32 research outputs found

    Retrospective Evaluation and Comparison of All Medicolegal Autopsies Performed Before and After the COVID-19 Pandemic in İzmir

    Get PDF
    Objective:In this study, in the 2 year period before and after the first date of the COVID-19 case in Turkey (between 11.03.2019-10.03.2020-11.03.2020-10.03.2021) İzmir Forensic Medicine Group Presidency we aimed to show the effects of the SARS-CoV-2 pandemic by examining the autopsies and autopsy findings performed in the Izmir Forensic Medicine Group Presidency through the forensic autopsy records.Methods:Our study was planned as a retrospective study of autopsies performed in İzmir Forensic Medicine Group Presidency. The work will start after the necessary permissions are obtained from the İstanbul Forensic Medicine Institute. The data of autopsies performed between 11.03.2019-10.03.2020 and 11.03.2020-10.03.2021 in the İzmir Forensic Medicine Group Presidency will be analyzed in terms of age, gender, cause of death, origin of death and mode of death.Results:A total of 4604 autopsy cases were examined in our study. In the pre-pandemic period, the number of female cases was 472 (21.4%), the number of male cases was 1734 (78.6%), the most common form of death was suspicious death with 1192 (54%), and the most common origin was 1039 (47.1%) was detected as natural death. After the pandemic, these numbers were found to be 413 (17.2%) for women, 1985 (82.8%) for men, 1398 (58.3) suspicious deaths and 1072 (44.7%) natural deaths.Conclusion:As in all areas of life, changes have occurred in forensic autopsy practice with the COVID-19 pandemic, and we think it is important to share the data we have obtained as a result of examining and analyzing all forensic autopsies performed during and before the SARS-CoV-2 pandemic in Izmir for two years

    Çocuk suçluluğu ve medya

    No full text
    Elazığ Islahevinde bulunan, suç işlediklerinde yaşları 12- 17 arasında değişen (ortalama 1 S.0± 1.2), 106 erkek hükümlü çocuk ergenin tamamı, daha önce suç işlememiş benzer sosyoekonomik düzeydeki yaşları 13-18 arasında değişen (ortalama 13.611.3) 126 erkek okul öğrencisiyle medya ve müzik izlemleri yönünden karşılaştırılarak, iki grup arasındaki farklılıklarının ortaya konması amaçlandı. Hükümlü çocuk ergenler Islahevine girmeden önce ortalama 34-39 saat/hafla televizyon seyrederken, kontrol grubu olgularının 19-26 saat/hafta televizyon seyrettikleri belirlenmiştir. Ayrıca hükümlü çocuk/ergenlerin %51.9'u şiddet içerikli macera-savaş filmi seyrederken, suç işlememiş okul öğrencilerinde bu oran %25.4 olarak tespit edilmiştir. Her iki grup arasında anlamlı farkların olması, medyanın çocuk/ergenlerin şiddet davranışlarına yönelmesinde rol oynadığını göstermekte olup, bu konuda ilgili kişi ve kurumların ciddi önlemler alması gerektiği kanaatine varılmıştır. Anahtar Kelimeler: Çocuk/ergen suçluluğu, medyada şiddet, müzik ve şiddet

    Çocuk Suçluluğu ve Medya

    No full text
    Elazığ Islahevinde bulunan, suç işlediklerinde yaşları 12- 17 arasında değişen (ortalama 1 S.0± 1.2), 106 erkek hükümlü çocuk ergenin tamamı, daha önce suç işlememiş benzer sosyoekonomik düzeydeki yaşları 13-18 arasında değişen (ortalama 13.611.3) 126 erkek okul öğrencisiyle medya ve müzik izlemleri yönünden karşılaştırılarak, iki grup arasındaki farklılıklarının ortaya konması amaçlandı. Hükümlü çocuk ergenler Islahevine girmeden önce ortalama 34-39 saat/hafla televizyon seyrederken, kontrol grubu olgularının 19-26 saat/hafta televizyon seyrettikleri belirlenmiştir. Ayrıca hükümlü çocuk/ergenlerin %51.9'u şiddet içerikli macera-savaş filmi seyrederken, suç işlememiş okul öğrencilerinde bu oran %25.4 olarak tespit edilmiştir. Her iki grup arasında anlamlı farkların olması, medyanın çocuk/ergenlerin şiddet davranışlarına yönelmesinde rol oynadığını göstermekte olup, bu konuda ilgili kişi ve kurumların ciddi önlemler alması gerektiği kanaatine varılmıştır. Anahtar Kelimeler: Çocuk/ergen suçluluğu, medyada şiddet, müzik ve şiddet

