13 research outputs found

    The importance of diagnosing meconium aspiration and perinatal deaths

    No full text
    Adli soruşturmayı gerektiren perinatal ölümlerde, CMUK 82. maddesi gereğince, Adli Tıp Uzmanlarının çözümlemesi gereken soruların yanıtını bulabilmek her zaman kolay ol¬mamaktadır. Bu yazıda; mekonyum aspirasyonu izlenen ve bu ne¬denle öldüğü belirlenen bir infantta saptanan bulgular ışı¬ğında, perinatal ölümler ve bu konuda karşılaşılan güçlük¬ler tartışılarak sunulmuştur.Turkish manner of criminal code law describes the questions that should raise in a case of criminal perinatal death. In this paper, a case of perinatal death due to meconium aspiration discussed regarding the problems in those cases

    Arhytmogenic right ventricular displasia and sudden young adult deaths

    No full text
    Ani-beklenmedik ölümler ve mekanizmalarının açıklığa kavuşması adli tıp uygulamaları içinde önemli bir yer tutmaktadır. Son yıllarda tanımlanarak, klâsik kitaplarda yerini bulan Aritmojenik Sağ Verttriküler Displazi (ARVD), özellikle ani genç ve sporcu ölümlerinden sorumlu tutulmaktadır. Klinik tanı yöntemlerinin yanısıra, morfolojik olarak ta tanımlanabileceği ileri sürülmektedir. Anabilim dalımızda daha önce gerçekleştirilen iki ayrı çalışmada, patognomonik olduğu ileri sürülen morfolojik kriterlerin, rastgele seçilen populasyonda değişen oranlarda izlenmesi, bu konuda daha geniş serilerde çalışılarak morfometrik kriterlerin belirlenmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu yazıda; ARVD'yi ani beklenmedik ölüm nedenleri açısından gündeme getirmek, ileri sürülen görüşleri destekleyen ve bu görüşlere ters düşen bulguları tartışmak amacı güdülmüştür.Forensic Medicine specialists often has to deal with sudden-unexpected deaths. Arhytmogenic Right Ventricular Displasia (ARVD) had been defined in 1961, yet previously took place in the textbooks. It is claimed that, this antity is responsible from the sudden deaths of the young adults and athletes. Some of the authors assert that it can be defined not only clinically but also morphologically. Our two different serials revealed that, the criterias' which are defined as patognomonic morphology, should be crossed over again in large serials, since these findings are common in randomly selected violent deaths also.In this paper, the findings of the two previous studies are summarized and the proposed morphological criterias of ARVD are criticized

    Malpraktis iddialarında otopsinin önemi: Bir olgu sunumu

    No full text
    Hekimler tıbbi girişimlerinde, hastaların acılarını dindirmek, sağlıklarına kavuşturmak ve sağlıklı yaşam sürdürmelerini amaçlarlar. Ancak yapılan tıbbi müdahalelere rağmen, kişinin sağlığını kaybetmesi hatta ölmesi söz konusu olabilir. Bu olguların bir kısmında, sağlık çalışanlarının olayda ihmal ve kusurları olduğu idddiasıyla suçlamalar yapılabilmektedir. Bir hekimin sorumluluğundan bahsedilebilmesi için, eylemin hukuka aykırı ve kusurlu olmasının yanısıra, bir zararın meydana gelmesi ve zararın kusurlu eylem sonucu olması gerektiği belirtilmektedir. Bu çalışmada sağlık şurasına konu olan bir olgu, malpraktis iddialarında otopsinin önemini vurgulamak amacıyla sunulacaktır. Olayda; karın ağrısı şikayeti ile acil servise iki kez getirilen çocuk hasta, incelemeler sonucunda normal kabul edilip, tıbbi tedavi uygulanarak evine gönderilmiş, hasta iki saat sonra ölmüştür. Aile müdahale eden hekimlerden şikayetçidir. Pratisyen hekim, defin ruhsatı düzenlemeyerek adli olgu bildirimi yapmasına rağmen; muayene yapan adli tıp uzmanı ölümün adli vaka olmadığını ve otopsi yapılmasına gerek olmadığını belirterek defin ruhsatı düzenlenmesini sağlamıştır. Tanının kesin olmadığı veya olduğu düşünülse bile suçlamaların söz konusu olduğu bu olgular, hekim sorumluluğunu gündeme getirerek yargıya intikal eden olgulardır. Bu olgularda sorumluluğun saptanması ve/veya hekimi aklayacak olan bulgular otopsi ile elde edilecektir. Bu olgu bağlamında malpraktis olgularında, otopsinin önemi tartışılacaktır

