69 research outputs found
The best bookshops in Izmir, Turkey
Meltem Ince Yenilmez is Associate Professor at Yasar University and currently Visiting Researcher at University of California, Berkeley. In this blog post she shares her love for two independent bookshops in Izmir, Turkey. If there’s a bookshop that you think other students and academics should visit when they’re undertaking research or visiting a city for a conference, find more information about contributing below
Book Review: Gender (In)equality and Gender Politics in Southeastern Europe: A Question of Justice
Review of Gender (In)equality and Gender Politics in Southeastern Europe: A Question of Justice, edited by Christine Hassenstab & Sabrina P. Ramet. Palgrave Macmillan, 2015
Book review: New sporting femininities: embodied politics in postfeminist times edited by Kim Toffoletti, Holly Thorpe and Jessica Francombe-Webb
In New Sporting Femininities: Embodied Politics in Postfeminist Times, Kim Toffoletti, Holly Thorpe and Jessica Francombe-Webb bring together contributors to explore how sporting femininities have been shaped by a postfeminist context, tracking changing gendered power relations in sport and physical cultures alongside new forms of inequality and sexism. This collection is a refreshing and comprehensive look at postfeminism, sporting femininities and physical activity, writes Meltem Ince-Yenilmez, and contributes towards building a more equal playing field in the world of sports for everyone
Relation Between Eating Behaviours and Personal Body Image Perception of Yasar University Students
In this study, it is aimed to determine that 554 students, studying at Yasar University, whether they have a predisposition to eating behavior disorder or not. Gender, age, weight and height information have been asked and applied the 26-item Eating Attitudes Test (EAT-26) adapted to the analysis. According to the EAT-26 evaluation scale; who score is "≥30", he is described as "he has a predisposition to eating behavior disorder". The data were evaluated by frequency and Pearson chi-square tests. EAT-26 score was determined as ≥30 in 1.5% (n=5) of women students and in 79.4% (n=16) of men students. According to the EAT- 26 score, 16.2% (n=90) of weak students, 62.8% (n=248) of normal students and 17% (n=94) of before obesity (pre- obese) students have been identified regarding the results. When EAT-26 score was evaluated according the gender of the students, it was seen that 34.3% (n=190) of students are male and 65.7% (n=364) of students are women. Average EAT-26 score of the students was found as 20.36±1.76 and 4% (n=22) of them have eating disorder. But no statistically significant difference was found between the age of participation in the survey according to gender (p>0.05). This will be an advantage for young generations that they will be socially self confident which will not affect their economic situation
Impact of the Turkish Labor Market on Physical Activities and Sports
The sports industry is growing fast on a global scale and is inclusive of both the manufacturing and service sectors because of its versatility and diversified workforce. In Turkey the growth rate in college graduates with degrees aligned to the industry is significant. However, despite the representation of women in the industry as athletes and teachers, within sports management women remain significantly underrepresented. This discussion highlights the cultural norms that contribute to gender representation and forecasts the gender equity benefits that would accrue to greater female representation in the sports industry
TÜRKİYE İŞGÜCÜ PİYASASINDA MESLEKİ CİNSİYET AYRIMCILIĞININ GELİR EŞİTSİZLİĞİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
DergiPark: 829902trakyaiibfİşgücü piyasasındaki cinsiyet ayrımcılığı benzer yeteneklere, eğitime
ve tecrübeye sahip olan işçi gruplarının diğer cinsiyetle karşılaştırıldığında
üretkenliklerine bakılmaksızın istihdamda, işe erişimde, terfide veya ücretlerinde ikinci sınıf muamele görmeleri olarak tanımlanmaktadır. Bu makale
mesleki cinsiyet ayrımcılığının altında yatan beşeri sermaye donatısı, endüstriyel ve mesleki ayrımcılık gibi nedenleri saptamayı amaçladığı gibi özel