    ÇOCUKLUK ÇAĞI 0-9 YAŞ GRUBU ZEHİRLENMELERİNİN ADLİ TIP YÖNÜNDEN İNCELENMESİ

    No full text
    Tamamına yakını kaza sonucu olan 0-9 yaş grubunda görülen zehirlenmeler intihar, kaza ve cinayet nedenleriyle olan yetişkin zehirlenmelerinden oluş şekli bakımından farklıdır. Bu çalışmada, Ocak 1997- Aralık 1999 tarihleri arasında Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine başvuran 0-9 yaş aralığında zehirlenen 108 olgunun hasta dosyası incelenerek; çocukluk çağı zehirlenmelerin özellikleri, bu yaş grubu zehirlenmelerinde ebeveynlerin tedbirsizlik ve dikkatsizliklerin rolü ve adli raporların düzenlenmesinde yapılan hataların ortaya konması amaçlanmıştır. Tüm zehirlenme olgularının % 46.2&amp;apos;sinin 0-9 yaş grubunda, 0-9 yaş grubu zehirlenmelerinin % 57.4&amp;apos;ünün 0-3 yaş grubunda yoğunlaşması dikkati çekmektedir. Geçici raporları bulunan olguların tamamında &amp;quot;hayati tehlike vardır&amp;quot; şeklinde rapor düzenlenmiş olmasına rağmen, dosyalarının tetkiki sonucunda ancak 38 olgunun (%35.2) hayati tehlikeye maruz kaldığı belirlenmiştir. Sonuç olarak, toplumsal bir sorun olan çocukluk çağı zehirlenmelerinde ebeveynlerin tedbirsizlik / dikkatsizliği önemli rol oynamakta, objektif tıbbi deliller olmadan &amp;quot;hayati tehlikesi vardır&amp;quot; şeklinde kanaat belirten raporların düzenlenmesi ailelerin mağduriyetine sebep olmakta ve adli makamların iş yükünü gereksiz yere artırmaktadır.</p

    Deaths over 65 years of age alleged suicide

    No full text
    In our study, it was aimed to obtain data on the cases demographic characteristics, causes of suicide, characteristics of suicides, the places where the suicides took place, and to compare the obtained data with the literature and to make recommendations for the prevention of elderly suicides by examining elderly deaths with alleged suicide. Between 2008 and 2017, crime scene investigation and corpse inspections records as well as autopsy reports of 447 cases aged 65 and over with alleged suicide that were autopsied in the Morgue Specialization Department of Forensic Medicine Institute, Izmir Group Chairmanship, were retrospectively examined. 74.9% and 25.1% of our cases were male and female, respectively. When we looked at suicide methods, it was seen that nearly half of the cases (49.7%) used the hanging method. When we look at the factors that may be the cause of suicide, physical illness was identified as the leading reason in 23.3% of the cases. It was found that 7.6% of the cases had previously attempted suicide, 12.1% of them had suicidal thoughts recently. Risk factors in elderly suicides must be determined and the whole community, especially those with the elderly individuals nearby must be informed by the government and non-governmental organizations in order to raise awareness about the suicides in this period. [Med-Science 2019; 8(4.000): 861-5

    ELAZIĞ'DA 300 KESİCİ-DELİCİ ALET YARALANMASI OLGUSUNUN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

    No full text
    Bu çalışmada, Nisan 1997- Temmuz 2000 tarihleri arasında Elazığ Adli Tıp Şube Müdürlüğünce muayenesi yapılarak, kati raporları düzenlenen 5060 olgudan 300&amp;apos;ünü oluşturan kesici-delici yaralanmalarının epidemiyolojik özelliklerinin ortaya konması amaçlandı.Olguların %38.3&amp;apos;ünü 10-19 yaş grubundaki çocuk/ergenler, %33.0&amp;apos;ını 20-29 genç erişkinlerin oluşturması dikkati çekmektedir. Kesici-delici alet yaralanması gibi ciddi şiddet eylemlerine maruz kalma oranının çocuk/ergen mağdurlarda yüksek olması, psikososyal gelişim döneminde olan bu bireyleri olumsuz olarak etkilemektedir. Bu nedenle ilgili kurum/kuruluşların denetimlerini sıklaştırması ve basının toplumun eğitimi konusunda duyarlı olması gerektiği kanaatine varılmıştır.</p