    Medical malpractice in pediatric emergency cases: A two cases study

    No full text
    Hekimlerin mesleki uygulamalarında hatadan söz edebilmek için; eylemin hukuka aykırı olması, bilgisizlik, beceri ve ilgi eksikliği bulunması veya tıbbi girişimin standartlara uygun yapılmaması sonucunda hastanın zarar görmesi ve bu zararın da kusurlu eylem sonucu olması gerekmektedir. Bu çalışmada biri trafik kazası diğeri karın ağrısı şikayeti ile acile servise başvuran iki çocuk olgunun tanı konamaması ve buna bağlı olarak gerekli müdahalelerin yapılmamış olması nedeni ile hekim sorumluluğu, hatalı tıbbi uygulama yönünden tartışılarak sunulması amaçlanmıştır.There are certain conditions needed for a discussion about medical malpractice. The physician's act should be either against to the law and / or lack of knowledge, insufficient care and ability in practicing medicine, and also harmful attempts to the patient against to the standard medical practices. In this case study, we will discuss two traffic accident cases. Both of the cases were admitted to the emergency room with abdominal pain. There were no significant diagnosis and medical treatment by the physicians. The responsibilities of the physicians and medical malpractice will be reviewed and discussed

    Evaluatıon of cardıac conductıon system ın sudden death cases

    No full text
    Amaç: Bu çalışmada, ani kardiyak ölüm vakalarında kardiyak ileti sistemi patolojilerinin bölgesel özelliklerinin ortaya konması amaçlandı. Ayrıca bu çalışma, kardiyak ileti sistemi patolojileri konusunda Adana bölgesindeki adli olgularda yapılan ilk çalış- madır. Yöntemler: Yirmi yedi ani-beklenmedik ölüm olgusu ile ölüm nede- ni bilinen 4 olgu kontrol grubu olarak çalışmaya alındı. Toplam 31 olguda, sinoatrial nod ve at- rioventriküler nod bölgelerinden örnekler alındı. Örnekler histo- kimyasal boyama yöntemleri ile boyanarak ışık mikroskobunda incelendi. Bulgular: Ani-beklenmedik ölüm olgula- rının 10’unda sinoatrial nod ve atrioventriküler nodda belirgin patolojik bulgular saptandı. Tüm olguların 3’ünde (%11,1), ileti sistemi anomalilerinin ölüme neden olabileceği düşünüldü. Sonuç: Ani beklenmedik ölüm olgula- rında kardiyak ileti sistemi de- ğerlendirmesinin önemli olduğu ve adli patolojide bu konunun göz önünde bulundurulması ge- rektiği sonucuna vardık.Objective: In this study, revealing the regio- nal characteristics of the cardiac conduction system pathologies in sudden death cases is aimed. Besides, this is the first study of Adana region forensic cases re- lated to the cardiac conduction system pathologies. Methods: Twenty seven cases of sudden unexpected death and 4 cases with known causes of death as a control group have been included in the study. Samples from sino- atrial node and atrioventicular node were taken in total 31 cases. Samples were evaluated with light microscope after staining through histochemical staining methods. Results: There were significant pathological changes of the sinoatrial node and atrioventricular node in 10 of the cases. And in 3 of all cases (11.1%), the abnormalities of the conduction system were considered to have the possibility for causing death. Conclusion: We have concluded that it is of importance to evaluate the cardiac conduction system in sudden unexpected death cases and this topic should be kept in sight in forensic pathology

