p=0,05), psikososyal sağlık toplam puanı (p=0,036) ile duygusal yeme alt ölçek puanı arasında anlamlı negatif korelasyon bulunmuştur. ÇİYKÖ yaşam kalitesi anne baba bildirimlerinde ise sadece psikososyal sağlık toplam puanı (p=0,034) ile duygusal yeme alt ölçek puanı arasında anlamlı negatif korelasyon bulunmuştur. Sonuç: Çalışmamızın sonuçları DEHB takip ve tedavisinde, DEHB belirtileri ile birlikte yeme tutumlarının ve yaşam kalitesinin de değerlendirmesinin koruyucu ruh sağlığı kapsamında önem taşıdığına işaret etmektedir
Eating behaviors and quality of life in adolescents with attention deficit hyperactivity disorder
YÖK Tez No: 650464Amaç: Çalışmamızın amacı, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olan ergenlerde yeme davranışı ve yaşam kalitesini sağlıklı kontrollerle karşılaştırarak araştırmak ve yeme davranışı ile yaşam kalitesi ilişkisini değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Anabilim Dalına başvuran DEHB tanısı alan 100 ergen olgu ve yaş, cinsiyet açısından olgu grubu ile eşleştirilmiş 100 sağlıklı ergen dahil edilmiştir. Çalışmadaki tüm ergenlerle "Okul Çağı Çocukları için Duygulanım Bozuklukları ve Şizofreni Görüşme Çizelgesi-Şimdi ve Yaşam Boyu Şekli- Türkçe Versiyonu" (ÇDŞG-ŞY-T) kullanılarak klinik görüşme yapılmış, ergenlere Hollanda Yeme Davranışı Anketi (HYDA), Çocuklar İçin Yaşam Kalitesi Ölçeği (ÇİYKÖ) uygulanmıştır. Ek olarak, ebeveynlere sosyodemografik form, Conners Anne-Baba Derecelendirme Ölçeği-Yenilenmiş Kısa Form (CADÖ-YK) ve Çocuklar İçin Yaşam Kalitesi Ölçeği (ÇİYKÖ) ebeveyn bildirimi uygulanmıştır. Bulgular: DEHB grubunda kontrol grubuna göre, ÇİYKÖ öz bildirim ve anne-baba bildirimlerinde tüm ölçek puanlarında anlamlı düşüklük saptanmıştır. DEHB grubunda kontrol grubuna göre, duygusal ve dışsal yeme alt ölçek puanları istatistiksel olarak anlamlı yüksek tespit edilmiştir (sırasıyla, p=0,006, p=0,001). DEHB bileşik görünümde, duygusal ve dışsal yeme skorları dikkat eksikliği görünümüne göre anlamlı olarak daha yüksektir (sırasıyla, p=0,003, p=0,004). DEHB grubunda duygusal yeme puanları ile CADÖ-YK dikkat eksikliği (p=0,038), hiperaktivite (p=0,001), karşı olma karşı gelme (p=0,002) alt ölçek puanları arasında pozitif anlamlı korelasyonlar saptanmıştır. Dışsal yeme puanı ile hiperaktivite puanı arasında pozitif anlamlı korelasyon bulunmuştur (p=0,024). DEHB grubunda; HYDA alt ölçek yeme puanları ile yaşam kalitesi öz bildirim puanları arasındaki ilişkiye bakıldığında, ÇİYKÖ öz bildirim puanlarından duygusal işlevsellik (p=0,05), psikososyal sağlık toplam puanı (p=0,036) ile duygusal yeme alt ölçek puanı arasında anlamlı negatif korelasyon bulunmuştur. ÇİYKÖ yaşam kalitesi anne baba bildirimlerinde ise sadece psikososyal sağlık toplam puanı (p=0,034) ile duygusal yeme alt ölçek puanı arasında anlamlı negatif korelasyon bulunmuştur. Sonuç: DEHB tanılı ergenlerde saptanan bozulmuş yeme davranışı, yaşam kalitesinde düşme ile ilişkili gösterdiği gibi, ileride gelişebilecek yeme bozuklukları açısından da risk oluşturabilir. DEHB takip ve tedavisinde, DEHB belirtileri ile birlikte yeme tutumlarının ve yaşam kalitesinin de değerlendirme kapsamına alınması koruyucu ruh sağlığı kapsamında önem taşımaktadır.Objective: Our study aims to investigate eating behavior and quality of life in adolescents with Attention Deficit Hyperactivity Disorder (ADHD) compared with healthy controls and the correlation of eating behaviour with quality of life. Material and Method: This study included 100 adolescents diagnosed with ADHD at Düzce University Medical Faculty Child and Adolescent Psychiatry Department and age-gender matched 100 adolescents as a healthy control group. Clinical interview was conducted with all adolescents in the study using "Schedule for Affective Disorders and Schizophrenia for School-Aged Children (K-SADS) –Present and lifetime Turkish version (K-SADS-PL-T)"and Dutch Eating Behavior Questionnaire (DEBQ) and Pediatric Quality of Life Scale (PedsQL) were applied. In addition, socio-demographic form, Conners Parent Rating Scale-Revised Short Form (CPRS-RS) and Pediatric Quality of Life Inventory (PedsQL) parent forms were administered to parents. Results: In ADHD group, all scale scores were found to be significantly lower in PedsQL self-report and parent-report forms compared to the control group. Emotional and external eating subscale scores were found to be statistically significantly higher in the ADHD group compared to the control group (p = 0.006, p = 0.001, respectively). Emotional and external eating subscale scores were significantly higher in combined presentation of ADHD than in attention deficit presentatiton (p=0,003, p=0,004 respectively). In the ADHD group, positive significant correlations were found between emotional eating subscale scores and CPRS-RS inattention (p = 0.038), hyperactivity (p = 0.001), and oppositional behaviour (p = 0.002) scores. A positive significant correlation was also found between the external eating subscale and hyperactivity score (p = 0.024). Inspecting the relationship between DEBQ subscale scores and PedsQL self-report scores in ADHD group, significant negative correlations were found between emotional eating subscale score and both emotional functionality (p = 0.05) and psychosocial health total score (p = 0.036). In PedsQL parent reporting scores, a significant negative correlation was found only between psychosocial health total score (p = 0.034) and emotional eating subscale score. Conclusion: Higher disordered eating behaviors in adolescents diagnosed with ADHD, are associated with lower scores in quality of life and may also end up in eating disorders. The results of our study indicate the importance of evaluating eating behaviors and also quality of life in follow up and treatment of ADHD in terms of preventive strategies for mental health
