14 research outputs found

    Faiz ile Enflasyon Arasındaki İlişkinin Test Edilmesi: Türkiye Örneği 1980-2018

    Get PDF
    Paranın kirası olarak tanımlanan faiz, önemli tartışmaları beraberinde getirmektedir. Keynesyen yaklaşıma göre faiz oranı para arzı ve para talebi tarafından belirlenir. Para arzı sabitken para talebinin artması faiz oranını yükseltmektedir. Aynı zamanda para talebi sabitken para arzının azalması da faiz oranlarının yükselmesine neden olmaktadır. Artan faiz oranları ise makroekonomik değişkenler üzerinde doğrudan ve dolaylı etkilere sahiptir. Makroekonomik göstergelerde meydana gelen değişimler toplumsal dengeleri de belirlemektedir. Dolayısıyla faiz oranlarında meydana gelen artışlar veya azalışlar, iktisadi olduğu kadar sosyal göstergeler üzerinde de önemli sonuçlar ortaya koymaktadır. Nitekim faizlerin yükselmesi uzun vadede üretimin azalmasına ve işsizliğin artmasına yol açar. İşsizlik ise gelir dağılımının bozulmasına neden olur. Diğer taraftan yüksek faizler bütçe dengesini bozmaktadır. Bütçe açıklarının monetizasyonu enflasyonun temel nedenidir. Yüksek enflasyon ve faiz oranları tüm ekonomiler açısından sorun teşkil etmektedir. Yüksek enflasyon risk ve belirsizlikleri artırarak kaynak dağılımını bozmakta, büyüme performansına zarar vermektedir. Bu nedenle merkez bankaları için temel amaç; fiyat istikrarını sağlamaktır. Diğer taraftan yüksek faiz oranları da benzer şekilde kaynak dağılımına zarar vermekte yatırımları olumsuz yönde etkilemektedir. Bu çalışmada faiz oranları ile enflasyon arasındaki ilişki Türkiye ekonomisi için 1980-2018 dönemine ait verilerden hareketle zaman serileri analizi kullanılarak araştırılmıştır. Elde edilen bulgulara göre faiz ve enflasyon değişkenleri uzun dönemde birlikte hareket etmektedir. Etki-tepki fonksiyonları ise enflasyondaki artışın faiz oranlarını artırdığını, faizlerdeki artışın ise enflasyonu düşürdüğünü göstermiştir. Dolayısıyla ekonomik istikrar için maliye ve para politikaları koordineli bir şekilde uygulanmalıdır

    Türkiye’de Doğrudan Yabancı Yatırımlar ve Ekonomik Performans

    Get PDF
    Küreselleşme sürecinin hız kazanmasıile birlikte ülkeler arasındaki sermaye transferi oldukça önemli hale gelmiştir. Bu bağlamda gelişme sürecindeki ülkelerin ekonomik getirileri açısından daha çok doğrudan yabancıyatırımlara ağırlık verdiği görülmektedir. Ancak doğrudan yabancıyatırımların ekonomik performansıolumsuz yönde etkileyen taraflarıda bulunmaktadır. Bu çalışmada doğrudan yabancıyatırımlar ile ekonomik büyüme arasındaki nedensel bağıntı, Türkiye ekonomisi için 1992:1-2007:9 verileri kullanılarak analiz edilmektedir. Ulaşılan ampirik bulgulara göre değişkenler uzun dönemde birlikte hareket etmektedirler

    BÜTÇE AÇIĞI - CARİ İŞLEMLER AÇIĞI ARASINDAKİ İLİŞKİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ 1992-2003

    Get PDF
    Bu çalışma ile bütçe ve cari işlem açıklarıarasındaki nedensellik ilişkisi ve nedenselliğin yönü Türkiye için araştırılmaktadır. Keynesyen görüşiki açık arasında ilişki olduğunu kabul ederken Ricardocu Eşitlik Hipotezi bunu reddetmektedir. 1992 – 2003 aylık verilerinden hareketle bu hipotezlerden hangisinin geçerli olduğu Granger nedensellik testi ve regresyon analizi yardımıyla sınanmaktadır. Analiz sonuçlarıTürkiye’de ele alınan dönem itibariyle iki açık arasında karşılıklıilişki bulunduğunu dolayısıyla Keynesyen Görüşün geçerli olduğunu yansıtmaktadır

    BÜTÇE VE CARİ İŞLEMLER DENGESİ ARASINDAKİ İLİŞKİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ (1989-2004)