    Ani beklenmedik şüpheli ölüm olarak değerlendirilen Bochdalek hernisi: Bir olgu sunumu

    No full text
    Ani beklenmedik şüpheli ölümler adli olguların önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Bu olgularda ölümün kısa sürede meydana gelmesi, ölüm mekanizmasının ve nedeninin izah edilememesi, ölüm üzerine etkisi olan kişi ve/veya kişilerin ya da her hangi bir dış etmenin olabileceği şüphesi nedeniyle adli otopsi yapılması gerekmektedir. Çalışmamızda Bochdalek hernisine bağlı ani beklenmedik bir ölüm olgusu sunulmaktadır.A considerable part of forensic medicine cases involve sudden unexpected suspicious deaths. In such cases, it is essential to perform a medico-legal autopsy, for the following reasons: death occurs within a very short time, it is difficult to explain the cause and the mechanism of death; external factors or a person, might be involved in the death. Sudden unexpected deaths due to adult Bochdalek hernia had been reported rarely in the medical literature. In this study a sudden unexpected death case due to adult Bochdalek hernia was presented

    A homicide mimicking accidental death

    No full text
    Adli soruşturmalar; adli tahkikat, olay yeri incelemeleri, otopsi ve laboratuvar bulgularını kapsar. Ölüm sebebinin saptanması, elde edilen tüm bilgilerin dikkatlice toparlanma¬sına dayanır. Otopsi yapılmaksızın, adli tahkikata dayanarak ölüm sebebinin belirtilmesi ve defin ruhsatı düzenlenmesi sonucunda; kararın yeniden gözden geçirilmesinin gerektiği durumlar ortaya çıkabilir. Bu yazıda; bir inşaatın zemininde bulunan cesedin, sav¬cılık tarafından yapılan olay yeri incelemesi sırasındaki gö¬rüşmelerde; kişinin iş kazası sonucu kafa travmasına bağlı olarak öldüğü ifade edilmiştir. Yapılan otopside ise; kişinin av tüfeği yaralanması sonucu meydana gelen yaralanmalar nedeniyle öldüğü belirlenmiştir. Bu olgu, adli olayların sağ¬lıklı çözümünde yaklaşımların önemini vurgulamak amacıy¬la sunulmaktadır.A medicolegal investigation consists of adequate information about the past, crime scene investigation and performing an autopsy with laboratory analysis. The cause of death is based on a careful review of all the available information. When subsequent information leads to an alteration of an opinion without performing an autopsy, the cause of death and the death certificate may need to be revised. In this paper, the crime scene investigation of a body who was found near by a building construction was reviewed. Traumatic head injury was found and an accidental death had been described by the eyewitnesses. The autopsy revealed shotgun injuries and the case was discussed by the means of medicolegal importance

    MN, Ss, LEWIS, KELL, KIDD, DUFFY ve LUTHERAN eritrosit antijenlerinin fenotiplendirilmesinde farklı yöntemlerin (Tüp TEST, JEL TEST ve MICROPLATE) karşılaştırılması

    No full text
    Eritrosit antijenlerinin taze kan örneklerinde gösterilmesi hemaglütinasyon reaksiyonlarına dayanmaktadır. Hemaglütinasyon reaksiyonları geçmişte tüp, lam gibi ortamlarda gerçekleştirilirken, günümüzde bu klasik aglütinasyon yöntemlerine göre çeşitli üstünlükleri olduğu bildirilen mikro tipleme yöntemleri daha sıklıkla kullanılmaktadır. Bu yöntemlerin basit, güvenilir ve ekonomik olduğu, ayrıca reaksiyon sonuçlarının fotoğraf ve benzeri yöntemlerle kalıcı olarak kaydedilebildiği belirtilmektedir. Bu çalışmada taze kan örneklerinde MN, Ss, Lewis, Kell, Kidd, Duff'y ve Lutheran eritrosit antijenleri tüp yöntemi, tüp antiserumları kullanılarak microplate yöntemi ve jel test yöntemleriyle saptanarak, yöntemlerin hassasiyet ve güvenilirlikleri ile zaman ve maliyet açısından uygunlukları karşılaştırılmıştır