Atomoxetine Induced Skin Picking: A Case Report
PubMed ID: 32106136"Skin picking disorder," also known as "dermatillomania" or "psychogenic excoriation," is classified in the "Obsessive Compulsive and Related Disorders" category in Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, Fifth Edition and characterized by repetitive skin picking behaviors resulting in skin lesions. Atomoxetine (ATX) is a selective norepinephrine (noradrenaline) reuptake inhibitor commonly used in the management of attention-deficit/hyperactivity disorder. Atomoxetine is considered to increase levels of noradrenaline and dopamine by inhibiting norepinephrine transporters. In this case report, we present an 8-year-old male attention-deficit/hyperactivity disorder patient with skin picking behavior due to ATX treatment. We discussed possible explanations of skin picking behavior with ATX in the light of the current literature. To our knowledge, this is the first report of skin picking due to ATX in literature, and further studies are needed to investigate the frequency and mechanisms of skin picking with ATX
Treatment Related Adverse Events In Children With Attention-Deficit/Hyperactivity Disorder Using Atomoxetine
Objective: The aim of our study is to evaluate treatment related adverse events in children with attention-deficit/hyperactivity disorder (ADHD) using atomoxetine. Material and Methods: One hundred eleven patients receiving atomoxetine treatment were included in this study. Evaluations were conducted with all participants and their parents using Turgay DSM-IV-Based Child and Adolescent Behavioral Disorders Screening and Rating Scale, Clinic Global Impression Scale and Atomoxetine Side Effect List. Results: Decreased appetite, irritability, loss of weight, fatigue, abdominal pain, constipation, change in sleep patterns, dizziness were common adverse effects of atomoxetine in our study. Diarrhea, rash and skin picking were rare. Changes in sleep patterns were more frequent in patients with the inattentive subtype (chi 2= 5.7, p=0.06, Cramer's V=0.25, Likelihood ratio). Patients using atomoxetine as the only treatment had constipation significantly more frequently than those receiving multiple regimens (p=0.02). Conclusion: Atomoxetine is generally safe and well tolerated. Further studies with a larger sample size are required to investigate adverse effects of atomoxetine treatment
Maculopapular Rash Related to Atomoxetine: Case Report
Exanthematous drug eruptions, also known as maculopapular drug eruptions, are the most common drug-induced hypersensitivity reactions. Pruritus, urticaria, exanthematous rash, fixed drug eruption, photosensitivity, pigmentation and alopecia are common skin reactions to psychotropic medications. Atomoxetine (ATX), a selective inhibitor of presynaptic norepinephrine transporters (SNRI), is classified as a non-stimulant and is commonly used in the treatment of attention deficit hyperactivity disorder (ADHD). It also binds to dopamine and serotonin transporters with a low affinity. Abdominal pain, loss of appetite, somnolence, irritability, fatigue, dizziness and dyspepsia are the most common side effects of ATX. Major cutaneous drug reactions with SNRIs are rarely reported in the literature. Here we present an eight-year-old girl diagnosed with ADHD who had a drug-induced skin reaction after an increase in the dosage of ATX treatment.Makülopapuler ilaç erüpsiyonları; ekzantematöz ilaç reaksiyonları olarak da bilinen en sık ilaç hipersensitivite reaksiyonlarıdır. Kaşıntı, ürtiker, ekzantematöz döküntü, fiks ilaç erüpsiyonları, fotosensitivite, pigmentasyon ve alopesi psikotrop ilaçlara karşı gelişen en sık deri reaksiyonlarıdır. Atomoksetin (ATX) selektif norepinefrin geri alım inhibitörü (SNRI) olup dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) tedavisinde Gıda ve İlaç İdaresi onayı alan non-stimülan bir ilaçtır. Düşük affinitede dopamin ve serotonin taşıyıcılarına da bağlanmaktadır. Karın ağrısı, iştah azalması, somnolans, irritabilite, halsizlik, baş dönmesi ve dispepsi ATX’in en sık bildirilen yan etkileridir. Literatürde SNRI ilaçlar ile ortaya çıkan majör deri reaksiyonları nadir olarak bildirilmiştir. Bizim çalışmamızda DEHB tanısı olan ve ATX tedavisi sırasında doz artışı ile birlikte ilaca bağlı deri reaksiyonu gelişen 8 yaşında bir kız olgu sunulmuştur