sektör-kamu sektörü ayrımı firma boyutu ve sosyal güvenlik gibi kurumsal
faktörleri de göz önünde bulundurmaktadır. Çalışmada teorik ve ampirik
cinsiyet ayrımcılığı literatürü de incelenmiştir ve Türkiye gibi geleneksel,
kültürel inançların ve normların hala dominant olduğu gelişmekte olan ülkelerde cinsiyet ayrımcılığının önemi değerlendirilmiştir. Bu makale kapsamında ayrımcılık endeksi hesaplanmıştır ayrıca cinsiyet tabanlı endüstriyel
ve mesleki ayrımcılığın düzeyi elde edilen veri seti çerçevesinde araştırılmıştır. Yapılan araştırma bulgularına göre cinsiyetler arasındaki ücret farklılıkları büyük oranda cinsiyet bazlı mesleki ve endüstriyel ayrımcılıktan ayrıca
özel sektör-kamu sektörü ayrımı gibi kurumsal farklılıklardan kaynaklanmaktadır. Bunun yanında bu çalışma ile tanımlanmamış cinsiyet ayrımcılığının üstesinden gelebilmek için emek piyasasındaki ayrımcı çalışma şartlarının da ortadan kalkması gerektiği anlaşılmaktadır
FIGHTING WITH THE GENDER-BASED VIOLENCE AMID THE PANDEMIC
The COVID-19 pandemic has been the highlight of the year 2020, creating ripples of strife and tribulation across sectors and society. It is not just a global health challenge. However, it has since caused nations to go into recession, thereby disrupting lives across the globe. Although everyone, big and small, feels the adverse impacts of the COVID-19 pandemic, women are the most affected. Everywhere, cases of domestic violence are radically increasing. The present paper aims to explore a vast range of literature concerning historical pandemics to observe methodologies for combating those pandemics while uncovering patterns of impacts created by the pandemics, especially in increasing diverse violent incidents. The articles used for the present study were carefully analysed, and five principal pathways subsequently developed for connecting violence against women and pandemics directly and indirectly. Through evidence collected from the study, recommendations were created to help civil society organizations, community-based agencies, international donor facilities, and governments. This will provide appropriate measures and interventions, especially for women and children, to combat gender-based violence adequately alongside preparing for possible future pandemics adequately
Kadın Eğitiminin Ekonomik Büyümedeki Rolü: Türkiye Örneği
Eğitim, ekonomik gelişimini etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Ülkelerin hiçbiri eğitimi görmezden gelerek ekonomik kalkınmayıbaşaramamaktadır. Eğitim insanların refahıve yaşam şartlarınıbireysel ya da toplumsal olarak sosyal faydalarınıarttırarak geliştirmekte, insanların yeteneklerini, becerilerini, yaratıcılıklarını, verimliliklerini, hayal gücünü, bilgilerini ve aynızamanda teknolojik gelişmeleri artırır. Tüm bu kritik noktalar sonucunda, eğitimin toplumun refah düzeyinin arttırarak Türkiye’de hem sosyal hem de ekonomik ilerleme üzerinde önemli etkisi bulunmaktadır ve karşılaşılan birçok eğitim reformlarıile öğrenim gelişimi için gerekli özellikler ve problemler kadın bakışaçısıyla incelenmektedir. Bu çalışma insan sermayesi kuramıalanında kısa bir bakışniteliğindedir. Aynızamanda ekonomik büyüme, GSMH, okuma-yazma, doğurganlık ve kadınların işgücüne katılım üzerinde eğitimin rolü incelenmektedir. Literatürün eleştirisel bir değerlendirmesinde eğitimin, insan sermayesinin bir belirleyicisi olduğunu ortaya koymuştur. Bu çalışma Türkiye’de yapılan birçok eğitim reformlarıile eğitim gelişimi için istenilen özellikleri ve kadınların karşılaştıklarıproblemleri incelemektedir. İnsan sermayesi kuramıile birlikte ekonomik kalkınma, GSYIH, okuma-yazma, doğurganlık ve işgücüne katılım oranıüzerinde eğitimin rolünü vurgulamaktadır. Eğitimin insan sermayesinin bir belirleyicisi olduğu Zaman serisi kullanılarak değişkenler yardımıyla açıklanmıştır. Beşeri sermaye olarak eğitimin yaşam standartlarınıve ekonomik büyümeyi Türkiye'de bir toplum olarak nasıl etkilediği konusunda teorik ve ampirik literatüre burada özellikle yer verilmektedir. Yapılan analiz neticesinde kadınların eğitim düzeyi arttıkça, doğurganlık oranının düşeceği ve ekonomik büyümenin artacağıgözlemlenmiştir. Sürdürülebilir ekonomik büyümenin sağlanmasıiçin, Türkiye’de kadın eğitimine önem vermek gerekmektedir
- …