19 research outputs found

    İskemik Ventriküler Taşikardisi Olan Hastalarda Radyofrekans Kateter Ablasyonu Tedavisinin Hastalık Sonlanımlarına Etkisinin Değerlendirilmesi

    No full text
    OKŞUL M. Evaluating the Effect of Radiofrequency Catheter Ablation Treatment on the Disease Outcomes of the Patients with Ischemic Ventricular Tachycardia, Hacettepe University Faculty of Medicine, Cardiology Thesis, Ankara, 2019. Scar homogenization based catheter ablation has lower recurrence rates than clinical ventricular tachycardia (VT) catheter ablation in patients with recurrent ischemic VT episodes. The purpose of this study is to define the success and recurrence rates of the scar homogenization based radiofrequency (RF) catheter ablation, complications of this procedure, pre and post-procedural mortality and the predictors of the outcome depending on patient and procedure in patients with ischemic cardiomyopathy and VT. Patients that received catheter ablation between the dates of 01.06.2014 - 30.11.2018 due to ischemic VT were included in the study. The basic characteristic features of the patients such as age, gender, comorbidity and routine pre-procedural laboratory parameters, prescribed drugs and echocardiographic parameters were recorded. As the endpoints of the study, continuous VT attack development, history of treatment of the patients with implantable cardioverter defibrillator (ICD), in-hospital, early and late mortality rates and pre-procedural complications were evaluated. The study population included 128 patients as 120 male (93.8%) and 8 female (6.2%) patients. The mean age of the patients were found as 66±10 years. The ratio of the patients that applied to the hospital with electrical storm before ablation was found as 40.6% (52). Mean left ventricular ejection fraction (LVEF) of the patients was 29.6%±7.2 and LVEF was found as 2 (HR:1,91; %95 CI:1,05-3,66; p=0,045), LVEF (HR:0,95; %95 CI:0,91-0,98; p=0,038) and brain natriuretic peptide (BNP) levels (HR:1,10; %95 CI:1,03-1,18; p=0,004) were found as the most significant predictors of the all-cause mortality; LVEF level (; HR:0,93; %95 CI:0,88-0,98; p=0,013), BNP level (HR:1,07; %95 CI:1,02-1,11; p=0,002) and proper shock amount after first ablation procedure (HR:1,12; %95 CI:1,03-1,22; p=0,011) were found as the most significant predictors of the cardiovascular mortality. Keywords: Ischemic heart disease, Catheter ablation, Ventricular tachicardia.OKŞUL M. İskemik Ventriküler Taşikardisi Olan Hastalarda Radyofrekans Kateter Ablasyonu Tedavisinin Hastalık Sonlanımlarına Etkisinin Değerlendirilmesi, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Tezi. Ankara, 2019.. Tekrarlayıcı ventriküler taşikardi (VT) atakları olan iskemik kardiyomiyopatili hastalarda skar homojenizasyonu temelli kateter ablasyonunun klinik VT ablasyonuna göre daha düşük rekürrens oranına sahip olduğu gösterilmiştir. Bu çalışmanın amacı; iskemik kardiyomiyopatisi olan ve VT saptanan hastalarda skar homojenizasyonu temelli radyofrekans (RF) kateter ablasyonunun, bu hasta grubunda başarı ve rekürrens oranlarını, işleme bağlı komplikasyonları, peri ve post-prosedürel mortaliteyi ve bu sonlanımların hastaya ve işleme bağlı öngördürücülerini belirlemektir. Çalışmaya 01.06.2014-30.11.2018 tarihleri arasında iskemik VT nedeniyle kateter ablasyonu yapılmış olan hastalar alındı. Hastaların yaş, cinsiyet, komorbidite gibi bazal karakteristik özellikleri, işlem öncesi rutin laboratuvar parametreleri, kullandıkları ilaçlar ve ekokardiyografik parametreleri kaydedildi. Çalışmanın sonlanım noktaları olarak hastaların takiplerinde sürekli VT atağı gelişimi, implante edilebilir kardiyoverter defibrilatörü (İCD) olan hastaların VT'ye tedavi öyküsü, hastane içi, erken ve geç mortalite oranları ve peri-prosedürel komplikasyonlar değerlendirildi. Araştırma popülasyonu 120 erkek (%93,8) ve 8 kadın (%6,2) hasta olmak üzere 128 hastadan oluştu. Hastaların ortalama yaşı 66±10 yıl olarak saptandı. Ablasyon öncesi elektriksel fırtına ile başvuran hasta oranı %40,6 (52) olarak saptandı.. Hastaların ortalama sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu (SolV EF) %29,6±7,2 idi ve tüm hastaların %57,8’inde SolV EF 2 olması, SolV EF yüzdesi ve Beyin natriüretik peptid (BNP) düzeyi (sırasıyla; HR:2,86; %95 GA:1,48-5,51; p=0,002; HR:1,91; %95 GA:1,05-3,66; p=0,045; HR:0,95; %95 GA:0,91-0,98; p=0,038; HR:1,10; %95 GA:1,03-1,18; p=0,004) ; kardiyovasküler mortalitenin en önemli prediktörleri olarak da SolV EF düzeyi, BNP düzeyi ve ilk ablasyon işlemi sonrası uygun şok sayısı (sırasıyla; HR:0,93; %95 GA:0,88-0,98; p=0,013; HR:1,07; %95 GA:1,02-1,11; p=0,002; HR:1,12; %95 GA:1,03-1,22; p=0,011) olarak belirlendi. Anahtar kelimeler: İskemik Kalp Hastalığı, Kateter Ablasyonu, Ventriküler Taşikardi
    corecore