5 research outputs found

    Postpartum depression and the factors affecting it: 2000-2017 study results

    No full text
    Objectives: This study aims to determine the factors affecting postpartum depression

    Vajinal Doğumda Ağrısının Azaltılmasına Yönelik Nonfarmakolojik Yöntemler ve Masajın Etkisi: 2000-2015 Yılları Tez Sonuçları

    No full text
    Doğum eylemi, bilinen ve tanımlanan en şiddetli ağrı kaynaklarından biridir. Nonfarmakolojik ağrı kontrol yöntemlerinin doğumda anksiyete ve korkuyu azalttığı, ağrı kontrolünü arttırdığı ve konforu desteklediği bilinmektedir. Amaç: Vajinal doğumda ağrının azaltılmasın da ya da giderilmesinde vücudun farklı bölgelerine uygulanan masajın ağrı şiddeti üzerine etkilerini 2000-2015 yılları arasında yapılmış tez bulgularına göre irdelenmesi amacı ile yapılmıştır. Yöntem: Bu araştırma literatür incelemesi olarak yapıldı. “Türkiye Ulusal Tez Veri Tabanı”nda ilgili anahtar kelimeler kullanılarak 2000-2015 yılları arasında yapılmış yüksek lisans ve doktora tezleri tarandı. Araştırmanın dahil edilme kriterlerine uyan 6 tez araştırma yöntemleri, örneklem grupları, ağrı kontrol yöntemi, veri toplama araçları ve sonuçları açısından manuel olarak değerlendirildi. Bulgular: Tezlerin tümü hemşirelik alanında, %50’si yüksek lisans ve %50’si doktora programında, tümü deneysel / yarı deneysel tez olarak yapılmış çalışmalardır. Sıcak / soğuk uygulama ile masaj, Aromaterapi ve Ekspressif dokunma ile masaj ve refleksolojinin algılanan doğum ağrısını, kaygı ve anksiyete düzeyini azalttığı, kadının ağrıyla baş edebilmesini ve kendine güvenini arttırdığı, doğumun süresini ise kısalttığı saptanmıştır. Sonuç: Araştırma kapsamına alınan tez sonuçlarına göre masajın doğum ağrısının kontrol edilmesinde kullanılabileceği saptanmıştır. Masaj doğum ağrısıyla başa çıkmada etkili bir girişimdir ve güvenle kullanılabilir. Öneriler: Araştırma sonuçları masajın doğum ağrısı algısı üzerine etkili olduğunu göstermesine rağmen bu alanda yapılmış araştırmaların ve tezlerin sayısı yetersizdir. Bu konuda yapılmış ve yayınlanmış araştırma sonuçları ile yüksek lisans / doktora tez sonuçlarının karşılaştırılması, sonuçların birleştirilmesi, uygulamanın yaygınlaştırılması ve araştırmanın yapıldığı klinik ile araştırma sonuçlarının paylaşılması önerilmektedir

    Postpartum Depresyon Ve Etkileyen Faktörler: 2010-2017 Araştırma Sonuçları

    No full text
    Amaç: Bu araştırma doğum sonrası dönem depresyonu ile ilgili yapılan araştırma sonuçlarının ve postpartum depresyonu etkileyen faktörlerin belirlenmesi amacı ile yapıldı. Yöntem: Araştırma belge tarama yöntemi ile yapılmış kesitsel, tanımlayıcı literatür taramasıdır. Araştırmada “postpartum depresyon / doğum sonu depresyon / lohusalık depresyonu” anahtar kelimeleri kullanılarak, ULAKBİM Ulusal Veri Tabanları, Medline/PubMed, Turkish Medline, Dergipark, Scopus ve EBSCO arama motorlarından tarama yapıldı. 2000-2017 yılları arasında yayımlanmış toplam 39 makale araştırma kapsamına alındı. Değerlendirmeye alınan makaleler yıl, örneklem sayısı, araştırmanın tipi ve sonuçlar açısından manuel olarak incelendi ve verilerin frekans dağılımı yapıldı. Bulgular: Makalelerin %51’i 2010-14 yılları arasında yayınlanmıştır. Araştırmalar 15-49 yaş aralığındaki kadınlar ile yapılmıştır. Yalnızca 1 araştırmanın örneklem büyüklüğü 500’den büyüktür. Yalnızca 2 araştırma hem anne hem de baba ile yapılmıştır. Araştırmaların yarısından çoğu doğum sonrası 0-6 ay dönemi kapsamaktadır. Postpartum depresyonu etkileyen en önemli faktör (%56.4) ailede / kendinde depresyon geçmişinin olmasıdır. Yalnızca 14 araştırmada gebelikte antiemetik kullanımının postpartum depresyonla ilişkisi araştırılmış ve ilişki saptanmamıştır. Sonuç: Annenin ailesinde / kendinde depresyon geçmişi olması, gebeliği / çocuğu istememe (plansız gebelik), gebelik sayısı, ekonomik durum, çok çocuğa sahip olma postpartum depresyonun ortaya çıkmasında en etkili faktörlerdir. Bu faktörlerin bilinmesi doğum sonrası annenin hangi konularda izlem ve desteğe ihtiyacı olduğu konusunda ebelere rehberlik edecektir