    Death due to knee-elbow position in a restricted area: positional - traumatic asphyxia? case report

    No full text
    Positional asphyxia which evolves out of a bodys staying in an unusual posture, is a kind of hypoxia and anoxia that occurs as a result of -partially or completely- narrowing of respiratory passage. Crime scene investigation provides significant evidences and clues to enlighten on positional asphyxial deaths. This study aims to discuss the cause of death for the case which was found stuck in knee-elbow position in a restricted area due to external factor exposure. The victim was a 37-year-old male worker. It was thought that he had left on the slaughter house at the end of the shift in the evening but he was found in the following morning as restricted in a cattle knocking box. In the examination of the case, there was no traumatic or pathologic findings to explain the cause of death, except for the apparent finding of asphyxia. It was considered that the death in the case occurred due to positional asphyxia caused by external factor exposure related to restriction in knee-elbow position. As a conclusion, in order to elucidate the death reason and the manner of death, in addition to the findings of internal and external medical examination, evaluation of crime scene investigation and history are also important. [Med-Science 2018; 7(2.000): 437-40

    Kuru Sıkı Silahlarla Meydana Gelen Üç Ölüm Olayı Olgu Sunumu

    No full text
    Hem dış görünüşleri hem de çıkardıkları ses ile gerçeğinden ayırt edilemeyen kuru sıkı silahların genelde savunma ve korkutma amacıyla satın alındıkları bilinmektedir. Ancak kuru sıkı silahların ölümlere yol açtığı ve sanıldığı kadar zararsız silahlar olmadığı sunduğumuz olgularla ortaya konmuştur. Çalışmamızda; kuru sıkı silah ile vücudunun farklı bölgelerinden, farklı atış mesafelerinden vurularak ölen ve otopsisi yapılan üç olgu değerlendirildi. Otopside her üç olguda da vücut içerisinden saçma tanesi çıkartıldı. Saçma tanesinin isabet ettiği bölgelerde iç kanama, iç organ yaralanması, beyin zarları arasına kanama ve beyin laserasyonu tespit edildi. Ölüme neden olmayan veya ölümle sonuçlanan kum sıkı silahlarla meydana gelen yaralanmalar zamanla artmaktadır. Kum sıkı silah alım-satımını ve serbestçe taşınmasının kısıtlanmasını düzenleyen yasalara gereksinim vardır. Ayrıca kum sıkı silahların tehlikeli ve zararlı olduğu konusunda toplumun eğitilmesi ve medyada ateşli silah kullanımını özendiren programların yayınlanmaması ve reklamlarda yer verilmemesi gereklidir. Anahtar kelimeler: Kum sıkı silah, ölüm, intihar, cinayet

    Elazığ’da 2001-2006 Yılları Arasında Yapılan Adli Otopsi Olgularının Değerlendirilmesi

