21 research outputs found

    COVID-19 Experiences of Turkish Intensive Care Nurses: A Qualitative Study

    Get PDF
    Objective:Nurses are at the forefront of the fight against the pandemic. This study was conducted to reveal the experiences, problems, motivation and support resources of intensive care nurses in the first period of the coronavirus disease-2019 (COVID-19) pandemic.Materials and Methods:The research is a descriptive qualitative study. The sample of the study consisted of 12 intensive care nurses working in the intensive care unit of a state hospital in İzmir and caring for patients infected with COVID-19 virus.Results:Main themes (sub-themes); emotions (worry/anxiety), difficulties in patient care (aspiration, intubation), measures taken by nurses (internal isolation), effects of the pandemic on intensive care nurses (physical; back pain, psychological; sleep problems, social; exclusion), support and motivation sources of nurses (teammates support), positive contributions of the pandemic process (crisis management).Conclusion:Intensive care nurses experienced physical, psychological and social problems during the pandemic period. In this process, it was determined that they tried to strengthen with support resources and gained skills in crisis management

    Diyabetik ayak ülseri riskinin değerlendirilmesinde kullanılan teknolojiler

    No full text
    Diyabetik ayak ülserleri diyabetin en ciddi komplikasyonlarından biridir. Diyabetik ayak ülseri gelişen kişilerin yaklaşık yarısında ilk bir yıl içinde tekrar ülser geliştiği bildirilmiştir. Diyabetik ayak ülserlerini önlemek, erken fark etmek ve iyileşme sürecini hızlandırmak için çeşitli sağlık teknolojileri geliştirilmiştir. Bu derlemede geliştirilmiş teknolojik sistemlerin diyabetik ayak ülserleri üzerine etkisi anlatılmıştır. Monofilamantlar ile yapılan nöropati testleri ile erken dönemde duyu kaybı tespit edilebilmektedir. Geliştirilen Lazer Doppler Flowmetre sistemiyle erken dönemde periferik arter hastalığı belirlenebilmektedir. Ayak sıcaklığında meydana gelen artışları algılayan sensör aracılığıyla meydana gelebilecek enfeksiyonlar erken dönemde fark edilebilmektedir. Plantar tabanlıklar ayaktaki ani basınç değişimlerini algılayarak eşleştirilen akıllı cihazlara uyarı gönderimi sağlamaktadır. Tele-sağlık uygulamalarıyla uzaktan glukoz takibi, ayak bakımı eğitimi, ayak kontrollerinin yapılması sağlamakta ve hastalar yakın takip edilmektedir. Tele-sağlık uygulamaları hastalar açısından uygun maliyetli ve konforlu bir yöntem olduğu bildirilmiştir. Bu geliştirilen teknolojiler sağlık bakım profesyonellerinin bakım ve tedavi sürecine büyük destek sağlayacaktır. Ayrıca geliştirilen bu sistemler ile hastaların erken tanı alması sağlanarak prognozun kötüleşmesinin önüne geçilmiş olacaktır.</p

    COVID-19 SALGININDA DİYABET YÖNETİMİ VE HEMŞİRENİN ROLÜ

    No full text
    Çin’in Wuhan şehrinde, Aralık 2019 tarihinde görülmeye başlayan, SARS-CoV-2 (şiddetli akut solunum sendromu koronavirüsü-2) olarak adlandırılan, yeni tip koronavirüsün şiddetli akut solunum sendromuna neden olduğu belirlenmiş ve acil durum ilan edilmiştir. Yapılan araştırmalarda COVID-19 enfeksiyonu için komorbidetelerin varlığı, obezite, ileri yaş gibi faktörlerin kötü prognozu öngösterdiği belirlenmiştir. COVID-19 ile diyabetin etkileşimli patofizyolojik mekanizmaları nedeniyle, COVID-19 sürecinde diyabetin etkin yönetimi oldukça önem arz etmektedir. Diyabet yönetiminin mevcut zorluklarına, COVID-19 salgının bireylerin yaşamlarına getirdiği yüklerin eklenmesi ile sürecin daha kompleks bir hal aldığı görülmüştür. COVID-19 salgınının yaşattığı kriz ile mücadele edilirken, diyabet bakımını iyileştirmek için de yeni stratejiler, eylem planları, yönergeler geliştirmeli ve bu planlamaların hızlıca uygulamaya dökülmesi gerekmektedir. Pandemi sürecinde diyabetin etkin yönetimi için de multidisipliner ekip yaklaşımı gerektirmektedir ve diyabet hemşirelerine önemli rol ve sorumluluklar düşmektedir. Salgın sürecinde, diyabet hemşirelerinin uygulayacağı bakım; diyabetli bireyin yaşamına getirdiği yüklerin azaltılması ile hedeflenen glisemik değerlerin sürdürülmesine, diyabetin akut komplikasyonların önlenmesine, acil başvurularının azaltılmasına, gereksiz hastane başvurularının önlenmesine, hastaneye yatışların engellenmesine, hastanede kalış süresinin azaltılmasına, komplikasyon oranlarının düşürülmesine, kontrolsüz diyabetin sağlık hizmetlerine getirdiği yükün en aza indirgenmesine, sağlık personelinin bakım yükünün azaltılmasına, diyabetli bireyin yaşam kalitesinin iyileştirilmesine ve en önemlisi COVID-19 risklerinin azaltılmasına katkı sağlayacaktır.</p
    corecore