    Son Sınıf Ebe Öğrencilerin Klinik Rehber (Mentor) İle İlgili Değerlendirmeleri

    No full text
    Giriş: Öğrenci, eğitimi sırasında, yoğun bir öğrenme ve bireysel değişim süreci içindedir. Bu süreç içinde öğrencinin, kendisine yol gösterecek bir rehbere ihtiyacı vardır. Özellikle beceride yeterliliğin sağlanabilmesi için uygulama alanında öğrencinin bir rehber tarafından desteklenmesi gerekir. Amaç: Araştırma; öğrencilerin klinik uygulamaları sırasında eğitimleri için yardım ve destek aldıkları mentor ebeler hakkındaki duygu ve düşüncelerinin belirlenmesi amacı ile yapıldı. Yöntem: Tanımlayıcı, kesitsel araştırma olarak yapılan bu çalışma İstanbul ilinde bir üniversitenin ebelik bölümünde yapıldı. Araştırmanın örneklemini araştırmaya katılmayı kabul eden, soru formunu tam olarak dolduran ve klinik uygulamada mentor ile çalışmış 52 öğrenci oluşturdu. Veriler araştırmacıların hazırladığı soru formları ile toplandı. Verilerin değerlendirilmesinde yüzdelik dağılımı kullanıldı. Bulgular: Öğrencilerin %67.3’ünün 22-23 yaşlarında olduğu, %55.8’inin mentorünün servis ebe / hemşiresinin olduğu belirlendi. Öğrencilerin %50’den fazlası mentorlerinin kişilerarası ilişki becerisinin iyi olduğunu, %46’dan fazlası öğretme yeterliliğinin iyi olduğunu belirtti. Öğrencilerin %70’den fazlası mentorunun mesleki bilgisini iyi bulurken ancak %32.7’si kendisine yeni mesleki bakış açısı kazandırdığını belirtti. Öğrencilerin %42.3’ü mentorlerinin öğrenciyi savunucu tutum sergilediğini belirtirken, sadece %32’sinden daha azı servis ortamına ilişkin iyi düzeyde değerlendirme yapmıştır. Öğrencinin öğrenmesini olumlu etkileyen mentore ait özellikler sorulduğunda ise samimi davranma, bilgili olma, saygı duyma, işini sevme, anlayışlı olma, sabırlı olma, güvenme, sorulara cevap verme, öğretici ve geliştirici olma cevabı verenlerin sayısı %10’dan daha azdır. Öğrencinin öğrenmesini olumsuz etkileyen klinik ortama ait özellikler sorulduğunda ise öğrencilerin %90’dan fazlası malzeme yetersizliği, hasta odalarına ulaşımın zor olması, iş bölümü yapılmaması, doğum sayısını az olması, hekimin eğitime destek olmaması, meslek üyelerinin profesyonel davranış göstermemesi ve soyunma odalarının olmaması gibi olumsuzlukları ifade etmiştir. Sonuç: Öğrenciler klinik uygulama süresince mentorlerinden bilgili olma, kendilerine saygı duyma, anlayışlı ve sabırlı olma, öğretici / geliştirici olma gibi özellikler aramakla birlikte, mentorlerin çok azının bu özelliği sahip olduğunu belirtti
    corecore