    No full text
    Şüpheli ve doğal olmayan tüm ölümler, adli ölüm olgusu olarak değerlendirilmelidir. Otopsi işlemi ise; kaza, intihar, cinayet sonucunda oluşan ya da yalnızken veya beklenmedik bir şekilde meydana gelen ölüm olaylarında, adli makamlarca ilerde doğabilecek problemleri önlemek amacıyla, maddi delillerin ortaya konması ve ölüm nedeninin belirlenmesi için yapılan bir uygulamadır. Bu çalışmada, ilimizde adli otopsileri yapılan olguların yaş, cinsiyet, ölüm nedeni, orijin ve yıllara göre değişkenlikleri açısından değerlendirilmesi ve diğer illerin verileri ile karşılaştırılması amaçlanmıştır. Elazığ il merkezi ile çevre il ve ilçelerden gönderilerek, 2001-2006 yılları arasında Fırat Tıp Merkezi Adli Tıp Anabilim Dalı ve Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından ölü muayenesi ve otopsileri yapılan 679 olgu; yaş, cinsiyet, orijin ve ölüm nedenleri yönünden retrospektif olarak incelendi. Toplam 679 olgudan ölü muayenesi yapılan 91 olgu (%13.4) ve otopsisi yapılan 588 olgudan ölüm nedeni saptanamayan 6 olgu (%1.02) çalışma dışında bırakıldı. İncelemeye alınan 582 olgunun 431’i (%74.1) erkek, 151’i (%25.9) kadın, en küçüğü 1, en büyüğü 101 yaşında olup yaş ortalamaları 36.9 + 21.9 olarak tespit edildi. Orijin olarak en çok kaza (%36.9) görülürken bunu intihar, cinayet, doğal nedenle ve terör çatışması sonucu ölüm izlemektedir. Olguların 475’i (%81.6) doğal olmayan nedenlerden, 107’si (%18.4) doğal nedenlerden ölmüştür. Doğal olmayan nedenlerle ölümlerde ilk sırayı ateşli silah yaralanmaları alırken doğal sebepli ölümlerde ise ilk sırayı kardiyovasküler hastalıkların aldığı görüldü. İlimizde yapılan adli otopsi olguları ile diğer illerde yapılan çalışmalar; yıllar içerisindeki sayısal artış, yaş, cinsiyet, orijin ve ölüm nedenleri açısmdan benzer özellikler göstermektedir. Diğer illerden farklı olarak çalışmamızın yapıldığı bölgede terör olayları olması nedeniyle orijin açısmdan terör çatışması sonucu olan ölümler de mevcuttur. Doğal olmayan ölümlerde ateşli silah yaralanmalarının ön planda olması; ateşli silah edinmedeki tıbbi muayene ve yasal denetimlerdeki yetersizliği göstermektedir. Bu nedenle silah edinme ruhsatı verilmesinde izlenen prosedürlerde yetkili kişilerin daha dikkatli davranması gerekmektedir. Anahtar kelimeler: Adli tıp, otopsi, kaza, cinayet, intiha

    Boyunda Boğazlama Şeklinde Atipik Yaralanmaya Neden Olan Trafik Kazası Olgu Sunumu

    No full text
    Trafik kazaları sonucu ölüm adli açıdan hukuk sistemimizde önemli bir yer teşkil etmekte ve ölüm nedeninin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Trafik kazaları sonucu ölümlerde çok farklı atipik lezyonlar oluşabilmekte ve bu lezyonların değerlendirilmesi otopsi esnasında bazı güçlükler arz etmektedir. Bu lezyonların oluşumunda kaza yapan aracın türü, hızı, kaza şekli ve araç içi güvenlik tedbirleri gibi birçok faktörler rol oynamaktadır. Olgumuzda bir trafik kazası otopsisinde saptanan boyunda kesici alet ile boğazlama sonucu meydana gelebilecek bir lezyonla benzerlik gösteren bulguların ayırıcı tanısında dikkat edilmesi gereken hususların önemi tartışılmıştır. Olgumuz trafik kazası sonucu olay yerinde hayatını kaybeden 70 yaşında bir erkek olgudur. Fırat Üniversitesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı'nda yapılan otopside; boyun orta kısımda tiroid kartilaj superiorda boyun cildi, yumuşak dokuları ve kaslarında 8x3 cm ebadında yara kenarları yer yer düzenli yer yer düzensiz olan, boyun organlarından özefagus ve trakea ile boyun damarlarından sol vena jugularis interna ve sol arteria tiroidea süperioru ilgilendiren yaralanma olduğu tespit edildi. Olay yeri fotoğrafları incelenmesinde; kaza yapan aracın ön camında sağ ön koltukta oturan yolcunun kafasının dışarı doğru çıkmasına bağlı oluşan yuvarlak şekilli kırık olduğu görüldü. Trafik kazalarında çok çeşitli atipik yaralar meydana gelmektedir. Bu yaraların değerlendirilmesinde adli tıp uzmanları bazen çeşitli zorluklar yaşamaktadırlar. Bu nedenle trafik kazalarında otopsi öncesinde olay yeri inceleme bulgularının değerlendirilmesi ve adli tıp uzmanı tarafından keşif yapılması olayın açıklığa kavuşmasında önemli ölçüde katkı sağlayabilir. Anahtar kelimeler: Trafik kazası, olay yeri inceleme, adli tı
    corecore