    No full text
    İkiz açıklar hipotezine göre bütçe ve cari işlemler açığı arasında bir bağlantı bulunmaktadır. Keynezyen Geleneksel Görüş bu ilişkiyi kabul ederken Ricardocu Denklik Hipotezi reddetmektedir. Bu çalışmada Türkiye’deki bütçe ve cari işlemler dengesi arasındaki ilişki en küçük kareler ve VAR tekniğiyle 1989–2004 dönemi üçer aylık verileri kullanılarak araştırılmıştır. Ampirik bulgular ise bütçe ve cari işlemler dengesi arasında karşılıklı bir ilişkinin bulunduğu göstermektedir

    GEÇİCİ VERGİLERİN ÇALIŞMA SERMAYESİ ÜZERİNE ETKİLERİ

    No full text
    Vergiler, gerçekleştikten belli bir süre sonra ödendikleri için bu sürenin uzunluğuna bağlı olarak değer kaybetmektedirler. Devlet de kendisini enflasyona karşı korumak amacıyla geçici vergi uygulamasını kullanmaktadır. Geçici vergi, ileride ödenecek olan kurumlar vergisine mahsuben cari dönem kazancının başlangıçta ödenmesini gerektirmektedir. Bu şekilde devlet kendisini enflasyona karşı korumaktadır fakat firmalar etkin bir enflasyon muhasebesi yerleştirilemediği için bu durumdan olumsuz etkilenmektedir. Bu çalışmada geçici vergi ile çalışma sermayesi arasındaki ilişki ele alınmaktadır

    CROWDING - OUT (DIŞLAMA) ETKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ (1975-2000)

    No full text
    Bu çalışmada crowding - out olarak ifade edilen artan kamu harcamalarının özel sektör yatırımları üzerindeki etkisi, standart en küçük kareler (EKK) analizi yardımıyla Türkiye için ele alınmaktadır. 1975 - 2000 dönemini kapsayan veriler üzerinde yapılan ampirik analizler, kamu kesimi yatırım harcamalarının özel sektör yatırımlarını dışladığını göstermektedir

    Sectoral energy consumption and economic growth nexus in Turkey

    No full text
    The paper examines the nexus between sectoral energy consumption and economic growth for Turkey with annual data over the period 1970-2007. In order to analyze the relationship between sectoral energy consumption and economic growth econometrically, the stationarity test, VAR model, co-integration test, Granger causality test, impulse-response functions and variance decompositions are used. Findings showed that energy consumption by sector and economic growth are cointegrated they have a long-term relationship. Moreover it was seen that energy consumption in agriculture and industry have a positive impact on economic growth but energy consumption in household:; and transportation have a negative impact on economic growth

    TÜRKİYE’DE TURİZM GELİRLERİ İLE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİ (1992-2003)

    No full text
    Bu çalışma turizm gelirleri ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi 1992-2003 dönemleri arasında birim kök testi (ADF), Granger nedensellik testi ve regresyon analizi kullanılarak Türkiye için araştırılmıştır. Sonuçlar, iki değişken arasında karşılıklı bir ilişkinin bulunduğunu ve turizm gelirlerinin ekonomik büyümeyi pozitif yönde etkilediğini göstermiştir

    Finansal serbestleşme sürecinde Türkiye ekonomisinde faiz ve kur ilişkisi

    No full text
    1989 yılında alınan 32 Sayılı Karar ile finansal serbestleşme süreci başlatılarak Türkiye ekonomisi uluslararası sermayenin spekülatif hareketlerine açılmıştır. Bu süreç içerisinde yüksek faiz uygulamalarının ekonominin iç ve dış dengeleri üzerinde olumsuz etkiler meydana getirdiği düşüncesinden hareketle faiz ve kur eksenli tartışmalar da önem kazanmıştır. Faiz ile kur arasında kabul edildiği Gekilde bir bağıntının bulunup bulunmadığını tespit etmeye yönelik bu çalışmada ulaşılan bulgular ise söz konusu değişkenlerin ilişkili olduğu ancak nedenselliğin yönünün döviz kurundan faize doğru gerçekleştiğini ortaya koymuşturThe Turkish economy was opened to the speculative movements of the international capital by initiating the financial liberalization process with the law number 32 enacted in 1989. In this process, the idea of that higher interest rate has negative effects on the internal and external balances of the economy were agreed upon and interest and exchange rate based discussions became important. In this study which is directed toward determining that there is a correlation between interest and exchange rate or not in the stated way, the findings revealed that there is a relationship between the foregoing variables; however the direction of the causality is from exchange rate to interest
    corecore