    Cinayet olgularında sanıklarca sunulan gerekçelerin irdelenmesi

    No full text
    Saldırgan davranışın en ileri biçimi olarak kabul edilen öldürme eyleminin hangi amaçlarla kimlere yöneldiği konusunda pek çok çalışma bulunmaktadır. Şiddeti uygulayanların, hemen her zaman eylemlerinin, kendilerince haklı gerekçeleri olduğunu ileri sürdükleri görülmektedir. Psikotik hastalarda sık görülen öldürme gerekçelerinin; kıskançlık ve kötülük görme hezeyanı olduğu belirtilirken, psikotik olmayanlarda öldürme gerekçelerinin çeşitlilik ve dağınıklık gösterdiği ifade edilmektedir. Farklı çalışmalar her iki grup için değişik rakamlar vermekle birlikte, kurbanların genelde aile ve yakın çevreden olduğu kabul edilmektedir. Bu çalışına; öldürme eylemi ile yargılanıp, davaları karara bağlanmış sanıkların öldürme gerekçeleri ve ölen kişi ile yakınlıklarını incelemek amacıyla planlandı. Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 1996/1-450 ve 1997/1-150 sayılı karar özetleri gözden geçirilerek, ölen ve öldüren konumundaki kişilerin; yaş, cinsiyet, yakınlık, öldürme gerekçeleri ve olay yerine göre dağılımları gruplandı. Toplam sanık sayısının 66. %89.39'unun erkek.%42.42'sinin 21-30 yaşlarında olduğu görüldü. Öldürülen 47 kişinin yaş grupları dağınıklık göstermekle birlikte %70.21'inin 20-50 yaş arasında ve %65.95'inin erkek olduğu saptandı. Olguların %72.34'ünün akrabalık bağı olan ya da birbirini tanıyan kişiler olduğu, %21.27'sinin namus olarak nitelenen gerekçe ile, %38.29'unun çeşitli gerekçeler ile o an yapılan tartışmalar sonucu olduğu ve %21.27'sinin aralarında husumet olan kişiler arasında olduğu görüldü. Şiddetin yaşamın her kademesinde, değişik şekillerde yaşanıp, ilişki kurma yöntemi içinde olağan kabul edilmesi sonucu, çok basit ve kolay nedenlerle, kişilerin öldürme eylemine yönelebildiği görülmektedir. Olgular benzer çalışma sonuçları ile karşılaştırılarak tartışılacaktır

    1993-1997 yıllarında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı adli seroloji laboratuarına gönderilen adli olguların profili

    No full text
    Bu çalışmada Ocak 1993-Aralık 1997 yılları arasında Ç.Ü. Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Adli Seroloji Laboratuarına gönderilen adli olguların profili incelenmiş ve paternite araştırmalarının sonuçlan aktarılmıştır. Ocak 1993-Aralık 1997 arasını kapsayan 5 yıllık dönemde Adli Seroloji Laboratuarımıza başvuran adli olguların sayısı 50'dir. Bu olguların 36'sı paternite tayinine yönelik laboratuar incelemeleri için gönderilmiştir. Paternite araştırmalarında toplam 14 olguda 46 kişi incelenmiş ve 14 olgu kapsamında 17 kişinin babalığı araştırılmıştır. Anne, çocuk ve şüpheli babaların eritrosit antijenleri (ABO. Rh-D.C, c, l-, e-, Lewis, P1, MNSs, Kell, Kidd. Duffy, Lutheran) ve lökosit antijenleri (H1A-ABC ve -DR) test sonuçlarının genetik geçiş değerlendirmelerine göre 6 kişinin babalığı reddedilmiştir. Babalığının yapılan bu testlerle reddedilemediği 11 kişi için DNA testlerinin yapılmasının uygun olacağı görüşü bildirilmiştir
    corecore