24 research outputs found

    Prevalence of Febrile Seizures in School-Aged Children: A Community Based Survey in İzmir, Turkey

    Get PDF
    Aim:Febrile seizures (FS) are the most common seizures seen in childhood. Although they are usually benign and self-limiting, parents feel great fear and concern about them. The prevalence of FS varies in different parts of the world. These differences are thought to be due to genetic, geographic and environmental factors. However, there has been no recent study about the prevalence of FS among Turkish children. This study was designed to find out the prevalence, clinical and some epidemiological features of FS among Turkish school children.Materials and Methods:A school based, cross-sectional study was conducted in first and second grade children. A stratified cluster sampling technique was used to define the study population, which represents the schools located in the metropolitan area of İzmir. Data were collected through a standard questionnaire from the parents who agreed to be involved in the study. The survey had questions about some demographic features of the children and FS episodes.Results:Three thousand eighty hundred six children and parent pairs agreed to participate in the survey. The FS prevalence determined was 4.8% (boys, 5.2%; girls, 4.3%, p>0.05). It was found that 28.5% of the children experienced their first FS between the ages of 18 months and three years old and most of them had an upper respiratory tract infection. The most common practice by parents during the seizure was admission to the nearest emergency room. The recurrence rate for FS was 33.0%.Conclusions:The FS prevalence determined in our study is lower than previous studies in Turkey. It was thought that the advancing healthcare systems in our country might have decreased the FS prevalence within the last eight years in Izmir

    Occupational Diseases of Women Workers in Turkey: A Neglected Area

    No full text
    Objective: Despite many studies and reports regarding occupational diseases (OD) of women workers (WW) in Turkey the exact magnitude of OD is largely unknown. This study aims to identify and highlight the main topics regarding employment characteristics and work-related diseases of WW based on the data of OD outpatient clinic and national statistics with a broad perspective in Turkey

    Türkiye’de HIV Pozitif Bireylerde Yapılmış Epidemiyolojik Çalışmaların Bibliyometrik İncelemesi

    No full text
    <p><strong>Amaç: </strong>Bu çalışmada Türkiye’de HIV pozitif bireylerde yapılmış epidemiyolojik çalışmaların bibliyometrik açıdan değerlendirilmesi amaçlanmıştır.<strong></strong></p><p><strong>Gereç ve Yöntem: </strong>Türkiye’de HIV pozitif bireylerde yapılmış çalışmalara 1 Kasım 2015 tarihinde Pubmed, Türk Medline, Ulakbim veri tabanları ve Türk HIV/AIDS dergisi taranarak ulaşıldı.</p><p><strong>Bulgular: </strong>Ulaşılan 204 çalışmanın %89.1’i gözlemsel tanımlayıcı çalışmaydı. En sık çalışma tipi olgu sunumuydu (%48.5). Analitik çalışmalar en sık kesitsel analitik tipteydi (%23.7). Makalelerin %67.2’si Türkçe yazılmıştı. Çalışmaların %92.6’sı genel hasta grubunda yapılmıştı. Olgu sunumu/serisi tipindeki çalışmaların konuları en sık fırsatçı enfeksiyonlar (%41.3) ve komplikasyonlar (%16.3); diğer çalışmaların konuları en sık HIV/AIDS epidemiyolojisi (%18.1) ve tedaviydi (%17.0). Çalışmaların %47.1’i tek uzmanlık alanı tarafından yürütülmüştü. İlk isim yazarların %76.9’u Ankara, İstanbul veya İzmir’de; %55.4’ü üniversite hastanesinde, %37.3’ü eğitim ve araştırma hastanesinde çalışmaktaydı. Uzmanlık alanları en sık enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji (%47.1) ve tıbbi mikrobiyolojiydi (%22.1). Türkçe makalelerin %33.8’inde ‘’HIV'li/AIDS'li hasta/olgu, HIV enfeksiyonlu olgu/hasta’’ ifadeleri kullanılmıştı, ancak bu ifadenin kullanımı zaman içinde azalma eğilimi göstermekteydi (p trend= 0.007). <strong></strong></p><p><strong>Sonuç: </strong>Türkiye’de HIV pozitif bireylerde genel hasta grubu dışındaki bireyleri daha fazla ele alan, analitik tipte, çok disiplinli, ulusal düzeyde ve görece az çalışılmış konularda çalışmalar yürütülmelidir.</p

    Türkiye’de HIV pozitif bireylerde yapılmış epidemiyolojik çalışmaların bibliyometrik incelemesi

    No full text
    <p><strong>Amaç: </strong>Bu çalışmada Türkiye’de HIV pozitif bireylerde yapılmış epidemiyolojik çalışmaların bibliyometrik açıdan değerlendirilmesi amaçlanmıştır.<strong></strong></p><p><strong>Gereç ve Yöntem: </strong>Türkiye’de HIV pozitif bireylerde yapılmış çalışmalara 1 Kasım 2015 tarihinde Pubmed, Türk Medline, Ulakbim veri tabanları ve Türk HIV/AIDS dergisi taranarak ulaşıldı.</p><p><strong>Bulgular: </strong>Ulaşılan 204 çalışmanın %89.1’i gözlemsel tanımlayıcı çalışmaydı. En sık çalışma tipi olgu sunumuydu (%48.5). Analitik çalışmalar en sık kesitsel analitik tipteydi (%23.7). Makalelerin %67.2’si Türkçe yazılmıştı. Çalışmaların %92.6’sı genel hasta grubunda yapılmıştı. Olgu sunumu/serisi tipindeki çalışmaların konuları en sık fırsatçı enfeksiyonlar (%41.3) ve komplikasyonlar (%16.3); diğer çalışmaların konuları en sık HIV/AIDS epidemiyolojisi (%18.1) ve tedaviydi (%17.0). Çalışmaların %47.1’i tek uzmanlık alanı tarafından yürütülmüştü. İlk isim yazarların %76.9’u Ankara, İstanbul veya İzmir’de; %55.4’ü üniversite hastanesinde, %37.3’ü eğitim ve araştırma hastanesinde çalışmaktaydı. Uzmanlık alanları en sık enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji (%47.1) ve tıbbi mikrobiyolojiydi (%22.1). Türkçe makalelerin %33.8’inde ‘’HIV'li/AIDS'li hasta/olgu, HIV enfeksiyonlu olgu/hasta’’ ifadeleri kullanılmıştı, ancak bu ifadenin kullanımı zaman içinde azalma eğilimi göstermekteydi (p trend= 0.007). <strong></strong></p><p><strong>Sonuç: </strong>Türkiye’de HIV pozitif bireylerde genel hasta grubu dışındaki bireyleri daha fazla ele alan, analitik tipte, çok disiplinli, ulusal düzeyde ve görece az çalışılmış konularda çalışmalar yürütülmelidir.</p
    corecore